M. FATİH KÖPRÜ
[email protected]
www. vergidegundem. com
Üzerinde bir süredir çalışılan KDV reformu ile ilgili olarak nihayet geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Naci Ağbal önemli bir ipucunu paylaştı. İngiltere’de uygulanan modele geçileceğine ilişkin yaptığı açıklama bu modelin yoğun olarak tartışılmaya başlanmasına neden oldu.
Katma değer vergisi, 1985 yılından beri uygulanan bir işlem vergisi. İmalattan nihai tüketiciye kadar her safhada yaratılan katma değer üzerinden hesaplanıyor ve sonunda yüklenicisi nihai tüketici oluyor. Oldukça teknik ve uygulanması zor bir vergi türü.
İngiltere’de uygulanan modelin ise en dikkat çekici özelliği basit ve esnek olması. Bunun yanında mükellefler lehine bizde olmayan birçok olanağı da bünyesinde barındırıyor. Bu yazımızda, KDV’de İngiliz modelinin temel özelliklerini, şu anda ülkemizde uygulanan sistemle karşılaştırmalı olarak ortaya koymaya çalışacağız.
KDVYE TABİ İŞLEMLER
Aynı bizim mevzuatımızda olduğu gibi İngiliz KDV sisteminde de yurtiçindeki ticari mahiyetteki mal ve hizmet teslimleri ile ithalat işlemleri KDV’ye tabidir. Çok sınırlı sayıda olsa da bazı işlemler KDV’den istisna olarak değerlendiriliyor.
GENEL ORAN DAHAYÜKSEK
Bizde şu anda genel KDV oranı yüzde 18 iken bazı teslim ve hizmetlerde oran yüzde 8 veya yüzde 1 olarak uygulanıyor. Bunların yanında KDV’den istisna işlemler de bulunuyor.
İngiltere KDV sisteminde de üç farklı oran bulunuyor. Genel oran yüzde 20 olarak uygulanırken, bazı işlemlerde indirimli yüzde 5 oranı ya da yüzde 0 oranı kullanılıyor. Buna göre mal ve hizmet teslimleri, yüzde 5 veya yüzde 0 oranına tabi ya da istisna değilse yüzde 20 oranında KDV hesaplanıyor.
İndirimli oran veya yüzde 0 oranı uygulanan mal ve hizmetler çok çeşitli olmamakla birlikte belirli alanlarda yoğunlaşmış durumda. Özellikle, yüzde 0 oranlı olanlar, insan hayatında yoğun olarak kullanılan mal ve hizmetler olarak karşımıza çıkıyor.
İSTİSNALAR
İngiliz modelinde KDV’den istisna edilen mal ve hizmetler çok sınırlı olmakla birlikte özellikle eğitim ve sağlık hizmetlerinin istisna olması dikkat çekiyor. İstisna işlemler aşağıdaki gibidir:
• Bahis ve oyun,
• Eğitim,
• Finansal hizmetler,
• Sigorta hizmetleri,
• Birçok durumda arazi ve binalar,
• Birçok durumda posta servisleri,
• Kan ürünleri,
• Tıbbi hizmetler,
• Bazı paylaşım merkezi hizmetleri.
MÜKELLEFİYET TESCİLİ
Mükellefiyet tescili esnek bir yapıya sahip. Diğer vergilerden ayrı olarak KDV mükellefiyeti tescil ettirilebiliyor. Diğer taraftan bir yıllık geliri 83 bin GBP’nin altında olanlar ile geliri tamamen veya çoğunlukla yüzde 0 oranlı mal ve hizmetlerden oluşan mükellefler isterlerse mükellefiyet tescil ettirmeyebiliyorlar.
GRUP ŞİRKET MÜKELLEFİYETİ
Bu uygulama bizim mevzuatımızda bulunmuyor. En önemli farklardan biri. Aynı ortaklık yapısı veya kontrolü içinde bulunan ilişkili grup şirketleri, ayrı ayrı tescil yerine bir grup tescili yaptırabiliyorlar. Bu durumda, gruba üye tüm şirketler KDV yönünden ayrı ayrı değil de bir şirket olarak değerlendiriliyorlar. Tüm grup için bir bütün olarak bir tek beyanname düzenleniyor ve vergi hesaplanıyor.
Söz konusu beyan ve vergiden tüm grup üyeleri müşterek ve müteselsil sorumlu oluyor. Ayrıca, grup içi şirketlerin birbirleriyle yaptıkları ticari işlemlerde KDV hesaplanmıyor. Bu durum, özellikle aynı veya farklı endüstrilerde faaliyet gösteren ve birçok şirketi bünyesinde barındıran büyük ölçekli grup şirketlerinin vergi ve kaynak verimliliğinin sağlanması açısından önem arz ediyor.
MÜKELLEFİYETTEN ÇIKIŞ
Mükellefiyet tescili gerektiren özellikleri kaybedenler vergi mükellefiyetinden kolayca çıkabiliyorlar. Bunun yanında, yıllık geliri 81 bin GBP’nin altında olanlar veya gelirinin tamamı veya büyük bir kısmı yüzde 0 oranlı KDV’ye tabi mal ve hizmetlerle işlem yapan mükellefler de talepleri halinde mükellefiyetten çıkabiliyorlar. Mükellefiyet tescilinde olduğu gibi mükellefiyetten çıkma işlemleri de kolayca gerçekleştirilebiliyor.
SORUMLU SIFATIYLA KDV
Aynı bizde olduğu gibi belli durumlarda özellikle yurtdışından alınan hizmetlerde sorumlu sıfatıyla KDV uygulaması İngiliz modelinde de var. Bu işlemlerde sorumlu sıfatıyla hesaplanan KDV indirilecek KDV olarak dikkate alınıyor. Ancak, bizden farklı olarak mükellefin devreden KDV’si olması durumunda sorumlu sıfatıyla KDV ödenmiyor.
KDV DÖNEMİ ÜÇ AYLIK
İngiliz modelinde KDV beyannamesi genel olarak üçer aylık dönemler halinde elektronik olarak veriliyor. Belirli şartlar dahilinde, örneğin iade alan mükelleflerin talebi halinde aylık olarak beyanname verilmesi de mümkün. Ayrıca, yıllık geliri 1,6 milyon GBP’nin altında olan mükellefler yıllık KDV beyannamesi uygulamasına geçebiliyorlar. Yani mükellefin durumuna göre beyanname verme dönemleri de farklılaşabiliyor.
Ayrıca, geliri az olan mükellefler için ilave tedbirler de mevcut. Örneğin, yıllık geliri 150 bin GBP’nin altında olan mükelleflerin yıllık toplam gelirlerine sabit bir oranın (yüzde 4-16,5) uygulanması da mümkün. Bunun yanında, perakendeciler, kullanılmış ürün ticareti, tur operatörleri, altın ticareti ve çiftçiler için özel KDV
uygulamaları ve kolaylıkları da bulunuyor.
DEVREDEN KDV İADE EDİLİYOR
Bizde iade uygulaması, ihracat başta olmak üzere sadece birkaç istisna ve indirimli oran uygulaması için geçerli. Bunlar dışında devreden KDV’nin iadesi mümkün değil. İngiliz modelinin en önemli farklarından biri bu konuda karşımıza çıkıyor. Herhangi bir dönemde indirim KDV tutarı, tahsil edilen KDV tutarını aşarsa aşan tutar mükellefe iade ediliyor.
İade uygulamasından KDV mükellefiyet kaydı bulunmayanlar da faydalanabiliyor. Mükellefin verdiği KDV beyannamesi esas alınmak suretiyle otomatik olarak işleyen bir süreç. Böylece mükellefler açısından devreden KDV nedeniyle finansman yükü oluşmuyor. Anlattıklarımızı aşağıdaki tabloda özetledik...