DR. ORHAN KARACA
[email protected]
Ancak ihracata reel olarak bakıldığında tablo daha da bozuluyor. Reel ihracattaki artış bir süredir oldukça düşük seyrediyor ve giderek de zayıflıyor.
İhracattaki nominal ve reel artış geçen yıl sonbahar aylarına kadar oldukça paralel bir seyir izliyordu. Ancak bu paralellik eylül ayından itibaren bozulmaya başladı.
Aradan geçen altı aylık sürede aradaki fark giderek açıldı. Mesela şubat ayında ihracattaki nominal artış yüzde 9 iken reel artış sadece yüzde 1,2 oldu.
İhracatçılarımızın ürünlerini yurtdışına daha yüksek fiyattan satmaya başlamaları elbette hem kendileri hem de ülkemizin cari işlemler dengesi açısından iyi. Ancak keşke bu fark reel ihracattaki artışın yavaşlamasıyla değil de nominal ihracattaki artışın hızlanmasıyla ortaya çıksaydı.
Çünkü reel ihracattaki artışın yavaşlaması ekonomideki büyüme açısından iyi değil. Bu durum dış talebin büyümeye katkısının azalacağı anlamına geliyor.
Nitekim geçen yılın üçüncü çeyrek döneminde 3,7 puanı bulan dış talebin büyümeye katkısı dördüncü çeyrek dönemde 1,9 puana inmişti. Muhtemelen dış talebin büyümeye katkısı bu yılın ilk çeyreğinde daha da düşük çıkacak.