Türkiye ihracatı 2022'nin ilk iki ayında 37,6 milyar dolar ile iyi bir çıkış yakaladı. Öte yandan üretimde gerek enflasyon ortamı gerekse Ukrayna krizi sonrası ortaya çıkan maliyet artışları, yatırımlarda bir duraksama yaşanması ihtimalinin hiç de az olmadığını gösteriyor.
Tam bu noktada pek çok ana ihracatçı sektörlerde yüzde 80'e ulaşan ve hatta yüzde 80'i aşan kapasite kullanım oranları, önümüzdeki aylar için üretim ve ihracat ayağında sıkıntılı günler yaşanabileceği ihtimalini ortaya koyuyor.
Sektör temsilcilerinden edindiğimiz bilgilere göre, kapasite kullanım oranları hazır giyimde yüzde 83,9'a, tekstilde yüzde 81'e, otomotivde yüzde 77,7, kimyada yüzde 77,5'e, ana metal sanayiinde yüzde 79,5'e ve elektronikte yüzde 80,7 seviyesine ulaşmış durumda.
Kapasite kullanım oranlarındaki artış, normalde üretimde işlerin iyi gittiğinin bir göstergesi olarak görülür. Türkiye'nin de geleneksel üretim alanlarında kapasite kullanımı iyi dönemlerde yüzde 70-80 civarında seyreder.
YATIRIMLAR AYNI HIZDA ARTMIYOR
Ancak içinden geçtiğimiz süreçte, kapasite kullanım oranları artsa da yukarıda da bahsettiğimiz gibi artan maliyetlerden dolayı yeni yatırımlar aynı hızda büyümüyor.
Fabrikaların üretim bantları, yavaş yavaş maksimum doluluğa doğru yol alırken, önümüzdeki aylar için gelecek siparişlerin riske girmesi gibi bir tehlike yavaş yavaş
ortaya çıkabilir.
Öte yandan üretim sadece ihracat odaklı değil, iç talepte de bir yükseliş olası halinde sanayicilerin hızla maliyetlere bakmadan yeni yatırımlar için borçlanma veya özkaynak kullanma seçeneğine yönelebileceğini tahmin etmek zor değil.
Yine de kısa vadede ihracat odaklı herhangi bir sorun görünmemesi, bu yatırımların yüksek maliyetlere rağmen hayata geçirilmesini hızlandırabilir. Bu durum da, iyi yanından bakarsak, bu kriz döneminde Türkiye'nin sanayi üretim parkını olumlu etkileyebilir.