DOLAR
34,47
0,01%
DOLAR
EURO
36,36
0,01%
EURO
GRAM ALTIN
2960,91
0,87%
GRAM ALTIN
BIST 100
9260,05
2,53%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

İhracatta en büyük risk Avrupa’daki durgunluk

DEİK Başkanı Nail Olpak, ticaret açığı verilen ülkelerde diplomatik girişimleri artıracaklarını söylüyor.

10 Ocak 2023 | 01:17
İhracatta en büyük risk Avrupa’daki durgunluk

Türkiye, Cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023'te 265 milyar dolar ihracat hedefliyor. Yeni yılda ihracatin önündeki en büyük riskin Avrupa pazarlarındaki durgunluk olduğunu kaydeden DEİK Başkanı Nail Olpak, ticaret açığı verilen ülkelerde diplomatik girişimleri artıracaklarını söylüyor.

25 Aralık 2022 - 07 Ocak 2023 tarihli sayıdan

Küresel talep daralması ve ticarette yaşanan yavaşlamanın bir süre daha devam edeceğini öngören Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, 2023 yılında ihracatın önündeki en büyük riskin Avrupa pazarlarındaki durgunluk olduğunu söylüyor. 

2023 yılında ihracatta küresel resesyonu da göz önünde bulundurularak daha dengeli bir artış oranı öngörüldüğüne işaret eden Olpak, "Bir yandan küresel resesyon sebebiyle talebin azalması bir yandan da enflasyon oranlarındaki gerilemeye bağlı olarak fiyatların aşağı yönlü değişecek olması, 2023 yılı için ihracat hedefimizin 265 milyar dolar olarak belirlenmesinde etkili oldu" diyor. Nail Olpak, Cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023'teki beklentilerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Küresel ekonomi açısından 2023 yılı beklentilerinizi paylaşır mısınız?

DEİK olarak 2022 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan küresel yavaşlamanın, 2023 yılında da devam etmesini öngörüyoruz. Amerika kıtasının büyümesinin yavaşlamasını ancak negatif büyüme oranlarının görülmeyeceğini düşünüyoruz. Türk iş dünyası dış ticarette en önemli pazar olan Avrupa bölgesi ise hem enerji krizinin devam etmesi hem de yüksek faiz ve yüksek enflasyon ortamıyla birlikte daralmayı çok daha yakından hissedecektir. 

Hatta 2023 yılı için bazı ülkelerde negatif büyüme oranları görmemiz de söz konusu olabilir. Asya kıtasının ise Çin'in sıfır-covid politikasından vazgeçmesi sebebiyle de nispeten daha olumlu bir büyüme oranı göstermesini bekliyoruz. 2022 yılında bir hayli artan enerji, ham madde ve gıda fiyatlarının ardından yükselen enflasyonun da bir miktar gerilemesini bekliyoruz.

Küresel ticarette talep daralması endişe yaratırken Türkiye ekonomisi ve ticareti etkileyecek en kritik konu ne olur?

Böylesine zorlu bir küresel görünüm altında Türkiye için en büyük risk ise Avrupa kıtasındaki yavaşlama olacaktır. Çünkü AB bölgesi hem sanayi üretimimiz hem de ihracat açısından bizim için yüzde 50'lik payı ile kritik öneme sahip. 

Ancak madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak, özellikle enerji krizi Avrupa'daki üretimin Türkiye'ye kayması gibi bir fırsatı da beraberinde getirecektir. Bu durumda ise Türk iş dünyasının güçlü sanayisi ile birlikte fırsatı kazanca çevirmek için hazırlıklarını yapması, kapasitesini bir adım ileriye taşıyarak potansiyelini bir kez daha göstermesi gerekiyor.

Sizce 100'üncü yılında Türkiye global ekonomide nasıl daha güçlü yer alır? İhracatta daha güçlü bir sıçrama için 2023'te hangi konulara odaklanacaksınız?

2023 yılı ülkemiz için her alanda yeni bir yüzyılın başlangıcı. Elbette Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında nasıl bir ihracat performansı göstereceğimiz, dış ekonomik ilişkiler ekseninde nasıl bir vizyon doğrultusunda yeni dönemi planlayacağımıza, sanayideki dönüşüme, dijitalleşme ve yeşil ekonomi gibi alanlarda atacağımız adımlara bağlı olarak gelişecek.

Açıkçası son 20 yılda ülkemiz ve iş dünyamız olarak önemli adımlar attık. Bunun önümüzdeki dönemde de artarak devam etmesi için dünyanın üretim üslerinden biri olmaya devam etmeliyiz. Tabii üretimde de katma değeri artırmamız gereken bir sürece başlıyoruz.

 Yüksek katma değer anlayışını benimseyerek, bu bakış açısını neredeyse her iş alanına ve lokomotif sektörlerimize taşımak zorundayız. Türkiye olarak belki daha önceki sanayi atılımlarında nispeten biraz eksik kalmıştık ama şu an yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm gibi ciddi değişimlerin olacağı yeni bir döneme giriyoruz. 

Ülke olarak her ikisinin fırsatlarını çok iyi değerlendirecek, böylece daha katma değerli üretim ve ihracat yapabilecek bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyeli harekete geçirdiğimiz takdirde, başta ihracat olmak üzere çok önemli bir sıçrama yapabileceğimizi düşünüyoruz.

Türkiye'nin büyüme performansını ve ekonomik görünümünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ekonomisi 2021 yılındaki yüzde 11,4 büyüme performansının ardından 2022 yılına da güçlü bir başlangıç yaparak yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 7,5 ve yüzde 7,7 oranında büyüme gösterdi. Üçüncü çeyrekte ise küresel resesyonun ülkemizi de etkilemesi sebebiyle büyüme oranımız yüzde 3,9'a gerilemesine rağmen hala yüzde 5 olan yıllık büyüme hedefini yakalamamız mümkün. 

Dolayısıyla küresel ekonomiye baktığımızda Türkiye'nin dünyadan pozitif ayrışmayı başardığını söylemek doğru olacaktır. 2023 yılında da ekonomimizin yüzde 5 civarı büyümesi orta vadeli programda yer alıyor. Her ne kadar küresel resesyon ciddi bir risk unsuru olarak önümüzde dursa da önümüzdeki yıl da Türkiye için resesyonun söz konusu olmayacağını düşünüyoruz.

İhracata dayalı büyüme modelinde sürdürülebilir bir başarı için sizce ne yapılmalı?

Öncelikle farklı ülkelerin farklı zamanlardaki durumlarını karşılaştırmak her zaman doğru analiz yapmamıza olanak sağlamayabilir. 

Güney Kore, ihracata dayalı büyüme modelinde başarılı olmuş bir ülke, biz de bu ülkeden ve modelinden çıkaracağımız dersler var mı diye bakarız. Ancak kendi modelimizi de kendimiz oluştururuz. Önemli olan her ülkenin kendi dinamiklerine uygun modeller geliştirmesi ve uygulaması.

İhracata dayalı büyüme modelinde sürdürülebilir bir başarı elde etmek için orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payının artırılması, AR-GE, tasarım, inovasyon ve markalaşmaya önem verilmesi ve daha fazla KOBİ'mizin ihracata yönlendirilmesi gerekiyor. Bizler de bu noktada iş dünyamıza yürüttüğümüz ticari diplomasi faaliyetleriyle katkı sağlamaya gayret ediyoruz.

İhracatta 2022 yılı nasıl geçti?

İhracat tarafında yıla çok iyi başladık. 2021 yılındaki yüzde 33'lük artıştan sonra ocak ayında da yüzde 20 oranında bir ihracat artışı ile 2022'ye de iyi bir adım attık. Ancak yılın ikinci yarısından sonra başta Avrupa olmak üzere ana ihracat pazarlarımızdaki daralma, elbette Türkiye'nin de ihracatını olumsuz yönde etkiledi. 

Gelen sipariş iptalleri neticesinde sene başında yüzde 20 olan ihracat artış oranımız ocak-kasım döneminde yüzde 14'e kadar geriledi. Ancak bu küresel olumsuzluklara rağmen yılın 11 ayında 231 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı başardık.

DEİK olarak daha iyi bir ticari akış için 2023 yılında hangi ülkelere odaklanacaksınız?

2023 yılında ihracat hedefimiz kapsamında küresel resesyonu da göz önünde bulundurarak daha dengeli bir artış oranı öngörülüyor. 

Bir yandan küresel resesyon sebebiyle talebin azalması bir yandan da enflasyon oranlarındaki gerilemeye bağlı olarak fiyatların aşağı yönlü değişecek olması, 2023 yılı için ihracat hedefimizin 265 milyar dolar olarak belirlenmesinde etkili oldu. 

2023 yılı ihracat hedefinin önündeki en büyük risk elbette Avrupa'da yaşanan durgunluk. Ancak buna rağmen Asya ülkeleri ve Amerika kıtasına odaklanılarak, yani biraz daha uzak pazarlara erişimi artırarak bu hedefimizi de yakalayabileceğimizi düşünüyorum.

TİCARİ DİPLOMASİ HIZLANACAK

“2023'te Çin, ASEAN ülkeleri ve siyasi ilişkilerimizin ve dolayısıyla ikili ticaretimizin son dönemde yavaş seyrettiği Ortadoğu ülkeleri de radarımızda. Kuzey Afrika ülkeleri ile ticaret ve yatırım ilişkilerimizi artırmak da 2023 yılındaki ticari diplomasi ajandamızın merkezinde olacak.”

 

 

0


  • ALTIN GRAM - TL 2960,91 0,87%
  • ALTIN ONS 2671,83 0,86%
  • BIST 100 9260,05 2,53%
  • DOLAR/JAPON YENI 154,546 -0,599%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,39646 -0,11302%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 100,61 0,3091%
  • DOLAR/TURK LIRASI 34,4688 0,0081%
  • EURO/DOLAR 1,0519 -0,1893%
  • EURO/TURK LIRASI 36,3639 0,0124%
  • STERLIN/DOLAR 1,2636 -0,08263%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL