İhracatta güçlü büyüme, 2023'te yerini endişeye bırakmaya hazırlanıyor. Paritedeki oynaklığın yorduğu ihracatçılar, enflasyon ve maliyet baskısı nedeniyle tedirgin. Hazır giyim, konfeksiyon gibi alanlarda daralma öngörülürken, yeni pazar arayışları da hızlandı.
27 Kasım - 10 Aralık 2022 tarihli sayıdan
Türkiye'nin büyümede itici gücü olan ve bu yıl 253 milyar dolara ulaşması öngörülen ihracatta parite etkisiyle başlayan endişe, 2023 için yeni pazar arayışlarını hızlandırdı. Avrupa ve ABD başta olmak üzere küresel ticarette 2023'te daralma sinyali güçlenirken, yüksek enerji fiyatları, enflasyonist baskı, faiz politikaları, hane halkı harcamalarının kısılması gibi nedenlerle küresel ithalat talebinin baskılanması Türkiye ihracatçısında endişeyi artırdı.
Öte yandan pandemi nedeniyle tedarik zincirindeki kırılmayı avantaja dönüştüren ihracatçı, siparişlerin yeniden Uzak Doğu'ya kayıyor olmasından da rahatsız.
Yüksek enflasyon ve artan maliyet baskısının hazır giyim sektörünü derinden etkilediğini belirten Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin, yılın son iki ayında hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında ciddi daralmalardan endişe duyulduğuna işaret ediyor.
Gürkan Tekin, "Sektör olarak ayakta kalarak uluslararası alanda ülkemizin kazanımlarını koruyabilmeliyiz. Ham madde, enerji ve işçilik maliyetlerimiz başta olmak üzere pandemi döneminde uygulanan desteklerin tekrar devreye alınmasını bekliyoruz" diyor.
İŞÇİ ÇIKIŞI HIZLANACAK
Talepteki sert daralmaların emek yoğun sektörlerin başında gelen hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe istihdamı da olumsuz yönde etkile-
meye başlayacağının altını çizen Gürkan Tekin, yılbaşından itibaren asgari ücret artışıyla beraber işçilik maliyetleri daha da yükseleceğinden, işletmelerde işçi çıkışlarının hızlanacağını ve birçok işletmenin de kapanma riski ile karşı karşıya kalacağını ifade ediyor.
KAYIP 14 MİLYAR DOLARI BULUR
Yılbaşından bu yana Euro/Dolar paritesi de ihracata olumsuz yansıyor. Kasım ayı ortası itibarıyla parite kaynaklı kaybın 12 milyar doları bulduğunu açıklayan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, zorlu sürece işaret ederek yıl sonunda bu rakamın 14 milyar doları bulacağını söylüyor.
Gültepe, "Biz 2022'ye 250 milyar dolar ihracat hedefi ile başlamıştık. 209 milyar dolara geldik. Önümüzde iki ay var. Her şeye rağmen hedefi yakalayıp inşallah ihracatta yüzde 10'luk bir büyüme gerçekleştireceğiz" diyor. 2023'te küresel ticaretin daralacağı yönündeki endişelerin giderek arttığına işaret eden Gültepe, şu değerlendirmelerde bulunuyor: "Süreci yakından takip ediyoruz. Özellikle 2023'ün ilk yarısında bazı pazarlarda daralma endişeleri giderek artıyor.
Dolayısıyla 2023'te Türkiye'nin ihracatında küresel pazarlardaki gelişmeler belirleyici olacak. Önümüzdeki birkaç ay bazı sektörlerimizin ihracatında daralma olabilir."
Dolar ve Euro arasında dengelerin değişmesinin ve paritedeki oynaklığın negatif etkilerine dikkat çeken İDDMİB Denetim Kurulu Üyesi ve Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan da kaybın telafisi için pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiriyor.
ŞİRKET KÂRLARI ERİYOR
TİM Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ise kâr kaybına dikkat çekiyor. Rekabetçi gücün pariteden ciddi anlamda çok etkilendiğini dile getiren Tecdelioğlu, bu zorluğu bertaraf etmek için dolar bazında ihracat yapabilecek alternatif pazar arayışlarına girdiklerini belirtiyor.
Alternatif ülkelerde de Euro bazlı ihracatı kısmi olarak dolar bazlı yapmak gerektiğini anlatan Tecdelioğlu şunları aktarıyor: "TİM olarak hedefimiz olan 250 milyar doları zaten son on iki ayda geçmiş durumdayız. TİM olarak ihracat hedeflerimizi tutturmuş olduk.
Ama maalesef resesyonun etkileri ve dünyadaki küçülme, enflasyonun yarattığı hayat pahalılığı ister istemez bizi olumsuz yönde etkileyecek. Son iki ayda ihracatta ufak da olsa küçülmeler bekliyoruz. Ama yılı hedeflerimize çok yakın bir şekilde bitireceğimize inanıyorum."
YENİ SİPARİŞTE ZORLUK
Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi'nin Ekim 2022 dönemi sonuçları da artan tedirginliği gözler önüne seriyor.
Endekste eşik değer olan 50,0'nin altındaki değerler bozulmaya işaret ediyor. Eylülde 48,8 olan İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi ekimde 47,9'a geriledi. Böylece ihracat pazarlarında talep koşulları art arda üç ay zayıflarken, ekimdeki bozulma Covid-19 salgınının ilk dalgasının yaşandığı Haziran 2020'den bu yana en yüksek oranda gerçekleşmiş oldu.
Ekim ayında Türk imalatçılarının ana ihracat pazarlarında talep zayıflığı genele yayılı bir görünüm sergiledi. Avrupa'da, Türk imalatçılarının en büyük ihracat pazarı olan Almanya'nın üretimi üst üste dördüncü ay geriledi ve düşüş eylül ayına göre hızlandı.
Birleşik Krallık, İtalya, İspanya, Hollanda, Avusturya, Yunanistan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde ekonomik aktivite küçüldü. En büyük 18 ihracat pazarı içerisinde ekonomik aktivite sadece Birleşik Arap Emirlikleri'nde artış kaydetti. S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şu tespitlerde bulunuyor: "Türk imalat sektörüne yönelik İhracat İklimi Endeksi anketine göre ana ihracat pazarları arasında sadece BAE'nin büyüme bölgesinde kalması, küresel ekonomideki yavaşlamanın geniş çaplı olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Mevcut eğilimler, imalatçıların en azından 2022'nin geri kalan kısmında ihracat pazarlarından yeni sipariş almakta zorlanacağını gösteriyor."