26 Mayıs - 8 Haziran 2024 tarihli sayıdan
Bazı tarım ürünleri ihracatına iç piyasada yaşanan enflasyon nedeniyle gelen kota ve sınırlamalar, sektör temsilcilerini isyan ettirdi. Tarım ürünlerinde geçen yıl 35 milyar doları aşan ihracata imza atılırken, bu yıl ise ihracata gelen kotalar tarımsal ürün ihracatçısını düşündürüyor.
İhracatta zorlu rekabet koşullarının aşılarak, birçok ülkede güvenilir tedarikçi konumuna ulaşıldığını aktaran ihracatçılar, ürünlere gelen ihracat sınırlamasının ticari itibarı zedelediğine işaret ediyor. Patates, soğan, domates, salça gibi ürünlerin ihracatına sınırlama kısa bir süre önce kalkarken; sınırlanan ürünler olarak devam ediyor.
Tarım ürünlerine dönem dönem uygulanan ihracat kısıtlamalarının toplamda 1 milyar doları aşan gelir kaybına yol açacağına işaret eden sektör temsilcileri, bakanlığın rekolteleri gördükten sonra bu ürünlerde ihracat sınırlamasını kaldırabileceklerini iletiyor.
“KARARLAR İSTİŞAREYLE ALINSIN”
Ticaret kısıtlamalarının özellikle hükümetin iç piyasadaki gıda enflasyonunu düşünerek tarım sektöründe uyguladığı ve karmaşık sonuçlar doğuran bir konu olduğunu aktaran Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, domates, zeytinyağı, şeker, kuru soğan, süt tozu, makarna ve şehriye gibi ürünlerde bu tür ihracat kısıtlarının ardından benzer bir durumun şimdi tavuk ihracatında yaşandığını söylüyor.
Bu kapsamda ihracat yasaklarının çok dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini belirten Gültepe, bu tür kararlar alınırken dikkatli bir analiz yapılması ve sektör temsilcileriyle etkili bir diyalog kurulması önerisinde bulunuyor.
Gültepe, “Bu nedenle ekonomi yönetimimizden istişare mekanizmalarını daima açık tutmalarını ve kararları ihracatçılarla ortak akıl çerçevesinde almalarını bekliyoruz” diyor.
JAK ESKİNAZİ
EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ KOORDINATÖR BAŞKANI
“YANLIŞ KARARLARIN BEDELİ AĞIR”
İhracat kotasını kararlarının, eli taşın altında olanların fikirlerine danışılmadan alındığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise bu kararları yanlış bulduğunu söylüyor.
Zeytinyağında özellikle Türkiye’nin tam para kazanacakken ürünün satılamadığını belirten Eskinazi, buna karşın iç piyasada fiyatların beklendiği gibi düşmediğine işaret ediyor. Eskinazi, “Tam tersi fiyatlar yükselmeye devam etti. Zeytinyağı üreticisinin elinde malı var, satmıyor. O fiyata alışmış ve aşağıya satmak istemiyor. Zeytinyağı bekleyince kalitesi düşüyor” diyor.
Beyaz et tarafında ise ayrı bir durumun söz konusu olduğuna işaret eden Eskinazi, “Tavuk üreticisinin marketlere vermiş olduğu fiyat tavukta maksimum 75 TL. Fakat marketlerde bu iki misline fazla satılıyor. Bu noktada kontrol edilecek olan ihracatçı değil, marketlerdir. Bu tür yaklaşımlarla masa başında oturan iki bürokratın vereceği kararla Türkiye’nin ihracat sektörü organize edilemez” diye konuşuyor.
Sıkça önerilerini yetkililere aktardıklarını fakat karşılık bulmadığını anlatan Jak Eskinazi, alınan yanlış kararların bedelinin de ağır olduğunu kaydediyor. Bu yıl zeytinyağında 500 milyon dolarlık ihracat zararı olduğunu söyleyen Eskinazi, tavukta ise kaybın ilk etapta yaklaşık 100 milyon dolar olarak öngörülebileceğini aktarıyor.
VEYSEL MEMİŞ
AKDENİZ HUBUBAT, BAKLIYAT, YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ İHRACATÇI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
GÖZLER 1 TEMMUZ’DA
Markalı ve sürdürülebilir ihracat için özellikle belli ürünlerde sınırlamaların kaldırılmasının önemli olduğunu aktaran Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş de mercimek, nohut, fasulye gibi bakliyat ürünlerinde de ihracat sınırı olduğunu aktarıyor. Şu an kırmızı mercimekte 1 Temmuz’a kadar sınırlı kota olduğunu fakat 1 Temmuz’dan sonra yeni bir karar alınmazsa ihracatın tamamen kesileceğini anlatan Veysel Memiş, ihracatı olmayan ürünlerin bir süre sonra üretiminin de sıkıntıya girebileceğini anlatıyor.
Bakliyat ürünlerinin toprağı temizlediğini ve ekiminin çok önemli olduğunu söyleyen Memiş, şunları aktarıyor: “İhracatı olmayan ürünün üretimini de artıramazsın. Ürün az olursa zaten yine pahalı olur. Bir ürünün ihraç ediliyor olması zaten fiyat sorunu olmadığını gösteriyor. Aslında bir fiyat sorunu yok. Fiyat kontrolünü sağlamak ise üretimi artırmaktan geçiyor. Koçbaşı nohut mesela yurtiçinde sevilerek tüketiliyor. Fakat üçüncü kalibre bir ürünü yurtdışına satabilmeliyim ki gelir elde edelim. İhracatı keserek fiyatları düşük seviyede tutmak mümkün değil. Bir de mevcut müşteri portföyünü elde etmek için yıllarca çalışıp güven sağladıktan sonra ihracatı kesmek başka ülkelerin o pazara girmesine fırsat veriyor. İhracat pazarlarımızı kaybetmek gibi bir tehlike de söz konusu.”
ÇÖZÜM ÜRETİM ARTIŞINDA
En son ihracatına sınırlama gelen beyaz et ile ilgili konuşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, beyaz et üreticilerinin fiyat artışının 2023 yılında yüzde 50,2 seviyesinde olduğunu, bu rakamın TÜİK’in açıkladığı yüzde 65 enflasyonun yüzde 15 altında kaldığına dikkati çekiyor. İç piyasada gıda ürünlerinde fiyatların enflasyonun altında kalmasının yolunun üretimden geçtiğine işaret eden Girit, “Biz ürettiğimiz takdirde fiyatlar daha dengeli oluşur. Uzun soluklu sözleşmeler yapabileceğimiz, sözleşme yaparken bu ihraç ettiğimiz ürünü yükleyebilir miyiz? diye endişe duymadığımız serbest piyasa kurallarının tam işlediği, üreticilerimizin ürettiği ürünlerin sigortasının ihracat olduğunu peşin olarak kabul eden bir anlayışla sürdürülebilir bir ihracat yapabileceğimize inanıyoruz” şeklinde konuşuyor.
“TEDARİK ZİNCİRİ KIRILIYOR”
12 ay boyunca bir ürünü işleyip, sonrasında ürün haline getirip ihraç edilmesinin bir süreç gerektirdiğini ve güvenilir ihracatçı olmanın sürdürülebilir tedarikten geçtiğini söyleyen TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu da bu tür kararların tedarik zincirini kırdığını ve ihracatçıyı rakipleri karşısında zorladığını anlatıyor. Mutlu, “Gıda ihracatı yapanların birçoğu sanayici, üretici ve ihracatçı pozisyonundadır. Kimse kendi ülkesini veya kendi vatandaşını aç bırakıp, yurtdışına ucuza mal satacak değil. Amaç Türkiye’nin çok kuvvetli olduğu tarımda net döviz getirisine sahip olması. Türkiye önemli bir tedarikçi ve bunu sürdürmeliyiz” diye konuşuyor.
Hangi ürünlere ihracat kısıtı uygulandı?
- Zeytinyağı
- Tavuk
- Salça
- Patates
- Mercimek
- Soğan
- Nohut
- Fasulye
- Süt tozu
- Makarna
- Şehriye
“İç piyasada fiyatları düşürücü etkisi yok”
MUSTAFA GÜLTEPE TİM BAŞKANI
“İhracat yasakları kısa vadede iç piyasada enflasyonu azaltıcı bir etki gösteriyor gibi algılansa da aslında durum böyle değil. Bizler ihracat yasağı getirilen tarım ürünlerinin iç piyasadaki fiyatlarını sürekli olarak takip ediyoruz. Bu kapsamda ihracat yasaklarının beklenen şekilde fiyatları düşürücü bir etkisinin bulunmadığını gözlemliyoruz. Diğer taraftan bu tür sınırlamalar, ihracatçılarımızın uluslararası rekabet gücünü azaltıyor ve ihracatçıların pazar kaybetmelerine neden oluyor. Böylece hem ihracat hedeflerimizden uzaklaşıyoruz hem de imaj kaybı yaşıyoruz.”