Mevcut müşterilere yenilerini eklemeniz gerekiyor. Garanti olmasa da fuarlara katılım hem rakipleri gözlemek ve yeni ürünleri görmek hem de iletişim açısından önemli bir rol oynuyor.
TALAT YEŞİLOĞLU
[email protected]
Yılda belirli tarihlerde yapılan fuar etkinliklerini bekleyecek miyiz yoksa teknolojinin getirdiği nimetlerden faydalanacak mıyız?
Fuarlar çok önemli ama teknolojik değişim ve dönüşümle dijital bir şirket olmanın avantajlarını ıskalamamak gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden dijital pazarlama üzerine görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Kısa bir süre önce, dünyanın önde gelen tüketici analiz kuruluşu Niel-sen'in 'Küresel E-ticaret Raporu'nu okumuştum. Türkiye'de e-ticaretin 2018'de yüzde 38, dünyada ise yüzde 18 büyüdüğüne yer veren rapordan bazı rakamları sizlerle paylaşayım.
Birincisi, dünyadaki 7,7 milyar nüfustan 4,4 milyarı internet kullanıyor. Türkçesi, internet kullanan herkese ulaşmak mümkün. Mobil telefon abone sayısı da 5,1 milyar. Günde 5-6 saat internette zaman geçiren bu dev kitle, bu sürenin yaklaşık iki saatini sosyal medya platformlarında geçiriyor.
Milyarlarca kişiye hangi dilde, hangi mesajla ulaşılacağı ise artık sizin çalışmalarınıza kalmış. İkincisi, dünyada e-ticaretin büyüklüğü, geçen yıl sonu itibariyle 2,9 trilyon dolara yükseldi. Perakende satışları içinde ise yüzde 12'lik paya ulaştı.
Sürekli büyümeye de devam edecek diye tahmin ediliyor. Asya Pasifik bölgesindeki büyümenin baş döndürücü bir hızda olduğunu da kayıtlara geçirelim. Türkiye'nin dünya ortalamasına göre daha dijital olduğunu söyleyebiliriz.
Şöyle ki, kentleşme oranımız, internet, mobil telefon penetrasyonu dünya ortalamasının üzerinde. Mobil devrimin ortasında olan bir ülkeyiz. Şirketler de bunu fark etti ve bu yönde ciddi yatırımlar yapıyor.
Kişisel önerim, perakende tarafındaki bu çalışmaların, ihracatçı şirketler tarafından da benimsenmesi. Donanımlı, dil seçenekli bir internet siteniz varsa, sadece 82 milyonluk Türkiye'ye değil, 4,4 milyar insana ulaşma şansınızın olduğunu anımsatmak istiyorum.
Dünyada e-ticaret pastası, dünya ticaret hacminden daha hızlı büyüyor. Dolayısıyla ihracatçılar için bardağın dolu tarafının burada olduğu görüşündeyim. Ticaret savaşlarında 'Twitter' üzerinden değişen gümrük tarifeleri, ihracat için fırsat olduğu kadar tehdit niteliğine de sahip.
Buna rağmen, klasik yöntemlerden vazgeçelim mi? Tabii ki hayır, öyle bir lüksümüz yok. Ama e-ticarette nasıl çoklu kanallarla tüketiciye hitap ediliyorsa, ihracatçıların da dijitalleşerek çoklu kanallarla dünyanın her tarafına hitap etmeleri gerektiğine inanıyorum.
Bu nedenle, Aram'ın hazırladığı kapak haberinde, daralan ekonominin yaşam borusu niteliğindeki ihracat için alternatif bölgelerin, ülkelerin yanı sıra e-ihracat için potansiyel ülkeleri de araştırdık.
Yeni pazarların arttığı bir hafta diliyorum…
