Araştırmacılar, analistler, sürekli olarak yeni endeksler geliştirmeye çalışıyor. Farklı modellerle geliştirdikleri endeksleri de piyasadaki bazı parametrelerle kıyaslamaya uğraşıyorlar.
TALAT YEŞİLOĞLU
[email protected]
Doğal olarak hedef, rakiplerin bir adım önünde olmak ve portföyünü iyi yönetebilmek, kazanç sağlayabilmektir.
Ben de Talip, Gözde ve Ceren’in hazırladığı kapak haberimizde yer verdiğimiz “Hukukun Üstünlüğü Endeksi”ne dikkat çekmek istiyorum. Türkiye bu endekste 2014’te 59’uncu sıradaydı, bir yıl sonra sıralamada 82’nci sıraya indik. Başarısız darbe girişiminin yaşandığı 2016’da biraz daha geriledik ve 99’uncu olduk.
2017’de 101’inci, 2018’de ise 109’uncu sıraya kadar düştük. OHAL’in kaldırılması için neden bu kadar kalem oynatıldığı, bu konunun niye bu kadar dile getirildiği umarım şimdi daha iyi anlaşılmıştır.
Hukukta dünya sıralamasında gerilerken, TL’nin performansı ne oldu sizce? Sürpriz değil, sürekli değer kaybetti. Ortalama dolar kuru üzerinden yaptığımız hesaba göre dolar/TL 2015’te yüzde 24,2 (enflasyon yüzde 7,7), 2016’da yüzde 11 (enflasyon yüzde 7,8), 2017’de yüzde 20,8 (enflasyon yüzde 11,1) ve geçen yıl da yüzde 31,8 oranında artış gösterdi.
Geçen yılki ortalama enflasyon oranı da yüzde 16,3 olarak kayıtlara geçti. Nasıl, neredeyse birebir uyum var değil mi? 2019’a ilişkin de bir veri paylaşalım mı? Yine yıllık ortalama üzerinden gidelim, TL şu ana kadar yüzde 14,5 oranında eridi. YSK’nın son kararıyla birlikte Dünya Hukuk Ligi’nde sıralamadaki yerimizi ise henüz bilmiyoruz!
Hukuk, sadece yabancılar için değil, yerli girişimciler ve iş insanları için de yatırımda birincil öneme sahiptir. Türkiye’de son yıllarda özel sermaye yatırımlarının gerilemesinin, 240 bin civarında ‘beyaz yakalı’ iyi yetişmiş insan kaynağının yurtdışına yerleşmesinin temel nedeninin de hukuk alanındaki gerileme olduğunu biliyoruz.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin tekrarına ilişkin YSK kararı, mali piyasaları, yatırımcıları yeni bir kulvara soktu. Geçmişin acı deneyimlerinden sonra ‘kontrol’ kalemi sanki bir süreliğine çekmeceye konmuş gibi görünüyor. Neden mi böyle düşünüyorum. Bugün bana gelen SMS mesajından…
Şaka bir yana, uzun süreden beri ilk kez bir banka, “Hoş geldin faizimiz yüzde 24” mesajı gönderdi. Demek ki, kredi ve mevduat faizleri üzerinde uygulanan blokaj ya kaldırıldı ya da hafifleme var.
Türkiye’nin yapısal reformlara çok ihtiyacı olduğu bir gerçek. Ama hukuktan başlamayan reform sürecinin başarıya ulaşması pek mümkün görünmüyor. Hukuk alanında dünya liginde yükseldikçe, o zaman Türkiye’yi seven, sevmeyen şirketler de gelip yatırım yapacak.
Portföy yöneticileri de Türk şirketlerinin hisse senetlerini, Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’nin çıkardığı tahvilleri almak için koşacak. Yeter ki, temel skalamız ‘HUKUK’ olsun…
Hukuku az tartıştığımız bir hafta diliyorum…