Sektöre iş güvenliği ve çevre standartları konusunda yapılan eleştiriler sürerken, yerli ve yabancı maden yatirımları ise her geçen yıl artarak devam ediyor.
3-16 Mart- 2024 tarihli sayıdan
Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Erzincan İliç'te işletilen Çöpler Altın Madeni İşletmesi'nde yığılmış malzemenin kaymasıyla meydana gelen toprak kayması, büyük bir felaketin yaşanmasına neden oldu.
Toprak altında kalan dokuz maden emekçisini arama çalışmaları sonlandırılırken, olay sonrasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Anagold Madencilik'in üretime yönelik faaliyetlerini durdurdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da şirketin çevre izin ve lisans belgesini iptal etti.
Fırat Nehri'ne 350 metre uzaklıktaki bu altın madeni sahası dünyanın önemli altın madeni sahalarından. Yüzde 80 Kanadalı SSR Mining Inc ile yüzde 20 Türk Çalık Grubu'nun Lydia şirketine ait ortak bir yatırım şirketi olan Anagold tarafından işletilen sahadan korkulduğu gibi siyanür Fırat Nehri'ne sızarsa, tam bir doğal felaket söz konusu olacak. Son yıllarda madencilik alanında yaşanan en büyük çevre felaketleri olarak değerlendirilen bu olayın çevreye ve sektöre etkilerini zaman gösterecek.
80 MADEN TÜRÜNE SAHİP
Zaman zaman bu tür kazalar ve ihmallerle gündeme gelen madencilik sektörüne olan yatırımcı ilgisi ise her geçen yıl artıyor. Türkiye dünya genelinde doğal taş ve genel olarak maden üretimi ve ihracatında önemli oyuncular arasında yer alıyor.
Zengin maden yatakları, kaliteli ürünleri, gelecek vadeden teknolojik altyapı ve rekabetçi fiyatları ile sektördeki gücünü gün geçtikçe artıyor. Türkiye, dünyada bulunan 90 maden türünden
80'ine sahip. Bu madenleri doğrudan ihraç ederken, çıkardığı madenlerle diğer sektörlere ham madde de sağlıyor.
Türkiye'de madenciliğin toplam gayri safi milli hasıladan aldığı pay yüzde 1,3. Bu oran, madencilik zengini ülkelerde ortalama yüzde 7 civarında seyrediyor.
Yıllar içinde değişmekle birlikte, madenciliğin gayrisafi milli hasıla içerisindeki payı Çin'de yüzde 23, Avustralya'da yüzde 9, Rusya ve ABD'de yüzde 7, Kanada'da ise yüzde 5 seviyelerinde bulunuyor. Sektör temsilcileri, “Türkiye de bu payını dünya ortalamasına çekerse, 42 milyar dolarlık ihracata imza atabilir. Yüzde 5 seviyesini dahi yakalasak, 30 milyar dolardan fazla ihracat yapabiliriz" şeklinde konuşuyor.
MADEN SEKTÖRÜNÜN DEVLERİ
Gübreden yenilenebilir enerjiye, otomotiv sanayinden beyaz eşyaya kadar her alanda madencilikten elde edilen ürünler kullanılıyor. Çevreci bir madenciliğin mümkün olduğunu savunan uzmanlar, “Eğer yer altında ekonomik bir değer varsa bunun çevreyi koruyarak çıkarılması hedeflenmeli" diyor.
Bu kritik önemdeki sektöre olan yatırımcı ilgisi de hızla artıyor. Özellikle Türkiye'de farklı iş kollarında görmeye alıştığımız pek çok holding, madencilik işine giriş yapıyor. Koç, Eczacıbaşı, Yıldırım, Zorlu, Nurol, Akfen, Özyeğin, Ciner, Cengiz gibi pek çok dev holding nikelden demire, kromdan bakıra kadar farklı madenler çıkarıyor. Türkiye'nin büyük grupları, madencilik faaliyetleriyle çok fazla öne çıkmayı tercih etmeseler de bu alanda önde gelen ihracatçılar listesinde de yer alıyorlar.
ROTAYI YURTDIŞINA ÇEVİRDİLER
Eczacıbaşı Topluluğu bu sıralamada başı çekiyor. Grubun doğal kaynaklar şirketi olan Esan, Türkiye'nin önde gelen endüstriyel mineral ve metalik mineral üretici ve ihracatçılarından biri.
Seramik sektörünün yüksek kalite hammadde ihtiyacını karşılamak için 1978 yılında kurulmuş bulunan Esan, 40'tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. İtalya, Ukrayna ve Çin'de de ofisleri bulunuyor. Geçen yıl Suudilerle ortaklığa giden şirket, Suudi Arabistan'da endüstriyel madencilik alanında faaliyet gösterecek. Ortaklık; kuvars, feldispat, silis kumları ve çeşitli kil minerallerine yönelik operasyonları kapsayacak.
Maden sektöründe faaliyet gösteren holdinglerden biri de Koç Holding. Vehbi Koç'un 1957 yılında kurduğu Demir Export, işe demir cevheri üretimiyle başladı. Sonraki yıllarda çinko, kurşun, gümüş, kömür ve bakıra yoğunlaşan şirket, Divriği'de demir, Eymenz ve Sivas'ta kömüş işletmelerine sahip. 16 yıl önce de altın işine girmiş bulunuyor.
2006 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nden ihale yoluyla Bakırtepe Altın sahasını alan Demir Export, 2007 yılında çalışmalara başladı, 2016'da da ilk altın dökümünü gerçekleştirdi. Rotasını yurtdışında da kıran şirket, iki yıl önce İrlandalı Conroy Gold & Natural Rexources ile anlaşmaya gitti ve ortağıyla İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda'da maden arayacak.
KOBALT ÜRETİMİYLE ÖNE ÇIKIYOR
Cengiz Holding de madencilik alanında faaliyet gösteren dev gruplardan biri. Eti Bakır ile geleceğin en stratejik ham maddelerinden biri olan bakır ihtiyacım karşılayan şirket çatısı altında bulunan Mardin Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, kobalt üretimi bulunuyor. Teknoloji, petrokimya, elektrikli otomobil, batarya ve uçak endüstrilerinde yoğun olarak kullanılan kobalt, tüm dünyada katma değerli sanayi ürünlerinin en önemli elementlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Şirket, pirit konsantresinden kobaltı geri kazanarak dünya üretiminin yüzde 2'sini gerçekleştiren dünyanın ilk ve tek merkezi. 1,2 milyar dolarlık yatırımla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun en büyük özel sektör yatırımı olan tesis, ömrünü tamamlamış otomobil, telefon ve bilgisayar bataryalarından çıkarılan kobalt, nikel, lityum ve manganezi de ekonomiye geri kazandırmak için AR-GE faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye'nin bakır ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayan Eti Bakır, yılda 70 bin ton katot bakır üretiyor.
Samsun'da, Türkiye'nin madencilik alanındaki en büyük AR-GE Merkezi'ni de kurduklarını söyleyen Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş, "Merkez bir yandan ürün kalitesini ve verimliliğini artırmak diğer yandan da maliyetleri ve çevresel etkileri azaltmak için çalışıyor. Halihazırda üretilen cürufların içindeki bakır, kobalt ve çinko gibi metallerin geri kazanılmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor" diyor.
3 MİLYAR TL'LİK YENİ YATIRIM
2005 yılından bu yana Cengiz Holding bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Eti Alüminyum ise Türkiye'de faaliyet gösteren pek çok sektöre ham madde sağlarken savunma sanayisine yönelik AR-GE çalışmaları ve yatırımlarıyla da biliniyor. Türkiye'nin alüminyum ihtiyacının yüzde 10'undan fazlasını tek başına karşılayan şirket, 82 bin tonluk üretimiyle her yıl 275 milyon dolarlık ithalatın önüne geçerek cari açığın kapanmasına da katkıda bulunuyor.
'Yeşil Alüminyum' hedefinde çok önemli aşamalar kaydettiklerini söyleyen Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan ise yüksek sıcaklığa dayanıklı, zırh ham maddesi olarak da kullanılan "özel alümina" yatırımına devam ettiklerini ve yeni yatırımla birlikte yıllık40 bin tonluközel alümina üretim kapasitesine ulaşacaklarını belirtiyor.
Yeni haddehane yatırımına da başlayan şirket, 3 milyar TL'lik yatırımla kuracağı tesiste yılda 100 bin ton hadde ürünleri üretecek. Boksitten lityumun geri kazanılması konusunda patent başvurusunda bulunan Eti Alüminyum'un hedefi, her yıl 250 tonluk lityumu artık üründen geri kazanmak.
FİLDİŞİ SAHİLİ'NDE YATIRIM PLANLIYOR
Yıldırım Şirketler Grubu bünyesindeki Yılmaden Holding de metal ve madencilik sektöründe Türkiye dâhil olmak üzere sekiz ülkede madencilik ve metal üretimi yapıyor.
Başta krom ve nikel madeni olmak üzere, kurşun-çinko gibi baz metaller, altın-gümüş gibi kıymetli metaller üzerine etkin bir şekilde maden arama ve üretim faaliyetlerinde bulunan şirket, Türkiye'nin en büyük sert parça krom cevheri üreticisi ve dünyanın ikinci en büyük yüksek kaliteli yüksek karbonlu ferrokrom üreticisi konumunda.
Dört farklı ülkede yüksek karbonlu ferrokrom üreten tek şirket olan Yılmaden, maden operasyonunu ve üretimini Türkiye'nin yanı sıra Arnavutluk, Kazakistan ve Kosova'da gerçekleştiriyor. Elazığ başta olmak üzere Hatay, Adana, Gaziantep, Konya ve Muğla illerinde 32 arama ve 39 işletme ruhsatına sahip olan şirket, yıllık 620 bin ton yüksek karbonlu ferrokrom, 140 bin ton ferronikel üretim kapasitesine sahip.
Grup önümüzdeki dönemde, Fildişi Sahili'nde nikel sahalarına, Kazakistan'da orta ölçekli bakır ve altın madenlerine, Arnavutluk'ta ise 2 adet yer altı krom madenine yatırım yapacak.
EGE'NİN İHRACAT ŞAMPİYONU
Aydın/Çine merkezli Kaltun Maden, Türkiye'nin doğal kaynak çeşitliliğini ve yüksek kalitede maden rezervlerinin bulunduğu bölgelerde zengin maden sahaları ile sektöründe faaliyet gösteren öncü ihracatçılardan. 60 yılı aşkın süredir seramikten cama, kompoze taştan boyaya kadar geniş bir endüstriye ham madde sağlayan şirket, yıllık ortalama 2 milyon 500 bin ton cevher üretimi ile Türkiye'nin feldspat ihracatında dünya çapında adını duyuruyor.
Mikronize ve granül kuvars üreticisi olarak da küresel düzeyde önemli bir rol oynadıklarını belirten Kaltun Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Tuncer, "Bin 800'ü aşkın çalışanımızla yerel istihdam ve kalkınmayı da destek veriyoruz. Kaltun İtaly, Kaltun Iberica, Kaltun North Europe, Kaltun USA olarak dünyanın farklı bölgelerde de şirketlerimiz var. Geçen yılki bin 500 tonluk ihracatımızla Ege'de ihracat şampiyonu olduk" diye anlatıyor.
Yeşil enerji için madene ihtiyaç var
Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre; lityum, kobalt, grafit, nikel, bakır, alüminyum gibi madenlerin kullanımı 2040’a gelindiğinde altı kat artmış olacak. Bu stratejik madenlerle güneş panelleri, rüzgar santralleri yapılıyor ve lityum pilleri üretiliyor. Rüzgar panellerini taşıyacak ayaklar için dahi alüminyuma ihtiyaç duyuluyor. Kısacası madenler olmadan yeşil enerjiye geçmek mümkün olmayacak.
İBRAHİM ALİMOĞLU EGE MADEN İHRACATÇILARI BİRLİĞİ
İhracatta 2024 beklentisi olumlu
2022 yılında 6,4 milyar dolar olan Türkiye'nin maden ihracatı, 2023 yılında yüzde 11'lik düşüşle 5,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Gerek yerelde gerekse küresel ekonomik düzende karşılaşılan zorlukların bu düşüşe sebep olduğu belirtiliyor. Toplam ihracatın üçte birine denk gelen 1,9 milyar dolarlık doğal taş ihracatında ise beklentiler olumlu.
Ancak kötü senaryo gerçekleşirse 2024 yılında da yüzde 10'luk bir kayıp olabileceği tahmin ediliyor. Bu yıl ihracatı artırmaya yönelik adımlarına hız vereceklerini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, "Tasarım odaklı ihracat temel hedeflerimiz arasında.
Bu alanda adıyla markalaşan Amorf Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması'nın dördüncüsünü 2023 yılında gerçekleştirdik. 2024 yılında da yarışmamızı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Cevherimiz Sensin Projesi ile sektöre nitelikli elemanlar kazandırıyoruz” diye konuşuyor.
Altın madenciliğinde Kanada önde
Türkiye’de özellikle altın madenlerinin işletmelerinde yabancı şirketler öne çıkıyor. Örneğin; Uşak’ta Kışladağ Altın Madeni’ni, İzmir’de Efem Çukuru Altın Madeni yüzde yüz hissesi Kanadalı Eldorado Gold Corporation şirketine ait.
Ordu’daki Altıntepe Altın Madeni’nin yüzde 45’i İngiliz Stratex International Plc’ye ait. Balıkesir’deki Kızıltepe Altın Madeni’nin yüzde 47’si İngiliz Ariana Resources PLC’ye ait Pasinex Resources, Kayseri’de Özsüt Altın Madeni’nin yüzde 100’ü Kanadalı Centerra Gold Inc’ye ait.
Türkiye’de altın madenciliğinde Mariana, Teck, Alamos Gold, Fronteer Eurasia, Liberty Gold (Fronteer Gold) ve Odyssey isimli Kanadalı şirketlerin ağırlığı söz konusu.