Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, ihracatın istihdam ve üretim artışı sağlamasının yanı sıra makroekonomik dengeleri iyileştirmesi ve istikrarlı büyüme konusunda sağladığı katkıya vurgu yapıyor. Bolat, "Sürdürülebilir ihracat artışını temel bir vizyon olarak belirledik" diyor.
29 Ekim -11 Kasım 2023 tarihli sayıdan
Ekonomist Dergisi'ne Cumhuriyetin ikinci yüzyıl vizyonuna dair görüşlerini anlatan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, önemli mesajlar verdi. Bugün ekonominin en büyük sorunlarından biri olan enflasyonla birlikte piyasada belli alanlarda fahiş fiyat artışlarını önlemek üzere denetimleri devreye aldıklarını belirten Bolat, ihracatta artış içinse bir dizi önlemi uyguladıklarını kaydediyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a sorularımız ve aldığımız yanıtlar şöyle:
Cumhuriyetin 100. yılını kutlayan Türkiye'nin bugün geldiği noktayı değerlendirir misiniz?
1923 yılında Cumhuriyetimiz kurulduğunda ülkemiz, uzun yıllar süren savaşlardan çıkmış harap ve yorgun bir haldeydi. Nitelikli ve eğitimli insan gücünün önemli bir kısmını savaşlarda kaybetmişti. Altyapı, üstyapı ne varsa büyük ölçüde tahrip olmuştu. Ülkedeki en önemli iş alanları, verilen çok sayıda kapitülasyonlarla yabancıların elindeydi.
Ulu önder Atatürk'ün liderliğinde çok büyük bir kalkınma hamlesi başladı; kapitülasyonlar kaldırıldı ve eğitime önemli yatırımlar yapıldı. Bu dönemde sanayileşme genç Cumhuriyetimizin en önemli öncelikleri arasında yer aldı. Ülkemiz başta Ata'mız olmak üzere kuruluş yıllarının kahramanlarına minnet borçludur.
Ülkemizin ekonomisi, onların attığı sağlam temeller üzerinde yükseldi. Günümüzde sanayi üretimimizi daha yüksek katma değeri ve yüksek teknolojiyi üretecek şekilde dönüştürüyoruz. İlk yerli ve milli otomobilimiz TOGG'u, elektrikli araçların son teknolojisini kullanarak üretmeye başladık.
Savunma sanayinde büyük başarılara imza attık. İha'lar, Siha'lar, Akıncı, Kızıl Elma, Kaan, Hürjet, Altay Tankı, Atak Helikopteri, TCG Anadolu savunma sanayimizin ve ülkemizin gururu oldu.
Türkiye'nin ekonomi yönetimi olarak izlenilen para politikası konusu ve ekonomik performans konusunda değerlendirmeniz ne olur?
Günümüzde küresel düzeyde de problem haline gelen enflasyon, bizim de mücadele önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Merkez Bankası orta vadede enflasyon hedefi olan yüzde 5'e ulaşmak için parasal ve finansal koşulları oluşturacak politika adımlarını uyguluyor. Merkez Bankası'nın aldığı kararlar, iç talebi sınırlandırırken; BDDK tarafından da tamamlayıcı kısıtlayıcı düzenlemeler getirilmiştir.
Bu konuda Bakanlığımız da üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getirmektedir. Ticaret Bakanlığı olarak adil, şeffaf ve rekabetçi bir piyasa için çalışmalarımız yoğun bir mesai içinde sürmektedir. Bu kapsamda, son dönemde otomobillerde stokçuluğun önlenmesine yönelik tedbirler alınmış ve fahiş fiyat artışı denetimleri sürdürülmüştür. Bizler tüm bu bahsettiğim politikalarla enflasyonla mücadele kapsamında hükümet olarak gerekli adımları atıyoruz ve atmaya da devam edeceğiz.
Atılan bu adımların etkisi ile son günlerde Türkiye'nin CDS priminin diğer gelişmekte olan ekonomilerden daha iyi bir performans çizdiğini izliyoruz; ayrıca, TCMB rezervlerimizde izlenen artışı takip etmekteyiz. Hedefimiz büyümenin, sürdürülebilir ve kapsayıcı olmasının yanı sıra ekonomimizin kırılganlığının azaltılmasıdır.
Ekonomi yönetiminin uyguladığı politikaların gerek göstergeler gerekse dış piyasalarda olumlu etkileri bu kapsamda görülmeye başlandı ve bu etkilerin kalıcı olması ve finansal istikrarın sağlanabilmesi için ne gerekiyorsa yapılmaya devam edilecektir. Atılan adımların kalıcı sonuçlarını hep birlikte görmeye devam edeceğimize eminim.
“E-TİCARETTE REKABETÇİ VE ADİL BİR PİYASA YAPISI TESİS EDİLECEK”
“E-ticarette kuşkusuz inovasyon eğilimlerinin de artmasıyla önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişim sonucunda sektörde yaşanan sorun ve ihtiyaçların belirlenmesi adına sektör temsilciler ile yapılan görüşmelerde; e-ticarette rekabetçi ve adil piyasa yapısının tesis edilmesi, elektronik ticaret ekosisteminin çok oyunculu bir yapı haline getirilmesi, elektronik ticaretin tanınırlığının yaygınlaştırılarak e-ticaret ve e-ihracata katılımın artırılması yönelik yapılabilecek çalışmalar ile alınabilecek tedbirler üzerinde duruluyor.”
İhracatta tekrar güçlü bir noktaya gelmek üzere ajandanızda hangi konular öne çıkıyor? Hangi adımlar atılacak?
Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatın ülke ekonomisine istihdam, üretim artışı sağlamasından ülkeye döviz girişi sağlamasına, makroeko-nomik dengeleri iyileştirmesinden, cari dengeye ve istikrarlı bir büyümeye sağladığı katkıların farkında olarak, sürdürülebilir ihracat artışını kendimize bir vizyon olarak belirledik.
Bu vizyon doğrultusunda, katma değerli ürünlerin ihracatını artırarak ürün çeşitliliğinin sağlanmasından, pazar çeşitliliği üzerine yeni stratejiler geliştirmeye, ihracata yönelik desteklerin artırılmasından, dijital dünyanın gereksinimi olan e-ihracat gibi yeni ihracat yöntemlerinin geliştirilmesine ve ihracatın finansmanına katkı sağlanmasına kadar çeşitli konularda çalışmalar yürütüyoruz.
Bu doğrultuda devlet desteklerinin ihracatçı firmalarımıza ve ekonomimize en yüksek faydayı sağlayacak şekilde kullandırmak ve mevcut destekleri güçlendirirken, ihracatçımıza yeni destek paketleri ve yeni hizmetler sunmak en temel görevlerimizden bir tanesidir. Sürdürülebilir ihracat artışı hedefimiz doğrultusunda, Bakanlık olarak ihracatçılarımızın dünya pazarlarında hak ettikleri yeri sağlamlaştırmalarına yönelik mesaimize ara vermeden devam edeceğiz.
Peki iş dünyasının en önemli sorunlarından biri olan finansmana erişim konusunda girişimleriniz var mı?
Finansmana erişimi kolaylaştırma ve kredide teminat sorununu çözme konusunda ihracatçılarımıza vermiş olduğumuz sözü tuttuk. 2022 yılında faaliyete geçen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi bugüne kadar 10 binin üzerinde ihracatçıya 47 milyar TL'lik kefalet sağladı. 2023 yılı sonu itibarıyla da 55 milyar TL'lik krediye kefalet sağlanmasını hedefliyoruz.
Diğer taraftan, Bakanlığımızın Merkez Bankamız ile yürüttüğü ortak çalışmalar neticesinde, ihracatçılarımızın finansmana erişimini desteklemek amacıyla birlikte yeni kararlar aldık. Bu kapsamda; reeskont kredilerinin günlük limitini 10 kat artışla 3 milyar TL'ye çıkardık.
Reeskont kredisine erişimi kolaylaştırıcı bir adım attık. KOBİ'lerde küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için kredi kullanım limitleri yeniden belirledik. İhracatçılarımıza politika faiz oranı altında reeskont kredisi kullanım imkânı tanıdık. Tüm bu düzenlemelerin, ihracatçımıza finansman konusunda rahat bir nefes aldıracağına inanıyoruz.
“ODAĞIMIZDA YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM VAR”
“Ülkemizin ikinci yüzyılı için atılacak adımları, On İkinci Kalkınma Planında ortaya koyduk. Hazırlanan kalkınma planımız daha yeşil, afetlere dirençli, ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil bölüşen, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye vizyonunu çizmiştir.
Bu vizyon kapsamında, ikiz dönüşüm de dediğimiz yeşil ve dijital dönüşümü odağa alan, sanayi sektörünün tarım ve hizmetler sektörleriyle bütünleşik olarak başat rol üstlendiği, ülkemizin dünya ticaretindeki yerinin güçlendiği, kaliteli finansman imkânlarının sağlandığı, azami istihdam oluşturan istikrarlı bir büyüme modeli uygulamayı öngörüyoruz.”