11,8 milyar dolar değerlemeye ulaşarak decacorn olan Getir, 2022'de yeni bir ülkeye girmeyi planlamıyor. Sekiz ülkede yayılmaya odaklandıklarını dile getiren Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek, "Türkiye'de iki yeni alana adım atacağız. Bazı işlerimiz yurtdışına da gidebilir" diyor.
3-16 Nisan 2022 tarihli sayıdan
Geçtiğimiz günlerde start up dünyasında heyecan uyandıran bir gelişme yaşandı. Yedi yıl önce kurulan online yemek ve market sipariş uygulaması Getir, son tamamladığı yatırım turunda 768 milyon dolar yatırım alarak değerini 11,8 milyar dolara yükseltti.
Geçen yıl mart ayında unicorn unvanını alan şirket, ulaştığı değerleme ile 10 milyar dolar barajını aşarak hızlı market ürünleri teslimatı sektöründe Avrupa'nın ilk decacorn'u oldu. Mubadala Investment Company'nin liderlik ettiği son yatırım turunda Abu Dhabi Growth Fund (ADG), Alpha Wave Global, Sequoia Capital ve Tiger Global, Getir'in yatırımcıları arasında yer aldı.
Peki bundan sonra Getir'in hedefleri ne? Yurtdışı yapılanması nasıl ilerleyecek? Şirket gündeminde satın almalar var mı? Aklımızdan geçen tüm soruları Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek'e yönelttik.
Pandeminin işlerinize en büyük etkisi ne oldu?
Bu iş fikrinin aklımıza geldiği 2014'te dijitalleşme-nin bir parçası olarak görmüştük. Bir gün pandemi çıkacak da işler ona göre şekillenecek dememiştik. Ama diğer firmalar pandemide bu alana girmeye karar verdiler.
Dünyada bazı şirketler bizim alanımıza girmeye başladılar. Onların girmesi bizi daha güçlü kıldı. "Bu bizim yarattığımız bir alan, gelip birileri bizim işimizi elimizden alamazlar" diye çalışmalarımızı biraz daha artırdık. Bu da bizim için kırılma oldu.
Alanınıza giren o şirketler karşısında ne yaptınız?
Biz bu şirketlere kendi dünyamızda 'kolon' diyoruz. Yani 'mevcut orijinal bir işin kolonlanması' demek. Bu iş ilk olarak Almanya'da kolonlanmaya başladı. Daha sonra ise İngiltere ve ABD'de... Onlar 10 dakika averajını geçemediler. 15 dakika ve üzerini hedeflediler. Pıtrak gibi çıkmaya başlayınca biz, "1 dakika, büyük ağabey burada, büyük ağabey oyuna girsin" dedik. Belki biraz daha geç gidecektik yurtdışına ama onu çabuklaştırdı bu durum. O süreçten beri de yurtdışında fonların ilgisi bu işe azalmadı.
Getir modelinin hızla büyümesinde en önemli etken sizce neydi?
Biz bir teknoloji şirketiyiz. Dataları loglarız (verileri kayıt ve analiz etmek). İndirilme rakamlarından sepet büyüklüklerine kadar tüm dataları logluyoruz. Bu da bizim hızlı karar almamızı sağlıyor. Dakikalar içinde kampanya değiştiriyoruz, yeni ürün koyuyoruz, ürünü ikili satabiliyoruz.
Bu anlamada yazılım ve veri, bizim itici gücümüz. Önümüzdeki yıllarda olduğumuz ülkelerde lider olmak istiyoruz. Getir Çarşı, Getir Yemek gibi bazı işlerimiz yurtdışına da gidebilir. Türkiye'de bu işin daha büyüyeceğini düşünüyoruz. Getir'in iş modelinin payı şu anda toplam perakende piyasasına göre yüzde 1-2'lerde. Gelişen ülkelerde Getir, bir model olsun istiyoruz.
Aldığınız yatırımları nasıl değerlendirdiniz?
Son yatırım E turuydu. Beşinci tur oluyor. Ondan öncesi tohum turları oldu. O günün gereği neyse oraya harcıyoruz. Geçen yıla kadar Türkiye'de harcıyorduk. 2021'in ocak ayından sonra hem Türkiye hem yurtdışı beraber harcamaya başladık. Bu arada Türkiye'de Getir Yemek, Getir Çarşı, Getir Büyük, Getir Su, Getir Taksi gibi yeni işlere girdik. Her işin hak ettiği para ayrı oluyor.
Bütçelerinizi nasıl yapıyorsunuz?
Genelde üç aylık bütçe yapıyoruz. Onu aya böleriz, mutlaka haftalık bakarız, hatta bazen günlük de değiştirdiğimiz olur. Bizim işin patronu müşteri ve büyüme. Bunlara bakarız. Bunlardaki ihtiyaca göre harcarız. Bilinirlik ölçeriz sık sık. Anlık bir işiz ve bütçeyi de anlık yönetiyoruz diyebiliriz.
Şu anda kaç ülkedesiniz?
Şu anda Türkiye dahil dokuz ülkedeyiz. Türkiye'den sonra yedi AB ülkesi, kasımda da ABD'yi açtık. Sırasıyla; İngiltere, Hollanda, Berlin, Paris, İspanya, İtalya, Portekiz ve ABD olarak pazarlara girdik. Hollanda ve İngiltere'de bilinirliğimiz çok yüksek. ABD'de de çok iyi başladık. New York'ta çok kuvvetliyiz. Chicago ve Boston'da da varız. Üçü de iyi gidiyor.
Bundan sonrası için büyüme stratejiniz nedir?
Şu anda kendimize coğrafya telaffuz etmiyoruz. Çünkü geçen yıl sekiz ülkeye gittik. Nefes kesen bir hızdı. Yeni şirketler de başlattık. MOOV adındaki şirketin çoğunluk hissesini satın aldık. N11'de de 2022'ye sarktı ama n11'in de yönetimini aldık.
Orada yönetici ortak olduk. Bu baş döndürücü bir hızdı. Bu yıl biraz daha derlenme toparlama yılı. Türkiye ve sekiz ülkedeki derinliğimizi, şehir sayımızı artıracağız. Kalitemizi artırmamız gerekiyor bu ülkelerde. Yeni girdiğimiz işlerde de büyümeye odaklanacağız.
Bugüne kadar Getir'i kaç kez pivot ettiniz?
Fiziki depoların yanı sıra ticari araçların arkasını da biz depo olarak kurgulamıştık. Araçta olması verimliliği daha çok artırıyor. Ama bir taraftan da araçta depolayacağınız ürünlerde limitler var. Sabit depolara dolap koydukça bu tarafın sepeti artmaya başladı. Dolayısıyla çıktıktan 1- 1.5 yıl sonra o gezen depoları artık sürdürmeme kararı aldık.
Birinci pivotumuz buydu. İkincisi ise saha ve depoları merkezden yönetiyorduk ama orada verimsizlik vardı. Darbe zamanında modelimizi değiştirdik ve bayiliklerle yönetmeye karar verdik. Sonrasında da Getir'in içinden Getir Çarşı gibi işler çıktı. Bu da bizim için pivot oldu.
“Ayda 15 bin iş başvurusu alıyoruz”
“Şu anda Getir'de 30 binden fazla kişi çalışıyor. Buna saha ve merkez dahil. 30 binin yaklaşık 4 bin 500'ü yurt içi ve yurt dışı ofislerde çalışıyor. Globalde 15 bin başvuru geliyor ayda. Bizim yaş averajımız 28. Dolayısıyla yeni mezunlar çok ilgili. Yılda 180 bin CV arasından yaklaşık 1-2 bin kişi katılıyor aramıza. Unvanı olmadan içeriye alıp sonra pozisyonunu belirlediklerimiz de oluyor.”
Bu yıl iki yeni iş olacak”
“Geçen yıl iki tane küçük Getir benzeri şirketi yurtdışında satın aldık. Bunlardan bir tanesi İspanya'daki BLOK'tu, diğeri de İngiltere'deki Veezy’di. Bu yıl satın alacağız diye yola çıkmıyoruz ama fırsat olursa, bizim için çok anlamlıysa, mevcudiyetimize bir ek katacaksa, evet yapabiliriz. Öte yandan Türkiye'de ise Getir altında organik iki lansmanımız olacak. Yeni iki iş olacak diyebiliriz.”