Koronavirüs salgınında dikkat çeken girişimlerden biri olan Getir yutdışına açılıyor. Ekonomist’in ‘Yılın İş İnsanları’ ödüllerinde ‘Yılın Erkek Girişimcisi’ seçilen Getir Kurucusu Nazım Salur, “Londra, Paris, Sao Paulo ve Mexico City’e açılacağız” diyor.
BURCU TUVAY
Getir, koronavirüs salgını döneminde insanların hayatını kolaylaştıran girişimlerden biri oldu. Vaka tespitinden sonra kullanıcı oranı yüzde 60 arttı. Getir’in kurucusu Nazım Salur, ‘Siparişi Kapıya Bırak’, ‘Online Bahşiş’ gibi inovatif yaklaşımlarıyla da kullanıcıların beğenisini kazandıklarını söylüyor. 2019 yılı sonlarında Sir Michael Moritz, Getir’in hem başarılarını hem de sahip olduğu potansiyeli gördü ve 25 milyon dolar yatırım yaptı.
Böylece Getir seri A turunu toplamda 38 milyon dolarlık yatırımla kapattı. Tüm bu başarılar Nazım Salur’a Ekonomist Dergisi’nin düzenlediği ‘Yılın İş İnsanları’ ödüllerinde ‘Yılın Erkek Girişimcisi’ kategorisinin birinciliğini getirdi.
Bu yıl bitmeden 100 milyon dolarlık bir yatırım daha almayı hedeflediklerini söyleyen Salur, “Yurtdışında öncelikle Londra olmak üzere Paris, Sao Paulo ve Mexico City’de faaliyet göstermeyi hedefliyoruz” diyor.
Getir, özellikle koronavirüs salgınında öne çıkan girişimlerden biri oldu. Bu olağanüstü durum iş akışınıza ve büyümenize ne şekilde yansıdı?
Getir ilk vaka tespitine kadar 5,7 milyon defa indirildi. Kullanıcılarımızın kapısını yaklaşık 19 milyon defa çaldık. İlk vaka tespitine ilişkin açıklamadan bu yana indirme oranımız yüzde 60 arttı. 700’e yakını genel merkezimizde olmak üzere şu anda 4 bin 500’ün üzerinde ekip arkadaşımız bulunuyor. Getir’in büyümesiyle paralel işe alımlarımız devam ediyor.
Salgın ülkemizde ortaya çıktığından itibaren nasıl bir strateji izlediniz?
Yaklaşık iki aydır tüm dünyadaki durumu takip ediyoruz. Kurduğumuz yönetim ekibimizle bu süreçte tedariği nasıl yönetebileceğimiz ve talep artarsa nasıl karşılayabileceğimiz üzerine çalıştık. Yurtdışındaki gelişmeleri gözlemleyerek bu döneme hazırlıklı girdik. Olası kriz senaryolarını çalıştık. Salgının gidişatına bakarak bu süreci günlük hatta saatlik olarak yönettik.
Artan talebe karşılık verebilmek için ana depolarımızı büyüttük, tedarikçilerimizle kesintisiz ürün akışını sağlayabilmek için önden hazırlık yaptık, araç sayımızı artırdık. Ayrıca İstanbul Valiliği ve 39 ilçemizin kaymakamlıkları ile bu zor günlerde birlik olduk. 50 bin ihtiyaç sahibi büyüğümüze 6 hafta boyunca 333 bin gıda kolisinin dağıtımını ücretsiz olarak üstlendik. Bu kampanyaya ilk katkıyı da 1,5 milyon TL değerinde 10 bin koli ile biz yapıyoruz.
Teslimatlarda sağlık açısından önlemler alıyor musunuz?
Evet. Teslimata giden arkadaşımız eldiven ve maskeli bir şekilde teslimatı yapıyor. Gıda kolilerini hazırlayanlar da bizim merkez depolarımızda bulunan, hijyen kurallarına titizlikle uyan arkadaşlarımız. Şu anda tüm siparişlerimizi ‘Siparişi Kapıya Bırak’ yöntemiyle teslim ediyoruz.
Öte yandan kuryelerimize bahşiş vermek isteyen fakat sosyal mesafeyi koruma amacıyla siparişlerini kapıya bıraktığımız için veremeyen kullanıcılarımızın taleplerine kulak verdik. Kurye arkadaşlarımıza böyle zor bir dönemde verdikleri emek için teşekkür etmek istiyorlardı ve online bahşiş özelliğini devreye aldık.
Ayrıca bu dönemde canla başla mücadele eden sağlık çalışanlarımıza minnettarlığımızı gösterebilmek için bir çalışma hayata geçirdik. 65 yaş ve üstü büyüklerimizin yanında olabilmek ve hayatlarını kolaylaştırabilmek için de aynı şekilde bir proje yaptık.
Gelecek günlerde doğabilecek ihtiyaçlara yönelik yeni çalışmalar da gündeme gelebilir. büyük bir yatırım aldınız. Bu size nasıl bir ivme kazandıracak?
Getir genç bir teknolojik girişim olmasına rağmen, özellikle yurtdışından yatırım teklifleri alıyordu. Ancak çeşitli nedenlerle bu yatırımları geri çevirdik ya da ülkemizin o dönemde yaşadığı üzücü olaylar dolayısıyla yatırımcılar Türkiye pazarına giriş yapmaktan vazgeçtiler.
2019 yılı sonuna doğru Sir Michael Moritz, Getir’in hem başarılarını hem de sahip olduğu potansiyeli gördü ve 25 milyon dolarlık yatırım yaptı. Moritz ile birlikte seri A turunu toplamda 38 milyon dolar ile kapattık. 2020 yılı bitmeden tamamlanmasını arzu ettiğimiz seri B turunda ise en az 100 milyon dolarlık yatırım hedefliyoruz.
Getir’in kazandığı bu başarının arkasında ne gibi etkenler var?
Girişimciler için en kritik nokta, dünyayı takip etmek ve iyi bir fikir bulmak. Daha sonra doğru zamanda, doğru ekiple ve doğru bütçeyle işe başlamak da çok önemli. Getir’de yıllardan beri yerleşmiş ve kalıplaşmış alışveriş alışkanlıklarını tamamen yıkacak, dönüştürecek bir çözüm sunmak zaten başlı başına bir zorluk. İstanbul gibi büyük kentlerde ihtiyaçlar ve beklentiler farklılaşıyor.
Getir, bu beklentilere hızlı, kaliteli ve güvenilir şekilde cevap verebilecek şekilde çalışıyor. Yola çıktığınızda başınıza ne geleceğini bilmiyorsunuz. Çünkü yapmaya çalıştığınız iş modelinin bir benzeri yok. İlk siz zorluğu yaşıyorsunuz. Dolayısıyla bu modelin kitabını ilk siz yazıyorsunuz.
Bu yıla ilişkin büyüme planlarınızı öğrenebilir miyiz?
2019’un son çeyreğinde farklı şehirlere açılma zamanı geldiğini gördük, yeni şehirlere giriş yaptık. Aynı anlayışla ülkemizde yeni faaliyete başladığımız şehirlerde hedeflerimize ulaşmayı arzu ediyoruz. Diğer yandan gelecek dönemde hem ülkemizde hem de yurtdışı arenada faaliyet göstermeye devam etmeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda yurtdışında öncelikli olarak Londra olmak üzere Paris, Sao Paulo ve Mexico City’de faaliyet göstermeyi hedefliyoruz.
“TAKSİ DENEYİMİNİ DAHA PRATİKLEŞTİRECEĞİZ”
“BiTaksi olarak 40 kişilik bir ekiple, tek dokunuşla taksi hizmeti sağlayarak hayatı kolaylaştırırken, her ay on binlerce taksiciye 1 milyonun üzerinde yolculuk imkanı yaratıyoruz. Şu anda İstanbul ve Ankara’da hizmet veriyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana 35 milyona yakın yolculuk gerçekleştirdik.
BiTaksi ile 2019 yılında hayata geçirdiğimiz kampanyalarla yaklaşık 150 bin yolcumuz 200 bin yolculuk yaptı. 2020 yılında uygulamalarımızı tamamıyla yeniliyoruz ve devreye alacağımız yeni teknolojilerle taksi deneyimini daha pratik, ulaşılabilir ve rahat hale getirmeyi hedefliyoruz.”
BURCU TUVAY
[email protected]
Getir, koronavirüs salgını döneminde insanların hayatını kolaylaştıran girişimlerden biri oldu. Vaka tespitinden sonra kullanıcı oranı yüzde 60 arttı. Getir’in kurucusu Nazım Salur, ‘Siparişi Kapıya Bırak’, ‘Online Bahşiş’ gibi inovatif yaklaşımlarıyla da kullanıcıların beğenisini kazandıklarını söylüyor. 2019 yılı sonlarında Sir Michael Moritz, Getir’in hem başarılarını hem de sahip olduğu potansiyeli gördü ve 25 milyon dolar yatırım yaptı.
Böylece Getir seri A turunu toplamda 38 milyon dolarlık yatırımla kapattı. Tüm bu başarılar Nazım Salur’a Ekonomist Dergisi’nin düzenlediği ‘Yılın İş İnsanları’ ödüllerinde ‘Yılın Erkek Girişimcisi’ kategorisinin birinciliğini getirdi.
Bu yıl bitmeden 100 milyon dolarlık bir yatırım daha almayı hedeflediklerini söyleyen Salur, “Yurtdışında öncelikle Londra olmak üzere Paris, Sao Paulo ve Mexico City’de faaliyet göstermeyi hedefliyoruz” diyor.
Getir, özellikle koronavirüs salgınında öne çıkan girişimlerden biri oldu. Bu olağanüstü durum iş akışınıza ve büyümenize ne şekilde yansıdı?
Getir ilk vaka tespitine kadar 5,7 milyon defa indirildi. Kullanıcılarımızın kapısını yaklaşık 19 milyon defa çaldık. İlk vaka tespitine ilişkin açıklamadan bu yana indirme oranımız yüzde 60 arttı. 700’e yakını genel merkezimizde olmak üzere şu anda 4 bin 500’ün üzerinde ekip arkadaşımız bulunuyor. Getir’in büyümesiyle paralel işe alımlarımız devam ediyor.
Salgın ülkemizde ortaya çıktığından itibaren nasıl bir strateji izlediniz?
Yaklaşık iki aydır tüm dünyadaki durumu takip ediyoruz. Kurduğumuz yönetim ekibimizle bu süreçte tedariği nasıl yönetebileceğimiz ve talep artarsa nasıl karşılayabileceğimiz üzerine çalıştık. Yurtdışındaki gelişmeleri gözlemleyerek bu döneme hazırlıklı girdik. Olası kriz senaryolarını çalıştık. Salgının gidişatına bakarak bu süreci günlük hatta saatlik olarak yönettik.
Artan talebe karşılık verebilmek için ana depolarımızı büyüttük, tedarikçilerimizle kesintisiz ürün akışını sağlayabilmek için önden hazırlık yaptık, araç sayımızı artırdık. Ayrıca İstanbul Valiliği ve 39 ilçemizin kaymakamlıkları ile bu zor günlerde birlik olduk. 50 bin ihtiyaç sahibi büyüğümüze 6 hafta boyunca 333 bin gıda kolisinin dağıtımını ücretsiz olarak üstlendik. Bu kampanyaya ilk katkıyı da 1,5 milyon TL değerinde 10 bin koli ile biz yapıyoruz.
Teslimatlarda sağlık açısından önlemler alıyor musunuz?
Evet. Teslimata giden arkadaşımız eldiven ve maskeli bir şekilde teslimatı yapıyor. Gıda kolilerini hazırlayanlar da bizim merkez depolarımızda bulunan, hijyen kurallarına titizlikle uyan arkadaşlarımız. Şu anda tüm siparişlerimizi ‘Siparişi Kapıya Bırak’ yöntemiyle teslim ediyoruz.
Öte yandan kuryelerimize bahşiş vermek isteyen fakat sosyal mesafeyi koruma amacıyla siparişlerini kapıya bıraktığımız için veremeyen kullanıcılarımızın taleplerine kulak verdik. Kurye arkadaşlarımıza böyle zor bir dönemde verdikleri emek için teşekkür etmek istiyorlardı ve online bahşiş özelliğini devreye aldık.
Ayrıca bu dönemde canla başla mücadele eden sağlık çalışanlarımıza minnettarlığımızı gösterebilmek için bir çalışma hayata geçirdik. 65 yaş ve üstü büyüklerimizin yanında olabilmek ve hayatlarını kolaylaştırabilmek için de aynı şekilde bir proje yaptık.
Gelecek günlerde doğabilecek ihtiyaçlara yönelik yeni çalışmalar da gündeme gelebilir. büyük bir yatırım aldınız. Bu size nasıl bir ivme kazandıracak?
Getir genç bir teknolojik girişim olmasına rağmen, özellikle yurtdışından yatırım teklifleri alıyordu. Ancak çeşitli nedenlerle bu yatırımları geri çevirdik ya da ülkemizin o dönemde yaşadığı üzücü olaylar dolayısıyla yatırımcılar Türkiye pazarına giriş yapmaktan vazgeçtiler.
2019 yılı sonuna doğru Sir Michael Moritz, Getir’in hem başarılarını hem de sahip olduğu potansiyeli gördü ve 25 milyon dolarlık yatırım yaptı. Moritz ile birlikte seri A turunu toplamda 38 milyon dolar ile kapattık. 2020 yılı bitmeden tamamlanmasını arzu ettiğimiz seri B turunda ise en az 100 milyon dolarlık yatırım hedefliyoruz.
Getir’in kazandığı bu başarının arkasında ne gibi etkenler var?
Girişimciler için en kritik nokta, dünyayı takip etmek ve iyi bir fikir bulmak. Daha sonra doğru zamanda, doğru ekiple ve doğru bütçeyle işe başlamak da çok önemli. Getir’de yıllardan beri yerleşmiş ve kalıplaşmış alışveriş alışkanlıklarını tamamen yıkacak, dönüştürecek bir çözüm sunmak zaten başlı başına bir zorluk. İstanbul gibi büyük kentlerde ihtiyaçlar ve beklentiler farklılaşıyor.
Getir, bu beklentilere hızlı, kaliteli ve güvenilir şekilde cevap verebilecek şekilde çalışıyor. Yola çıktığınızda başınıza ne geleceğini bilmiyorsunuz. Çünkü yapmaya çalıştığınız iş modelinin bir benzeri yok. İlk siz zorluğu yaşıyorsunuz. Dolayısıyla bu modelin kitabını ilk siz yazıyorsunuz.
Bu yıla ilişkin büyüme planlarınızı öğrenebilir miyiz?
2019’un son çeyreğinde farklı şehirlere açılma zamanı geldiğini gördük, yeni şehirlere giriş yaptık. Aynı anlayışla ülkemizde yeni faaliyete başladığımız şehirlerde hedeflerimize ulaşmayı arzu ediyoruz. Diğer yandan gelecek dönemde hem ülkemizde hem de yurtdışı arenada faaliyet göstermeye devam etmeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda yurtdışında öncelikli olarak Londra olmak üzere Paris, Sao Paulo ve Mexico City’de faaliyet göstermeyi hedefliyoruz.
“TAKSİ DENEYİMİNİ DAHA PRATİKLEŞTİRECEĞİZ”
“BiTaksi olarak 40 kişilik bir ekiple, tek dokunuşla taksi hizmeti sağlayarak hayatı kolaylaştırırken, her ay on binlerce taksiciye 1 milyonun üzerinde yolculuk imkanı yaratıyoruz. Şu anda İstanbul ve Ankara’da hizmet veriyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana 35 milyona yakın yolculuk gerçekleştirdik.
BiTaksi ile 2019 yılında hayata geçirdiğimiz kampanyalarla yaklaşık 150 bin yolcumuz 200 bin yolculuk yaptı. 2020 yılında uygulamalarımızı tamamıyla yeniliyoruz ve devreye alacağımız yeni teknolojilerle taksi deneyimini daha pratik, ulaşılabilir ve rahat hale getirmeyi hedefliyoruz.”