M. FATİH KÖPRÜ
[email protected]
www. vergidegundem. com
Meclise sevk edilen bir yasa tasarısında, bu konu başta olmak üzere gemicilik sektörünün vergisel sorunlarına çözümler getiren düzenlemeler bulunuyor. Türk Uluslararası Gemi Sicili (TUGS) 1999 yılında İstanbul’da oluşturulmuştu.
Dayanağı 4490 sayılı yasa. Bu yasada TUGS’a kayıtlı gemi ve yatlar için geçerli olan birçok vergisel teşvik yer alıyor. Tabii ki bunlar içerisinde en önemlisi, bu faaliyetlerden elde edilen kazançlar ile gemi ve yatların devrinden sağlanan kazançlara ilişkin gelir ve kurumlar vergisi istisnası.
Bu konuyla ilgili olarak, özellikle gemilerin hurdaya ayrılması veya ihracında istisna uygulamasında bazı sorunlar bulunuyordu. Geçtiğimiz günlerde Meclis’e sevk edilen bir yasa tasarısında bu sorunlara çözüm getirilmesinin hedeflendiği görülüyor.
Bu yazımızda, TUGS’a kayıtlı gemiler ve yatlarla deniz taşımacılığı faaliyetinde bulunan kişi ve kurum-lara tanınan vergisel avantajlar konusunda Mali İdare’nin yazılı görüşleri de dikkate alınarak açıklamalar yapacağız. Ayrıca yeri geldiğinde yeni yasa tasarısı ile yapılması öngörülen iyileştirmeler üzerinde de duracağız.
TÜRK ULUSLARARASI GEMİ SİCİLİ
Türkiye’de mukim Türk ve yabancı uyruklu gerçek kişiler ile Türkiye’de Türk mevzuatına göre kurulmuş şirketlere ait gemiler ve yatlar Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne (TUGS) tescil ettirilebiliyor.
Milli Gemi Sicili’ne kayıtlı olan gemiler de yasanın yayımlandığı 1999 yılında TUGS’a tescil edilmişti. Bunlardan başka; Tonaj sınırı aranmaksızın, yurti-çinde inşa edilen gemiler ve yatlar, Yurtdışından ithal edilen 3.000 DWT’nin (yolcu gemileri ile özel maksatlı, özel yapılı gemilerde ise 300 grostonun) üzerindeki gemiler, TUGS’a tescil ettirilebiliyor.
Yasada gemi; kabotaj ve/veya kabotaj harici sularda ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemileri ile özel maksatlı ve özel yapılı gemileri, yat ise gezi ve spor amacıyla yararlanılan, taşıyacakları yatçı sayısı 36’yı geçmeyen, yük ve yolcu gemisi niteliğinde olmayan, turizm şirketi envanterlerinde kayıtlı ve tonilato belgelerinde “ticari yat” olarak belirtilen deniz araçları olarak tanımlanıyor. Sicile tescil edilen bu gemiler ve yatlar Türk bayrağı çekiyorlar.
FAALİYET İSTİSNASI
TUGS’a kayıtlı gemi ve yatlardan iki tür kazanç elde edilebiliyor. Birincisi bunların işletilmesinden, ikincisi de satışından sağlanan kazançlar. 4490 sayılı yasada söz konusu kazançların her ikisinin de gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisna olduğuna ilişkin hüküm yer alıyor.
Bu hükme göre, TUGS’a kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden elde edilen kazançlar, faaliyetin gelir vergisi mükelleflerince yapılması halinde gelir vergisinden, kurumlar vergisi mükelleflerince yapılması halinde kurumlar vergisinden istisna olarak değerlendiriliyor. Bu istisna dar mükelleflere de uygulanıyor.
Gemi ve yatların otel veya restoran işletmeciliğinde (yüzer otel veya restoran) kullanılması durumunda söz konusu istisnadan yararlanılması mümkün değil. Çünkü bu faaliyet gemi işletmeciliği faaliyeti kapsamında değerlendirilmiyor.
TIME-CHARTER İŞLETMECİLİĞİ
Deniz taşımacılığında, zamana veya yüke bağlı olarak geminin tamamını veya bir kısmını taşıtana tahsis etmek suretiyle yük ve eşya taşıma taahhüt sözleşmeleri kapsamında yapılan gemi işletmeciliğine “Time-Charter İşletmeciliği” deniyor. Bu faaliyet de gemi işletmeciliği faaliyeti kapsamında değerlendiriliyor. Bu nedenle elde edilen kazançlar da kurumlar vergisinden istisna edilebiliyor.
Ancak, uluslararası gemi siciline kayıtlı gemilerin zamana ve yüke bağlı olmaksızın doğrudan kiraya verilmesi durumunda gemi işletmeciliği faaliyetinden söz edilemeyeceğinden elde edilen kira gelirine istisna uygulanamıyor.
SATIŞI DA İSTİSNA AMA...
4490 sayılı yasadaki istisna hükmü, TUGS’a kayıt ettirdikleri gemi ve yatları işletenlerin bu araçları satmaları durumunda elde ettikleri kazancın gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi anlamına geliyor.
Ancak yasanın gerekçesinde, TUGS’a tescil edilen gemi ve yatların aynı sicile bir başkası adına tescil edilmek üzere devrinden doğan kazançların bu istisnadan yararlanabileceği belirtiliyor.
Mali İdare de verdiği yazılı görüşlerde gerekçedeki bu hususu vurguluyordu. Yani hurdaya çıkarılan, ihraç edilen veya satıştan sonra TUGS dışında bir başka sicile tescil edilen gemilerin satışından sağlanan kazancın istisna olmayacağını söylüyordu.
Kasım ayının sonuna doğru Meclis Başkanlığı’na sunulan yasa tasarısında işte bu problemin çözüme kavuşturulduğu görülüyor. Tasarı aynen yasalaşırsa, TUGS’a kayıtlı gemi ve yatların bir başka sicile kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devrinden elde edilen kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisna olarak değerlendirilecek.
Ancak yurtdışından ithal edilen 3.000 DWT’nin (yolcu gemileri ile özel maksatlı, özel yapılı gemilerde ise 300 grostonun) üzerindeki gemilerin satışında özel bir süre öngörüldüğünü belirtmekte fayda var. Bu gemilerin bir başka sicile kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devrinden elde edilen kazancın istisna olarak değerlendirilebilmesi için, bunların en az 6 ay süreyle TUGS’a kayıtlı olarak işletilmiş olması şartı getiriliyor.
ESKİDEN SATANLAR?
Yasa tasarısı sadece ileride yapılacak olan teslimleri kapsamıyor. Eklenmesi öngörülen geçici madde ile TUGS’a kayıtlı gemi ve yatların başka bir sicile kaydedilmek üzere ya da sair şekilde devrinde istisnadan yararlanmış olanlar hakkında herhangi bir tarhiyat yapılmayacağı belirtiliyor. Daha önce yapılan tarhiyatlardan da, açılmış olan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vazgeçilecek, tahakkuk eden tarhiyatlar terkin edilecek. Ancak tahsil edilmiş olan tutarların iadesi söz konusu olmayacak.
HARÇ VE DAMGA VERGİSİ
TUGS’a kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi ve navlun mukaveleleri; damga vergisine, harçlara, banka ve sigorta muameleleri vergisine (BSMV) ve fonlara tâbi tutulmuyorlar.
Eylül ayında yürürlüğe giren 6745 sayılı yasayla bu istisnaların gemi ve yatların devir nedeniyle TUGS’dan bir başka sicile geçişi aşamasında da uygulanacağına ilişkin hüküm maddeye eklenmişti. Meclisteki tasarı ile yukarıda sayılan damga vergisi ve harçlardan istisna edilen işlemlere, gemi kira ve zaman charter’ının ilave edilmesi öngörülüyor.
ÜCRET VERGİ İSTİSNASI
Yasada TUGS’a kayıtlı gemilerde ve yatlarda çalışan personele ödenen ücretlerin gelir vergisi ve fonlardan müstesna olduğuna ilişkin hüküm yer alıyor. Vergi İdaresi bu istisnanın sadece gelir vergisini kapsadığını, ücretlerden damga vergisi kesintisi yapılması gerektiğini söylüyor.
Vergi İdaresi ayrıca, bu gemi ve yatların doğrudan kiralanması durumunda dahi çalışan personelin ücretlerinin gelir vergisi istisnasından yararlanabileceğini ifade ediyor.
DİĞER HUSUSLAR
Yasa tasarısında gemicilik sektörünü ilgilendiren farklı düzenlemeler de var. İlk olarak Damga Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklerden bahsedelim. Tasarının 1. ve 2. maddeleriyle uluslararası taşımacılığa ilişkin damga vergisi ve harç istisnasının yolcu taşımacılığını da kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülüyor.
Bir diğer değişiklik de, bağlama kütüğüne kaydedilen gemi, deniz ve iç su araçlarının vize işlemlerinden harç alınması uygulamasına son veriliyor olması.
Son olarak Türk bayrağının çekilmesini teşvik etmek amacıyla, yurtdışında bulunan ve yabancı bayrak çekilmiş olan deniz araçlarının; Türkiye’de bulunan gerçek ve tüzel kişilere bedelsiz intikalinin veraset ve intikal vergisinden, Bunların Türkiye’ye ithali ile kayıt ve tesciline ilişkin iş ve işlemlerin gümrük vergisi dahil her türlü vergiden, istisna edilmesi öngörülüyor.
Ancak bu istisna bağlama kütüğü ruhsatnamelerinden alınması gereken harçları kapsamıyor. Ayrıca kapsama giren gemi, yat, kotra, tekne ve gezinti gemilerinin Türkiye’ye ithali veya tescilinden önceki dönemlere ilişkin olarak bunların ediniminden dolayı vergi incelemesi veya tarhiyat yapılmayacağı hususu da ekleniyor.