Türkiye, gastronomi turizminde atağa kalkmaya hazırlanıyor. Gastronomi gelirleri 5 milyar dolara ulaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı gastronomi turizmini geliştirecek çalışmalara başlarken, pek çok yeme-içme festivali de sektöre ivme kazandıracak.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
[email protected]
Alternatif turizm çeşitlerinden biri olan gastronomi turizminin önemi tüm dünyada artıyor. Zengin mutfağıyla gastronomi turizminde önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye 2019'da bu konuda atağa kalkmaya hazırlanıyor.
2018'de konaklamadan 10 milyar dolar, gastronomiden ise 5 milyar dolarlık gelir bekleniyor. Bu gelirlerin dengeli olması için Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışmalara başlamaya hazırlanıyor.
2019 yılı mart ayından itibaren Top-kapı Müzesi eserlerinin bulunduğu yurtdışı sergi konseptlerine gastronominin de eklenmesi planlanıyor. Gastronomi turizminde ilk durak Tokyo ve Kyoto olacak. Ardından Londra, Berlin ve Moskova gelecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu çalışmalarının yanı sıra gastronomi turizmini geliştirmeye yönelik olarak özel sektör tarafında da hareketlilik var. Gastronomi turizmine ivme kazandıran yeme-içme festivallerin sayısı giderek artıyor.
GASTRO AKADEMİ KURULACAK
Adana'dan İzmir'e Türkiye'nin dört bir yanında festivaller düzenleniyor. Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, gastronominin, tohumdan üreticiye, garsondan taksiciye ve otelciye kadar farklı alanlara para kazandıran tek sektör olduğunu söylüyor.
Boztepe, "En az sermaye ile ülke değerlerimizi ön plana çıkaran bir turizm çeşidi. Bu sektörün gelişimi için ilk etapta gastronomi tırı, uluslararası konferanslar ve stratejik hareket planı yapılmalı" diyor.
2019 yılında bu alana yönelik yeni projeler gündemde olacak. Gastro Akademi kurulması, bunlardan biri. Diğer taraftan Avrupa'da gastronomi tırıyla tanıtım turu planlanıyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ile entegre çalışmalar yapacaklarını söyleyen Gürkan Boztepe, Turizm Bakanlığı'nda GTD ile birlikte birim oluşturmayı hedeflediklerini belirtiyor.
GÜNEYDOĞU'YA TURİZM KORİDORU
İpekyolu Kalkınma Ajansı, gastronomi turizminin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gastronomi konusunda turizm koridoru oluşturulması için çalışmalara başladı.
Proje kapsamında bölge illeriyle toplantılar yapılarak, bölge illerindeki gastronomiyle ilgili etkinliklere aktif bir şekilde katılım sağlanacak. 2019 yılında da uygulanması planlanan Gastronomi Turizmi Sonuç Odaklı Programı ile uluslararası festivalle bölge mutfağı dünyaya açılacak.
FESTİVALLERİN SAYISI ARTIYOR
Yeme-içme festivalleri arasında son dönemde en çok öne çıkanlardan biri İstanbul Coffee Festivali... 2019 yılında 19-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilmesi hedeflenen İstanbul Coffee Festival, Türkiye'ye yayılıyor.
Ankara'nın ardından yeni bir şehirde daha festival yapacaklarını söyleyen Dream Sales Machine Başkanı Alper Sesli, "İstanbul'a 40-45 bin, Ankara'ya 30 bin, diğer şehrimize ise ilk yılında 25 bin kişi bekliyoruz. Kısacası 2019'da 100 bin kahvesevere dokunmayı hedefliyoruz" diyor.
Akra Hotels tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Meze Festivali, 2018'de önceki yıla göre 2 kat büyüdü. 2019 yılında da eylül sonu veya ekim başında yapılması planlanıyor. Akra Hotels Genel Müdürü Gökhan Polat, gastronomi turizmine katkı sağlama hedefiyle yola çıktıklarını söylüyor.
İKİ ETKİNLİĞİ VAR
Sözen Organizasyon tarafından düzenlenen Gastromasa da Türkiye'deki önemli etkinliklerden biri. Gastromasa'nın ilki 2015 yılında gerçekleştirildi. Gastromasa'ya bu yıl 2 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor.
Sözen Organizasyon'un diğer projesi de Gastro Antep. Organizasyon kapsamında dünyanın ünlü şefleri ve pastry şefleri, yazarları Gazi-antep'e giderek şehrin yeme-içme kültürünü tanıma fırsatı buldu.
Turizm, doğa ve deniz turizminin artık yeme-içmeye doğru kaydığını söyleyen Sözen Organizasyon Genel Müdürü Gökmen Sözen, bu nedenle son dönemlerde yeme-içmeye yönelik festivallerde bir artış olduğuna dikkat çekiyor.
Artık insanlar dünyayla daha fazla entegre olduğu için yeme-içme kültürünü merak ediyor. Özellikle Anadolu'daki tarım ürünleri, yerel mutfak, gizli kalmış lezzetler ve şeflerin yükselişinin bunlara etki ettiğini belirten Sözen, dünya şeflerinin Türkiye'ye gelmesiyle önemli bir köprü kurulduğuna dikkat çekiyor.
METRO'DAN DESTEK VAR
Gastronomi sektöründeki büyüme şirketlerin de bu işe daha fazla yatırım yapmasını sağlıyor. Metro Türkiye, HORECA'nın bir numaralı iş ortağı olma hedefiyle sektörü destekliyor ve pek çok projeye sponsor oluyor.
Metro Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Bilge Ceylan, Restoran Haftası, Gastromasa, İzmir Gastrofest, Sirha İstanbul'a sponsor olduklarını söylüyor. Ceylan, "Yeme-içme sektörünün başta turizm olmak üzere Türkiye ekonomisi için vazgeçilmez önemi olan bu dönemde, tüm Türkiye'de HORECA'nın yanında olmak bizim en önemli önceliklerimizden biri" diyor.
GASTRONOMİ TURİSTİ DAHA ÇOK HARCIYOR
Gastronomi Turizmi Derneği ve Xsights Araştırma'nın gastronomi turizmine yönelik araştırmasına göre, yabancı turistler Türkiye'de ortalama dokuz gün tatil yaparken, gastronomi ile ilgilenen turistler ortalama yedi gün tatil yapıyor.
Gastronomi turistleri tatilleri boyunca harcadıkları ortalama 945 doların 259 dolarını yeme-içmeye ayırırken, diğer turistler harcadıkları ortalama 837 doların 171 dolarını yeme-içmeye ayırıyor. Gastronomi turistleri, yeme-içmeye, diğer yabancı turistlerin 1,5 katı daha fazla para harcıyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
[email protected]
Alternatif turizm çeşitlerinden biri olan gastronomi turizminin önemi tüm dünyada artıyor. Zengin mutfağıyla gastronomi turizminde önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye 2019'da bu konuda atağa kalkmaya hazırlanıyor.
2018'de konaklamadan 10 milyar dolar, gastronomiden ise 5 milyar dolarlık gelir bekleniyor. Bu gelirlerin dengeli olması için Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışmalara başlamaya hazırlanıyor.
2019 yılı mart ayından itibaren Top-kapı Müzesi eserlerinin bulunduğu yurtdışı sergi konseptlerine gastronominin de eklenmesi planlanıyor. Gastronomi turizminde ilk durak Tokyo ve Kyoto olacak. Ardından Londra, Berlin ve Moskova gelecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu çalışmalarının yanı sıra gastronomi turizmini geliştirmeye yönelik olarak özel sektör tarafında da hareketlilik var. Gastronomi turizmine ivme kazandıran yeme-içme festivallerin sayısı giderek artıyor.
GASTRO AKADEMİ KURULACAK
Adana'dan İzmir'e Türkiye'nin dört bir yanında festivaller düzenleniyor. Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, gastronominin, tohumdan üreticiye, garsondan taksiciye ve otelciye kadar farklı alanlara para kazandıran tek sektör olduğunu söylüyor.
Boztepe, "En az sermaye ile ülke değerlerimizi ön plana çıkaran bir turizm çeşidi. Bu sektörün gelişimi için ilk etapta gastronomi tırı, uluslararası konferanslar ve stratejik hareket planı yapılmalı" diyor.
2019 yılında bu alana yönelik yeni projeler gündemde olacak. Gastro Akademi kurulması, bunlardan biri. Diğer taraftan Avrupa'da gastronomi tırıyla tanıtım turu planlanıyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ile entegre çalışmalar yapacaklarını söyleyen Gürkan Boztepe, Turizm Bakanlığı'nda GTD ile birlikte birim oluşturmayı hedeflediklerini belirtiyor.
GÜNEYDOĞU'YA TURİZM KORİDORU
İpekyolu Kalkınma Ajansı, gastronomi turizminin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gastronomi konusunda turizm koridoru oluşturulması için çalışmalara başladı.
Proje kapsamında bölge illeriyle toplantılar yapılarak, bölge illerindeki gastronomiyle ilgili etkinliklere aktif bir şekilde katılım sağlanacak. 2019 yılında da uygulanması planlanan Gastronomi Turizmi Sonuç Odaklı Programı ile uluslararası festivalle bölge mutfağı dünyaya açılacak.
FESTİVALLERİN SAYISI ARTIYOR
Yeme-içme festivalleri arasında son dönemde en çok öne çıkanlardan biri İstanbul Coffee Festivali... 2019 yılında 19-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilmesi hedeflenen İstanbul Coffee Festival, Türkiye'ye yayılıyor.
Ankara'nın ardından yeni bir şehirde daha festival yapacaklarını söyleyen Dream Sales Machine Başkanı Alper Sesli, "İstanbul'a 40-45 bin, Ankara'ya 30 bin, diğer şehrimize ise ilk yılında 25 bin kişi bekliyoruz. Kısacası 2019'da 100 bin kahvesevere dokunmayı hedefliyoruz" diyor.
Akra Hotels tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Meze Festivali, 2018'de önceki yıla göre 2 kat büyüdü. 2019 yılında da eylül sonu veya ekim başında yapılması planlanıyor. Akra Hotels Genel Müdürü Gökhan Polat, gastronomi turizmine katkı sağlama hedefiyle yola çıktıklarını söylüyor.
İKİ ETKİNLİĞİ VAR
Sözen Organizasyon tarafından düzenlenen Gastromasa da Türkiye'deki önemli etkinliklerden biri. Gastromasa'nın ilki 2015 yılında gerçekleştirildi. Gastromasa'ya bu yıl 2 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor.
Sözen Organizasyon'un diğer projesi de Gastro Antep. Organizasyon kapsamında dünyanın ünlü şefleri ve pastry şefleri, yazarları Gazi-antep'e giderek şehrin yeme-içme kültürünü tanıma fırsatı buldu.
Turizm, doğa ve deniz turizminin artık yeme-içmeye doğru kaydığını söyleyen Sözen Organizasyon Genel Müdürü Gökmen Sözen, bu nedenle son dönemlerde yeme-içmeye yönelik festivallerde bir artış olduğuna dikkat çekiyor.
Artık insanlar dünyayla daha fazla entegre olduğu için yeme-içme kültürünü merak ediyor. Özellikle Anadolu'daki tarım ürünleri, yerel mutfak, gizli kalmış lezzetler ve şeflerin yükselişinin bunlara etki ettiğini belirten Sözen, dünya şeflerinin Türkiye'ye gelmesiyle önemli bir köprü kurulduğuna dikkat çekiyor.
METRO'DAN DESTEK VAR
Gastronomi sektöründeki büyüme şirketlerin de bu işe daha fazla yatırım yapmasını sağlıyor. Metro Türkiye, HORECA'nın bir numaralı iş ortağı olma hedefiyle sektörü destekliyor ve pek çok projeye sponsor oluyor.
Metro Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Bilge Ceylan, Restoran Haftası, Gastromasa, İzmir Gastrofest, Sirha İstanbul'a sponsor olduklarını söylüyor. Ceylan, "Yeme-içme sektörünün başta turizm olmak üzere Türkiye ekonomisi için vazgeçilmez önemi olan bu dönemde, tüm Türkiye'de HORECA'nın yanında olmak bizim en önemli önceliklerimizden biri" diyor.
GASTRONOMİ TURİSTİ DAHA ÇOK HARCIYOR
Gastronomi Turizmi Derneği ve Xsights Araştırma'nın gastronomi turizmine yönelik araştırmasına göre, yabancı turistler Türkiye'de ortalama dokuz gün tatil yaparken, gastronomi ile ilgilenen turistler ortalama yedi gün tatil yapıyor.
Gastronomi turistleri tatilleri boyunca harcadıkları ortalama 945 doların 259 dolarını yeme-içmeye ayırırken, diğer turistler harcadıkları ortalama 837 doların 171 dolarını yeme-içmeye ayırıyor. Gastronomi turistleri, yeme-içmeye, diğer yabancı turistlerin 1,5 katı daha fazla para harcıyor.