Pandemiye rağmen büyüme ivmesini devam ettiren franchise ekosisteminde markaların girişimcilere yönelik destekleri devam ediyor. Franchising veren markalar, reklamdan franchise giriş bedeline, royalty ücretinden stok yönetimine kadar pek çok konuda şubelerini destekliyor.
Pandeminin ardından kur ve enflasyonda yaşanan artış da markaları farklı tedbirler almaya itti. Kapak haberimizde 38 markanın franchise koşullarının yanı sıra sunduürkiye'de franchising, gıdadan gayrimenkule, otomotivden eğitime günden güne birçok sektörde büyüyen bir sistem.
Franchise sistemi ile büyüyen markaların tüm zincirler içindeki oranı ise yüzde 78. Sadece kendi şubelerini açıp kendileri işleten zincirler ise yüzde 22 oranında. Bugün Türkiye'de zincir işletmelerin sayısı 3 bin 500 civarında.
Bunların yüzde 24'ünü yabancı, yüzde 76'sını da Türk markalar oluşturuyor. Zincirlere bağlı şube sayısı ise 65 bin olarak ifade ediliyor. Bu da 250 binden fazla kişiye istihdam sağlanması anlamına geliyor.
2022 yılının sonuna kadar 55 milyar dolarlık bir pazar yaratması beklenen ekosistemde, yurtdışında 5 binden fazla mağazası ile 150'ye yakın Türk markası faaliyet gösteriyor. 2022 yılında açılması beklenen bin mağazanın ihracata katkısının da 600 milyon dolar olacağı tahmin ediliyor.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Franchisor, franchise verdiği yatırımcıya, eğitim hizmetleri ve uzman personel desteği sağlıyor. Kaliteli personel bulma, işe alma ve yetiştirme konularında franchise veren işletmenin tekniklerinden ve birikiminden yararlanılıyor. Mali, ticari ve personel konularında sağlanan destekle, teknik işlevlere ağırlık verilip başarı şansı artırılıyor.
Ortak hareket edilerek küçük işletmelerin karşılaşacakları risk ve işletmecilik sorunları minimize ediliyor. Reklam ve tanıtma giderlerinden tasarruf sağlanıyor. işletmeler için standart yönetim, muhasebe, satış ve stoklama fonksiyonları mümkün oluyor.
Türkiye'de franchising sistemi, tüm dünyada olduğu gibi zaman içinde, özellikle kriz dönemlerinde, büyüme eğilimini sürdürüyor.
Bu eğilim pandemide devam ederken sektörde trend değişimlerini beraberinde getirdi. Son yıllarda şirketler operasyonları içerisinde yer alan, finansal yapıları kuvvetli bayileri tercih ederek, daha yalın bir bayi
organizasyonu ile ilerlemeye başladı.
JLL Eş CEO'su Tarkan Ander'e göre, amaç nicelikte az ama nitelikte daha sağlam bir yapıya sahip olmak. Özellikle pandemi sonrası ürün ya da hizmetin, müşterilerin bulunduğu her lokasyona kurye ile hızlıca ulaşması mümkün oldu.
Yine pandemiden sonra online-offline yani çok kanallı bir yapının öne çıktığı satış operasyonlarının önem kazanacağı bir dönem olacak. Artan dekorasyon, kira ve ortak yönetim maliyetleri nedeniyle daha az maliyetli pop-up mağazalara talep artmış durumda.
Diğer taraftan AVM'lerde son dönemde öne çıkan girişim konseptleri arasında yerel/ özgün ürünlerin satılması ve yeni nesil kahveciler yer alıyor. Sağlıklı beslenme, büyüme trendini devam ettirirken spor ve outdoor etkinliklerine yönelik ürünler, kültür/sanat etkinlikleri ile tekrar sosyalleşme imkanlarının sağlandığı konseptler ön plana çıkıyor.
Ek olarak da son yıllarda hayatımıza giren deneyim mağazacılığı kavramının da önemi giderek artıyor. Ander, "Müşteriler mağazada ürün ya da hizmeti denedikten sonra almayı sevdiler ve tüketici davranışlarına olumlu yansıdı" diyor.
Deneyim mağazacılığı fark yaratmak isteyen markalar için güzel bir opsiyon olarak öne çıkıyor. Her yerde bulunabilecek ürün ve hizmetler yerine müşterinin kendini farklı hissettiği ürün ve hizmetler geliştirmenin iyi bir seçenek olacağını söyleyen JLL Eş CEO'su Dora Şahintürk, "Kâr marjı daha yüksek ürünler ile brüt kârlılığı, dolayısıyla operasyonel kârlılığı artırmak gerekiyor.
Ek olarak markalar bayilerle olan ticari ilişkilerinde finansal gücü daha kuvvetli olan bayilerle çalışmalı, akabinde de bayisinin desteğe ihtiyaç duyduğu noktada risk ve maliyetleri paylaşabilmeli" diye konuşuyor.
Pandemi süreci ve hemen akabinde artan maliyetler sebebiyle daha önce yer bulma konusunda sıkıntı yaşayan markaların alışveriş merkezlerinde konumlanma fırsatı oldu.
Özellikle açık AVM'lerin pandemi sonrası daha çok tercih edilir hale gelmesi, yine boş olan mağazaların pop-up olarak değerlendirilmesi ve operasyonların daha az maliyetle denenmeye olanak sağlanması girişimciler için fırsata dönüştü.
Diğer taraftan pandemi nedeniyle yara alan birçok işletme, franchise aldığı markalar tarafından destek-lenmeye başladı. Franchising veren markalar, reklamdan, franchise giriş bedeline, royalty ücretinden stok yönetimine kadar pek çok konuda şubelerini destekliyor.
Pandeminin ardından kur ve enflasyonda yaşanan artış da markaları farklı tedbirler almaya itti. Bu süreçte işletmeler için en önemli gündem maddesi 'verimlilik' oldu. Markalar üretimden satışa kadar tüm süreçlerde verimliliği artırıcı stratejiler geliştirmeye odaklanıyor.
Franchising veren markalar, ürün maliyetlerindeki fiyat artışları devam ettiği sürece aynı oranda satış fiyatlarında revizeler yapıyor. Bazı markalar ise franchise giriş bedelini TL üzerinden alıyor ya da kuru sabitleme yolunu tercih ediyor. Kapak haberimizde 38 markanın franchise koşullarının yanı sıra sundukları destekleri ve yeni dönem planlarını araştırdık.
“Uzun süredir dünyanın gündeminde olan ancak Covid-19 pandemisi nedeniyle ajandaların ilk sırasına yerleşen dijitalleşme kavramının, gündelik hayatın yanı sıra iş dünyası üzerinde de geniş çaplı dönüştürücü etkilerini izlemeye başladığımız bir dönemden geçiyoruz.
Milyarlarca insanın evlerine kapandığı, birçok endüstrinin çarklarının durduğu, küresel metropollerin caddelerinde perakende mağazalarının tüketiciyle buluşamadığı konjonktürde, iş süreçlerini yönetebilmek için dijital dönüşüm kaçınılmaz bir kategori olarak karşımıza çıkmış durumda.
Kısa vadede çok daha fazla işletme yapay zeka, nesnelerin interneti, asistan robotlar, bulut teknolojiler, 5G gibi teknolojik dönüşüm enstrümanlarından faydalanmaya başlayacak. Bu dönüşümü başaramayan birçok firma içinse zorlu senaryolar gündemde olacak."
“Alışveriş merkezleri küçük girişimciler için kiosk, stand veya farklı büyüklük ve konumdaki mağaza seçenekleri ile farklı alternatifler sunuyor. Sadece ciro kirası ödemesi koşulu ile oluşturulan kontrat tipiyle kazan – kazan prensibi, girişimcinin kira ödemesine kolaylık sağlıyor.
Uygun form ve tipte yaya sirkülasyonuna uygun ve hedef kitlesine rahat ulaşabilecek konumda AVM içerisindeki ortak alan niteliğindeki sirkülasyon alanlarında yer seçimi yapılan stand/kiosklar ile markanın ister kısa bir dönem, örneğin yılbaşı - özel günler, isterse uzun dönem yer kiralamasına imkan sağlanıyor.
Mağaza olarak yer kiralamak isteyen girişimciler için ise eğer doğru bir konsept ve ziyaretçilerine sunacağı deneyim ile AVM içerisinde bir sinerji yatacak olması durumunda AVM yatırımcısından dekorasyon desteği veya kirasız dönem ile yatırımını yapma imkanı bulması önemli bir fırsat.”
172 ŞUBE AÇILACAK
Yaklaşık 29 yıl önce temelleri atılan Oses Çiğ Köfte, bugün Türkiye'nin yanı sıra yurtdışında da büyüyen bir zincir haline geldi. ilk çiğ köfte fabrikasını kuran, ilk çiğ köfte makinesini üreten Oses, bugün bin 328 şubeyle faaliyet gösteriyor.
2022 yıl sonuna kadar 172 yeni şube açılması hedefleniyor. Hedef iller arasında ise Samsun, İzmir, Manisa, Antalya ve Kocaeli var. Oses, girişimcilerden herhangi bir franchise giriş bedeli talep etmiyor. Sadece dükkan dekorasyonu için ortalama 35 bin TL civarında bir dekorasyon maliyeti var.
Bu tutar yatırımcı tarafından dekorasyon firmasına ödeniyor. Oses, yatırımcılarından herhangi bir royalty ücreti talep etmiyor. Yeni döneme kayıtsız kalmayan Oses, dijitalleşme konusunda da yatırım yapıyor. Oses aplikasyonunu geliştiren şirket, tüm şubelerine bununla ilgili eğitim veriyor.
Pandemiden dolayı sadece gel-al ve paket servis hizmeti sunan şubeler için devreye giren aplikasyonun güzel bir satış kanalı olduğunu söyleyen Oses Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar, "Mevcut olan çağrı merkezimize ek olarak, sadece sipariş alımı için bir çağrı merkezi kurup ve alınan tüm siparişler en yakın şubeye aktarıyoruz.
Online satış kanalları; üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığımız projelerden. Online satış kanallarıyla yapmış olduğumuz zincir anlaşmalarla, dijitalleşen dünyada büyük ve sağlam adımlar attık" diyor.
Almanya'da bir üretim tesisi, farklı ülkelerde toplamda 35 şubesi olan şirketin; Almanya, Avusturya, İngiltere, Belçika, Hollanda, Polonya ve Azerbaycan'da satış noktaları mevcut. Marka, yıl sonunda 100 bayiye ulaşmayı hedefliyor.
KAMPANYALARLA DESTEKLİYOR
1998 yılında İzmir'in Pasaport semtinde kurulan Pasaport Pizza, pizza sektöründe yaygın olarak kullanılan donuk hamur sistemini bozarak özel tekniklerle taze hamurla üretime yönelerek farklılaştı.
Bugün 205 şubesiyle hizmet veren şirket, 2022 sonuna 30 yeni franchise şube açmayı hedefliyor. Royalty ücreti talep etmeyen marka, öncelikli olarak İstanbul, Ankara, Gaziantep, Ordu ve Edirne'de büyümeyi hedefliyor.
Bayiler için aylık ciro hedefli satış, reklam, eğitim, hukuk gibi tüm operasyonel ve lojistik destek genel müdürlük tarafından sağlanıyor. Bayilerin aldığı I ürünlerde yapılan toplu mal alımlarında sağlanan I avantajlarla bayiler düşük maliyetle ürün alabiliyor.
Böylece brüt kârlılıkları yüksek oluyor. Online yemek platformlarıyla TV reklam planlaması ve kampanya desteği veriliyor. Pasaport Pizza Genel Müdürü Mükremin Özdemir, "Kooperatif mantığıyla çalışıyor, bayilerimizin kazancı olan ciro üzerinden herhangi bir pay almıyoruz.
Dolayısıyla bayilerimiz çok daha avantajlı bir konumda bulunuyor. Enflasyondaki dalgalanmalar haliyle her sektörü olduğu gibi gıda sektöründe de benzer etkiler gösteriyor. Biz bu dalgalanmalarda bayilerimize kampanya destekleri veriyoruz" diyor.
Markanın önümüzdeki dönemde yurtdışına açılma planı var. İngiltere'de bir projenin altyapısını oluşturdukları söyleyen Özdemir, İngiltere dışında Fransa'da benzer bir yapı oluşturmayı planladıklarını belirtiyor. Sağlam bir yapı ile Avrupa'ya açılmayı planlayan şirketin odağında Kazakistan ve Ortadoğu ülkeleri de var.
FRANCHISE İLE TÜRKİYE'YE YAYILACAK
Bireysel müşterilere günlük araç kiralama, kurumlara uzun dönem araç kiralama, transfer ve şoförlü araç kiralama, karavan ve tekne kiralama hizmetlerini 'Türkiye'de ilk defa tek çatı' altında toplayan Turmobil'in temelleri 2007 yılında Ankara'da atıldı.
Tüm hizmetleri Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırmayı hedefleyen şirket bugün, Türkiye'nin 10 noktasında hizmet veriyor. Büyümeyi hızlandırmak için harekete geçen Turmobil, franchise vererek büyüyor. Turmobil'in hali hazırda iki adet franchise şubesi var. 2022 sonuna kadar beş adet franchise şube açılması planlanıyor.
Franchise giriş bedeli ve royalty ücreti illere göre değişiklik gösteriyor. İstanbul, İzmir, Adana, Kayseri, Bursa ve Rize şirketin büyümede öncelik verdiği iller arasında yer alıyor. Kurdaki dalgalanmalara karşı franchise'lara destek veren şirket, öncelikle girişimcilerin araç satın alma tedarikinde filo indirimlerinden yararlanmalarını sağlıyor.
Şubelere, anlaşmalı 'araç servislerindeki' indirimlerden faydalanma imkanı sunulurken yine anlaşmalı sigorta şirketlerinden 'kasko ve sigorta' indirimleri konusunda destek veriliyor.
Turmobil Genel Müdürü Mehmet Budak, "Pandeminin etkisi azaldı gibi düşünülse de iki yıldır süregelen etkisini tüm sektörlerde olduğu gibi bizde yakından hissetmekteyiz, akabinde gelen enflasyon ile elimizden geldiğince mücadele etmeye, özellikle müşterilerimizin mağduriyetini giderme anlamında fiyat politikamızı doğru şekilde yansıtarak, enflasyon ile mücadele edebilecek fiyat stratejileri uygulamaya çalışıyoruz" diyor. Yurtdışına 2021 yılında Almanya şubesiyle adım atan şirket, Hollanda ve Belçika'da büyümeyi planlıyor.
TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPIYOR
Tamamı yerli sermaye olan ve 1997 yılında kurulan Altın Emlak, teknoloji konusunda fark yaratarak büyüyor. Uzun zamandır teknoloji tarafında AR-GE çalışmaları yapan şirket, son dönemde yaşanan dijital gelişmeler sayesinde rekabette öne çıktı.
Hali hazırda Altın Emlak'ın 120 franchise noktası var. 2022 sonu hedefi ise bu rakamı 150'ye çıkartmak. Giriş bedeli bölgeye göre 60 bin ile 90 bin TL arasında değişiyor.
Royalty ile çalışmayan şirket, Ankara, İzmir, Antalya, Gaziantep ve Samsun'da büyümeyi hedefliyor. Altın Emlak Genel Müdür Yardımcısı Olcay Selvi, "Altın Emlak yüzde 100 Türk markası. Temsilcilerimize yönelik tüm ücretlendirmeler sadece bu dönemde değil her dönemde Türk Lirası üstünden yapılıyor.
Bu yüzden kur dalgalanmaları karşısında temsilcilerimiz markamız tarafında her zaman güvende kalacak" diyor. Pandemi döneminde temsilcilikler için aidatlarda önemli destekler veren şirket, şimdi enflasyon karşısında da aynı stratejiyi izliyor. Şirket, dijitalleşmeye yatırımdan kaçınmıyor.
Selvi, "Emlak işletmelerinde kullanılan tüm sözleşmelerin Online sistem üzerinden onaylanması sektördeki en yeni gelişme oldu. Bunun yanı sıra bir alarm firması ile internete ihtiyaç duymadan tek kullanımlık şifreler ile uzaktan taşınmazların kapılarının açılmasını sağlayabiliyoruz.
360 derece ve videolu portföy çekimleri de kullanıcılar tarafından daha çok takip edilen ve pazarlama sürecimize değer katan kullanımlar oldu" diyor.
Bunun yanında yönetmelik çerçevesinde Goldnet CRM altyapısı ile tüm pazarlama sürecine ilişkin süreç takip ve kontrol edilebiliyor. Portföy bazlı hedeflemeli Online pazarlama ve teklifler, uzaktan eğitim altyapısı, resim ve video işleme sistemleri ile yeni dönemde de çalışmalar hızla devam edecek.
DÖNÜŞÜMÜ FIRSATA ÇEVİRDİ
TAB Gıda, bundan 27 yıl önce Burger King® markasıyla giriş yaptığı Türkiye hızlı servis restoran zinciri sektöründe bugün Burger King®, Sbarro®, Popeyes® ve Arby's®gibi dört global, Usta Dönerci® ve Usta Pideci® ile de iki ulusal olmak üzere toplam altı marka ve bin 300 restoranla faaliyetlerini sürdürüyor.
Çatı şirket TFI TAB Gıda Yatırımları, Türkiye ve Çin , olmak üzere farklı dinamiklere sahip iki ülkede, iki büyük operasyon yürütüyor. Şirketin, Türkiye, Çin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve Gürcistan'da 55 bine yakın çalışanı var.
Şirketin 678 franchise restoranı bulunuyor. 2022'de Burger King ve Popeyes markaları başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında toplam 100 civarında restoran açılışı hedefleniyor.
TAB Gıda Finanstan ve Franchise Yatırımlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Çetinkaya, "Kur dalgalanmalarına ve enflasyon sonucunda oluşan fiyat değişimlerinden tüketicilerin etkilenmemesi için sadece bugün değil her zaman destek veriyoruz.
Et, ekmek, patates ve salata fabrikalarımız var. Besicilik yapıyoruz. Bu sayede bu zorlu dönemde de enflasyonla mücadeleye desteğimizi güçlü bir şekilde sürdürüyoruz" diyor.
Dijitalleşme hamleleriyle dönüşümü fırsata çeviren şirket, yenilenen 'Tıkla Gelsin' mobil uygulaması ve temassız ödeme yöntemleriyle, dijital hızlı servis operatörü olarak Türkiye ve Çin'de öne çıkıyor.
Çetinkaya, hayata geçirdikleri inovatif uygulamalar, yeni ürün ve hizmetlerle sahip oldukları ekosistemin de gücünü arkalarına alarak başta dijital dönüşüm olmak üzere sektöre de liderlik ettiklerini belirtiyor.
TÜRKİYE GENELİNDE BÜYÜYOR
HD İskender ve Pidem markalarını bünyesinde bulunduran HD Holding, 300'e yakın restoranıyla hizmet veriyor. Holdingin Pidem ağırlıklı olmak üzere, 25 adet franchise restoranı var. HD Holding toplamında 2022 yılında 30 franchise restoran daha açılması hedefleniyor.
Royalty ücreti olarak restoranın cirosu üzerinden yüzde 7 pay alınıyor. Şu anda 50 ilde yer alan şirket, lokasyon bazlı fırsatları değerlendirerek tüm şehirleri hedefliyor.
Pandemi süresince franchise restoranlarından royalty fee almayan HD Holding, franchise restoranlarının kârlılıklarını her ay düzenli olarak takip ediyor. Şirket enflasyon sorununa karşı stoklu alımlar yapıyor.
HD Holding İş Geliştirme Direktörü Haluk Karakaş, "HD Holding olarak 300'e yakın restoran olmanın verdiği avantajla, hammadde alımlarımızda toplu ve stoklu alımlar yaparak, birim maliyeti düşürmeye çalışıyoruz. Böylece hammadde maliyetlerindeki artışları, satış fiyatlarımıza minimum seviyede yansıtmaya çalışıyoruz.
Daha erişilebilir fiyatlı menüleri ürün gamına ekliyoruz" diyor. Yaklaşık 80 restoranda, paket servis mecraları üzerinden devam eden Online bir hizmet ağı olan şirket, 2022 yılının son çeyreğinde, Pidem ürünlerini çeşitli ödeme seçenekleri ile pidem.com.tr üzerinden de satışa sunmaya başlayacak. Ayrıca, Pidem mobil uygulamasında özel indirim ve fırsatlar sunulacak.
Karakaş, "Tüm bu süreçte, misafirlerin yolculuğuna ilişkin tüm verileri toplayarak analiz edeceğiz. Bu verilerle onlara özel kampanya tasarımları yapacak ve mevcut misafirleri elde tutma, yeni misafir kazanımı ve gelir üretme çabalarını optimize edeceğiz" diyor.
HD'nin Azerbaycan'da üç adet Pidem restoranı var. Yurtdışında ilk aşamada Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetleri'nde büyüme hedefleniyor.
HEDEF 12 MİLYON EURO İHRACAT
Türkiye'nin ilk konsept çiğköfte dükkanı olan Çiğköftem, bugün dünyanın dokuz ülkesinde faaliyet gösteren bir zincir haline gelmiş durumda. Direkt olarak bin, dolaylı olarak da 10 binden fazla kişiye istihdam yaratan şirketin 2022 yılındaki ihracat hedefi ise 12 milyon Euro.
Mevcut franchise şube sayısı olan 360 olan Çiğköftem, 2022 sonuna kadar bu rakamı 470 şubeye ulaştırmayı hedefliyor. Şirket, franchise giriş bedeli ve royalty ücreti talep etmiyor.
Üretimde mümkün olabildiğince yerli hammadde kullanarak üretim maliyetlerinde istikrarı korumayı önceliğine aldıklarını söyleyen EM GROUP Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Güner, "Yıllık ve aylık stok seviyelerimizi hem maddede hem de mamül üründe optimum seviyeye yükselttik.
Bu iki konuda aldığımız önlemlerin sağladığı avantajları bayilerimize de yansıtıyoruz. Satış artırıcı faaliyetlerimizi genişlettik, böylece bayilerimizin cirolarının ve dolayısıyla da kârlılıklarının artmasına destek oluyoruz" diyor.
Özellikle online platformlarda kampanyalarını artıran şirket, üç ay öncesine kıyasla bu kanallarda bayiler için yüzde 50'nin üzerinde bir ciro artışı yakaladı.
Üretim maliyetlerinde istikrarı korumak için önlemleri artırdıklarını belirten Güner, "Stok seviyelerimizi en yüksek noktaya çıkardık. Maliyetleri kontrol altında tutarak gıda enflasyonundaki ani değişimleri yönetmeye çalışıyoruz.
Geriye dönük baktığımızda son altı ayda hammadde ve enerji-yakıt maliyetlerinde 5-6 kez değişim oldu ancak biz bu süreçte iki kez fiyat değişimi yaptık" diye konuşuyor.
Son iki yıldır ERP ve CRM konusunda yatırımlarını artıran şirket, kaynak yönetiminden stok yönetimine, pazarlama faaliyetlerinden satış süreçlerine, maliyet yönetiminden iş gücü verimliliğine kadar birçok alanda yüzde 20 seviyesinde iyileştirme yakaladı.
Yurtdışında 120 şubesi bulunan şirket, başta İngiltere, ispanya, İsviçre, İsveç ve Danimarka olmak üzere 2022 sonuna kadar Avrupa'da 50 yeni şube açmayı planlıyor.
8I İLE ULAŞMA HEDEFİ KOYDU
Yaklaşık dört yıl önce kurulan Chef Börek, böreği her öğün yenilebilir bir lezzet haline getirme hedefiyle yola çıktı. 2021 yılında birçok ilden talep alan şirket, yayılmayı hedeflediği her ilde en az bir şube açtı. ChefBörek Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Kaya, "2022 için en heyecan duyduğumuz hedefimiz, 81 ilde ChefBörek severlerin yanında olmak" diyor.
Chef Börek'in mevcut durumda 85 şubesi var. Markanın 2022 hedefi 100 şube sayısını yakalamak. Franchise giriş bedeli ve royalty ücreti alınmıyor. Marka enflasyon sorununa karşı şubeleri desteklerini söyleyen Muharrem Kaya, "Olabildiğince ürünlerimizin fabrika çıkışı fiyatlarını yıl içinde kritik seviyeleri aşmadıkça değiştirmekten kaçınıyoruz.
Hammadde tedarikinde de tedarikçilerimize aynı politikayı izlemeleri için baskı yapıyoruz" diyor. Kurdaki dalgalanmalara karşı farklı senaryolar üzerinde çalışılıyor.
Her durum farklı bir senaryo oluşsa da işletmenin durumuna göre hareket ettiklerini söyleyen Kaya sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Çünkü onlar bizim sadece franchiselarımız değil, Chef Börek ailemizin birer parçaları." Şirket, tüm süreçlerini dijital ortama taşıdı.
Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Kaya, "Müşterilerimiz ile olan faaliyetlerimizde de en kısa sürede internet ortamına açılmayı hedefliyoruz. Altyapımız hazır, yalnızca birkaç düzenleme kaldı" diyor.
Chef Börek yurtdışında büyüyen şirketlerden biri. Şirketin şu anda yurtdışında hepsi Azerbaycan'da olmak üzere toplam beş adet şubesi var. Almanya, Rusya, Ukrayna, Hollanda, Türkmenistan, Nahçıvan ve Kazakistan lokasyonlarında çalışmalar başladı. Önümüzdeki dönemde bu ülkelerde toplamda 20 şubeye ulaşılması hedefleniyor.
OPERASYONLARI DİJİTALE TAŞIDI
Kayseri merkezli Neşve'nin temelleri 2008 yılında atıldı. Türkiye'nin ilk yerli gurme çay-kahve evi olarak kurulan Neşve, misafirlerine evlerindeymiş rahatlığı sunan konseptiyle sektörde kısa sürede fark edildi.
2009 yılında franchise çalışmalarına başlayan Neşve, "Herkesin Hayalinde Bir Cafe Açmak Vardır" sloganıyla yurtiçinde 30, yurtdışında beş noktasıyla hizmet veren bir marka haline geldi.
2022 sonuna kadar 12 yeni şube açmayı hedefleyen şirket, bu yıl franchise giriş bedeli talep etmiyor. Royalty ücreti olarak belirlenen ücret ise yüzde 3. Kurdaki dalgalanmalara karşı franchise şubelere destek verdiklerini söyleyen Neşve CEO'su Şaban Emeklioğlu, "Ürünlerimizin birçoğunun üretimi kendimize ait olduğu için mümkün olduğunca uygun maliyetlerle şubelerimize hammadde alma imkanı sunuyoruz.
Böylece kârlılıklarını korumayı hedefliyoruz" diyor. Şirket, herkesin gündeminde olan enflasyon sorununa karşı hem kendi üretimi olan ürünlerde hem de tedarikini sağladığı ürünlerde şubelerin tüketim planlamasına göre uygun stoklama yapıyor.
Böylece mümkün olduğu kadar şubelerin hammadde fiyatlarının sabit tutulması hedefleniyor. Pandemi döneminde tüm operasyonlarını dijital ortama taşıyan marka, dijital menü, dijital sipariş gibi uygulamaları devreye aldı. Neşve yurtdışında da büyümesini sürdürüyor.
Yurtdışında Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Umman'da beş şubesi olan şirket, önümüzdeki dönemde Kuzey Irak,
Dubai, Mısır ve Katar'da beş şube daha açmayı hedefliyor.
FRANCHİSE ÇALİŞMALARİNA HİZ VERDİ
Hacı Sokakta'nın temelleri 2019 yılında Kayseri'de atıldı. Marka, tüm dünyadan sokak lezzetlerini açık ateş ızgara sisteminde sadece odun ateşinde pişiren konseptiyle farklılaştı. Sokak tarzı konsepti ve uzman şefinin özel reçeteleriyle, hızlı servis ve paket servise uygun ürünleriyle özellikle pandemi döneminde oldukça dikkat çekti.
Uygun yatırım maliyeti, uygun işletme maliyeti ve yüksek kârlılıkla yatırımcılarına kazandırmayı hedefleyen marka, 2022 yılı itibarıyla franchise çalışmalarına hız verdi.
Hacı Sokakta'nın mevcut franchise şube sayısı beş. 2022 sonuna kadar altı yeni şube açılması hedefleniyor. Franchise giriş bedeli 100 bin TL + KDV olan markanın royalty ücreti ise yüzde 4. İstanbul, Eskişehir, Bursa ve Gaziantep'te büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Hacı Sokakta'nın kurucusu Şaban Emeklioğlu, "Kurdaki dalgalanmalara karşı franchise'lara destek olmaya çalışıyoruz.
Ürünlerimizin birçoğunun üretimi kendimize ait olduğu için mümkün olduğunca uygun maliyetlerle şubelerimize hammadde alma imkanı sunuyoruz. Böylece karlılıklarını korumayı hedefliyoruz" diye konuşuyor.
Şirket, enflasyon sorununa karşı hem kendi üretimi ürünlerde hem tedarikini sağladığı ürünlerde şubelerimizin tüketim planlamasına göre uygun stoklama yapıyor. Emeklioğlu, böylece mümkün olduğu kadar şubelerin hammadde fiyatlarını sabit tutmaya çalıştıklarını söylüyor.
Marka pandemiyle adeta tüm işletmeler için zorunluluk haline gelen dijitalleşme konusunda da yatırımlar yapıyor. Emeklioğlu, "Pandemi sonrası daha önem kazanan dijitalleşme konusunda markamız tüm operasyonlarını dijital ortama taşımış ve misafirlerine kendi cep telefonlarından kolaylıkla erişebilecekleri dijital menü, dijital sipariş gibi uygulamaları devreye aldı" diyor.
Yurtdışında Azerbaycan'da iki şubesi olan Hacı Sokakta Avrupa'ya açılmaya hazırlanıyor. Önümüzdeki dönemde hedef Avrupa ülkelerinde ÜÇ şube açmak.
HIZ KESMEDEN BÜYÜYOR
Türkiye'nin köklü mücevher mağazacılığı markalarından biri olan Lizay'ın 1978 yılında çıktığı yolculuğu son yıllarda kazandığı ivme ile devam ediyor. Türkiye'nin 25 şehrinde 60'ı aşan mağaza sayısı, 200'Ü geçkin satış noktasıyla büyüyen Uzay, iş ortaklarından aldığı güven ve güç ile geleceğe bugünden imza atıyor.
Mağazalar, bayiler, satış noktaları ve e-ticaret kanalıyla; geniş kitlelere ulaşmak için müşterilerinin istek ve beklentilerini yakından izleyen Uzay, Türkiye genelinde 150 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.
Lizay Pırlanta Yönetim Kurulu Üyesi Çağatay Serbes, "Mücevher mağazacılığında kârlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir iş modeli için tamamen pazarlama odaklı bir yapıya inanıyoruz. Son zamanlarda franchise yatırımı konusunda aldığımız yoğun talebi bu konuda yaptığımız yatırım ve gelişime bağlıyoruz" diyor.
Pazarlamanın yanı sıra uluslararası standartlarda profesyonel bir mağazacılık yönetim ilkelerini benimseyen marka, bu konudaki teknoloji, insan kaynağı ve eğitim yatırımlarını şirket gündeminin en önemli gündem başlıkları arasında tutuyor.
Lizay, kurduğu 'Lizay Akademi' çatısı altında, profesyonel eğitim kadrosu ile mağaza açılma sürecinde tüm personele oryantasyon ile başlayan planlı ve detaylı bir eğitim programı sunuyor. Uzay, 'iş ortaklığı modeli'ni bayiliğin çok daha ötesinde bir yol haritası ve desteği olarak görüyor.
Mücevher pazarının da artık yavaş yavaş tekstil pazarındaki hızlı moda akımına doğru ilerlediğini söyleyen Serbes, "Lizay trendleri takip ederek koleksiyonlarına hızla yön verirken bir yandan da pazardaki en avantajlı kalite fiyat dengesini yaratmayı hedefliyor" diyor.
İKİ KONSEPTLE BÜYÜYOR
Osman Kanbur'un dondurma üretimiyle temellerini attığı Mado, kuşaktan kuşağa uzanan yolculuğuyla bugün bir başarı hikayesine imza atmış durumda. Türkiye'nin yanı sıra dünyanın da dört bir yanına hızla yayılan Mado kafelerin sayısı yurtiçinde 31 yılda 303'e ulaştı.
Yurtdışında ise 20'i aşkın ülkede 70'e yakın şubesi olan Mado, 32 bin metrekarelik alan üzerine kurulmuş ve günde 120 ton dondurma üretim kapasitesi bulunan büyük fabrikası ve tüm çalışanlarıyla 12 bin kişilik dev bir aileye sahip...
Mado Cafe ve Mado Dondurma olmak üzere iki farklı konseptle büyüyen şirket, 2022'de 25 yeni şube açmayı hedefliyor. Mado Dondurma'nın franchise bedeli 40 bin dolar + KDV'yken Mado Cafe'de bu rakam 100 bin dolar + KDV'ye çıkıyor.
Aylık royalty bedeli almayan şirket, reklam bedeli fatura üzerinden yüzde 3'lük bir ücret alıyor. Grup, kurdaki dalgalanmalara karşı birçok yöntem uyguluyor. Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, "İkili ilişkilerimiz her zaman kazan-kazan stratejisine göre olduğu için hiçbir zaman franchise şubeleri zorda bırakmıyoruz.
Bu yüzden bu geçici dönemlerde de ödeme erteleme, yapılandırma şeklinde desteklerimiz oluyor" diyor. Gündemi, enflasyonu, girdi maliyetlerini ve müşteri fiyatlarını yakından takip ederek piyasayı iyi analiz eden şirket, bu doğrultuda verimlilik çalışmaları yapıyor.
Kanbur, stok kontrolden sipariş usulü üretime kadar birçok stratejik adım attıkları söylüyor. Böylece şirket maliyetlerdeki yükselişi minimumda tutmaya çalışıyor. Yurtdışında da büyümesine devam eden şirketin dünyanın farklı noktalarında 22 adet inşaatı devam eden projesi var. Marka yakın zamanda Paris'e şube açmayı planlıyor.
IOO MAĞAZA AÇACAK
Doğanlar Mobilya Grubu bünyesinde kurulan Lova Yatak, büyümesine hız verdi. 2021 yılında yüzde 100'lük bir büyüme trendi yakalayan şirket, 2022 sonunda yurt içinde ve yurtdışında toplamda 100 münhasır mağazaya ulaşmayı planlıyor.
Türkiye Fizyoterapistler Derneği ile yapılan anlaşma çerçevesinde; farklı uyku ihtiyaçlarına göre en doğru ve en rahat yatağı geliştirmek için Ankara'da bir AR-GE merkezi kuran şirket, yatak, yastıklar ve yardımcı ürünler geliştirerek tüketicilerin uyku sağlığı adına önemli bir adım atmayı hedefliyor.
Proje kapsamında; müşteriler, mağazalardaki fizyoterapistlerden rahat ve sağlıklı uyku için ücretsiz olarak danışmanlık hizmeti alabiliyorlar. Doğanlar Mobilya Grubu CEO'su İsmail Doğan, "Şimdilik seçili mağazalarda aktif olan bu hizmetin kısa sürede tüm Lova mağazalarında verilmesi planlanıyor" diyor.
Lova Yatak, ING Bank'a özel peşin fiyatına 36 ay vade farksız taksit ile aylık 145 TL'den başlayan yatak, baza ve başlıktan oluşan uyku seti fırsatı sunuyor. Kampanya sırasında, yastık ve yorgan hediyesi ile Young Star Seti 3.690 TL fiyat avantajı da devam ediyor.
Lova Yatak web sitesi üzerinden yapılan uyku testiyle yüzde 100 rahatlık garantisi veren Lova Yatak, ürünlerini yurt içinde her noktaya 120 gün değişim imkanıyla ücretsiz teslim ediyor. Yurtdışında da büyüyen Lova Yatak, kısa vadede Azerbaycan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Almanya'da da mağaza açmaya hazırlanıyor.
Pandeminin ardından kur ve enflasyonda yaşanan artış da markaları farklı tedbirler almaya itti. Kapak haberimizde 38 markanın franchise koşullarının yanı sıra sunduürkiye'de franchising, gıdadan gayrimenkule, otomotivden eğitime günden güne birçok sektörde büyüyen bir sistem.
Franchise sistemi ile büyüyen markaların tüm zincirler içindeki oranı ise yüzde 78. Sadece kendi şubelerini açıp kendileri işleten zincirler ise yüzde 22 oranında. Bugün Türkiye'de zincir işletmelerin sayısı 3 bin 500 civarında.
Bunların yüzde 24'ünü yabancı, yüzde 76'sını da Türk markalar oluşturuyor. Zincirlere bağlı şube sayısı ise 65 bin olarak ifade ediliyor. Bu da 250 binden fazla kişiye istihdam sağlanması anlamına geliyor.
2022 yılının sonuna kadar 55 milyar dolarlık bir pazar yaratması beklenen ekosistemde, yurtdışında 5 binden fazla mağazası ile 150'ye yakın Türk markası faaliyet gösteriyor. 2022 yılında açılması beklenen bin mağazanın ihracata katkısının da 600 milyon dolar olacağı tahmin ediliyor.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Franchisor, franchise verdiği yatırımcıya, eğitim hizmetleri ve uzman personel desteği sağlıyor. Kaliteli personel bulma, işe alma ve yetiştirme konularında franchise veren işletmenin tekniklerinden ve birikiminden yararlanılıyor. Mali, ticari ve personel konularında sağlanan destekle, teknik işlevlere ağırlık verilip başarı şansı artırılıyor.
Ortak hareket edilerek küçük işletmelerin karşılaşacakları risk ve işletmecilik sorunları minimize ediliyor. Reklam ve tanıtma giderlerinden tasarruf sağlanıyor. işletmeler için standart yönetim, muhasebe, satış ve stoklama fonksiyonları mümkün oluyor.
Türkiye'de franchising sistemi, tüm dünyada olduğu gibi zaman içinde, özellikle kriz dönemlerinde, büyüme eğilimini sürdürüyor.
TRENDLER DEĞİŞTİ
Bu eğilim pandemide devam ederken sektörde trend değişimlerini beraberinde getirdi. Son yıllarda şirketler operasyonları içerisinde yer alan, finansal yapıları kuvvetli bayileri tercih ederek, daha yalın bir bayi
organizasyonu ile ilerlemeye başladı.
JLL Eş CEO'su Tarkan Ander'e göre, amaç nicelikte az ama nitelikte daha sağlam bir yapıya sahip olmak. Özellikle pandemi sonrası ürün ya da hizmetin, müşterilerin bulunduğu her lokasyona kurye ile hızlıca ulaşması mümkün oldu.
Yine pandemiden sonra online-offline yani çok kanallı bir yapının öne çıktığı satış operasyonlarının önem kazanacağı bir dönem olacak. Artan dekorasyon, kira ve ortak yönetim maliyetleri nedeniyle daha az maliyetli pop-up mağazalara talep artmış durumda.
Diğer taraftan AVM'lerde son dönemde öne çıkan girişim konseptleri arasında yerel/ özgün ürünlerin satılması ve yeni nesil kahveciler yer alıyor. Sağlıklı beslenme, büyüme trendini devam ettirirken spor ve outdoor etkinliklerine yönelik ürünler, kültür/sanat etkinlikleri ile tekrar sosyalleşme imkanlarının sağlandığı konseptler ön plana çıkıyor.
Ek olarak da son yıllarda hayatımıza giren deneyim mağazacılığı kavramının da önemi giderek artıyor. Ander, "Müşteriler mağazada ürün ya da hizmeti denedikten sonra almayı sevdiler ve tüketici davranışlarına olumlu yansıdı" diyor.
Deneyim mağazacılığı fark yaratmak isteyen markalar için güzel bir opsiyon olarak öne çıkıyor. Her yerde bulunabilecek ürün ve hizmetler yerine müşterinin kendini farklı hissettiği ürün ve hizmetler geliştirmenin iyi bir seçenek olacağını söyleyen JLL Eş CEO'su Dora Şahintürk, "Kâr marjı daha yüksek ürünler ile brüt kârlılığı, dolayısıyla operasyonel kârlılığı artırmak gerekiyor.
Ek olarak markalar bayilerle olan ticari ilişkilerinde finansal gücü daha kuvvetli olan bayilerle çalışmalı, akabinde de bayisinin desteğe ihtiyaç duyduğu noktada risk ve maliyetleri paylaşabilmeli" diye konuşuyor.
FİYATLARDA REVİZE YAPILIYOR
Pandemi süreci ve hemen akabinde artan maliyetler sebebiyle daha önce yer bulma konusunda sıkıntı yaşayan markaların alışveriş merkezlerinde konumlanma fırsatı oldu.
Özellikle açık AVM'lerin pandemi sonrası daha çok tercih edilir hale gelmesi, yine boş olan mağazaların pop-up olarak değerlendirilmesi ve operasyonların daha az maliyetle denenmeye olanak sağlanması girişimciler için fırsata dönüştü.
Diğer taraftan pandemi nedeniyle yara alan birçok işletme, franchise aldığı markalar tarafından destek-lenmeye başladı. Franchising veren markalar, reklamdan, franchise giriş bedeline, royalty ücretinden stok yönetimine kadar pek çok konuda şubelerini destekliyor.
Pandeminin ardından kur ve enflasyonda yaşanan artış da markaları farklı tedbirler almaya itti. Bu süreçte işletmeler için en önemli gündem maddesi 'verimlilik' oldu. Markalar üretimden satışa kadar tüm süreçlerde verimliliği artırıcı stratejiler geliştirmeye odaklanıyor.
Franchising veren markalar, ürün maliyetlerindeki fiyat artışları devam ettiği sürece aynı oranda satış fiyatlarında revizeler yapıyor. Bazı markalar ise franchise giriş bedelini TL üzerinden alıyor ya da kuru sabitleme yolunu tercih ediyor. Kapak haberimizde 38 markanın franchise koşullarının yanı sıra sundukları destekleri ve yeni dönem planlarını araştırdık.
MUSTAFA AYDIN / UFRAD BAŞKANI “DİJİTAL DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ”
“Uzun süredir dünyanın gündeminde olan ancak Covid-19 pandemisi nedeniyle ajandaların ilk sırasına yerleşen dijitalleşme kavramının, gündelik hayatın yanı sıra iş dünyası üzerinde de geniş çaplı dönüştürücü etkilerini izlemeye başladığımız bir dönemden geçiyoruz.
Milyarlarca insanın evlerine kapandığı, birçok endüstrinin çarklarının durduğu, küresel metropollerin caddelerinde perakende mağazalarının tüketiciyle buluşamadığı konjonktürde, iş süreçlerini yönetebilmek için dijital dönüşüm kaçınılmaz bir kategori olarak karşımıza çıkmış durumda.
Kısa vadede çok daha fazla işletme yapay zeka, nesnelerin interneti, asistan robotlar, bulut teknolojiler, 5G gibi teknolojik dönüşüm enstrümanlarından faydalanmaya başlayacak. Bu dönüşümü başaramayan birçok firma içinse zorlu senaryolar gündemde olacak."
ERDEM AKYOLEVA GAYRİMENKULDEĞERLEME KIDEMLİ MÜDÜRÜ “AVM’LERDE FIRSAT VAR"
“Alışveriş merkezleri küçük girişimciler için kiosk, stand veya farklı büyüklük ve konumdaki mağaza seçenekleri ile farklı alternatifler sunuyor. Sadece ciro kirası ödemesi koşulu ile oluşturulan kontrat tipiyle kazan – kazan prensibi, girişimcinin kira ödemesine kolaylık sağlıyor.
Uygun form ve tipte yaya sirkülasyonuna uygun ve hedef kitlesine rahat ulaşabilecek konumda AVM içerisindeki ortak alan niteliğindeki sirkülasyon alanlarında yer seçimi yapılan stand/kiosklar ile markanın ister kısa bir dönem, örneğin yılbaşı - özel günler, isterse uzun dönem yer kiralamasına imkan sağlanıyor.
Mağaza olarak yer kiralamak isteyen girişimciler için ise eğer doğru bir konsept ve ziyaretçilerine sunacağı deneyim ile AVM içerisinde bir sinerji yatacak olması durumunda AVM yatırımcısından dekorasyon desteği veya kirasız dönem ile yatırımını yapma imkanı bulması önemli bir fırsat.”
GİRİŞİMCİLER ENFLASYON KARŞISINDA NE YAPMALİ?
- Özellikle kur sebebiyle artan yatırım maliyetleri için alternatif yerel üreticilerle dekorasyon çalışmalarına ağırlık verilmesi bir çözüm olabilir.
- Kira maliyeti yüksek lokasyonlar yerine, ciro bazlı kiraya dayalı lokasyonları tercih etmenin faydalı olacağı ifade ediliyor.
- Daha büyük metrekareli riskli lokasyonlar yerine, daha az yatırım maliyeti gerektiren optimum metrekaredeki lokasyonlar tercih edilmeli. Müşteri trafiği daha yüksek olan lokasyonları seçmenin de yine faydalı olacağı belirtiliyor.
- Konsept seçimlerinde dikkatli olunmalı. Markanın yerel/özgün ve deneyim odaklı olması, rakiplerine göre farklılık yaratması önemli.
- Deneyim mağazacılığı konusu fark yaratmak isteyen markalar için güzel bir opsiyon. Her yerde bulunabilecek ürün ve hizmetler yerine müşterinin kendini farklı hissettiği ürün ve hizmetler getirmek yine bir seçenek olabilir.
- Kâr marjı daha yüksek ürünler ile brüt kârlılığı, dolayısıyla operasyonel kârlılığı arttırmak gerekiyor.
- Markalar bayilerle olan ticari ilişkilerinde finansal gücü daha kuvvetli olan bayilerle çalışmalı, akabinde de bayisinin desteğe ihtiyaç duyduğu noktada risk ve maliyetleri paylaşabilmeli.
OSES
172 ŞUBE AÇILACAK
Yaklaşık 29 yıl önce temelleri atılan Oses Çiğ Köfte, bugün Türkiye'nin yanı sıra yurtdışında da büyüyen bir zincir haline geldi. ilk çiğ köfte fabrikasını kuran, ilk çiğ köfte makinesini üreten Oses, bugün bin 328 şubeyle faaliyet gösteriyor.
2022 yıl sonuna kadar 172 yeni şube açılması hedefleniyor. Hedef iller arasında ise Samsun, İzmir, Manisa, Antalya ve Kocaeli var. Oses, girişimcilerden herhangi bir franchise giriş bedeli talep etmiyor. Sadece dükkan dekorasyonu için ortalama 35 bin TL civarında bir dekorasyon maliyeti var.
Bu tutar yatırımcı tarafından dekorasyon firmasına ödeniyor. Oses, yatırımcılarından herhangi bir royalty ücreti talep etmiyor. Yeni döneme kayıtsız kalmayan Oses, dijitalleşme konusunda da yatırım yapıyor. Oses aplikasyonunu geliştiren şirket, tüm şubelerine bununla ilgili eğitim veriyor.
Pandemiden dolayı sadece gel-al ve paket servis hizmeti sunan şubeler için devreye giren aplikasyonun güzel bir satış kanalı olduğunu söyleyen Oses Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar, "Mevcut olan çağrı merkezimize ek olarak, sadece sipariş alımı için bir çağrı merkezi kurup ve alınan tüm siparişler en yakın şubeye aktarıyoruz.
Online satış kanalları; üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığımız projelerden. Online satış kanallarıyla yapmış olduğumuz zincir anlaşmalarla, dijitalleşen dünyada büyük ve sağlam adımlar attık" diyor.
Almanya'da bir üretim tesisi, farklı ülkelerde toplamda 35 şubesi olan şirketin; Almanya, Avusturya, İngiltere, Belçika, Hollanda, Polonya ve Azerbaycan'da satış noktaları mevcut. Marka, yıl sonunda 100 bayiye ulaşmayı hedefliyor.
PASAPORT PİZZA
KAMPANYALARLA DESTEKLİYOR
1998 yılında İzmir'in Pasaport semtinde kurulan Pasaport Pizza, pizza sektöründe yaygın olarak kullanılan donuk hamur sistemini bozarak özel tekniklerle taze hamurla üretime yönelerek farklılaştı.
Bugün 205 şubesiyle hizmet veren şirket, 2022 sonuna 30 yeni franchise şube açmayı hedefliyor. Royalty ücreti talep etmeyen marka, öncelikli olarak İstanbul, Ankara, Gaziantep, Ordu ve Edirne'de büyümeyi hedefliyor.
Bayiler için aylık ciro hedefli satış, reklam, eğitim, hukuk gibi tüm operasyonel ve lojistik destek genel müdürlük tarafından sağlanıyor. Bayilerin aldığı I ürünlerde yapılan toplu mal alımlarında sağlanan I avantajlarla bayiler düşük maliyetle ürün alabiliyor.
Böylece brüt kârlılıkları yüksek oluyor. Online yemek platformlarıyla TV reklam planlaması ve kampanya desteği veriliyor. Pasaport Pizza Genel Müdürü Mükremin Özdemir, "Kooperatif mantığıyla çalışıyor, bayilerimizin kazancı olan ciro üzerinden herhangi bir pay almıyoruz.
Dolayısıyla bayilerimiz çok daha avantajlı bir konumda bulunuyor. Enflasyondaki dalgalanmalar haliyle her sektörü olduğu gibi gıda sektöründe de benzer etkiler gösteriyor. Biz bu dalgalanmalarda bayilerimize kampanya destekleri veriyoruz" diyor.
Markanın önümüzdeki dönemde yurtdışına açılma planı var. İngiltere'de bir projenin altyapısını oluşturdukları söyleyen Özdemir, İngiltere dışında Fransa'da benzer bir yapı oluşturmayı planladıklarını belirtiyor. Sağlam bir yapı ile Avrupa'ya açılmayı planlayan şirketin odağında Kazakistan ve Ortadoğu ülkeleri de var.
TURMOBİL
FRANCHISE İLE TÜRKİYE'YE YAYILACAK
Bireysel müşterilere günlük araç kiralama, kurumlara uzun dönem araç kiralama, transfer ve şoförlü araç kiralama, karavan ve tekne kiralama hizmetlerini 'Türkiye'de ilk defa tek çatı' altında toplayan Turmobil'in temelleri 2007 yılında Ankara'da atıldı.
Tüm hizmetleri Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırmayı hedefleyen şirket bugün, Türkiye'nin 10 noktasında hizmet veriyor. Büyümeyi hızlandırmak için harekete geçen Turmobil, franchise vererek büyüyor. Turmobil'in hali hazırda iki adet franchise şubesi var. 2022 sonuna kadar beş adet franchise şube açılması planlanıyor.
Franchise giriş bedeli ve royalty ücreti illere göre değişiklik gösteriyor. İstanbul, İzmir, Adana, Kayseri, Bursa ve Rize şirketin büyümede öncelik verdiği iller arasında yer alıyor. Kurdaki dalgalanmalara karşı franchise'lara destek veren şirket, öncelikle girişimcilerin araç satın alma tedarikinde filo indirimlerinden yararlanmalarını sağlıyor.
Şubelere, anlaşmalı 'araç servislerindeki' indirimlerden faydalanma imkanı sunulurken yine anlaşmalı sigorta şirketlerinden 'kasko ve sigorta' indirimleri konusunda destek veriliyor.
Turmobil Genel Müdürü Mehmet Budak, "Pandeminin etkisi azaldı gibi düşünülse de iki yıldır süregelen etkisini tüm sektörlerde olduğu gibi bizde yakından hissetmekteyiz, akabinde gelen enflasyon ile elimizden geldiğince mücadele etmeye, özellikle müşterilerimizin mağduriyetini giderme anlamında fiyat politikamızı doğru şekilde yansıtarak, enflasyon ile mücadele edebilecek fiyat stratejileri uygulamaya çalışıyoruz" diyor. Yurtdışına 2021 yılında Almanya şubesiyle adım atan şirket, Hollanda ve Belçika'da büyümeyi planlıyor.
ALTIN EMLAK
TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPIYOR
Tamamı yerli sermaye olan ve 1997 yılında kurulan Altın Emlak, teknoloji konusunda fark yaratarak büyüyor. Uzun zamandır teknoloji tarafında AR-GE çalışmaları yapan şirket, son dönemde yaşanan dijital gelişmeler sayesinde rekabette öne çıktı.
Hali hazırda Altın Emlak'ın 120 franchise noktası var. 2022 sonu hedefi ise bu rakamı 150'ye çıkartmak. Giriş bedeli bölgeye göre 60 bin ile 90 bin TL arasında değişiyor.
Royalty ile çalışmayan şirket, Ankara, İzmir, Antalya, Gaziantep ve Samsun'da büyümeyi hedefliyor. Altın Emlak Genel Müdür Yardımcısı Olcay Selvi, "Altın Emlak yüzde 100 Türk markası. Temsilcilerimize yönelik tüm ücretlendirmeler sadece bu dönemde değil her dönemde Türk Lirası üstünden yapılıyor.
Bu yüzden kur dalgalanmaları karşısında temsilcilerimiz markamız tarafında her zaman güvende kalacak" diyor. Pandemi döneminde temsilcilikler için aidatlarda önemli destekler veren şirket, şimdi enflasyon karşısında da aynı stratejiyi izliyor. Şirket, dijitalleşmeye yatırımdan kaçınmıyor.
Selvi, "Emlak işletmelerinde kullanılan tüm sözleşmelerin Online sistem üzerinden onaylanması sektördeki en yeni gelişme oldu. Bunun yanı sıra bir alarm firması ile internete ihtiyaç duymadan tek kullanımlık şifreler ile uzaktan taşınmazların kapılarının açılmasını sağlayabiliyoruz.
360 derece ve videolu portföy çekimleri de kullanıcılar tarafından daha çok takip edilen ve pazarlama sürecimize değer katan kullanımlar oldu" diyor.
Bunun yanında yönetmelik çerçevesinde Goldnet CRM altyapısı ile tüm pazarlama sürecine ilişkin süreç takip ve kontrol edilebiliyor. Portföy bazlı hedeflemeli Online pazarlama ve teklifler, uzaktan eğitim altyapısı, resim ve video işleme sistemleri ile yeni dönemde de çalışmalar hızla devam edecek.
TAB GIDA
DÖNÜŞÜMÜ FIRSATA ÇEVİRDİ
TAB Gıda, bundan 27 yıl önce Burger King® markasıyla giriş yaptığı Türkiye hızlı servis restoran zinciri sektöründe bugün Burger King®, Sbarro®, Popeyes® ve Arby's®gibi dört global, Usta Dönerci® ve Usta Pideci® ile de iki ulusal olmak üzere toplam altı marka ve bin 300 restoranla faaliyetlerini sürdürüyor.
Çatı şirket TFI TAB Gıda Yatırımları, Türkiye ve Çin , olmak üzere farklı dinamiklere sahip iki ülkede, iki büyük operasyon yürütüyor. Şirketin, Türkiye, Çin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve Gürcistan'da 55 bine yakın çalışanı var.
Şirketin 678 franchise restoranı bulunuyor. 2022'de Burger King ve Popeyes markaları başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında toplam 100 civarında restoran açılışı hedefleniyor.
TAB Gıda Finanstan ve Franchise Yatırımlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Çetinkaya, "Kur dalgalanmalarına ve enflasyon sonucunda oluşan fiyat değişimlerinden tüketicilerin etkilenmemesi için sadece bugün değil her zaman destek veriyoruz.
Et, ekmek, patates ve salata fabrikalarımız var. Besicilik yapıyoruz. Bu sayede bu zorlu dönemde de enflasyonla mücadeleye desteğimizi güçlü bir şekilde sürdürüyoruz" diyor.
Dijitalleşme hamleleriyle dönüşümü fırsata çeviren şirket, yenilenen 'Tıkla Gelsin' mobil uygulaması ve temassız ödeme yöntemleriyle, dijital hızlı servis operatörü olarak Türkiye ve Çin'de öne çıkıyor.
Çetinkaya, hayata geçirdikleri inovatif uygulamalar, yeni ürün ve hizmetlerle sahip oldukları ekosistemin de gücünü arkalarına alarak başta dijital dönüşüm olmak üzere sektöre de liderlik ettiklerini belirtiyor.
HD HOLDİNG
TÜRKİYE GENELİNDE BÜYÜYOR
HD İskender ve Pidem markalarını bünyesinde bulunduran HD Holding, 300'e yakın restoranıyla hizmet veriyor. Holdingin Pidem ağırlıklı olmak üzere, 25 adet franchise restoranı var. HD Holding toplamında 2022 yılında 30 franchise restoran daha açılması hedefleniyor.
Royalty ücreti olarak restoranın cirosu üzerinden yüzde 7 pay alınıyor. Şu anda 50 ilde yer alan şirket, lokasyon bazlı fırsatları değerlendirerek tüm şehirleri hedefliyor.
Pandemi süresince franchise restoranlarından royalty fee almayan HD Holding, franchise restoranlarının kârlılıklarını her ay düzenli olarak takip ediyor. Şirket enflasyon sorununa karşı stoklu alımlar yapıyor.
HD Holding İş Geliştirme Direktörü Haluk Karakaş, "HD Holding olarak 300'e yakın restoran olmanın verdiği avantajla, hammadde alımlarımızda toplu ve stoklu alımlar yaparak, birim maliyeti düşürmeye çalışıyoruz. Böylece hammadde maliyetlerindeki artışları, satış fiyatlarımıza minimum seviyede yansıtmaya çalışıyoruz.
Daha erişilebilir fiyatlı menüleri ürün gamına ekliyoruz" diyor. Yaklaşık 80 restoranda, paket servis mecraları üzerinden devam eden Online bir hizmet ağı olan şirket, 2022 yılının son çeyreğinde, Pidem ürünlerini çeşitli ödeme seçenekleri ile pidem.com.tr üzerinden de satışa sunmaya başlayacak. Ayrıca, Pidem mobil uygulamasında özel indirim ve fırsatlar sunulacak.
Karakaş, "Tüm bu süreçte, misafirlerin yolculuğuna ilişkin tüm verileri toplayarak analiz edeceğiz. Bu verilerle onlara özel kampanya tasarımları yapacak ve mevcut misafirleri elde tutma, yeni misafir kazanımı ve gelir üretme çabalarını optimize edeceğiz" diyor.
HD'nin Azerbaycan'da üç adet Pidem restoranı var. Yurtdışında ilk aşamada Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetleri'nde büyüme hedefleniyor.
ÇİGKÖFTEM
HEDEF 12 MİLYON EURO İHRACAT
Türkiye'nin ilk konsept çiğköfte dükkanı olan Çiğköftem, bugün dünyanın dokuz ülkesinde faaliyet gösteren bir zincir haline gelmiş durumda. Direkt olarak bin, dolaylı olarak da 10 binden fazla kişiye istihdam yaratan şirketin 2022 yılındaki ihracat hedefi ise 12 milyon Euro.
Mevcut franchise şube sayısı olan 360 olan Çiğköftem, 2022 sonuna kadar bu rakamı 470 şubeye ulaştırmayı hedefliyor. Şirket, franchise giriş bedeli ve royalty ücreti talep etmiyor.
Üretimde mümkün olabildiğince yerli hammadde kullanarak üretim maliyetlerinde istikrarı korumayı önceliğine aldıklarını söyleyen EM GROUP Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Güner, "Yıllık ve aylık stok seviyelerimizi hem maddede hem de mamül üründe optimum seviyeye yükselttik.
Bu iki konuda aldığımız önlemlerin sağladığı avantajları bayilerimize de yansıtıyoruz. Satış artırıcı faaliyetlerimizi genişlettik, böylece bayilerimizin cirolarının ve dolayısıyla da kârlılıklarının artmasına destek oluyoruz" diyor.
Özellikle online platformlarda kampanyalarını artıran şirket, üç ay öncesine kıyasla bu kanallarda bayiler için yüzde 50'nin üzerinde bir ciro artışı yakaladı.
Üretim maliyetlerinde istikrarı korumak için önlemleri artırdıklarını belirten Güner, "Stok seviyelerimizi en yüksek noktaya çıkardık. Maliyetleri kontrol altında tutarak gıda enflasyonundaki ani değişimleri yönetmeye çalışıyoruz.
Geriye dönük baktığımızda son altı ayda hammadde ve enerji-yakıt maliyetlerinde 5-6 kez değişim oldu ancak biz bu süreçte iki kez fiyat değişimi yaptık" diye konuşuyor.
Son iki yıldır ERP ve CRM konusunda yatırımlarını artıran şirket, kaynak yönetiminden stok yönetimine, pazarlama faaliyetlerinden satış süreçlerine, maliyet yönetiminden iş gücü verimliliğine kadar birçok alanda yüzde 20 seviyesinde iyileştirme yakaladı.
Yurtdışında 120 şubesi bulunan şirket, başta İngiltere, ispanya, İsviçre, İsveç ve Danimarka olmak üzere 2022 sonuna kadar Avrupa'da 50 yeni şube açmayı planlıyor.
CHEF BÖREK
8I İLE ULAŞMA HEDEFİ KOYDU
Yaklaşık dört yıl önce kurulan Chef Börek, böreği her öğün yenilebilir bir lezzet haline getirme hedefiyle yola çıktı. 2021 yılında birçok ilden talep alan şirket, yayılmayı hedeflediği her ilde en az bir şube açtı. ChefBörek Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Kaya, "2022 için en heyecan duyduğumuz hedefimiz, 81 ilde ChefBörek severlerin yanında olmak" diyor.
Chef Börek'in mevcut durumda 85 şubesi var. Markanın 2022 hedefi 100 şube sayısını yakalamak. Franchise giriş bedeli ve royalty ücreti alınmıyor. Marka enflasyon sorununa karşı şubeleri desteklerini söyleyen Muharrem Kaya, "Olabildiğince ürünlerimizin fabrika çıkışı fiyatlarını yıl içinde kritik seviyeleri aşmadıkça değiştirmekten kaçınıyoruz.
Hammadde tedarikinde de tedarikçilerimize aynı politikayı izlemeleri için baskı yapıyoruz" diyor. Kurdaki dalgalanmalara karşı farklı senaryolar üzerinde çalışılıyor.
Her durum farklı bir senaryo oluşsa da işletmenin durumuna göre hareket ettiklerini söyleyen Kaya sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Çünkü onlar bizim sadece franchiselarımız değil, Chef Börek ailemizin birer parçaları." Şirket, tüm süreçlerini dijital ortama taşıdı.
Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Kaya, "Müşterilerimiz ile olan faaliyetlerimizde de en kısa sürede internet ortamına açılmayı hedefliyoruz. Altyapımız hazır, yalnızca birkaç düzenleme kaldı" diyor.
Chef Börek yurtdışında büyüyen şirketlerden biri. Şirketin şu anda yurtdışında hepsi Azerbaycan'da olmak üzere toplam beş adet şubesi var. Almanya, Rusya, Ukrayna, Hollanda, Türkmenistan, Nahçıvan ve Kazakistan lokasyonlarında çalışmalar başladı. Önümüzdeki dönemde bu ülkelerde toplamda 20 şubeye ulaşılması hedefleniyor.
NEŞVE
OPERASYONLARI DİJİTALE TAŞIDI
Kayseri merkezli Neşve'nin temelleri 2008 yılında atıldı. Türkiye'nin ilk yerli gurme çay-kahve evi olarak kurulan Neşve, misafirlerine evlerindeymiş rahatlığı sunan konseptiyle sektörde kısa sürede fark edildi.
2009 yılında franchise çalışmalarına başlayan Neşve, "Herkesin Hayalinde Bir Cafe Açmak Vardır" sloganıyla yurtiçinde 30, yurtdışında beş noktasıyla hizmet veren bir marka haline geldi.
2022 sonuna kadar 12 yeni şube açmayı hedefleyen şirket, bu yıl franchise giriş bedeli talep etmiyor. Royalty ücreti olarak belirlenen ücret ise yüzde 3. Kurdaki dalgalanmalara karşı franchise şubelere destek verdiklerini söyleyen Neşve CEO'su Şaban Emeklioğlu, "Ürünlerimizin birçoğunun üretimi kendimize ait olduğu için mümkün olduğunca uygun maliyetlerle şubelerimize hammadde alma imkanı sunuyoruz.
Böylece kârlılıklarını korumayı hedefliyoruz" diyor. Şirket, herkesin gündeminde olan enflasyon sorununa karşı hem kendi üretimi olan ürünlerde hem de tedarikini sağladığı ürünlerde şubelerin tüketim planlamasına göre uygun stoklama yapıyor.
Böylece mümkün olduğu kadar şubelerin hammadde fiyatlarının sabit tutulması hedefleniyor. Pandemi döneminde tüm operasyonlarını dijital ortama taşıyan marka, dijital menü, dijital sipariş gibi uygulamaları devreye aldı. Neşve yurtdışında da büyümesini sürdürüyor.
Yurtdışında Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Umman'da beş şubesi olan şirket, önümüzdeki dönemde Kuzey Irak,
Dubai, Mısır ve Katar'da beş şube daha açmayı hedefliyor.
HACI SOKAKTA
FRANCHİSE ÇALİŞMALARİNA HİZ VERDİ
Hacı Sokakta'nın temelleri 2019 yılında Kayseri'de atıldı. Marka, tüm dünyadan sokak lezzetlerini açık ateş ızgara sisteminde sadece odun ateşinde pişiren konseptiyle farklılaştı. Sokak tarzı konsepti ve uzman şefinin özel reçeteleriyle, hızlı servis ve paket servise uygun ürünleriyle özellikle pandemi döneminde oldukça dikkat çekti.
Uygun yatırım maliyeti, uygun işletme maliyeti ve yüksek kârlılıkla yatırımcılarına kazandırmayı hedefleyen marka, 2022 yılı itibarıyla franchise çalışmalarına hız verdi.
Hacı Sokakta'nın mevcut franchise şube sayısı beş. 2022 sonuna kadar altı yeni şube açılması hedefleniyor. Franchise giriş bedeli 100 bin TL + KDV olan markanın royalty ücreti ise yüzde 4. İstanbul, Eskişehir, Bursa ve Gaziantep'te büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Hacı Sokakta'nın kurucusu Şaban Emeklioğlu, "Kurdaki dalgalanmalara karşı franchise'lara destek olmaya çalışıyoruz.
Ürünlerimizin birçoğunun üretimi kendimize ait olduğu için mümkün olduğunca uygun maliyetlerle şubelerimize hammadde alma imkanı sunuyoruz. Böylece karlılıklarını korumayı hedefliyoruz" diye konuşuyor.
Şirket, enflasyon sorununa karşı hem kendi üretimi ürünlerde hem tedarikini sağladığı ürünlerde şubelerimizin tüketim planlamasına göre uygun stoklama yapıyor. Emeklioğlu, böylece mümkün olduğu kadar şubelerin hammadde fiyatlarını sabit tutmaya çalıştıklarını söylüyor.
Marka pandemiyle adeta tüm işletmeler için zorunluluk haline gelen dijitalleşme konusunda da yatırımlar yapıyor. Emeklioğlu, "Pandemi sonrası daha önem kazanan dijitalleşme konusunda markamız tüm operasyonlarını dijital ortama taşımış ve misafirlerine kendi cep telefonlarından kolaylıkla erişebilecekleri dijital menü, dijital sipariş gibi uygulamaları devreye aldı" diyor.
Yurtdışında Azerbaycan'da iki şubesi olan Hacı Sokakta Avrupa'ya açılmaya hazırlanıyor. Önümüzdeki dönemde hedef Avrupa ülkelerinde ÜÇ şube açmak.
LİZAY PİRLANTA
HIZ KESMEDEN BÜYÜYOR
Türkiye'nin köklü mücevher mağazacılığı markalarından biri olan Lizay'ın 1978 yılında çıktığı yolculuğu son yıllarda kazandığı ivme ile devam ediyor. Türkiye'nin 25 şehrinde 60'ı aşan mağaza sayısı, 200'Ü geçkin satış noktasıyla büyüyen Uzay, iş ortaklarından aldığı güven ve güç ile geleceğe bugünden imza atıyor.
Mağazalar, bayiler, satış noktaları ve e-ticaret kanalıyla; geniş kitlelere ulaşmak için müşterilerinin istek ve beklentilerini yakından izleyen Uzay, Türkiye genelinde 150 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.
Lizay Pırlanta Yönetim Kurulu Üyesi Çağatay Serbes, "Mücevher mağazacılığında kârlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir iş modeli için tamamen pazarlama odaklı bir yapıya inanıyoruz. Son zamanlarda franchise yatırımı konusunda aldığımız yoğun talebi bu konuda yaptığımız yatırım ve gelişime bağlıyoruz" diyor.
Pazarlamanın yanı sıra uluslararası standartlarda profesyonel bir mağazacılık yönetim ilkelerini benimseyen marka, bu konudaki teknoloji, insan kaynağı ve eğitim yatırımlarını şirket gündeminin en önemli gündem başlıkları arasında tutuyor.
Lizay, kurduğu 'Lizay Akademi' çatısı altında, profesyonel eğitim kadrosu ile mağaza açılma sürecinde tüm personele oryantasyon ile başlayan planlı ve detaylı bir eğitim programı sunuyor. Uzay, 'iş ortaklığı modeli'ni bayiliğin çok daha ötesinde bir yol haritası ve desteği olarak görüyor.
Mücevher pazarının da artık yavaş yavaş tekstil pazarındaki hızlı moda akımına doğru ilerlediğini söyleyen Serbes, "Lizay trendleri takip ederek koleksiyonlarına hızla yön verirken bir yandan da pazardaki en avantajlı kalite fiyat dengesini yaratmayı hedefliyor" diyor.
MADO
İKİ KONSEPTLE BÜYÜYOR
Osman Kanbur'un dondurma üretimiyle temellerini attığı Mado, kuşaktan kuşağa uzanan yolculuğuyla bugün bir başarı hikayesine imza atmış durumda. Türkiye'nin yanı sıra dünyanın da dört bir yanına hızla yayılan Mado kafelerin sayısı yurtiçinde 31 yılda 303'e ulaştı.
Yurtdışında ise 20'i aşkın ülkede 70'e yakın şubesi olan Mado, 32 bin metrekarelik alan üzerine kurulmuş ve günde 120 ton dondurma üretim kapasitesi bulunan büyük fabrikası ve tüm çalışanlarıyla 12 bin kişilik dev bir aileye sahip...
Mado Cafe ve Mado Dondurma olmak üzere iki farklı konseptle büyüyen şirket, 2022'de 25 yeni şube açmayı hedefliyor. Mado Dondurma'nın franchise bedeli 40 bin dolar + KDV'yken Mado Cafe'de bu rakam 100 bin dolar + KDV'ye çıkıyor.
Aylık royalty bedeli almayan şirket, reklam bedeli fatura üzerinden yüzde 3'lük bir ücret alıyor. Grup, kurdaki dalgalanmalara karşı birçok yöntem uyguluyor. Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, "İkili ilişkilerimiz her zaman kazan-kazan stratejisine göre olduğu için hiçbir zaman franchise şubeleri zorda bırakmıyoruz.
Bu yüzden bu geçici dönemlerde de ödeme erteleme, yapılandırma şeklinde desteklerimiz oluyor" diyor. Gündemi, enflasyonu, girdi maliyetlerini ve müşteri fiyatlarını yakından takip ederek piyasayı iyi analiz eden şirket, bu doğrultuda verimlilik çalışmaları yapıyor.
Kanbur, stok kontrolden sipariş usulü üretime kadar birçok stratejik adım attıkları söylüyor. Böylece şirket maliyetlerdeki yükselişi minimumda tutmaya çalışıyor. Yurtdışında da büyümesine devam eden şirketin dünyanın farklı noktalarında 22 adet inşaatı devam eden projesi var. Marka yakın zamanda Paris'e şube açmayı planlıyor.
LOVA YATAK
IOO MAĞAZA AÇACAK
Doğanlar Mobilya Grubu bünyesinde kurulan Lova Yatak, büyümesine hız verdi. 2021 yılında yüzde 100'lük bir büyüme trendi yakalayan şirket, 2022 sonunda yurt içinde ve yurtdışında toplamda 100 münhasır mağazaya ulaşmayı planlıyor.
Türkiye Fizyoterapistler Derneği ile yapılan anlaşma çerçevesinde; farklı uyku ihtiyaçlarına göre en doğru ve en rahat yatağı geliştirmek için Ankara'da bir AR-GE merkezi kuran şirket, yatak, yastıklar ve yardımcı ürünler geliştirerek tüketicilerin uyku sağlığı adına önemli bir adım atmayı hedefliyor.
Proje kapsamında; müşteriler, mağazalardaki fizyoterapistlerden rahat ve sağlıklı uyku için ücretsiz olarak danışmanlık hizmeti alabiliyorlar. Doğanlar Mobilya Grubu CEO'su İsmail Doğan, "Şimdilik seçili mağazalarda aktif olan bu hizmetin kısa sürede tüm Lova mağazalarında verilmesi planlanıyor" diyor.
Lova Yatak, ING Bank'a özel peşin fiyatına 36 ay vade farksız taksit ile aylık 145 TL'den başlayan yatak, baza ve başlıktan oluşan uyku seti fırsatı sunuyor. Kampanya sırasında, yastık ve yorgan hediyesi ile Young Star Seti 3.690 TL fiyat avantajı da devam ediyor.
Lova Yatak web sitesi üzerinden yapılan uyku testiyle yüzde 100 rahatlık garantisi veren Lova Yatak, ürünlerini yurt içinde her noktaya 120 gün değişim imkanıyla ücretsiz teslim ediyor. Yurtdışında da büyüyen Lova Yatak, kısa vadede Azerbaycan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Almanya'da da mağaza açmaya hazırlanıyor.