1 Nisan’dan itibaren 4,5G teknolojisinin kullanılmaya başlamasıyla gözler bir kez daha fiber altyapı yatırımlarına çevrildi. Vodafone CEO’su Gökhan Öğüt, 250 bin kilometrelik fiber altyapı yatırımı için 26 milyar TL’lik harcama yapılması gerektiğini söylüyor.
GÖZDE YENİOVA
[email protected]
Öğüt, “Bu yatırım için devletin de dahil olduğu, evrensel fonların da kullanıldığı bir konsorsiyum oluşturulması planı var” diyor. Uzun süredir beklenen 4,5G teknolojisi 1 Nisan itibariyle kullanılmaya başladı. İhalede en az frekansı alan Vodofone Türkiye’nin CEO’su Gökhan Öğüt, bunun bir strateji olduğunu ve wi-fi 4,5G’ye yaptıkları yatırım ile en geniş kapsamda hizmet vereceklerini söylüyor. Pazarda en çok tartışılan konulardan birini de fiber yatırımlarının yetersizliği oluşturuyor.
Gökhan Öğüt, 250 bin kilometrelik fiber altyapı yatırımı için 26 milyar TL harcanması gerektiğini ifade ediyor. Öğüt, bu yatırım için devletin de dahil olduğu, evrensel fonların da kullanıldığı bir konsorsiyum oluşturulması planı olduğunu kaydediyor. Gökhan Öğüt ile 4,5G’deki stratejilerini ve pazardaki gelişmeleri konuştuk.
Sektörün en sıcak gündemi 4,5G teknolojisi. 1 Nisan’dan itibaren kullanmaya başladık. Üç operatör de bu hizmeti veriyor. Sizin öne çıkmak için stratejiniz ne olacak?
“4,5G bizim için 4 bucak G” diyerek iş stratejimizi açıkladık. Bizim hedefimiz Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar 4,5G teknolojisi hizmetini sunmak. Bu kapsamda her yerde ve herkese bu hizmeti verme hedefimiz var. En fazla çekim noktasına ve kapsama alanına sahip operatör olma iddiamız var. Bunun için teknolojimizi geliştirdik ve yatırımlarımızı yaptık.
Bu iddianızı gerçekleştirmek için neler yapacaksınız?
İhalede 800 bandı eşit olarak dağıtıldı. En geniş alana hizmet vermek bu şekilde mümkün olacak. Frekans düştükçe daha geniş alana hizmet verebiliyorsunuz. Biz burada A1 bandını aldık. Bu en temiz bant. Televizyon kanalları bu bandı boşaltmıştı, biz de bunu satın aldık. Buna ek olarak 2009’dan beri 3G ile birlikte sunduğumuz Single RAN adlı teknolojimiz var. Bunun için 2 milyar TL’ye yakın ekstra bir yatırım yaptık.
Bu yatırım 3G için değil, 4,5G için hazırlıktı. 900 bandında sadece biz 4,5G hizmeti vereceğiz. Çünkü diğer operatörlerde buteknoloji yok. 2009’dan beri ekstra maliyeti de göze alarak 4,5G’ye uygun sim kartlarını kullanıcılara verdik. Akıllı telefonların hazır olması için de son iki yıldır bu alandaki kampanyaları artırdık. Böylece abonelerin dörtte birine yakını 4,5G uyumlu telefona sahip. En fazla 4,5G kullanıcıya sahip operatör olmak istiyoruz.
İhalede en düşük bant aralığını Vodafone almıştı ama siz şimdi “En geniş kapsama alanına biz ulaşacağız” diyorsunuz. Bu nasıl olacak?
Bu stratejimizin bir parçasıydı. Bantlar önemli ancak bunları birleştirerek hız için kullanmak da önemli. Sadece ihaleye çıkarılan bantlar değil, wi-fi bantları da önemli. Burada da yeni bir teknoloji var. O da wi-fi 4,5G. Cep telefonu aynı anda hem 4,5G’ye hem de wi-fi’ya bağlanıyor ve birleşerek çok yüksek bağlantı hızına ulaşıyor.
Şu an piyasada satılan Galaxy 7 telefonlarıyla Tuzla’daki laboratuvarda bu teknolojiyi test ettik ve 1168 megabit (Mbps) saniyeyi gördük. Bunu da satın aldığımız bant ve wi-fi bağlantısıyla sağladık. Onun için sanılanın aksine az frekans, daha az kapsama ve hıza karşılık gelmiyor.
Fiber yatırımların yetersiz olduğu konusunda herkes hemfikir ve operatörler yatırım yapmak istediklerini açıklıyor ama sonuç alınamıyor. Bu konuda geldiğimiz nokta nedir?
Burada Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanı Binali Yıldırım’ın vizyonuna bakmak gerekiyor. Kendisi lisans sözleşmelerinin yeniden imzalanma töreninde, “Türkiye’de fiber seferberliği başlatıyorum” dedi. Bu geldiğimiz son noktadır. Her eve fiber hat götürülmesi için önemli bir söylem.
Türkiye’de 22 milyon hane var ama sadece 9 milyon evde internet var. 12,5 milyon evde internet yok. Mobile baktığımızda 40 milyona yakın kullanıcı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ihtiyaç var. Ama bu alanda çok büyük bir rekabet yaratıldı. Üç operatör hizmet verebilmek için yatırım yaptı.
Onun için sabit tarafta da mobilde yaşananlara bakmak lazım. Bu pazarın rekabete açılması gerekiyor. O zaman 12,5 milyon eve internet gidebilir. Bunun yanında fiber altyapı yatırımları da gerekiyor. Şu anda sadece 5 milyon eve kapıya kadar fiber gidiyor.
Bu konuda hangi çalışmaların yapılması planlanıyor?
Yatırım yapılması gerekiyor. 250 bin kilometre fiber altyapı yatırımı için 26 milyar TL’lik harcama gerekiyor. Bunu yapabilecek üç operatör var ancak bunlardan birinin tüm bu harcamayı yapması mümkün değil. Ama bir an önce de yapılması gerekiyor.
O nedenle devletin de dahil olduğu, evrensel fonların da kullanıldığı bir konsorsiyum oluşturulması planı var. Kaynaktan sonra ise yönetmelikte, imar kanunu ile kazı çalışmaları izinlerinde değişiklik gerekiyor. Yeni yapılacak evlerde elektrik, su, doğalgaz bağlantısının gerekli olduğu gibi internet bağlantısının da bu kapsama alınması önerisi var.
Bunun için operatörlerden oluşan ortak şirket mi kurulacak? Model nasıl olacak?
Bunun için altyapı şirketleri var. Ama genelde bu modelin başarılı olduğu durumlar, kamu ve özel şirketlerin bir araya gelerek bu yatırımları yapması. Çok yeni bir şeyi aramaya gerek yok. Yeni Zelanda, İspanya, Portekiz, Fransa ve Kore gibi ülkeler bu şekilde yapılanmaya girerek başarıya ulaştı.
Ortak konsorsiyum oluşturulması konusunda tüm operatörler hemfikir mi? Anlaşma sağlandı mı?
Şu an üzerinde konuşulan bu ama henüz net değil. Ama kaynağın oluşturulması ve daha hızlı yatırımların tamamlanması için bu model en iyisi. Şu anda çalışmalar sürüyor.
Koçnet ve Borusan şirketlerini satın alarak sabit tarafta da rekabete girdiniz. Oradaki gelişmeler ne oldu?
2010 yılında ilk defa Borusan.net’i satın alarak sabit tarafa giriş yaptık. Büyük kurumlara ve KOBİ’lere hizmet vermeye başladık. 2014 yılından beri bununla hedef, mobil ve sabit taraf hizmetlerinin birlikte sunulmasıydı. Koçnet’in ‘Biri’ markasının relasmanını yaptık. 2014 yılı sonunda 50 bin civarında abonesi olan hizmet bir yılda 288 bin haneye ulaştı. Doğru fiyat ve kampanyalar yapılırsa sonuç bu oluyor.
2015 yılında yaşanan sabit tarafındaki büyümenin yarısını da biz getirdik. Sabit taraf, daha rekabetçi hale gelirse hızla 12,5 milyona da hizmeti götürürüz. Altyapı çalışmalarının yanı sıra Türkiye’nin altyapı sağlayıcısından aldığımız toptan hizmeti nasıl daha adil fiyatlara alabiliriz konusunda çalışmalar yapıyoruz.
"4,5G ile yeni hizmetler gelecek"
4,5G ile birlikte yeni hangi hizmetleri göreceğiz, nelere odaklanacaksınız?
Konuşma tuşunun yerine geçen Vodafone Call+ teknolojisi var. Örneğin pizzacıyı ararken pizzalara bakıp ödemenizi yapabilecek yetkinliğe sahip olabiliyorsunuz. Mobil TV çözümümüzün yanı sıra yeni ortaklıklarla mobil yayın hizmetleri vereceğiz. Bulut hizmetlerinde de bireyler için olanları daha fazla göreceğiz. Şimdi daha çok kurumsal şirketlere hizmet veriyoruz.
"Satın almak için değerlendirdiğimiz şirketler var"
Satın almalarla büyüyen bir şirket olan Vodafone Türkiye'nin CEO'su Gökhan Öğüt'e yeni satın almalar konusundaki planlarını sorduk. Satın almalara her zaman sıcak baktıklarını ifade eden Gökhan Öğüt, "Daha önce de Borusan ve Koç.net gibi şirketleri aldık. Her zaman zaten satın almak için şirketlere bakıyoruz. Şu anda değerlendiğimiz şirketler var. Her alandaki şirketlerden satın alma olabilir” diyor.
GÖZDE YENİOVA
[email protected]
Öğüt, “Bu yatırım için devletin de dahil olduğu, evrensel fonların da kullanıldığı bir konsorsiyum oluşturulması planı var” diyor. Uzun süredir beklenen 4,5G teknolojisi 1 Nisan itibariyle kullanılmaya başladı. İhalede en az frekansı alan Vodofone Türkiye’nin CEO’su Gökhan Öğüt, bunun bir strateji olduğunu ve wi-fi 4,5G’ye yaptıkları yatırım ile en geniş kapsamda hizmet vereceklerini söylüyor. Pazarda en çok tartışılan konulardan birini de fiber yatırımlarının yetersizliği oluşturuyor.
Gökhan Öğüt, 250 bin kilometrelik fiber altyapı yatırımı için 26 milyar TL harcanması gerektiğini ifade ediyor. Öğüt, bu yatırım için devletin de dahil olduğu, evrensel fonların da kullanıldığı bir konsorsiyum oluşturulması planı olduğunu kaydediyor. Gökhan Öğüt ile 4,5G’deki stratejilerini ve pazardaki gelişmeleri konuştuk.
Sektörün en sıcak gündemi 4,5G teknolojisi. 1 Nisan’dan itibaren kullanmaya başladık. Üç operatör de bu hizmeti veriyor. Sizin öne çıkmak için stratejiniz ne olacak?
“4,5G bizim için 4 bucak G” diyerek iş stratejimizi açıkladık. Bizim hedefimiz Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar 4,5G teknolojisi hizmetini sunmak. Bu kapsamda her yerde ve herkese bu hizmeti verme hedefimiz var. En fazla çekim noktasına ve kapsama alanına sahip operatör olma iddiamız var. Bunun için teknolojimizi geliştirdik ve yatırımlarımızı yaptık.
Bu iddianızı gerçekleştirmek için neler yapacaksınız?
İhalede 800 bandı eşit olarak dağıtıldı. En geniş alana hizmet vermek bu şekilde mümkün olacak. Frekans düştükçe daha geniş alana hizmet verebiliyorsunuz. Biz burada A1 bandını aldık. Bu en temiz bant. Televizyon kanalları bu bandı boşaltmıştı, biz de bunu satın aldık. Buna ek olarak 2009’dan beri 3G ile birlikte sunduğumuz Single RAN adlı teknolojimiz var. Bunun için 2 milyar TL’ye yakın ekstra bir yatırım yaptık.
Bu yatırım 3G için değil, 4,5G için hazırlıktı. 900 bandında sadece biz 4,5G hizmeti vereceğiz. Çünkü diğer operatörlerde buteknoloji yok. 2009’dan beri ekstra maliyeti de göze alarak 4,5G’ye uygun sim kartlarını kullanıcılara verdik. Akıllı telefonların hazır olması için de son iki yıldır bu alandaki kampanyaları artırdık. Böylece abonelerin dörtte birine yakını 4,5G uyumlu telefona sahip. En fazla 4,5G kullanıcıya sahip operatör olmak istiyoruz.
İhalede en düşük bant aralığını Vodafone almıştı ama siz şimdi “En geniş kapsama alanına biz ulaşacağız” diyorsunuz. Bu nasıl olacak?
Bu stratejimizin bir parçasıydı. Bantlar önemli ancak bunları birleştirerek hız için kullanmak da önemli. Sadece ihaleye çıkarılan bantlar değil, wi-fi bantları da önemli. Burada da yeni bir teknoloji var. O da wi-fi 4,5G. Cep telefonu aynı anda hem 4,5G’ye hem de wi-fi’ya bağlanıyor ve birleşerek çok yüksek bağlantı hızına ulaşıyor.
Şu an piyasada satılan Galaxy 7 telefonlarıyla Tuzla’daki laboratuvarda bu teknolojiyi test ettik ve 1168 megabit (Mbps) saniyeyi gördük. Bunu da satın aldığımız bant ve wi-fi bağlantısıyla sağladık. Onun için sanılanın aksine az frekans, daha az kapsama ve hıza karşılık gelmiyor.
Fiber yatırımların yetersiz olduğu konusunda herkes hemfikir ve operatörler yatırım yapmak istediklerini açıklıyor ama sonuç alınamıyor. Bu konuda geldiğimiz nokta nedir?
Burada Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanı Binali Yıldırım’ın vizyonuna bakmak gerekiyor. Kendisi lisans sözleşmelerinin yeniden imzalanma töreninde, “Türkiye’de fiber seferberliği başlatıyorum” dedi. Bu geldiğimiz son noktadır. Her eve fiber hat götürülmesi için önemli bir söylem.
Türkiye’de 22 milyon hane var ama sadece 9 milyon evde internet var. 12,5 milyon evde internet yok. Mobile baktığımızda 40 milyona yakın kullanıcı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ihtiyaç var. Ama bu alanda çok büyük bir rekabet yaratıldı. Üç operatör hizmet verebilmek için yatırım yaptı.
Onun için sabit tarafta da mobilde yaşananlara bakmak lazım. Bu pazarın rekabete açılması gerekiyor. O zaman 12,5 milyon eve internet gidebilir. Bunun yanında fiber altyapı yatırımları da gerekiyor. Şu anda sadece 5 milyon eve kapıya kadar fiber gidiyor.
Bu konuda hangi çalışmaların yapılması planlanıyor?
Yatırım yapılması gerekiyor. 250 bin kilometre fiber altyapı yatırımı için 26 milyar TL’lik harcama gerekiyor. Bunu yapabilecek üç operatör var ancak bunlardan birinin tüm bu harcamayı yapması mümkün değil. Ama bir an önce de yapılması gerekiyor.
O nedenle devletin de dahil olduğu, evrensel fonların da kullanıldığı bir konsorsiyum oluşturulması planı var. Kaynaktan sonra ise yönetmelikte, imar kanunu ile kazı çalışmaları izinlerinde değişiklik gerekiyor. Yeni yapılacak evlerde elektrik, su, doğalgaz bağlantısının gerekli olduğu gibi internet bağlantısının da bu kapsama alınması önerisi var.
Bunun için operatörlerden oluşan ortak şirket mi kurulacak? Model nasıl olacak?
Bunun için altyapı şirketleri var. Ama genelde bu modelin başarılı olduğu durumlar, kamu ve özel şirketlerin bir araya gelerek bu yatırımları yapması. Çok yeni bir şeyi aramaya gerek yok. Yeni Zelanda, İspanya, Portekiz, Fransa ve Kore gibi ülkeler bu şekilde yapılanmaya girerek başarıya ulaştı.
Ortak konsorsiyum oluşturulması konusunda tüm operatörler hemfikir mi? Anlaşma sağlandı mı?
Şu an üzerinde konuşulan bu ama henüz net değil. Ama kaynağın oluşturulması ve daha hızlı yatırımların tamamlanması için bu model en iyisi. Şu anda çalışmalar sürüyor.
Koçnet ve Borusan şirketlerini satın alarak sabit tarafta da rekabete girdiniz. Oradaki gelişmeler ne oldu?
2010 yılında ilk defa Borusan.net’i satın alarak sabit tarafa giriş yaptık. Büyük kurumlara ve KOBİ’lere hizmet vermeye başladık. 2014 yılından beri bununla hedef, mobil ve sabit taraf hizmetlerinin birlikte sunulmasıydı. Koçnet’in ‘Biri’ markasının relasmanını yaptık. 2014 yılı sonunda 50 bin civarında abonesi olan hizmet bir yılda 288 bin haneye ulaştı. Doğru fiyat ve kampanyalar yapılırsa sonuç bu oluyor.
2015 yılında yaşanan sabit tarafındaki büyümenin yarısını da biz getirdik. Sabit taraf, daha rekabetçi hale gelirse hızla 12,5 milyona da hizmeti götürürüz. Altyapı çalışmalarının yanı sıra Türkiye’nin altyapı sağlayıcısından aldığımız toptan hizmeti nasıl daha adil fiyatlara alabiliriz konusunda çalışmalar yapıyoruz.
"4,5G ile yeni hizmetler gelecek"
4,5G ile birlikte yeni hangi hizmetleri göreceğiz, nelere odaklanacaksınız?
Konuşma tuşunun yerine geçen Vodafone Call+ teknolojisi var. Örneğin pizzacıyı ararken pizzalara bakıp ödemenizi yapabilecek yetkinliğe sahip olabiliyorsunuz. Mobil TV çözümümüzün yanı sıra yeni ortaklıklarla mobil yayın hizmetleri vereceğiz. Bulut hizmetlerinde de bireyler için olanları daha fazla göreceğiz. Şimdi daha çok kurumsal şirketlere hizmet veriyoruz.
"Satın almak için değerlendirdiğimiz şirketler var"
Satın almalarla büyüyen bir şirket olan Vodafone Türkiye'nin CEO'su Gökhan Öğüt'e yeni satın almalar konusundaki planlarını sorduk. Satın almalara her zaman sıcak baktıklarını ifade eden Gökhan Öğüt, "Daha önce de Borusan ve Koç.net gibi şirketleri aldık. Her zaman zaten satın almak için şirketlere bakıyoruz. Şu anda değerlendiğimiz şirketler var. Her alandaki şirketlerden satın alma olabilir” diyor.