DOLAR
35,92
-0,05%
DOLAR
EURO
37,48
0,33%
EURO
GRAM ALTIN
3314,03
0,85%
GRAM ALTIN
BIST 100
9677,78
-1,32%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

“Engeller kaldırılırsa 280 milyar $’a koşarız”

2025’e moralsiz giren ihracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengelemenin dışında bir çözüm yolu görünmediğini söyleyen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “Hızımızı kesen engeller kaldırılırsa 2025’te 280 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla koşabiliriz” diyor.

15 Ocak 2025 | 04:41
“Engeller kaldırılırsa 280 milyar $’a koşarız”

Küresel pazarlarda talebin yavaş seyretmesi ve yurt içinde girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın açılması nedeniyle, ihracatçılar 2024 yılında rekabetçiliğini korumakta zorlandı. 2024 için 264 milyar dolar olan ihracat hedefi 2024’ün 11 ayında 238,5 milyar dolarla tamamlandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, birçok sektörde fiyat tutturamadıkları için günden güne rekabetçiliklerini kaybettiklerini belirtiyor.

Ekonomist Dergisi 22 Aralık-4 Ocak tarihli sayıdan

İhracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengelemenin dışında bir çözüm yolu görünmediğini söyleyen Gültepe, “2025’le birlikte bu sorunların aşılacağını umut ediyoruz. Hızımızı kesen engeller kaldırılırsa 2025’te 280 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla koşabiliriz” diyor. Gültepe’ye ihracatın durumunu ve yeni dönem hedeflerini sorduk.

2024’te ihracat dünyası nasıl bir performans sergiledi?
Öncelikle bir konunun altını çizmek istiyorum: Üretim ve ihracat Türkiye ekonomisi için lokomotif rolü oynuyor. Ülkemizi kalkındırmanın, milletimizin refahını artırmanın yolu, kaynaklarımızı en etkili şekilde kullanmaktan, ürettiğimize değer katmaktan ve daha çok ihracat yapmaktan geçiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak ilk günden itibaren bu bilinçle çalışıyor, ülkemize daha fazla döviz kazandırmak için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Ancak küresel pazarlarda talebin yavaş seyretmesi ve yurt içinde girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın açılması nedeniyle 2024 rekabetçiliğimizin zayıfladığı bir yıl oldu. Tüm olumsuzluklara rağmen 2024’ün 11 ayını 238,5 milyar dolarlık ihracatla tamamladık. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 artıdayız. 2024 için 264 milyar dolarlık hedefe ulaşamasak da 260 milyar doların üzerinde bir mal ihracatıyla tüm zamanların en yüksek yıllık değerine ulaşmış olacağız. Hizmet ihracatçılarımız 2024’te de başarılı bir performans sergiliyor. Geçen yıl 106 milyar dolar olan hizmet ihracatımızı yıl sonunda inşallah 115 milyar doların üzerine taşıyarak rekor tazeleyeceğiz. Küresel pazarlarda talebin yavaş seyretmesinin mal ihracatımızın istediğimiz düzeyin gerisinde kalmasında etkisi var. Ancak asıl sorun rekabetçiliğimizi kaybetmemizden kaynaklanıyor. Türkiye’de üretim maliyetleri çok yüksek. Dolar bazında Asya’daki rakiplerimizden yüzde 40-50, Avrupa’daki bazı ülkelerden yüzde 15-20 pahalıyız. Birçok sektörde fiyat tutturamadığımız için günden güne rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Firmalarımız, çarkı döndürmek, müşteri kaybetmemek için maliyetine, hatta zararına sipariş almak zorunda kalıyor. Elbette bu sürdürülebilir bir durum değil. Girdi maliyetleri ve kur arasındaki dengesizlik devam ettikçe oyundan düşüyoruz.

İhracatın artması önündeki engeller, istihdamı nasıl etkiliyor?
Hazır giyim ve tekstilden çarpıcı bir örnek vereyim: 2022’nin sonunda 738 bini hazır giyimde olmak üzere iki sektörün toplamda 1 milyon 223 bin istihdamı vardı. Sayı Ağustos 2024 itibarıyla 989 bine gerilemiş bulunuyor. Yani sadece hazır giyim ve tekstilde yaklaşık bir buçuk yılda 234 bin istihdam kaybımız var. İmalat sanayinin tamamına baktığımızda sayı 450 bine ulaşıyor.

İhracatçıların rekabet gücünü yeniden kazanabilmesi için ne gibi adımlar atılmalı? 2025 yılı için beklentileriniz nelerdir?
İhracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengelemenin dışında bir çözüm yolu görünmüyor. Biz 2025’le birlikte bu sorunların aşılacağını umut ediyoruz. Hızımızı kesen engeller kaldırılırsa 2025’te 280 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla koşabiliriz. 2028’de 375 milyar dolarlık mal ve 200 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedefimiz var. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için ihracatımızı her yıl çift haneli büyütebilmeliyiz. Uzun vadeli hedeflerimiz için yatırım yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla firmalarımızın uygun koşullarda krediye erişimi büyük önem arz ediyor. Bu konuda geçen yıl stratejik bir adım atıp Türk Ticaret Bankası’nı İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş. aracılığıyla ihracat ailemize kazandırmıştık. Yeniden yapılandırma çalışmalarında sona geldiğimiz bankamız çok yakın bir tarihte faaliyetlerine başlayacak. İhracatta kadın girişimcilerin sayısını artırmayı çok önemsiyoruz. Kadın girişimcilerin rekabetçiliğini güçlendirmek ve ihracat ailesine yeni firmalar katmak için TİM WINGS Projesi’ni başlattık. TİM WINGS çatısı altında; Türk Eximbank, İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş. ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile bir ilk olarak başlatılan ‘İhracatta Kadını Destekleme Projesi’ kapsamında, TSE K 645 belgesine sahip kadın ihracatçılar için toplamda 14 milyar TL’lik finansman destek paketi oluşturuldu.

İhracatta rekabetçi kalabilmek için yeşil dönüşümün önemi giderek artıyor. Türk ihracatçısı yeşil dönüşümü avantaja dönüştürebilecek mi?
Bildiğiniz gibi küresel ticaret büyük bir değişim ve dönüşümden geçiyor. Yeni dönemde rekabetçi kalabilmek için sürdürülebilirlik uyumu ve yeşil üretim büyük önem taşıyor. Çünkü toplam ihracatımızın yüzde 42’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat ile 2050’de sıfır karbon hedefine odaklandı. Bu büyük pazardaki gücümüzü korumak ve artırmak için hızlı hareket etmek durumunda olduğumuzu biliyor, çalışmalarımızı bu bilinçle yürütüyoruz. TİM olarak Yeşil Mutabakat’a uyumun yol haritası niteliğindeki sürdürülebilirlik eylem planımızı üç buçuk yıl önce açıklamıştık. İhracatçı sektörlerimizin hepsi eylem planlarını tamamladı. Planları hazırlamak önemli ama elbette yeterli değil. Kurduğumuz takip platformuyla süreçleri izliyor, gerektiğinde çalışmalarımızı güncelliyoruz. Diğer taraftan birliklerimiz aracılığıyla ihracatçılarımıza sera gazı hesaplama eğitimleri veriyoruz. Bu yıl hizmete sunduğumuz GreenTİM platformumuzla firmalarımız karbon ayak izini ücretsiz olarak hesaplayabiliyorlar. Platform sayesinde firmalarımız toplamda 500 milyon dolar tasarruf sağlayacak. Yine yeşil dönüşüm çalışmaları kapsamında EcoTİM Programımızı devreye aldık. Yeşil inovasyonda TÜBİTAK’ın çözüm ortağı olduk. Sürdürülebilirlik konusunda bir röportaj süresine sığmayacak sayıda irili ufaklı projemiz var. Tüm bu çalışmaların sonunda yeşil dönüşümü ihracatçımız ve ülkemiz için bir fırsata dönüştüreceğimize inanıyorum.

“İkinci Trump döneminden olumsuz etkilenebiliriz”
“ABD, Türkiye’nin en önemli ticari ortaklarından biri konumunda bulunuyor. ABD’ye 2023’te yaklaşık 15 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Aynı yıl 3,1 trilyon dolar ithalatı bulunan ABD pazarındaki payımız binde 5 düzeyinde. Biz ABD’nin toplam ithalatındaki payımızı en az yüzde 2 düzeyine çıkarabilecek potansiyelimiz olduğuna inanıyoruz. Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde ülkelerimiz arasında dış ticaretin 100 milyar dolara çıkarılması hedefini de bu potansiyelin bir teyidi olarak görüyoruz. Trump’ın ikinci dönemde yerli üretimi desteklemek için korumacılık önlemlerini artırması bekleniyor. Daha çok Çin’e yönelik olmakla birlikte bu tür önlemler, ihracatımız için olumsuz sonuçlar yaratma riski barındırıyor. Biz her şeye rağmen yeni dönemde de ABD’ye ihracatımızı artırmak için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz.”

0


  • ALTIN GRAM - TL 3314,03 0,85%
  • ALTIN ONS 2870,91 0,94%
  • BIST 100 9677,78 -1,32%
  • DOLAR/JAPON YENI 152,816 -0,939%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,42886 -0,2029%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 97,7 -2,3997%
  • DOLAR/TURK LIRASI 35,9157 -0,0471%
  • EURO/DOLAR 1,0425 0,3827%
  • EURO/TURK LIRASI 37,4752 0,3257%
  • STERLIN/DOLAR 1,25174 0,23382%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL