Ülkemizde satılan otomobillerin yüzde 10’u “tam elektrikli” otomobillerden oluşurken yapılan son yasal düzenlemelere göre konutların otoparklarında yüzde 5’lik bir alanın elektrikli araçlar için şarj ünitelerine ayrılması gerekiyor. Elektrikli otomobil sayısı artarken şarj ünitesi sayısının yerinde sayması, “Elektrikli otomobilde şarj istasyonu krizi kapıda mı?” sorusunu akıllara getiriyor. Ayrıca yasal düzenlemelerin yetersizliği yangın riskini de artıran bir diğer sorun oluyor.
Türkiye’de sıfır otomobil ve hafif ticari araç satışları 2024’te önceki yıla göre yüzde 0,5 artarak 1 milyon 238 bin 509 adede ulaşırken, bu alanda tüm zamanların yıllık rekoru kırıldı. Ülkemizde 2024’te “tam elektrikli” otomobil satışları yüzde 51,7 artarak toplam 99 bin 489 adede ulaşıp, pazar payını yüzde 6,8’den yüzde 10,1’e yükseltti. Türkiye’de 2025 yılında “tam elektrikli” otomobillerin pazardan aldığı payın yüzde 15’e çıkması bekleniyor.
Elektrikli araç kullanımının artmasıyla birlikte konut sitelerindeki otoparklara kurulan elektrikli şarj istasyonlarının sayısının yetersiz kaldığı belirtiliyor. Şarj istasyonu kurulum ve işletme süreci için kapsamlı bir yönetmelik bulunmazken keyfi uygulamalar nedeniyle önümüzdeki dönemde araç yangınları, otopark yangınları, bina yangınları, şebeke panolarının ve trafoların patlamaları gibi felaketlerin yaşanabilir ve böyle bir durumda sorumlu tutulabilecek kişi ya da kurum bulamayabiliriz.
YÖNETMELİK NE DİYOR?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Otopark Yönetmeliği'nde 2021’de yapılan değişikliklere göre, zorunlu otopark adedi 20 ve üzeri olan yeni yapılarda en az bir adet şarj ünitesi bulunması zorunlu. Otoparkların da en az yüzde 5'inin elektrikli araçlara uygun olarak düzenlenmesi gerekiyor.
Ayrıca, alışveriş merkezleri gibi büyük yapılarda da otoparkların en az yüzde 10'unun elektrikli araçlara ayrılması ve 30 bin metrekareden büyük AVM’lerde kurulacak şarj ünitelerinden en az birinin, 70 bin metrekareden büyük AVM’lerde ise en az ikisinin ilgili standartlara göre hızlı şarj kapasitesine sahip olması gerekiyor.
Yeni binalarda ve sitelerde şarj ünitelerinin kurulumu ve ilgili altyapının hazırlanması müteahhitlerce üstleniliyor. Mevcut binalarda ise şarj ünitesi kurulumu için kat maliklerinin onayı ve finansmanı gerekiyor. Yeni yapılan konutlar ve siteler için yasal düzenlemeler mevcut.
STANDART OLUŞTURULMALI
Elektrik Mühendisleri Odası 49. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, mevcut düzenlemelerin elektrikli araçların yaygınlaşmasını desteklemek amacıyla önemli adımlar içerse de bunların son derece yetersiz olduğunu söylüyor.
Şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması ve hızlandırılması için kamu ve özel sektörün ortak çalışmalarının teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ulutaş, “Şarj altyapısı için ulusal standartlar oluşturulmalı ve tüm cihazların bu standartlara uyumlu olması sağlanmalı. Şarj istasyonlarında yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı artırılmalı, kullanıcıların şarj istasyonlarını kolayca bulabilmesi ve yönetebilmesi için akıllı uygulamalar geliştirilmeli, elektrik şebekesi, artan enerji talebini karşılayacak şekilde modernize edilmeli” dedi.
İSTASYON SAYISI YETERSİZ KALIYOR!
Ülkemizde büyük şehirler dışında şarj istasyonu sayısının yetersiz olduğuna dikkat çeken Mahir Ulutaş, yaşanan sıkıntıları şöyle özetliyor: “Hızlı şarj istasyonlarının sayısının, elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı görülüyor. Şarj cihazlarının ve araçların farklı standartları desteklemesi nedeniyle bazı kullanıcılar için uyumluluk sorunları olurken, şarj istasyonlarında bulunan bağlantı noktalarının arızalı veya uyumsuz olması kullanıcıları olumsuz etkiliyor. Özellikle AC şarj noktalarında uzun şarj süreleri kullanıcılar için zaman kaybı yaratıyor, istasyonlarda sıra beklemek gerekiyor. Şarj maliyetleri, özellikle hızlı şarj istasyonlarında yüksek olurken şarj altyapısı kurulum maliyetlerinin yüksek olması, yeni istasyonların yaygınlaşmasını yavaşlatıyor. Özellikle yoğun kullanım dönemlerinde, elektrikli araçların şarj edilmesi şebekeye ek yük getiriyor, şarj istasyonlarında kullanılan enerji genellikle yenilenebilir kaynaklardan sağlanmıyor. Şarj istasyonu kurulumunda karşılaşılan bürokratik engeller süreci yavaşlatıyor, ulusal şarj altyapısı için net standartların olmaması, kullanıcıların şarj süreçleri ve altyapı hakkında yeterince bilgi sahibi olmaması şarj istasyonlarını bulmak ve rezervasyon yapmak için kullanılan mobil uygulamaların yetersiz veya karmaşık olduğu görülmekte.”
YANGIN VE PATLAMA RİSKİ!
Yeni konutlarda regülasyon kaynaklı olarak zorunlu tutulan adet kadar şarj cihazı kurulumu müteahhit firmanın uhdesinde ancak daha fazla ihtiyaç oluşması durumunda daire sahipleri maliyetleri üstlenmek durumunda.
Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği Başkanı Cemil Topak, mevcut yasal düzenlemenin şarj istasyonu kurulum şartlarını, kurulum başvuru ve onay süreçlerini, kurulumu yapacak kişi ya da kurum tarifini ve kurulum sonrasında periyodik denetim gibi süreç ve kuralları içermediğini söylüyor.
Topak, “Kurulum ve işletme süreci için kapsamlı bir yönetmelik yayınlanmazsa keyfi uygulamalar devam edecek ve önümüzdeki dönemde araç yangınları, otopark yangınları, bina yangınları göreceğiz, şebeke panolarının ve trafoların patlamalarına şahit olacağız. Bu felaketler yaşanırken sorumlu tutulabilecek kişi ya da kurum bulamayacağız” dedi.
KURULUM YÖNETMELİĞİ YAYINLANMALI
Araç kullanıcıları otoparklarında bir formül bularak şarj istasyonlarını kurma gayreti içerisinde kaldıklarını belirten Cemil Topak, şu konulara dikkat çekti:
“Ortada kural ve yetkilendirme olmayınca sorumluluk da olmuyor. Yasal olarak bir an önce şarj istasyonu kurulum yönetmeliği yayınlanmalı. Kullanıcı, lisanslı bir elektrik mühendisi denetiminde şarj cihazını kurdurmalı, gerekli bağlantı gücü ve araç gücü kontrol edilmeli, elektrikli araca ve dağıtım şebekesine uygun bir şarj cihazı seçildiği tespit edilmeli ve imza altına alınmalı. Dağıtım firması yeni cihaz hakkında bilgilendirilmeli ve gerekli durumlarda güç artışına giderek dağıtım güvenliği sağlanmalı. Bu istasyonlar belirli dönemlerde periyodik olarak kontrol edilip tutanak altına alınmalı, bu tutanaklar kullanıcı ve dağıtım şirketine ulaştırılmalı.