Epsilon Yayınları bugün yayıncılık sektöründe en çok bilinen markalardan biri. Ömer Yenici'nin üniversite sınav sonuçlarını beklerken ansiklopedi satmasıyla başlayan süreç 1993 yılında Epsilon Yayınlarını kurmasıyla girişimcilik serüvenine dönüştü. Girişimci Ömer Yenici, yayıncılık serüvenini Fransa'ya taşımayı başardı.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
[email protected]
Girişimcilerin büyük bir kısmının girişim öyküleri öğrencilik yıllarına kadar dayanıyor. Epsilon Yayınları Kurucusu ve Genel Müdürü Ömer Yenici’nin girişim öyküsü de liseyi bitirip üniversite sınavlarını beklediği dönemde başladı.
1978 yılında liseyi bitirip üniversite sınavlarına girdikten sonra sınav sonuçlarını beklerken para kazanmak üzere işi arayışına giren Ömer Yenici, gazete ilanlarından Osmanbey’de bir ansiklopedi satış şirketine ulaşmış ve orada çalışmaya başlamış.
Doğa Bilimleri, Dinler Tarihi gibi birçok ansiklopedinin satışını yapmaya başlayan Ömer Yenici, 50TL’ye satın aldığı Bond çanta ile iş hayatına atıldığını söylüyor.
Kapı kapı dolaşıp günde 3-4 set ansiklopedi satmayı başaran ve bu işten iyi kazanç sağlayan Yenici, o süreçte İTÜ Matematik Mühendisliği bölümünü kazandı ve bu süreçte ansiklopedi satışına devam etme kararı aldı.
Üniversiteyi bitirdikten bir yıl sonra askere gidene kadar ansiklopedi satışına devam etti. 1988 yılında Elmadağ’da Ep-silon’u kuran Yenici, 1993 yılına kadar kitap basımı yapmadan sadece kitap satışı işini yaptı.
Epsilon Yayınları Kurucusu ve Genel Müdürü Ömer Yenici, 1993 yılından bu yana 3 bine yakın kitap yayınladıklarını ve sektörde bilinen bir yayın evi haline geldiklerini söylüyor.
Bugün ikinci kuşağın da işlerin başına geçtiği Epsilon’da 65 kişi çalışıyor. Ömer Yenici’nin büyük oğlu Fırat Yenici, Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde okuyup babası gibi mühendislik okuyup yayıncı olmaya karar vermiş.
Küçük oğlu Tuna ise, Yeditepe Üniversitesi’nde Endüstri Ürünleri Tasarımı okuyup Londra’da St Martins College’de yüksek lisans yaptıktan sonra orada yaşamaya başlamış durumda.
KENDİ FİLMİNİ ÇEKMEK İSTEDİ
Marangozluk yapan babasının kendisinin de marangoz olmasını istediğini belirten Ömer Yenici, “Baba her yönetmen kendi filmini çekmek ister. Beni özgür bırak kendi filmimi çekeyim” diyerek kendi yolunu kendi seçtiğine vurgu yapıyor.
Matematik mühendisliği okumasına karşın bu işi hiç yapmadığına dikkat çeken Yenici, mühendislikte edindiği bilgilerin iş hayatında çok işine yaradığını da belirtiyor.
Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) verilerine göre, Türkiye’de yayıncılık sektörünün büyüklüğü yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir hacme ulaşmış durumda. Sektörde yaklaşık 2 bin 500 yayınevi bulunuyor.
Yayıncılık sektörünün önde gelen markalarından biri olan ve sektörün ilk 10 markası arasında yer alan Epsilon Yayınları, kurulduğu 1993 yılından bu yana pazara 3 bine yakın kitap sunma başarısına ulaştı.
Şirket, Türkiye’deki çalışmaları ile yetinmeyerek sektörde bir atılım yaptı ve 2019 yılının ilk çeyreğinde Fransa’da Les Novateures SAS adlı bir yayınevi kurdu.
Bir Türk yayıncılık şirketinin yurtdışına açılmasından gurur duyduklarını belirten Ömer Yenici, Fransa’da kurdukları şirketlerinde 250 bin Euro’luk başlangıç sermayesi ile yola çıktıklarını ve Nisan 2020’de ilk kitaplarını yayınlayacaklarını söylüyor.
Yayın evinin yüzde 90 hissesi Ömer Yenici’nin oğulları Fırat ve Tuna Yenici’ye ait geri kalan yüzde 10’luk hisse de orada yaşayan bir Türk’e ait.
Fransa’da tüm dünyada çok başarılı olmuş birçok yayının bulunmadığı gerçeğinden yola çıkarak bu yatırımı yapma kararı aldıklarına dikkat çeken Yenici, bahsi geçen bu yayınların kolayca Fransa yayın haklarını aldıklarını da vurguluyor.
Yeni kurulan şirket ile her ay iki kitap olmak üzere yılda 24 kitap yayınlanıp Fransa piyasasına sunulması planlanıyor. Bununla birlikte önümüzdeki yıllarda Türk yazarların kitaplarının da Fransa’da yayınlanması planlanıyor.
YAYINCILIK PAZARI BÜYÜYECEK
Bilinenin aksine Türk insanının kitap okumayı sevdiğini belirten Yenici, yayıncılık piyasasının da ekonominin iyi gitmesiyle doğru orantılı olarak büyüyeceğini söylüyor.
Yenici, “Türk halkı fevkalade kitap okuyor. Türkiye dünyanın en büyük 13. Yayın piyasasıdır. Yayıncılık sektörü son bir buçuk yılda en düzenli büyüyen sektör oldu.
Milli gelirin 20 bin dolarlar seviyesine çıkması halinde Türk yayıncılık piyasasının 5 milyar dolar seviyesine çıkabileceğini düşünüyorum” diye konuşuyor.
YAYFED’in bandrol verilerine göre, Türkiye’de kişi başına yılda 7-7,5 kitap düşüyor. Dünyadaki sayılı yayın pazarlarından biri olan Almanya’da yayına yönelik yapılan harcamanın Türkiye’den fazla olmadığını belirten Ömer Yenici, “Türk halkı kitabı seviyor.
Türkiye yönünü batıdan ayırmadığı sürece sektörümüzün büyümesi sürecektir. Büyümemiz yüzümüzü batıya çevirmemizle mümkün” diyor.
Türkiye yayıncılık piyasasının çok parçalı bir piyasa olduğuna işaret eden Yenici, pazarda dominant olan “pazarın kuralarını ben koyarım” diyecek bir yayıncı olmadığına da vurgu yapıyor.
Yenici, pazarı büyütmek üzere çalışmalar yürüttüklerine dikkat çekiyor. Epsilon yayınevinde jenerik işler, her türden kitap yayınlanırken Ömer Yenici’nin beş yıl önce kurduğu bir diğer marka olan Kafka daha kalıcı, daha elit ve edebi ürünlere yönelik katma değeri yüksek işlere imza atıyor.
Yeğeni Özgür Güvenç’in yüzde 49, Ömer Yenici’nin yüzde 51 hissesinin bulunduğu Nemesis’te Masal Perest adıyla Fransa, Kanada, Ortadoğu ve ABD’ye Türk yazarların hikayelerini sattı.
Girişimcilik serüvenine ara vermeden devam eden ve son trendleri takip etmeye özen gösteren Ömer Yenici, teknolojiye ayak uydurmak üzere Kitap365.com adıyla online kitap satışı yapan bir internet sitesi de kurdu.
Bundan yaklaşık 20 yıl kadar önce 250 bin dolarlık yatırımla yenisayfa.com’u kurduklarını ancak zaman içinde kapatmak durumunda kaldıklarını belirten Yenici, bu işin içinde yara olarak kaldığını ve o alanı diriltmek için yeni yatırımlarını hayata geçirdiklerini de vurguluyor.
Yenici esas sermayelerinin deneyim, piyasa bilgisi, vizyon ve geniş kitlelere ulaşabilme becerisi olduğunu söylüyor.
PARÇALI BİR PİYASA
Türkiye yayıncılık piyasası parçalı bir piyasa. En büyük yayınevinin payı yüzde 4’ten fazla değil. Sektörde 2 bin 500 yayınevi bulunuyor. Ancak bunların yüzde 90’nının tabela yayınevlerinden oluştuğuna dikkat çekiliyor.
