Bünyesinde Bahçeşehir Koleji, Uğur Okulları ve Bahçeşehir Üniversitesi bulunan Bahçeşehir Eğitim Kurumları sektörün öne gelen gruplarından. Bugün bünyesinde toplam 239 kampüs bulunan kurum, yurt dışında da faaliyet gösteriyor.
15 - 28 Eylül 2024 tarihli sayıdan
ABD, Almanya, Kanada, Gürcistan ve Kıbrıs’ta üniversiteleri bulunan grubun, yeni dönemde radarında ABD ve Balkan ülkeleri var. Özellikle ABD’de aldıkları uluslararası ‘Neche’ akreditasyonu ile büyümeyi planladıkları dile getiren Bahçeşehir Eğitim Kurumları Başkanı, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve BAU Global Başkanı Enver Yücel, “Önümüzdeki günlerde California ve New York’ta üniversite açma düşüncemiz var” diyor.
Türkiye’de artık belli bir hacme ulaştıklarını ve yeni okullar açarak büyüme planlamadıklarını söyleyen Yücel, önümüzdeki dönemde yurt içinde büyüme kriterlerinin ‘kalite’ odaklı olacağını söylüyor. Yücel, sorularımızı şöyle yanıtlıyor:
“Eğitim sisteminin değişmesi lazım”
“Eğitim sisteminin artık değişmesi lazım. Çünkü geleneksel şekilde dünyanın ihtiyaçlarına cevap veremeyiz. ‘Kişiye özgü eğitim – öğretim’e geçilmesi gerekiyor. Bu değişimde bana göre yapay zeka imdadımıza yetişmiş durumda. Kişiselleştirilmiş eğitimin önünü açacak yapay zeka. ‘Yeni nesil üniversiteyiz’ diyoruz, o halde buna uygun olmamız gerekiyor. Üniversitelerde amfilerde uzun dersler yerini uygulamalara, tartışmalara, projelere bırakmalı.”
Bugün itibarıyla kaç öğrenciye ulaştınız?
Biz dünyadaki sayılı büyük eğitim gruplarından birisiyiz. Anaokulundan üniversiteye, doktora programlarına kadar eğitim veren hem ulusal hem de uluslararası çapta bir grubuz. 250- 300 bin öğrenciye eğitim veriyoruz. Daha çok Bahçeşehir Kolejleri ve Uğur Okulları ile Türkiye’nin her noktasındayız. Olmadığımız il oldukça az. Bugünlerde en büyük heyecanım, önümüzdeki eğitim – öğretim yılında Hakkari-Yüksekova’da açacağımız büyük kampüs. Biz eğitimi sadece büyük şehirlere değil, Türkiye’nin her noktasında götürmek istiyoruz. ‘Kaliteli eğitim her çocuğun hakkıdır’ diyoruz. O düşünceyle ülkenin doğusu batısı, güneyi kuzey demeden her bölgede okullar açıyoruz.
Yurt dışında da faaliyet gösteriyorsunuz. Hangi ülkelerde varsınız?
Yurt dışında da ABD’de, Almanya’da, Kanada’da, Gürcistan’da ve Kıbrıs’ta varız. Yurt dışına açılıma isteğimiz şundan kaynaklanıyor; Türkiye’deki eğitimcilerin, eğitim anlamında dünyada bir noktada olmasını çok arzu ediyorum. En büyük hayalim bu. Türkiye’nin eğitimde dünya çapında bir markası olsun istiyorum. Bizim bu sektörde birikimimiz çok fazla. Eğitim sektörüne başladığımız yıldan bugüne kadar 56 yıl geçti. Küçük çapta başladığımız iş bugün uluslararası boyutta ulaştı. 1998 yılında da Bahçeşehir Üniversitesi’ni kurduk. Aradan geçen 27 yılda üniversite eğitiminde de çok iyi bir noktadayız.
Kaç kampüse sahipsiniz ve kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Bahçeşehir Koleji’nde 65 ilde 153 kampüsümüz, Uğur Okulları’nda ise 86 kampüsümüz var. Kolej bünyesinde ise 17 bin çalışanımız bulunuyor. Üniversite kadromuzda ise İstanbul’da bin 200 akademisyen, 800 civarında da idari görevli arkadaşımız çalışıyor. Dünyada da 100 akademisyen ile çalışıyoruz.
Önümüzdeki dönemde yurt dışında nerelerde büyüme planlıyorsunuz?
Radarımızda ABD ve Balkanlar var. Arkadaşlarım bu ülkelerde yatırım yapmayı planladığımız bölgeleri tespit ediyorlar. Dünyada iyi bir noktaya gelebilmek için dünyanın en güçlü, büyük ülkelerinde varlığınız olmalı. İyi olduğunuzu oralarda ispat edebilirseniz, o zaman yaptığınız iş anlam ifade eder. Bunun için biz önce gittik Washington DC de, Beyaz Saray’ın hemen yanında bir üniversite açtık, tam 10 yıl oldu. Sonra da Berlin’de, Batum’da ve Kıbrıs’ta üniversiteler açtık, bu ülkelerde üniversitelerimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Ancak önümüzdeki dönemde odağımız ABD olacak. Çünkü ABD’deki üniversitemize ‘Neche’ akreditasyonunu aldık. Bu Harvard’ın da akredite olduğu bir kurum. Çok çok önemli. Bu akreditasyonu alan bir üniversite, dünyanın herhangi bir bölgesinde de üniversite açma hakkına sahip oluyor. Dolayısıyla ABD’nin farklı yerlerinde de üniversite açabileceğiz. California ve New York’ta üniversite açma düşüncemiz var.
‘Neche’ akreditasyonunu başka ülkelere de taşımayı düşünüyor musunuz?
Bahçeşehir Üniversitesi kurulduğu yıldan bugüne kadar hem nitelik olarak hem nitelik olarak büyüdü. Öyle ki bugün İstanbul’da 30 bin, yurt dışında ise 5 bin öğrencimiz var. Şu anda en büyük eğitim ihracatı da gerçekleştiren kurumuz. Kısa sürede çok iyi bir noktaya geldik, uluslararası bir üniversite olduk. ABD’deki üniversitemiz için aldığımın ‘Neche’ akreditasyonunu Türkiye’de de almak istiyoruz. Bu bize kalitede derinlik kazandıracak. Akademisyenlerimizden uluslararası ilişkilerimize kadar pek çok alanda kalitemizi artıracak.
Önümüzdeki dönemde nasıl bir yatırım gündeminiz olacak?
Yurt içi için üç yıllık yatırım hedefimiz 4 milyar TL. Yurt dışına ise 50 milyon dolar yatırım planlıyoruz. Eğitim teknolojilerine 450 milyon TL, spora ise 350 milyon TL yatırım planlıyoruz.
‘Geleceğin meslekleri’ olarak gördüğünüz bölümler neler?
Yenilikleri Türkiye’ye getiren bir eğitimci olma arzusunu her zaman taşıdım. Bunun için de sürekli çalışıyoruz. Üniversitemizde açtığımız yapay zeka mühendisliği, yazılım mühendisliği, mekatronik mühendisliği, enerji mühendisliği bölümlerini Türkiye’de ilk açan üniversiteyiz. Bu bölümleri YÖK’e sunup onların onayıyla açıyoruz tabii. Bizden sonra da farklı üniversitelerde aynı bölümlerin açıldığını görünce mutlu oluyorum. Çünkü dünyanın gittiği bir nokta var. Biz bu noktalardan başka bir yere gidemeyiz.
Örnek aldığınız üniversiteler var mı?
Özellikle örnek aldığım, ilgi duyduğunu üniversiteler Amerikan üniversiteleri. Harvard, Yale, Stanford üniversiteleri ile ilişkiler geliştiriyor, onları örnek alıyoruz. Ama bazen de bakıyorum ki biz artık yaptığımız işlerde bu üniversitelerin önüne geçmişiz. Mesela ‘Co – Op’ eğitim sistemimiz bunlardan biri. Biz sadece öğrenciler iş dünyasına hizmet versin istemiyoruz, iş dünyasının da yaptığı programı gelip üniversitemizde anlatmasını istiyoruz. Bunlara da ‘markalı dersler’ diyoruz. Türkiye’nin çeşitli firmalarından bazı isimleri eğitim veriyor. Yani sektörle üniversiteyi iç içe geçirecek dersler de yapıyoruz. Bunlar dünyada yok. Biz de dünyaya bunları anlatıyoruz. 3 bine yakın şirketle bağlantımız var. Öğrencilerimiz buralara başvurup işi oralarda öğrenme imkanı da buluyor.
“Giresun’da ikinci otel yatırımı geliyor”
“Giresunluyum ve memleketimi çok seviyorum. Eğitimci olma kimliğimle de örnek olmak istiyorum. Köylerde bitme noktasındaki yaşamı ayağa kaldırmak için projelerim var. Kadın kooperatifleri kurup kadınların istihdama katkılarını sağlamaya çalışıyorum. Dünyada endemik bitkilerin en yoğun olduğu yer Karadeniz’dir. Orada çok şifalı sebzeler, otlar vardır. Hepsini işliyor kadınlarımız. Kulakkaya Yaylası’nda 100 yataklı ‘Zifin Otel’ diye bir butik otel yatırımım var. Bir de sahilde yapıyorum. Adı ‘Zifin Port’ olacak. 200 – 250 milyon TL’lik bu yatırım, 200 yatak kapasiteli olacak.”