Uğur'da Sorumlu Üretim ve Tüketim Programı'nı hayata geçiren Uğur Okulları, öğrencilerine bilinçli üretim ve tüketim farkındalığı kazandırmayı hedefliyor. Bu doğrultuda dört tema başlığı altinda ders içi etkinlikler, çeşitli eylem planları gerçekleştiriliyor.
31 Ekim – 13 Kasım 2021 tarihli sayıdan
Okul öncesinden lise son sınıfa kadar farklı kademelerde eğitim veren Uğur Okulları, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için çalışıyor.
Uğur Okulları Genel Müdürü Nil Çiçek, "Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı olan 2023'te okul sayımızı 150'ye, kurs sayımızı da 200'e çıkarmayı hedefliyoruz.
18 bin 500 olan istihdamımızı ise 28 bine çıkarmayı öngörüyoruz. Eğitime, iş gücüne, fiziki ortamlara ve dijital platforma yatırım yapmaya odaklanıyoruz" diye konuşuyor.
Sürdürülebilirlik, tüm dünyanın hassasiyetle üzerinde durduğu bir kavram. Okullarını sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yönettiğini vurgulayan Nil Çiçek, bu yıl BM'nin 'Sürdürülebilir Kalkınma için Küresel Amaçlar' isimli evrensel çağrısına Türkiye'nin 52 ilindeki 85 bin öğrenci ile birlikte destek vermek üzere yola çıktıklarını söylüyor.
Bu kapsamda 'Sorumlu Üretim ve Tüketim Programı'nı oluşturduklarını dile getiren Çiçek, "Öğrencilerimizde bilinçli üretim ve tüketim farkındalığı kazandırmak hedefi ile yıl boyunca; tarım ve gıda, enerji, su ve geri dönüşüm olmak üzere dört tema başlığı adı altında ders içi etkinlikler, çeşitli eylem planları gerçekleştireceğiz" diyor.
Nil Çiçek, kurum olarak gıda tüketimi ve tarımsal faaliyet farkındalıklarını, üretim- tedarik zinciri süreçlerindeki su ayak izini yüzde 20 oranında azaltmayı amaçladıklarını kaydederek, "Enerji kaynakları temelindeki karbon ayak izini yüzde 1,5 oranında düşürmeyi, plastik kullanımını yüzde 30 oranında azaltarak aynı oranda geri dönüşümü desteklemeyi hedefliyoruz şeklinde konuşuyor.
Program sonrası çıktıları öngörerek hedeflerini belirlediklerini de söyleyen Nil Çiçek, hedeflerine ilişkin şu bilgileri veriyor: "'Tarım ve gıda' teması kapsamında öğrencilerimiz buzdolabındaki malzemelerden sağlıklı atıştırmalık yapmaya ya da manavda satılmayan ürünlerinin satışı için yeni fikirler geliştirecekler.
'Enerji' teması kapsamında; güneş enerjisinden en verimli yararlanma, her akşam belirli süre ışıkları kapatma, karbon salınımını düşürmek amacı ile kombilerin daha düşük ısıda çalıştırılması gibi eylem planlarımız olacak.
'Su' teması ile öğrenciler evde suyun planlı, tasarruflu kullanılmasına yönelik çözümler sunarak '2050 Dünyası'nda Sudan Mektuplar' yazacaklar. Geri dönüşüm teması kapsamında ise gereksiz ambalaj kullanımını önleme amaçlı çalışmalar yapacak.
Tüm temalarda öğrencilerin yapacakları tasarruflar sonucu elde ettikleri kazanç kadar tutarı 'Sorumlu Üretim ve Tüketim' kumbaralarında biriktirmelerini amaçlıyoruz."
"Kurguladığımız program ile yeşil ekonominin temel argümanları olan çevre-iktisat ilişkisini okullarda öğrencilerimizin içselleştirmesini ve yaşam biçimi olarak benimsemeleri üzerine ders içerikleri oluşturuldu. Bu sayede 'yeşil iş' alanlarına yeşil farkındalığı yüksek bireyleri şimdiden yetiştirmiş olacağız.
Yeşil iş alanları ekosistemler ve biyoçeşitliliğin korunmasında rol oynadığı gibi, enerjinin, suyun ve kullanılan materyallerin de azaltılmasını sağlamakta ve genel anlamda atık ve kirliliğin oluşumunun en aza indirilmesine yönelik tasarlanıyor.
Yetişecek nitelikli iş gücü ile ekonomideki 'yeşil büyümeye' istihdam kaynağı sağlamak ilerleyen yıllar içindeki en nihai hedefimiz olacak."
31 Ekim – 13 Kasım 2021 tarihli sayıdan
Okul öncesinden lise son sınıfa kadar farklı kademelerde eğitim veren Uğur Okulları, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için çalışıyor.
Uğur Okulları Genel Müdürü Nil Çiçek, "Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı olan 2023'te okul sayımızı 150'ye, kurs sayımızı da 200'e çıkarmayı hedefliyoruz.
18 bin 500 olan istihdamımızı ise 28 bine çıkarmayı öngörüyoruz. Eğitime, iş gücüne, fiziki ortamlara ve dijital platforma yatırım yapmaya odaklanıyoruz" diye konuşuyor.
DÖRT TEMA BELİRLENDİ
Sürdürülebilirlik, tüm dünyanın hassasiyetle üzerinde durduğu bir kavram. Okullarını sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yönettiğini vurgulayan Nil Çiçek, bu yıl BM'nin 'Sürdürülebilir Kalkınma için Küresel Amaçlar' isimli evrensel çağrısına Türkiye'nin 52 ilindeki 85 bin öğrenci ile birlikte destek vermek üzere yola çıktıklarını söylüyor.
Bu kapsamda 'Sorumlu Üretim ve Tüketim Programı'nı oluşturduklarını dile getiren Çiçek, "Öğrencilerimizde bilinçli üretim ve tüketim farkındalığı kazandırmak hedefi ile yıl boyunca; tarım ve gıda, enerji, su ve geri dönüşüm olmak üzere dört tema başlığı adı altında ders içi etkinlikler, çeşitli eylem planları gerçekleştireceğiz" diyor.
Nil Çiçek, kurum olarak gıda tüketimi ve tarımsal faaliyet farkındalıklarını, üretim- tedarik zinciri süreçlerindeki su ayak izini yüzde 20 oranında azaltmayı amaçladıklarını kaydederek, "Enerji kaynakları temelindeki karbon ayak izini yüzde 1,5 oranında düşürmeyi, plastik kullanımını yüzde 30 oranında azaltarak aynı oranda geri dönüşümü desteklemeyi hedefliyoruz şeklinde konuşuyor.
KUMBARADA BİRİKECEK
Program sonrası çıktıları öngörerek hedeflerini belirlediklerini de söyleyen Nil Çiçek, hedeflerine ilişkin şu bilgileri veriyor: "'Tarım ve gıda' teması kapsamında öğrencilerimiz buzdolabındaki malzemelerden sağlıklı atıştırmalık yapmaya ya da manavda satılmayan ürünlerinin satışı için yeni fikirler geliştirecekler.
'Enerji' teması kapsamında; güneş enerjisinden en verimli yararlanma, her akşam belirli süre ışıkları kapatma, karbon salınımını düşürmek amacı ile kombilerin daha düşük ısıda çalıştırılması gibi eylem planlarımız olacak.
'Su' teması ile öğrenciler evde suyun planlı, tasarruflu kullanılmasına yönelik çözümler sunarak '2050 Dünyası'nda Sudan Mektuplar' yazacaklar. Geri dönüşüm teması kapsamında ise gereksiz ambalaj kullanımını önleme amaçlı çalışmalar yapacak.
Tüm temalarda öğrencilerin yapacakları tasarruflar sonucu elde ettikleri kazanç kadar tutarı 'Sorumlu Üretim ve Tüketim' kumbaralarında biriktirmelerini amaçlıyoruz."
"YEŞİL BÜYÜMEYE İSTİHDAM KAZANDIRACAĞIZ"
"Kurguladığımız program ile yeşil ekonominin temel argümanları olan çevre-iktisat ilişkisini okullarda öğrencilerimizin içselleştirmesini ve yaşam biçimi olarak benimsemeleri üzerine ders içerikleri oluşturuldu. Bu sayede 'yeşil iş' alanlarına yeşil farkındalığı yüksek bireyleri şimdiden yetiştirmiş olacağız.
Yeşil iş alanları ekosistemler ve biyoçeşitliliğin korunmasında rol oynadığı gibi, enerjinin, suyun ve kullanılan materyallerin de azaltılmasını sağlamakta ve genel anlamda atık ve kirliliğin oluşumunun en aza indirilmesine yönelik tasarlanıyor.
Yetişecek nitelikli iş gücü ile ekonomideki 'yeşil büyümeye' istihdam kaynağı sağlamak ilerleyen yıllar içindeki en nihai hedefimiz olacak."
