2020 yılında 22.5 milyar dolar hacme ulaşan global ticari drone pazarı Türkiye’de ise 30 milyon dolar pazar büyüklüğüne ulaşmış durumda. Endüstriyel alanda dünyada en çok inşaat, madencilik ve enerji sektörlerinde kullanılan dronelara, son yıllarda tarımsal ve zirai alanda da talebinde artışı yaşanıyor.
ÖZLEM BAY YILMAZ [email protected]
Global ticari drone pazarı 2020 yılında 22.5 milyar dolar iken, Türkiye’de 30 milyon dolar pazar büyüklüğüne ulaşmış durumda. Global Market Insights tarımsal drone pazarının 2024 yılına kadar 1 milyar dolar olacağını öngörüyor. Sivil İHA’lar başta ABD ve Çin olmak üzere Japonya, AB ülkeleri, Hindistan ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılıyor. Dünyada İHA ve SİHA üretimi konusunda yoğun faaliyet gösteren ülkeler ise ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Rusya, Hindistan, Malezya ve Türkiye olarak sıralanıyor. Sektörel olarak drone kullanım oranının genişlemesi ile bu ülkeler dışında da dünyada drone kullanımı her geçen gün artıyor. Endüstriyel alanda dünyada en çok inşaat, madencilik ve enerji sektörleri öne çıkarken, son yıllarda tarımsal ve zirai alanda da drone talebinde artışı yaşanıyor. Türkiye bu kategoride halen ABD’nin oldukça gerisinde olsa da topraklarımız pazarın büyümesi için büyük bir potansiyeli barındırıyor. Aynı şekilde enerji alanından da ülkemizde drone kullanımının artış gösterdiğini belirten Dronmarket Genel Müdürü Serhan Yaldız, “Bu da sektöre bundan sonra çokça yatırım yapılacağı anlamına geliyor” diyor.
2018’den itibaren kurumsal ve endüstriyel uygulamalarda daha fazla yer bulmaya başlayan dronların en aktif kullanıldığı sektörlerin başında enerji geliyor. Enerji sektörüne hızlı bir giriş yapan dronlar, günümüzde güneş, rüzgar, petrol ve elektrik gibi alanlarda aktif rol oynuyor. Enerji sektöründe kullanılan binaların, malzemelerin, enerji üreten altyapı mekanizmalarının periyodik olarak incelenmesi ve denetlenmesi gerekiyor. Bu denetleme sırasında hem yüklü miktarda maliyet ortaya çıkıyor hem de insan gücünün karşılaşabileceği çeşitli tehlikeler göz ardı edilebiliyor. Tam da bu noktada verimli çalışmasıyla aktif rol oynayan dronlar, şirketlerin maliyetten ve zamandan yarı yarıya tasarruf etmesini sağlıyor. Rüzgar türbinlerinden, yüksek gerilimli elektrik hatlarından güneş panellerine kadar bir çok konuda enerji sektöründe drone teknolojilerinin denetleme yapabilme kabiliyeti olduğunu söyleyen Serhan Yaldız, “Hassas denetleme yaparak problemler oluşmadan önlem alınmasını sağlayan dronlar sayesinde enerji şirketleri oluşabilecek ciddi maliyetlerin önüne kolayca geçebiliyor. Dronlar, denetlenen birimin 3 boyutlu modellemesini, çevrenin haritalanmasını ve çeşitli değerlerin ölçülmesi gerçekleştirebiliyor. Bir diğer önemli nokta ise insan hayatının tehlikeye atılmamış olması. Çünkü dronlar, enerji sektöründeki tesislerin kurulmasına ve yer planlamasına kadar birçok konuda da kullanıldığından ulaşımı zor ve tehlikeli alanlarda hiçbir insanın hayatını tehlikeye atmadan uçuş yapılabilmesine olanak sağlıyor” diye anlatıyor.
Dronmarket şu an sektörde yaklaşık 20 firmaya hizmet veren ve yıl sonuna kadar şirket sayısını 100’e çıkartmayı hedefliyor. Enerji sektöründe kullanılan binaların, malzemelerin, enerji üreten altyapı mekanizmalarının periyodik olarak incelenmesi ve hassas bir şekilde denetlenmesini sağlayan şirket, denetlenen birimin 3 boyutlu modellemesini, çevrenin haritalanmasını ve çeşitli değerlerin ölçülmesini gerçekleştiriyor. GES/RES/HES gibi enerji santrallerinde ve enerji nakil hatlarında arıza tespitinin nasıl yapıldığını gösterdiklerini de söyleyen Serhan Yaldız, şunları anlatıyor: “ Türkiye’de enerji yatırımları anlamında ciddi bir potansiyel var. Yenilenebilir enerji kapasitesinin Türkiye’de 2025'te 66,8 gigavata ulaşması öngörülüyor. Türkiye bu büyümeyle, Avrupa'da yenilenebilir enerji kapasitesini en fazla artıran 5'inci, dünyada ise 12'nci ülke olacak. 2020’de salgına rağmen teknolojik gelişmelerin katkısıyla rüzgar enerjisi sektörü ülkemizde büyümesini sürdürdü. Özetle tüm veriler sektörde yatırımların hız kesmeden devam edeceğini gösteriyor.”
Yatırımların arttığına ve sektöre giren firmaların çoğaldığına da değinen Serhan Yaldız, “Hal böyle olunca ciddi bir rekabette söz konusu. Bu yüzden maliyet ve zaman tasarrufu sağlayan dronlar, enerji firmaları için önemli bir rekabet etme aracı olacak. Burada ciddi bir pazardan bahsediyoruz. Ben önümüzdeki süreçte enerji sektöründe drone kullanımının daha da hızlı yaygınlaşacağını düşünüyorum” diye ekliyor.
Kişisel ve ticari amaçlı kullanıma yönelik insansız hava araçları, yedek parça ve aksesuar satışı yapan Dronmarket, 2015 yılından bu yana drone pazarında faaliyet gösteriyor. DJI Enterprise, DJI AGRAS, EMLID, CHASING, FrSky, Sunnysky markalarının Türkiye resmi distribütörü olan şirket, ileri drone teknolojileri çözümleri sunuyor. Özellikle tarımda drone uygulamalarında lider konumda olduklarını söyleyen Serhan Yaldız, “Tarım dışında, Dronmarket Endüstriyel, Dronmarket Robotik, Dronmarket Akademi (SHGM Onaylı İHA Eğitimleri) ve Haritalama olmak üzere 5 ayrı alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor.
İstanbul'daki genel merkezi dışında Sakarya Teknokent yerleşkesinde bulunan AR-GE ofisinde faaliyetlerini sürdüren şirket, kendi yerli Ziha (Tarım Dronumuz) ve diğer drone teknolojileri alanında AR-GE çalışmaları gerçekleştiriyor. Otonom sistemler üzerine TÜBİTAK destekli hali hazırda devam eden bir projesi bulunan şirketin Teknokent’te sunup proje bitirme belgesini aldığı haritalama dronları da var.
Özellikle sualtı dronlarına da son dönemde oldukça ilgi olduğundan bahseden Serhan Yaldız, pandemi döneminde ise e-ticaret sitelerinde bulunan termal kameralı dronlar ve zirai ilaçlama dronlarına talep artışı yaşadıklarını söylüyor. Yaldız, şöyle devam ediyor:
“İnsan temasını minimuma indiren dronlar ile kalabalık yerlerde termal kameralar ile vücut ısısı ölçümü yapılırken, ilaçlama dronları ise dezenfekte çalışmalarında özellikle kurumların pandemi ile mücadelede tercih ettiği bir yol oldu. Tüm faaliyet alanlarımızda bulunan dronlarımız için müşterilerimize teknik servis desteği sağlamaktayız. Endüstriyel ve tarım dronlarımızın kurulunumu müşterilerimiz ile kendi sahalarında yapıyoruz. Eğitim vererek nasıl daha faydalı kullanır yardımcı oluyoruz.”
Dronmarket olarak bugüne kadar 3 binin üzerinde kişiye drone kullanma eğitimi verdiklerini ve vermeye devam ettiklerini söyleyen Serhan Yaldız, şunları anlatıyor: “Eğitimlerimizi hem bireysel kullanıcılara, hem de kurumsal ve özel firmalara veriyoruz. İstanbul başta olmak üzere Ankara, Sakarya, Antalya, Iğdır, Samsun, Manisa, Bursa ve daha pek çok ilde eğitimler düzenledik. Bunların bazıları kalkınma ajansları tarafından düzenlenen eğitimlerdi. Bazıları ise, kurumsal ya da özel firmalara yönelik eğitimlerdi. Şuanda MEB tarafında devam eden bir sürecimiz var. Yakında MEB onaylı bir İHA kuruluşu da olacağız. Hali hazırda İHA pilotu istihdamı farklı sektörlerde ve bireysel kullanıcılarda artmış durumda. SHGM’nin sayfasında yer alan istatistikler bunu gösteriyor. Ayrıca bize gelen talep miktarında da artış söz konusu.”
Öte yandan pazarın büyüme potansiyeli ile birlikte, İHA Pilotluğu geleceğin meslekleri arasında gösteriliyor. Gün geçtikçe kullanım alanının genişlemesi ve birçok sektörde drone ile yapılan faaliyetlerin verimli olması, dron pilotluğuna olan ilgiyi de arttırıyor. En çok yeni neslin gözde mesleği olan İHA pilotluğu gençler için esnek çalışma koşulları, kullanıldığı alanda faydasını hemen görülebildiği için Z kuşağı tarafından kabul edilmiş bir meslek olma yolunda ilerliyor.
Global ticari drone pazarı 2020 yılında 22.5 milyar dolar iken, Türkiye’de 30 milyon dolar pazar büyüklüğüne ulaşmış durumda. Global Market Insights tarımsal drone pazarının 2024 yılına kadar 1 milyar dolar olacağını öngörüyor. Sivil İHA’lar başta ABD ve Çin olmak üzere Japonya, AB ülkeleri, Hindistan ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılıyor. Dünyada İHA ve SİHA üretimi konusunda yoğun faaliyet gösteren ülkeler ise ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Rusya, Hindistan, Malezya ve Türkiye olarak sıralanıyor. Sektörel olarak drone kullanım oranının genişlemesi ile bu ülkeler dışında da dünyada drone kullanımı her geçen gün artıyor. Endüstriyel alanda dünyada en çok inşaat, madencilik ve enerji sektörleri öne çıkarken, son yıllarda tarımsal ve zirai alanda da drone talebinde artışı yaşanıyor. Türkiye bu kategoride halen ABD’nin oldukça gerisinde olsa da topraklarımız pazarın büyümesi için büyük bir potansiyeli barındırıyor. Aynı şekilde enerji alanından da ülkemizde drone kullanımının artış gösterdiğini belirten Dronmarket Genel Müdürü Serhan Yaldız, “Bu da sektöre bundan sonra çokça yatırım yapılacağı anlamına geliyor” diyor.
MALİYET VE ZAMAN TASARRUFU
2018’den itibaren kurumsal ve endüstriyel uygulamalarda daha fazla yer bulmaya başlayan dronların en aktif kullanıldığı sektörlerin başında enerji geliyor. Enerji sektörüne hızlı bir giriş yapan dronlar, günümüzde güneş, rüzgar, petrol ve elektrik gibi alanlarda aktif rol oynuyor. Enerji sektöründe kullanılan binaların, malzemelerin, enerji üreten altyapı mekanizmalarının periyodik olarak incelenmesi ve denetlenmesi gerekiyor. Bu denetleme sırasında hem yüklü miktarda maliyet ortaya çıkıyor hem de insan gücünün karşılaşabileceği çeşitli tehlikeler göz ardı edilebiliyor. Tam da bu noktada verimli çalışmasıyla aktif rol oynayan dronlar, şirketlerin maliyetten ve zamandan yarı yarıya tasarruf etmesini sağlıyor. Rüzgar türbinlerinden, yüksek gerilimli elektrik hatlarından güneş panellerine kadar bir çok konuda enerji sektöründe drone teknolojilerinin denetleme yapabilme kabiliyeti olduğunu söyleyen Serhan Yaldız, “Hassas denetleme yaparak problemler oluşmadan önlem alınmasını sağlayan dronlar sayesinde enerji şirketleri oluşabilecek ciddi maliyetlerin önüne kolayca geçebiliyor. Dronlar, denetlenen birimin 3 boyutlu modellemesini, çevrenin haritalanmasını ve çeşitli değerlerin ölçülmesi gerçekleştirebiliyor. Bir diğer önemli nokta ise insan hayatının tehlikeye atılmamış olması. Çünkü dronlar, enerji sektöründeki tesislerin kurulmasına ve yer planlamasına kadar birçok konuda da kullanıldığından ulaşımı zor ve tehlikeli alanlarda hiçbir insanın hayatını tehlikeye atmadan uçuş yapılabilmesine olanak sağlıyor” diye anlatıyor.
20 FİRMAYA HİZMET VERİYOR
Dronmarket şu an sektörde yaklaşık 20 firmaya hizmet veren ve yıl sonuna kadar şirket sayısını 100’e çıkartmayı hedefliyor. Enerji sektöründe kullanılan binaların, malzemelerin, enerji üreten altyapı mekanizmalarının periyodik olarak incelenmesi ve hassas bir şekilde denetlenmesini sağlayan şirket, denetlenen birimin 3 boyutlu modellemesini, çevrenin haritalanmasını ve çeşitli değerlerin ölçülmesini gerçekleştiriyor. GES/RES/HES gibi enerji santrallerinde ve enerji nakil hatlarında arıza tespitinin nasıl yapıldığını gösterdiklerini de söyleyen Serhan Yaldız, şunları anlatıyor: “ Türkiye’de enerji yatırımları anlamında ciddi bir potansiyel var. Yenilenebilir enerji kapasitesinin Türkiye’de 2025'te 66,8 gigavata ulaşması öngörülüyor. Türkiye bu büyümeyle, Avrupa'da yenilenebilir enerji kapasitesini en fazla artıran 5'inci, dünyada ise 12'nci ülke olacak. 2020’de salgına rağmen teknolojik gelişmelerin katkısıyla rüzgar enerjisi sektörü ülkemizde büyümesini sürdürdü. Özetle tüm veriler sektörde yatırımların hız kesmeden devam edeceğini gösteriyor.”
Yatırımların arttığına ve sektöre giren firmaların çoğaldığına da değinen Serhan Yaldız, “Hal böyle olunca ciddi bir rekabette söz konusu. Bu yüzden maliyet ve zaman tasarrufu sağlayan dronlar, enerji firmaları için önemli bir rekabet etme aracı olacak. Burada ciddi bir pazardan bahsediyoruz. Ben önümüzdeki süreçte enerji sektöründe drone kullanımının daha da hızlı yaygınlaşacağını düşünüyorum” diye ekliyor.
TÜBİTAK DESTEKLİ PROJE
Kişisel ve ticari amaçlı kullanıma yönelik insansız hava araçları, yedek parça ve aksesuar satışı yapan Dronmarket, 2015 yılından bu yana drone pazarında faaliyet gösteriyor. DJI Enterprise, DJI AGRAS, EMLID, CHASING, FrSky, Sunnysky markalarının Türkiye resmi distribütörü olan şirket, ileri drone teknolojileri çözümleri sunuyor. Özellikle tarımda drone uygulamalarında lider konumda olduklarını söyleyen Serhan Yaldız, “Tarım dışında, Dronmarket Endüstriyel, Dronmarket Robotik, Dronmarket Akademi (SHGM Onaylı İHA Eğitimleri) ve Haritalama olmak üzere 5 ayrı alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor.
İstanbul'daki genel merkezi dışında Sakarya Teknokent yerleşkesinde bulunan AR-GE ofisinde faaliyetlerini sürdüren şirket, kendi yerli Ziha (Tarım Dronumuz) ve diğer drone teknolojileri alanında AR-GE çalışmaları gerçekleştiriyor. Otonom sistemler üzerine TÜBİTAK destekli hali hazırda devam eden bir projesi bulunan şirketin Teknokent’te sunup proje bitirme belgesini aldığı haritalama dronları da var.
PANDEMİDE DRON KULLANIMI
Özellikle sualtı dronlarına da son dönemde oldukça ilgi olduğundan bahseden Serhan Yaldız, pandemi döneminde ise e-ticaret sitelerinde bulunan termal kameralı dronlar ve zirai ilaçlama dronlarına talep artışı yaşadıklarını söylüyor. Yaldız, şöyle devam ediyor:
“İnsan temasını minimuma indiren dronlar ile kalabalık yerlerde termal kameralar ile vücut ısısı ölçümü yapılırken, ilaçlama dronları ise dezenfekte çalışmalarında özellikle kurumların pandemi ile mücadelede tercih ettiği bir yol oldu. Tüm faaliyet alanlarımızda bulunan dronlarımız için müşterilerimize teknik servis desteği sağlamaktayız. Endüstriyel ve tarım dronlarımızın kurulunumu müşterilerimiz ile kendi sahalarında yapıyoruz. Eğitim vererek nasıl daha faydalı kullanır yardımcı oluyoruz.”
MEB ONAYLI İHA KURULUŞU
Dronmarket olarak bugüne kadar 3 binin üzerinde kişiye drone kullanma eğitimi verdiklerini ve vermeye devam ettiklerini söyleyen Serhan Yaldız, şunları anlatıyor: “Eğitimlerimizi hem bireysel kullanıcılara, hem de kurumsal ve özel firmalara veriyoruz. İstanbul başta olmak üzere Ankara, Sakarya, Antalya, Iğdır, Samsun, Manisa, Bursa ve daha pek çok ilde eğitimler düzenledik. Bunların bazıları kalkınma ajansları tarafından düzenlenen eğitimlerdi. Bazıları ise, kurumsal ya da özel firmalara yönelik eğitimlerdi. Şuanda MEB tarafında devam eden bir sürecimiz var. Yakında MEB onaylı bir İHA kuruluşu da olacağız. Hali hazırda İHA pilotu istihdamı farklı sektörlerde ve bireysel kullanıcılarda artmış durumda. SHGM’nin sayfasında yer alan istatistikler bunu gösteriyor. Ayrıca bize gelen talep miktarında da artış söz konusu.”
İHA PİLOTLUĞUNA İLGİ
Öte yandan pazarın büyüme potansiyeli ile birlikte, İHA Pilotluğu geleceğin meslekleri arasında gösteriliyor. Gün geçtikçe kullanım alanının genişlemesi ve birçok sektörde drone ile yapılan faaliyetlerin verimli olması, dron pilotluğuna olan ilgiyi de arttırıyor. En çok yeni neslin gözde mesleği olan İHA pilotluğu gençler için esnek çalışma koşulları, kullanıldığı alanda faydasını hemen görülebildiği için Z kuşağı tarafından kabul edilmiş bir meslek olma yolunda ilerliyor.