Şubat ayının başından bu yana gelişmekte olan ülke (GOÜ) para birimleri ortalamasına kıyasla zayıf bir tablo çizen TL, dolar karşısında dün itibarıyla 36,40 seviyesinin üzerini test etmeye başladı. Mevcut durumda 2025 Şubat ayındaki toplam yükseliş yüzde 1,6’ya ulaşmış durumda. Ancak bu yükselişin hala beklenen enflasyon rakamının altında olduğunu da not etmek gerektiği kaydediliyor.
SWAP HARİÇ NET REZERVLER TÜM ZAMANLARIN EN YÜKSEĞİNDE
Öte yandan TCMB rezervlerindeki artış ise devam ediyor. Önceki gün açıklanan verilere göre; 14 Şubat itibarıyla TCMB’nin brüt döviz rezervleri, 7 Şubat haftasına göre 3 milyar 748 milyon dolar artışla 100 milyar 677 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 7 Şubat'ta 96 milyar 929 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönemde altın rezervleri ise 1 milyar 912 milyon dolar artışla 70 milyar 563 milyon dolardan 72 milyar 475 milyon dolara çıktı.
Böylece 14 Şubat haftasında TCMB’nin toplam rezervleri, bir önceki haftaya göre 5 milyar 660 milyon dolar artışla 173,2 milyar dolara ulaşırken bu artışın 1,9 milyar doları altın rezervlerindeki, 3,7 milyar doları ise döviz rezervlerindeki artıştan kaynaklandı. Böylece brüt rezervler yıl başından bu yana 18,1 milyar dolar artarken, 52 haftalık kümülatif rezerv birikimi 38,9 milyar dolar oldu. 14 Şubat haftasında swap hariç net rezerv ise 71 milyar 498 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
BEKLENTİLER NASIL ŞEKİLLENİYOR?
TCMB’nin döviz rezervlerinde güçlenme sürerken 36,40 üzerinde rekor tazeleyen dolar/TL’de de kademeli yükselişin devamı bekleniyor. Peki, 2025 yılının ilk yarısında dolar/TL’de nasıl hareketler görebiliriz? Olası yükselişler, ‘kontrollü’ olarak mı devam eder yoksa hızlı ataklar yaşanabilir mi? Uzmanların görüşleri şöyle:
“Kurda beklenmeyen şokların olasılığını azaltan unsurlar söz konusu”
Banu Kıvcı Tokalı/Global Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı
TEHDİT OLUŞABİLİR Mİ? TCMB’nin faiz indirim sürecini enflasyondaki düşüşle birlikte yürütmekte gösterdiği kararlılık, yılın ilk ayındaki yüksek enflasyonun ana eğilimde ve bekleyişlerde ciddi bozulma yansıtmaması, cari dengedeki ılımlı ve rezervlerdeki güçlü görünümlerin korunması, güçlü doların gelişen ülke kurlarında baskısının makul boyutta kalması gibi unsurların kurda beklenmeyen şokların olasılığını azalttığını düşünüyoruz. Bu unsurlar; aynı zamanda reel kurda devam eden değer kazancının da bir tehdit haline dönüşmesini engelliyor.
İYİ-KÖTÜ SENARYOLAR İyi senaryonun ana bileşenlerini, dezenflasyon sürecinin ve içeriye yabancı sermaye girişinin hız kazanması olarak görüyoruz. Kötü senaryoda ise küresel oynaklığın gelişen piyasalarda kalıcı bozulmaya neden olması, enflasyonun öngörü patikasının üzerine çıkması ve dezenflasyona güven ortamının zayıflaması gibi unsurların belirleyici olacağını tahmin ediyoruz. Yılın ilk yarısında dolar/TL kurunun 36,00-38,00 TL bandında hareket etmesini bekliyoruz.
“Dolar endeksi, tahvil faizleri ve ons altın yükseliş eğiliminde”
İbrahim Usul/TEB Yatırım Araştırma Direktörü
VOLATİLİTEDE ARTIŞ VAR ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifeleri ile ilgili politikalarının ticaret savaşlarına neden olabileceği endişeleri artıyor. Yıl başından beri dolar endeksi (DXY), tahvil faizleri ve ons altın yükseliş eğiliminde bulunuyor. 2025 Ocak ayı içinde son 14 ayın en yüksek seviyesini gören DXY’de hafif geri çekilme gözleniyor. Buna paralel gelişmiş ve gelişen ülke kurlarında ise son dönemde volatilitede artış görülüyor.
DXY’NİN HAREKETLERİ ÖNEMLİ DXY’deki hareketlerin yıl boyunca gelişmiş ve gelişen ülke kurları üzerinde ve dolayısıyla TL üzerinde önemli ölçüde belirleyici olmaya devam edeceği söylenebilir. Ayrıca yurt içinde enflasyon beklentileri ve yurt dışından fon akımları da kurlar üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. TL’de son aylarda gördüğümüz eğilimin yılın ilk yarısında da korunması beklenebilir. Yılın ilk yarısı için kur beklentimiz, 36.00-38.00 bandında bulunuyor.
“Kurda, yukarı yönlü ılımlı hareket potansiyeli daha ön planda”
Mehmet Bilal Bircan/Tera Yatırım Araştırma Direktörü
SIKI DURUŞ VE KKM’DEN ÇIKIŞLAR Faiz indirim döngüsü başlamış olsa da sıkı duruşun devam etmesi ve Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışlar TL’yi desteklemeye devam ediyor. Böyle bir tablo ise kur tarafında stabiliteyi artırıyor. Dolayısıyla dolar/TL’de mevcut sakin seyrin önümüzdeki süreçte de devam etmesini bekliyor. Yine de aşağı yönlü bir kırılmadan ziyade, yukarı yönlü ılımlı hareket potansiyeli ön planda kalmaya devam eden bir dolar/TL söz konusu. Buna bağlı olarak dolar/TL’nin yılın ilk yarısını 36,00-38,00 bandında tamamlama ihtimalinin yüksek olduğunu ifade edebiliriz.
AYLIK ENFLASYON VERİSİ KRİTİK Aylık bazda enflasyonda yaşanabilecek olası hızlı bir iyileşme ise kur tarafında stabiliteyi artırıcı iyimser senaryolardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Aylık bazda enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmeye devam ettiği kötümser bir senaryoda ise dolar/TL’de yukarı yönlü hareketlerin hızlandığı görülebilir.
“Yatay eğilimli yukarı yönlü hareketin sürmesini bekliyoruz”
Seda Yalçınkaya Özer/Integral Yatırım Araştırma Müdürü
“Dolar/TL’de yönetilen kur hareketi sürüyor. Dolar endeksinde yaşanan dalgalanmaya rağmen dolar/TL’de bu etkiyi görmedik. Dolayısıyla dolar/TL’de yatay eğilimli yukarı yönlü hareketin sürmesini bekliyoruz. Yılın ilk yarısında kurun 36,00-38,00 TL bandında hareket edeceğini öngörüyoruz.”
“2025’in ilk yarısında dolar/TL 39,00-40,00 seviyelerini görebilir”
Oğuzhan Bıkmaz/İnfo Yatırım Araştırma Uzmanı
TL’DE REEL DEĞERLENME SÜRER Mİ? TL’de reel değerlenme dinamiklerinin 2025 yılında da devam edeceğini öngörüyoruz. Bu, TCMB’nin yönlendirmesi ve TCMB, 2024 yılında öngörülebilirlik anlamında ciddi yol aldı. 2024 yılında yüzde 50 seviyesine ulaşmış politika faizi ve yüzde 64’lere varan yıllıklandırılmış faiz getirisi ile TL faize dayalı enstrümanlar dolar bazlı ciddi getiri sağladı. 2025 yılında faizler düşüyor olacak ancak bu enflasyonun düşüşüne eşlik ederek gerçekleşecektir.
KUR İLE TÜFE ARTIŞI YAKINSAR MI? Ek olarak TCMB rezervleri 173,2 milyar dolar seviyesine geldi. Sonuç olarak bu yıl, dolar/TL’deki artışın TÜFE artışının altında gerçekleşeceğini ancak 2024 yılına kıyasla birbirlerine daha çok yakınsayacağını tahmin ediyorum. Bu minvalde 2025 yılının ilk yarısında 39,00-40,00 seviyesinde bir kur görülebilir.
“Küresel ekonomik gelişmeler ve yerel politika adımları belirleyici olacak”
ALB Yatırım Araştırma Departmanı
FAİZ İNDİRİM SÜRECİ Dolar/TL'de yılın ilk yarısına ilişkin beklentimizi şekillendiren birkaç ana faktör bulunuyor. İlk olarak Türkiye'nin faiz indirim süreci, döviz kuru üzerinde önemli bir etki yaratacaktır. TCMB'nin faiz indirim döngüsüne devam etmesi, yerli ve yabancı yatırımcıların risk iştahını doğrudan etkileyebilir. Düşen faiz oranları, yatırımcıların TL'nin değer kaybı riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Çünkü yabancı yatırımcılar yüksek getiri sağlayacak alternatif pazarlar arayacaktır. Bu durumda TL'nin zayıflama eğilimi sürebilir.
DÖVİZ TALEBİ ARTAR MI? Küresel ekonomik belirsizlikler de dolar/TL kuru üzerinde etkili olacaktır. ABD'nin tarife politikaları, korumacılık önlemleri ve küresel ticaret gerginlikleri, gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) yönelik yatırımcı ilgisini olumsuz etkileyebilir. Bu belirsizlikler, Türkiye gibi dışa bağımlı ekonomilerde döviz talebini artırarak dolar/TL'nin yükselmesine yol açabilir. Jeopolitik riskler, özellikle Ortadoğu'daki gelişmeler ve iç siyasal faktörler de döviz piyasalarındaki oynaklığı artırabilir. Türkiye'nin dış borçları ve cari açık durumu da TL'nin değer kaybetmesinde etkili faktörler arasında yer alır.
YABANCI YATIRIMLAR NASIL SEYREDECEK? İyi senaryoda ekonomik reformlar ve dezenflasyon sürecinin başarıyla ilerlemesi, Türkiye'ye yönelik yabancı yatırımları artırabilir. Bu durum, döviz kuru üzerinde dengeleyici bir etki yaratabilir ve TL'nin değer kaybını sınırlayabilir. Ayrıca küresel faiz oranlarındaki düşük seyir ve Türkiye'nin altın rezervleri gibi faktörler, döviz kurundaki olumsuz baskıyı hafifletebilir. Kötü senaryoda ise TCMB'nin faiz indirimlerini hızlandırması, enflasyonun hedeflerin üzerinde seyretmesi ve küresel ekonomik belirsizliklerin artması durumunda, yılın ilk yarısında dolar/TL'nin 36,00-38,00 bandına doğru yükselmesi beklenebilir. Bu, özellikle yabancı sermaye çıkışı, yüksek enflasyon ve faiz oranlarının reel getiri sağlamaması durumunda, TL'nin daha fazla değer kaybetmesine neden olabilir. Sonuç olarak, dolar/TL'nin yılın ilk yarısında 36,00-38,00 seviyelerinde dalgalanması beklenebilir. Ancak bu süreçte küresel ekonomik gelişmeler ve yerel politika adımları belirleyici olacaktır.