Milattan öncesinde bile Lidya kralı Karun, Ortaçağ döneminde Mali Devleti’nin kralı Mansa Musa zenginliğiyle dikkat çeken isimler olarak tarihte yerini alan isimlerden bazları olmuştu. Yakın dönem tarihe bakıldığında ise The New York Times’ın 1916 yılındaki haberine göre ilk dolar milyarderi, sahibi olduğu Standard Oil’in hisse fiyatının artması sonrasında John D. Rockefeller oldu. Aradan 100 yıldan fazla bir zaman geçmişken, bugün gelinen noktada dünyanın ilk dolar trilyonerinin kim olacağı merak konusu. Trilyon dolar değerlemeyi geçmiş şirketler varken birey olarak ise Elon Musk, Guatam Adani, Jensen Huang, Prajogo Pangestu, Bernard Arnault, Mark Zuckerberg, Phil Knight gibi isimlerin 2030 yılına kadar ilk trilyoner olabileceği tahminleri yapılıyor.
Türkiye’de de Ekonomist Dergisi olarak “En Zengin 100” araştırmasıyla ülkenin zenginlerini 21 yıldır listeliyoruz. Bu yılki araştırmamızın sonuçlarını da elinizdeki sayıda okuyacaksınız. Türkiye geçen yılki seçimlerin ardından Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek yönetiminde Ortodoks politikalara geri döndü. Sıkılaştırma politikaları, kontrollü döviz artışı, ekonomiyi soğutma hamleleri yavaş da olsa etkisini göstermeye başladı. Enflasyonla mücadele anlamında sonuçlar alınmaya başladı. Ancak bu sürecin hiç de kolay olduğu söylenemez. Özellikle en çok şikayet edilen konu, gelir dağılımı eşitsizliği. Zengin kesim ile alt kesim arasındaki makas daha da açılırken, orta gelir grubu da süreçten nasibini aldı.
Peki Türkiye’nin en zenginleri nasıl bir performans sergiledi? Kapak haberimizde bulabilirsiniz.
Genel olarak şunu söyleyebilirim. Büyük zengin aileler, tüm yumurtaları aynı sepete koymuyorlar, risklerini dağıtıyorlar, alternatif pazarlar arıyorlar ve büyümelerini sürdürüyorlar.
Değerli okurlar, geçen hafta içinde 50 Güçlü Kadın CEO Zirvesi’ni gerçekleştirdik. Burada da ifade ettim, eğer kadın çalışanları, kadın liderleri iş hayatına yeterince entegre edemezsek gelir dağılımı eşitsizliği, orta gelir tuzağı gibi kavramları daha çok konuşuruz.
Maalesef Cumhuriyetimizin kuruluş sürecindeki kadınlara verilen önemi aynı hızda devam ettiremedik ve kadın çalışan oranımız, üst yönetimde kadın liderlerin oranı hala istenilen sevilerde değil. Daha hızlı ve kararlı şekilde adımlar atmamız gerekiyor.
Sağlıkla kalın…