Dolarda yaşanan baş döndürücü yükselişle birlikte 3,45 üstü seviyelerde yeni rekorlar görüldü. Yıl sonu için FED’in faiz artırım olasılığı, jeopolitik ve siyasi risklerle birlikte yüksek volatilite beklentisi yüksek.
TALİP YILMAZ
[email protected]
Ancak FED’den daha ılımlı açıklamalar bekleyip iyimser olanlar da var. Bu tabloda yıl sonu portföylerinde en çok önerilen yatırım aracı dolar. Bunu mevduat ve hisse senedi takip ediyor.
Ne faiz, ne borsa, ne altın, son dönemde en çok konuşulan şey ABD Doları’ndaki yükseliş. ABD’de Donald Trump’ın başkan olarak seçilmesinin ardından doların küresel olarak hızlı bir yükseliş yaşadığını gördük. Dolar endeksi son 14 yılın zirve seviyelerine gelmiş durumda.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Doların ve 10 yıllık ABD faizlerinin bir türlü engellenemeyen yükselişi, başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere dünya piyasaları üzerinde fırtına estirmeye devam ediyor.
Trump’ın olası dış ticaret yaptırımlarına ve/veya doların güçlenmesine duyarlı gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde sert satışlar görülüyor.
Para birimlerinde yaşanan değer kayıpları ülkelerin enflasyon ve enflasyon beklentilerini olumsuz etkiliyor.
MERKEZ’İN HAMLESİ
Bu durumu engellemeye ve FED’in olası faiz artışına karşı ilk müdahale önceki hafta Meksika Merkez Bankası’n-dan gelmişti. Ardından da geçen hafta bizim Merkez Bankası (MB) harekete geçti. MB, kurda yaşanan hareketlilik sonrasında haftalık repo faiz oranını beklentilerin üzerinde yüzde 7,5’ten 50 baz puan artırarak yüzde 8’e, marjinal fonlama faizini ise yüzde 8,25’ten yüzde 8,5’e yükseltti.
Ancak bu önlemler TL üzerinde ancak kısa süreli bir etki yaptı. 3,42’den dönen kur ilk anda 3,36’lara gevşese de devamında yön yeniden yukarı döndü ve cuma günü 3,45 üstü seviyelere çıkıldı. Avrupa Parlamen-tosu’nun tam üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulması kararı TL üzerindeki baskının ilave olarak daha da artmasında etkili oldu.
İKİ YÖNE DE GİDEBİLİR
Bundan sonra yıl sonu için 11 finans şirketinin üst düzey yöneticisinden dolar/TL tahminlerini aldık. Geçen hafta yaptığımız dolar kapağı haberinde aldığımız yıl sonu tahminlerini, bu baş döndürücü gelişmeler nedeniyle revize ettik.
Kur için yapılan tahminlere bakıldığında yüksek tansiyonun devam edeceği ancak 13-14 Aralık'taki FED toplantısı sonrası biraz gevşeme olabileceği yönünde değerlendirmeler var. Bazı analistler ise FED’in 2017’ye yönelik politika mesajlarının ‘şahin’ olması halinde dolar/TL’nin 3,50’li seviyelerden yılı kapatabileceğini ifade ediyor.
Yatırım Finansman Yatırım Danışmanlığı Müdürü Nuri Sevgen, yaptığı teknik analiz değerlendirmesinde yükseliş kanalındaki harekette 3,55’lerin görülebileceğini söylüyor. Ancak yükseliş kanalının destek seviyesi olan 3,40’ın altına gelinmesi durumunda 3,35’e doğru bir düşüş de olabilir.
ENFLASYON BASKISI
Merkez’in piyasa beklentilerinin üzerindeki faiz artışı hamlesine rağmen yabancı yatırımcının endişelerinin devam ettiğini kaydeden Saxo Capital Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, jeopolitik, siyasi ve ekonomik risklere dikkat çekiyor.
Faizlerde artış eğilimine vurgu yapan Divanlıoğlu, “Son iki ayda TL’de yaşanan yüzde 15’lik kaybın 3-6 ay arasında enflasyona yüzde 2’lik negatif etkisi olacak. Yani gelecek 12 ay enflasyon beklentileri yüzde 10 civarına gelecek. Bu tip bir ortamda yabancı yatırımcıyı çekebilmek için en az yüzde 12 faiz gerekir” diyor. Divanlıoğlu, Merkez Bankası’nın gerekli olduğunda olağanüstü artırım yapıp sıkılaşmaya gitmesi halinde piyasalarda tansiyonun düşeceğini ifade ediyor.
NEGATİF FİYATLAMA VAR
Piyasalarda Trump ile birlikte ABD faizlerinin yükselmesi ve doların değer kazanması beklentisi satın alınıyor. Bu dönemin MB’nin faizleri hızla düşürdüğü bir zamana denk gelmesi ve 2016’da yaşanan pek çok şok nedeniyle, TL’ye ve Türkiye piyasalarına ‘sat’ görüşüyle yaklaşılıyor.
Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, Türkiye’nin birkaç yıldır Rusya’ya yapıldığı gibi ‘kaçınılması gereken ülke’ grubuna dahil edildiğini söylüyor. Gerz, bunun nedenlerini kredi notunun düşürülmesi ve negatif algının gerçeğin önüne geçmesi olarak sıralıyor. Mehmet Gerz, objektif olarak bakıldığında hem TL’nin hem de Türk finansal varlıklarının oldukça ucuz olduğunu kaydediyor ve 2017’ye girerken temkinli bir şekilde piyasaların sunduğu değerleme imkanlarını takip ettiklerini aktarıyor.
BEKLENTİ DAHA YÜKSEK
Avrupa Parlamentosu’nun aldığı Türkiye ile ilişkilerin dondurulması yönündeki karar sadece tavsiye nite-liğinde. Bu konuda asıl kararın Avrupa Konseyi’ne bağlı olduğunu söyleyen Destek Menkul Genel Müdürü Tuna Yılmaz, 13-14 Aralık’taki FED toplantısı sonrasında alınabilecek faiz artışı kararına da dikkat çekiyor. Bu karar sonrasında 2017’nin ilk 1-2 ayının belki biraz daha rahat geçebileceğini ifade eden Yılmaz, "Çünkü FED yaptığı faiz artışının ABD ekonomisinde yaratacağı etkiyi görmek isteyebilir” diyor.
TALİP YILMAZ
[email protected]
Ancak FED’den daha ılımlı açıklamalar bekleyip iyimser olanlar da var. Bu tabloda yıl sonu portföylerinde en çok önerilen yatırım aracı dolar. Bunu mevduat ve hisse senedi takip ediyor.
Ne faiz, ne borsa, ne altın, son dönemde en çok konuşulan şey ABD Doları’ndaki yükseliş. ABD’de Donald Trump’ın başkan olarak seçilmesinin ardından doların küresel olarak hızlı bir yükseliş yaşadığını gördük. Dolar endeksi son 14 yılın zirve seviyelerine gelmiş durumda.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Trump’ın olası dış ticaret yaptırımlarına ve/veya doların güçlenmesine duyarlı gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde sert satışlar görülüyor.
Para birimlerinde yaşanan değer kayıpları ülkelerin enflasyon ve enflasyon beklentilerini olumsuz etkiliyor.
MERKEZ’İN HAMLESİ
Bu durumu engellemeye ve FED’in olası faiz artışına karşı ilk müdahale önceki hafta Meksika Merkez Bankası’n-dan gelmişti. Ardından da geçen hafta bizim Merkez Bankası (MB) harekete geçti. MB, kurda yaşanan hareketlilik sonrasında haftalık repo faiz oranını beklentilerin üzerinde yüzde 7,5’ten 50 baz puan artırarak yüzde 8’e, marjinal fonlama faizini ise yüzde 8,25’ten yüzde 8,5’e yükseltti.
Ancak bu önlemler TL üzerinde ancak kısa süreli bir etki yaptı. 3,42’den dönen kur ilk anda 3,36’lara gevşese de devamında yön yeniden yukarı döndü ve cuma günü 3,45 üstü seviyelere çıkıldı. Avrupa Parlamen-tosu’nun tam üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulması kararı TL üzerindeki baskının ilave olarak daha da artmasında etkili oldu.
İKİ YÖNE DE GİDEBİLİR
Bundan sonra yıl sonu için 11 finans şirketinin üst düzey yöneticisinden dolar/TL tahminlerini aldık. Geçen hafta yaptığımız dolar kapağı haberinde aldığımız yıl sonu tahminlerini, bu baş döndürücü gelişmeler nedeniyle revize ettik.
Kur için yapılan tahminlere bakıldığında yüksek tansiyonun devam edeceği ancak 13-14 Aralık'taki FED toplantısı sonrası biraz gevşeme olabileceği yönünde değerlendirmeler var. Bazı analistler ise FED’in 2017’ye yönelik politika mesajlarının ‘şahin’ olması halinde dolar/TL’nin 3,50’li seviyelerden yılı kapatabileceğini ifade ediyor.
Yatırım Finansman Yatırım Danışmanlığı Müdürü Nuri Sevgen, yaptığı teknik analiz değerlendirmesinde yükseliş kanalındaki harekette 3,55’lerin görülebileceğini söylüyor. Ancak yükseliş kanalının destek seviyesi olan 3,40’ın altına gelinmesi durumunda 3,35’e doğru bir düşüş de olabilir.
ENFLASYON BASKISI
Merkez’in piyasa beklentilerinin üzerindeki faiz artışı hamlesine rağmen yabancı yatırımcının endişelerinin devam ettiğini kaydeden Saxo Capital Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, jeopolitik, siyasi ve ekonomik risklere dikkat çekiyor.
Faizlerde artış eğilimine vurgu yapan Divanlıoğlu, “Son iki ayda TL’de yaşanan yüzde 15’lik kaybın 3-6 ay arasında enflasyona yüzde 2’lik negatif etkisi olacak. Yani gelecek 12 ay enflasyon beklentileri yüzde 10 civarına gelecek. Bu tip bir ortamda yabancı yatırımcıyı çekebilmek için en az yüzde 12 faiz gerekir” diyor. Divanlıoğlu, Merkez Bankası’nın gerekli olduğunda olağanüstü artırım yapıp sıkılaşmaya gitmesi halinde piyasalarda tansiyonun düşeceğini ifade ediyor.
NEGATİF FİYATLAMA VAR
Piyasalarda Trump ile birlikte ABD faizlerinin yükselmesi ve doların değer kazanması beklentisi satın alınıyor. Bu dönemin MB’nin faizleri hızla düşürdüğü bir zamana denk gelmesi ve 2016’da yaşanan pek çok şok nedeniyle, TL’ye ve Türkiye piyasalarına ‘sat’ görüşüyle yaklaşılıyor.
Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, Türkiye’nin birkaç yıldır Rusya’ya yapıldığı gibi ‘kaçınılması gereken ülke’ grubuna dahil edildiğini söylüyor. Gerz, bunun nedenlerini kredi notunun düşürülmesi ve negatif algının gerçeğin önüne geçmesi olarak sıralıyor. Mehmet Gerz, objektif olarak bakıldığında hem TL’nin hem de Türk finansal varlıklarının oldukça ucuz olduğunu kaydediyor ve 2017’ye girerken temkinli bir şekilde piyasaların sunduğu değerleme imkanlarını takip ettiklerini aktarıyor.
BEKLENTİ DAHA YÜKSEK
Avrupa Parlamentosu’nun aldığı Türkiye ile ilişkilerin dondurulması yönündeki karar sadece tavsiye nite-liğinde. Bu konuda asıl kararın Avrupa Konseyi’ne bağlı olduğunu söyleyen Destek Menkul Genel Müdürü Tuna Yılmaz, 13-14 Aralık’taki FED toplantısı sonrasında alınabilecek faiz artışı kararına da dikkat çekiyor. Bu karar sonrasında 2017’nin ilk 1-2 ayının belki biraz daha rahat geçebileceğini ifade eden Yılmaz, "Çünkü FED yaptığı faiz artışının ABD ekonomisinde yaratacağı etkiyi görmek isteyebilir” diyor.