Sevgili okurlar,
Bu yazımda dikkatinizi üç temel konuya çekmek istiyorum.
Birincisi, bu köşede sıklıkla vurguladığım konulardan biri aslında. Türkiye’nin insan kaynağı. En temel güvenlik konularından biri olarak gördüğüm bu konuyla ilgili olarak geçen hafta Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın daveti ile katıldığım bir toplantıdan aldığım notları aktarmak istiyorum.
TBV’nin desteği ile Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ufuk Akçiğit, beyin göçünün bir fotoğrafını çekmiş. Buna göre, Türkiye’den gidip yurtdışı üniversitelerde görev alan 12 bin akademisyenimiz var. Bu akademisyenler gittikleri ülkelerde çok büyük bir verimlilikle çalışıyor. Yaptıkları araştırmalarla ilgili ülkelerin ekonomisinin gelişimine katkı sunuyor. Akçiğit’e göre, Türkiye orta gelir tuzağından kurtulup 20 bin dolar kişi başı milli gelir seviyesine ulaşmak istiyorsa, bu akademisyenleri kazanmak zorunda. Akçiğit, “Onların Türkiye’deki akademisyenlerle yapacakları iş birlikleri, buradaki akademisyenlerin de verimliliğini artırıyor” diyor.
Yani beyin göçünü, beyin gücüne çevirmek mümkün. Akciğit, yurtdışına giden başlangıç seviyesindeki akademisyenin 10 kat fazla gelir etmesinin bu göçte etkili olduğunu anlatıyor.
Dikkat çekmek istediğim ikinci konu, olası Marmara depremi ile ilgili.
Geçen hafta içinde Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Naci Görür ile bir telefon görüşmesi yaptım. Görür Hoca, “10 yıldır Marmara depremine vurgu yapıyorum. Marmara, Türkiye ekonomisinin can damarı. Buradaki deprem, ülke ekonomisinin diz çökmesine neden olur. Bu konu sadece bir deprem, afet değil. Ülkenin beka meselesi” diyor.
Siz ne diyorsunuz, hoca haklı değil mi?
Yine depremle ilgili bir konu. Önceki hafta sonu Malatyalı İş İnsanları Derneği’nin organizasyonu ile Malatya’ya gittim. Malatya vefat sayısı açısından bölgede daha az etkilenmiş şehirlerden biri. Ancak yaklaşık 50 bin konutun yıkılması gerekiyor. İnsan kaynağını göç nedeniyle ciddi şekilde kaybetmiş.
Burada dikkatimi çeken bir konu oldu. Fabrikası deprem bölgesinde, genel merkezi ise farklı bölgelerde olan şirketler de deprem vergisine dahil edilmiş.
12 Mart 2023 tarihinde deprem bölgesinin kalkınması için gerekli kaynağın oluşturulması amacıyla ek vergi uygulaması yürürlüğe konmuştu. Zaten üretimi durmuş olan bu şirketlerle ilgili yeni bir düzenleme ihtiyacı olduğu açık. Bu konuyu da düzenleyici otoritenin dikkatine sunuyorum.
Bu haftaki sayımıza gelince…
Yaz dönemi geliyor. Bu dönemde EYT kapsamında ilk etapta 2,2 milyon kişi emekli oluyor. Girişimci olmak isteyenler için Ayşegül ve Burcu arkadaşlarımız franchise iş fırsatlarını araştırdı. İyi okumalar diliyorum.
Sağlıkla kalın.