Uluslararası ticaret rotalarındaki aksamalar, iç pazardaki daralma, ürünlerin bekleme süresinin uzaması, depolama tesislerindeki doluluk oranlarını kritik seviyeye getirdi. Bu durumun operasyonel zorluklar getireceğine dikkat çeken uzmanlar, maliyet artışından sevkiyat gecikmelerine kadar geniş bir yelpazede olumsuz etkiler yaratacağını vurguluyor.
15-28 Eylül 2024 tarihli sayıdan
Türkiye’deki depolama sorunun arkasında pek çok neden yer alıyor. Talep daralmasının yanı sıra enflasyonist ortamda ürün fiyatlamasını dengede tutmak isteyen şirketlerin depolama ihtiyacı artış gösterdi. Ürünlerin depolarda kalma süresi uzadı.
NİLGÜN KELEŞ / SERTRANS LOGISTICS
ARZ YETERSİZ KALDI
Özelikle pandemi sonrasında ortaya çıkan tüketici alışkanlıklarındaki değişimler de pazarı doğrudan etkiledi. Depo arzındaki artış özelikle e-ticaret pazarında büyümesinin gerisinde kalınca önemli bir sorun ile karşı kaşıya kalındı. Türkiye’deki depolama talebinin ve buna bağlı olarak depolama alanı arzının çok büyük bir bölümünü oluşturan İstanbul ve çevresindeki lojistik toplam stok arzının, 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 11 milyon metrekare seviyelerinde olması bekleniyor. Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, “Pazarda oldukça ihtiyaç duyulan depo geliştirme faaliyetlerinin bir miktar hızlanmasına karşın, yüksek arsa ve inşaat maliyetleri nedeniyle baskı altında olan arzın, daha büyük alan ihtiyaçları için mevcut alanların son derece sınırlı olması sebebiyle yetersiz kaldığı gerçeği ile karşı karşıyayız” diyor.
NESİL AYBAR / CUSHMAN & WAKEFIELD / TR INTERNATIONAL
KİRALAR YÜZDE 96 ARTTI
Nitelikli depo arzının limitli olarak piyasaya girmesi kiraların da artmasında neden oluyor. Bu nedenle özellikle nitelikli depo arzındaki doluluk ve buna bağlı kira artışının devam ettiğini söyleyen Cushman & Wakefield I TR International İcra Kurulu Üyesi Nesil Aybar, geçtiğimiz yıldan bu yana depo kiralarında yüzde 96 seviyesinde artış yaşandığını vurguluyor. Bununla birlikte 2024 ilk yarı itibarıyla, kiralama işlemleri geçen yıla kıyasla yüzde 138 artarak yaklaşık 180 bin metrekare olarak gerçekleşti.
Doluluklardaki yüksek seyir ve artan kiralar sebebiyle, ortam yeni yatırımlar için elverişli. Ancak yüksek seyreden arsa ve inşaat maliyetleri ile finansman maliyetlerinin yeni yatırımın önündeki engeller olduğunu söyleyen Aybar, “Yeni yatırım konusunda arsa stoku yapan yatırımcıların avantajlı olduğunu görüyoruz. Öte yandan spekülatif amaçlı (yap kirala) yerine, built-to-suit (ihtiyaca uygun kirala-inşa et) yöntemine olan ilginin arttığını da söylemek mümkün. Böylelikle yatırımcı ile kullanıcı/kiracının beklentilerinin dengelenmesi söz konusu” diyor.
ENGİN KOLAT / DİNÇER LOGISTICS
TALEP AZALIYOR
Dinçer Logistics Dönüşüm Ofisi Lideri Engin Kolat, depolama sorunundaki en önemli faktörün 2023’ün ikinci yarısında başlayan ve 2024 itibarıyla derinleşen, depolanan ürünlere olan talebin azalması olduğunu söylüyor. Bu durum, ürünlerin daha uzun süre depolarda kalmasına neden olarak doluluk oranlarını artırıyor. Yoğun olarak hizmet verdikleri hızlı tüketim, kimya ve otomotiv sektörlerinde talepteki azalmaya bağlı olarak artan bir depolama ihtiyacı yaşadıklarını belirten Kolay, bu süreci operasyonel esneklik ve verimlilik stratejileriyle aştıklarını belirtiyor. Her ne kadar yatırım koşulları çok iyi olmasa da pazardaki ihtiyaçlar yeni yatırımların da önünü açıyor. Marmara Bölgesi’nde yakın zamanda 50 bin metre karenin üzerinden geniş bir lojistik üssünü hayata geçirmeye planlayan şirket, 2025 sonuna kadar bu tesisi hizmete açmayı hedefliyor. Bununla birlikte yurt dışında özellikle orta ve batı Avrupa’da yeni depo yatırımlarına devam eden Dinçer Lojistik’in önceliği Avrupa’da altı ülkedeki mevcut depolama yetkinliklerini artırmak. Kolat, bu kapsamda stratejik bir yatırım planı kapsamında Avrupa’da altı ülkedeki depolama kapasitesini üç katına çıkartacaklarını belirtiyor.
BİROL ZENGİN / HOROZ LOJİSTİK
YENİ YATIRIMLAR DA VAR
Kısıtlı antrepo alanı, kırılmaz ticari anlaşmalar, artan talep, millileşme maliyetleri, iç pazarda daralan talep, milli depo maliyetleri, pahalı finansal araçlar özetle tümünün bir kelebek etkisi ile sıkıntılı bir dönemi getirdiğini belirten Horoz Lojistik Yurtiçi Grup Başkanı Birol Zengin, depo talepleri hızla arttığında, mevcut depo alanlarının bunu karşılayamadığı noktada fiyatlarda bozulmaların başlayacağına dikkat çekiyor. Depo arzının uzun ve pahalı bir yatırım süreci olması dolayısıyla kısa dönemli talebi karşılamada yetersiz kalacağına dikkat çeken Zengin, artan fiyatların mevcut depoların fiyat dengesini bozacağını belirtiyor. Depolama ihtiyacını öngörerek Çerkezköy’de 46 bin metrekarelik lojistik kompleksini devreye alan şirket, yine Anadolu yakasında anlaşmasını tamamladığı yeni yatırımlar üzerinde çalışıyor.
EYÜP BARTIK / EYÜP LOJİSTİK
Gaziantep’te 120 bin metrekarelik lojistik depolama alanı olan Eyüp Lojistik’in son altı ayda depolardaki doluluk oranı yüzde 90 ile yüzde 95 oranında değişkenlik gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Çatalca’da 800 milyon TL değere sahip, 40 bin metrekarelik arazi üzerine bir lojistik depo merkezi kurmak için adım atan şirket, yine stratejik öneme sahip olan Edirne Kapıkule için yatırım planlıyor. E-ticaret pazarındaki büyümenin depolama konusunda önemli bir talep yarattığına dikkat çeken Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, AR-GE süreçlerinin ürünü olan Dijital Depo (Akıllı Depo) yatırımlarını önümüzdeki dönemde de artırarak devam edeceklerini belirtiyor.
MELİH UZEL / OBDAN SİSTEM
GLOBAL SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Depolama sorunları sadece Türkiye’ye özgü değil. Pandemiden itibaren başlayan ve 1’inci Süveyş Kanalı krizi, Avrupa’da ortaya çıkan savaş, Panama Kanalı’ndaki geçiş zorlukları ve 2’inci Süveyş Kanalı krizi kaynaklı devam eden tedarik zinciri zorluklarının yakın coğrafyada yer alan tüm şirketlerin stok seviyelerinin artmasına sebebiyet verdiğini belirten Obdan Sistem COO Melih Uzel, “Bu ülkelerde artan stoklar Türkiye’ye yöneltilmeye başladı ve bununla birlikte transit ticarette artış yaşandı. Antrepo işletmecilerinin yaşadıkları ve yakın gelecekte artması muhtemel sıkıntılardan korunmanın ancak transit ticarete tabi işlemlerin artması ile mümkün olabileceğini net olarak görebiliyoruz” diyor. Bu sebeple transit ticareti kolaylaştıracak şekilde ve antrepoların önünü açacak şekilde düzenlemelerin yapılması ve teşviklerle sistemin beslenmesi gerektiği ifade ediliyor. Stok seviyelerindeki artışın sektörel daralma belirtisi olarak dikkat çektiğini söyleyen Uzel, bu durumun özellikle eylül ayından itibaren artarak devam etmesinin sektörü zorlayacağını vurguluyor.
BİLGEHAN ENGİN / ULUSLARARASI TAŞ. VE LOJİSTİK HİZMET ÜRETENLERİ DER. (UTİKAD) BAŞKANI
“Arz talep dengesi doğru orantıda gitmiyor”
“Depolama tesislerindeki doluluk oranlarının kritik seviyelere ulaştığı bilgisi son günlerde sıkça ifade ediliyor. Bu bilgi doğru, bir dönem kritik seviyelere ulaşıldı ancak 2024 şubat ayı itibarıyla kritik seviyelerin altında seyrediyor. Geçtiğimiz dönemde yüzde 100’ü bulan doluluk oranları şu an yüzde 80-90’lar da denilebilir. Antrepo tesislerindeki doluluk oranları; sektörlerin üretim stratejilerini, piyasa fiyat dengesizliklerini gösterdiği gibi ekonomik dengeleri de etkileyen kritik bir faktördür. Burada yani günümüz konjonktüründe doluluk oranlarını arz talep dengesinin dışında ele almamız gerekiyor. Günümüz dolulukları maalesef arz talep dengesinin doğru orantıda gitmemesinden kaynaklı doluluk. Dolayısıyla arz fazlası diye nitelendirebileceğimiz bu durum özellikle düşük kâr marjlarına sahip sektörlerde kârlılığı etkileyebilir ve işletmelerin üretim stratejilerini değiştirmelerine yol açabilir.”