Yazıcılar, mürekkep püskürtmeli yazıcılar ve lazer yazıcılar olarak iki segmente ayrılıyor. İki tarafta da baskı kopyalama, tarama ve faks gibi özellikleri bir arada sunan çok fonksiyonlu yazıcılar büyüme eğilimi sergiliyor.
Toplam pazar 2016'da 280 milyon dolar büyüklüğe ulaştı. beklentiler pazarın bu yıl da benzer ivmeyi göstereceği yönünde.
GÖZDE YENİOVA
[email protected]
Teknolojide meydana gelen gelişmeler, ofislerdeki çalışma koşullarını ve iş yapış şekillerini de etkiliyor. Özellikle mobil cihazların kullanım oranlarındaki hızlı yükseliş, ofis dışından bağımsız çalışma biçimlerinin giderek yaygınlaşması ve tüm fonksiyonları tek bir cihaz üzerinden elde etme ihtiyacının artması, ofis cihazlarında yeni trendleri ortaya çıkarıyor.
Çünkü işleyişte yaşanan tüm bu değişimlerle kurumsal pazarda mobilite, bulut bilişim, verimlilik, güvenlik, çevrecilik ve tasarruf kavramları önem kazanıyor. Bu ihtiyaçlar da pazara yönelik ürünlerin özelliklerini ve tasarımını şekillendiriyor.
Özellikle son dönemde mobil, esnek ve uzaktan çalışan personel sayısının hemen her sektörde artması, çok fonksiyonlu fotokopi makinelerinin de bu çalışma biçimlerine adapte olmasını zorunlu hale getirdi.
Yazıcı pazarında da bu alanda büyüme görülüyor. Mürekkep püskürtmeli yazıcılar ve lazer yazıcılar olarak iki segmente bakıldığında; iki tarafta da baskı kopyalama, tarama ve faks gibi özellikleri bir arada sunan çok fonksiyonlu yazıcı tarafında büyüme görülüyor.
ÇOK FONKSİYONLU YÜKSELİŞTE
Araştırma şirketi IDC’nin verilerine göre, Türkiye’de lazer teknolojisi tabanlı çok fonksiyonlu fotokopi pazarı 2017 yılının ilk çeyreğinde 2016 yılının aynı dönemine göre adetsel bazda yaklaşık yüzde 1 büyüdü.
‘Çok fonksiyonlu’ olarak adlandırılan bu yeni tasarım ofis cihazları kişiselleştirilebiliyor, bulut tabanlı depolama alanlarıyla entegre çalışabiliyor, mobil cihazlar üzerinden erişime olanak tanıyor. Ayrıca zaman ve mekandan bağımsız olarak yazdırma, tarama, kopyalama, e-posta ve faks gibi işlemlerin yapılmasını da sağlıyor.
Bu ürünler içinde ‘çok fonksiyonlu ofis yazıcıları’ da pazardaki payını giderek artırıyor ve şirketlere pek çok avantaj sağlıyor. Çok fonksiyonlu yazıcı gereksiniminin giderek artmasında, akıllı cep telefonu ve tablet bilgisayar kullanımındaki yüksek talebin etkili olduğu vurgulanıyor. Bu iki alandaki talebin özelikle mobil ve bulut baskıyı destekleyen yazıcıların tercih oranını yükselttiği ifade ediliyor.
Verimliliği artıran çok fonksiyonlu ürünler, maliyetlerin düşürülmesine ve sürecin daha kolay kontrol edilmesine de olanak tanıyor. Pazarın ağırlığını oluşturan çok fonksiyonlu yazıcıların benzer grafiği sürdürmesi bekleniyor.
280 MİLYON DOLARA ULAŞTI
Genel yazıcı pazarına baktığımızda, IDC’nin verdiği rakamlara göre, geçtiğimiz iki yılda mürekkepli yazıcılarda cironun yükseldiği, lazer yazıcılarda ise düştüğü görülüyor.
Türkiye’de lazer teknolojisi tabanlı yazıcılarda satışlar 2015 yılında 448 bin 261 adet iken geçen yıl 371 bin 818 adede düştü. Ciro ise 2015 yılında 229 milyon dolar iken 2016 yılında 228 milyon dolar oldu.
Mürekkepli yazıcılarda ise satış 2015 yılında 336 bin 866 adet iken 2016’da 330 bin 134 adede indi. Ciro ise hızlı bir yükselişle 31 milyon dolardan 2016 yılında 52 milyon dolara çıktı. Böylece mürekkepli ve lazer yazıcı pazarının toplamda 280 milyon dolar büyüklüğe ulaştığı görülüyor. Beklentiler pazarın bu yıl da benzer ivmeyi göstereceği yönünde.
TRENDLER NE YÖNDE?
Yazıcı pazarında trendin çok fonksiyonlu yazıcılara kaymasıyla birlikte, şirketler de üretimlerini bu yönde gerçekleştiriyor. Günümüzde çok fonksiyonlu yazıcı (MFP) pazarında yükselen trendlerin çok yönlülük, wireless teknolojisi ve mobil ile bulut uyumu olduğu ifade ediliyor. Özellikle kablosuz ağlara bağlanabilme, akıllı telefon ve tablet gibi cihazlarla yönetilebilme ve bulut platformlarıyla uyum, çok fonksiyonlu fotokopiler için artık olmazsa olmaz özellikler haline geliyor.
Pazarda söz sahibi olabilmek için tüm bu özelliklerin yanı sıra güvenlik, iş akışını hızlandırma ve geliştirme, kolay kullanım konularında da ihtiyaçlara cevap verebilmek önemli.
MFP’nin dijitalleşme çağında değişen ofis ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için buluta, network veya kablosuz bağlantıya ve mobil erişime mutlaka uyumlu olması gerekiyor. Cihazların sessiz, hızlı, kullanıcı ve çevre dostu olmaları da hem iş akışını sekteye uğratmamak, hem maliyetleri kontrol altında tutmak, hem de çalışan verimliliğine katkıda bulunmak açısından önem kazanıyor.
GÜVENLİK ÖNEMLİ
Konica Minolta yetkilileri, bir ofiste ihtiyaç duyulacak şeyleri bilgi güvenliği, erişilebilirlik, verimlilik ve sürdürülebilirlik olarak özetliyor. Konica Minolta yetkilileri, “Bunun yanında mobil çalışma şartları da bu ihtiyaçlara eklendiğinde daha fazla akıllı uygulama geliştirerek müşterilerimiz için inovatif çözümler sunmaya çalışıyoruz.
Bu durum müşterilerimizin günlük çalışma tempoları içerisinde nelere ihtiyaç duyduklarını, bilgiye erişim ve bilgi paylaşımı konusunda çağın gerektirdiği konfor, hız ve güvenlik açısından taleplerini daha iyi anlamamız için baştan sona doğru bir analiz süreci ve gelişmeye açık bir yaklaşım gerektiriyor” diyor.
KYOCERA Bilgitaş Türkiye İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil, MFP’lerin başarılı bir şirketin olmazsa olmaz özelliklerinden etkili işbirliği ve iletişim yapılarını da desteklediğine dikkat çekiyor.
Terzigil, “Dokümanlara her zaman, her yerden ulaşılabilmesi, bunların ilgili kişilere kolayca gönderilebilmesi, iş akışının hızlanmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra sezgisel kullanıma müsait olan çok fonksiyonlu cihazlar sayesinde BT departmanlarının iş yükü önemli ölçüde azalıyor. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, önümüzdeki süreçte çok fonksiyonlu fotokopi makinesi ve baskı çözümleri sektöründe hedeflenen büyüme büyük ölçüde KOBİ’lerden kaynaklanacak gibi görünüyor” diyor.
BÜYÜME KOBİ’LERDEN
KOBİ’leri özellikle kuruluş aşamasında ve büyüme sürecinde en fazla zorlayan konulardan biri, yasal mevzuatlara uyum sağlamak. Çok fonksiyonlu fotokopi makineleri sayesinde kopyalanan, taranan ve dağıtılan belgelerin güvenliği sağlandığı gibi bunların takip edilmesi ve ilgili kanunlara uygun biçimde düzenlenip muhafaza edilmeleri de mümkün oluyor.
Hangi belgelere kimlerin erişebileceğinden hangi kullanıcıların hangi belgeleri çoğaltmaya, değiştirmeye ya da silmeye yetkili olacaklarına kadar pek çok ayarlama tek merkezden kolayca yapılabiliyor. Ayrıca işlenen dokümanların etkili biçimle sınıflandırılıp yedeklenmesi, herhangi bir teknik sorun ya da doğal afet gibi durumlarda önemli verilerin kaybedilmesinin önüne geçiyor.
Ayrıca IDC tarafından yapılan bir araştırma, fotokopi, tarama, dağıtma, depolama gibi çeşitli doküman işlemleri için harcanan zaman ve enerjinin çalışan verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, bir çalışan işte geçirdiği zamanın yüzde 16’sını yalnızca doküman aramaya harcayabiliyor.
Günümüzde pek çok işletme kağıda dökülmüş dokümanlarla dijital dokümanları aynı anda kullansa da verimlilik ve çevre koruma anlamında en iyi sonuçlar için bu dengede dijital dokümantasyonun ağırlığının artması gerektiği ifade ediliyor.
3D YAZICI BEKLENTİSİ
Pazarda yeni bir trend olarak görülen kısım da üç boyutlu (3D) yazıcılar olarak öne çıkıyor. Global olarak bakıldığında 2018 yılında toplam 2,3 milyon adet 3D cihazın piyasada olması bekleniyor. 500 dolar altındaki küçük modellerin de evlerde dijital baskı amaçlı kullanılacağı öngörülüyor. 2018 yılında fiyatı bin doların altında kalan 3D yazıcı modellerinin pazarın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturacağı beklentisi bulunuyor.
Dünyada birçok şirket bu yönde ürün geliştirip şimdiden pozisyon alırken, bazıları da fiyatların ucuzlayıp pazarın oturmasını bekliyor. Konica Minolta yetkilileri, yatırım ve işletim maliyetlerinin henüz istenen seviyelerde olmamasının etkisiyle kullanımın yaygınlaşmadığını söylüyor.
Konica Minolta yetkilileri, “İlerleyen dönemde, yatırım ve işletim maliyetlerinin daha kabul edilebilir hale getirilmesiyle özellikle sanayinin farklı kollarında kullanımın artacağını düşünüyoruz. Yine aynı şekilde, eğitim alanında 3D yazıcıların kullanımının artması oldukça olası görünüyor” diyor.
Ayrıca öne çıkan bir trendin de çevre dostu teknoloji kullanımı olduğu ifade ediliyor. Türkiye’de bu özellik henüz yurtdışı ile aynı ölçüde ön planda olmasa da gelecek dönemde MFP’lerin çevreyle ne derece uyumlu olduklarının da çok önemli bir kriter haline gelmesi bekleniyor.
Toplam pazar 2016'da 280 milyon dolar büyüklüğe ulaştı. beklentiler pazarın bu yıl da benzer ivmeyi göstereceği yönünde.
GÖZDE YENİOVA
[email protected]
Teknolojide meydana gelen gelişmeler, ofislerdeki çalışma koşullarını ve iş yapış şekillerini de etkiliyor. Özellikle mobil cihazların kullanım oranlarındaki hızlı yükseliş, ofis dışından bağımsız çalışma biçimlerinin giderek yaygınlaşması ve tüm fonksiyonları tek bir cihaz üzerinden elde etme ihtiyacının artması, ofis cihazlarında yeni trendleri ortaya çıkarıyor.
Çünkü işleyişte yaşanan tüm bu değişimlerle kurumsal pazarda mobilite, bulut bilişim, verimlilik, güvenlik, çevrecilik ve tasarruf kavramları önem kazanıyor. Bu ihtiyaçlar da pazara yönelik ürünlerin özelliklerini ve tasarımını şekillendiriyor.
Yazıcı pazarında da bu alanda büyüme görülüyor. Mürekkep püskürtmeli yazıcılar ve lazer yazıcılar olarak iki segmente bakıldığında; iki tarafta da baskı kopyalama, tarama ve faks gibi özellikleri bir arada sunan çok fonksiyonlu yazıcı tarafında büyüme görülüyor.
ÇOK FONKSİYONLU YÜKSELİŞTE
Araştırma şirketi IDC’nin verilerine göre, Türkiye’de lazer teknolojisi tabanlı çok fonksiyonlu fotokopi pazarı 2017 yılının ilk çeyreğinde 2016 yılının aynı dönemine göre adetsel bazda yaklaşık yüzde 1 büyüdü.
‘Çok fonksiyonlu’ olarak adlandırılan bu yeni tasarım ofis cihazları kişiselleştirilebiliyor, bulut tabanlı depolama alanlarıyla entegre çalışabiliyor, mobil cihazlar üzerinden erişime olanak tanıyor. Ayrıca zaman ve mekandan bağımsız olarak yazdırma, tarama, kopyalama, e-posta ve faks gibi işlemlerin yapılmasını da sağlıyor.
Bu ürünler içinde ‘çok fonksiyonlu ofis yazıcıları’ da pazardaki payını giderek artırıyor ve şirketlere pek çok avantaj sağlıyor. Çok fonksiyonlu yazıcı gereksiniminin giderek artmasında, akıllı cep telefonu ve tablet bilgisayar kullanımındaki yüksek talebin etkili olduğu vurgulanıyor. Bu iki alandaki talebin özelikle mobil ve bulut baskıyı destekleyen yazıcıların tercih oranını yükselttiği ifade ediliyor.
Verimliliği artıran çok fonksiyonlu ürünler, maliyetlerin düşürülmesine ve sürecin daha kolay kontrol edilmesine de olanak tanıyor. Pazarın ağırlığını oluşturan çok fonksiyonlu yazıcıların benzer grafiği sürdürmesi bekleniyor.
280 MİLYON DOLARA ULAŞTI
Genel yazıcı pazarına baktığımızda, IDC’nin verdiği rakamlara göre, geçtiğimiz iki yılda mürekkepli yazıcılarda cironun yükseldiği, lazer yazıcılarda ise düştüğü görülüyor.
Türkiye’de lazer teknolojisi tabanlı yazıcılarda satışlar 2015 yılında 448 bin 261 adet iken geçen yıl 371 bin 818 adede düştü. Ciro ise 2015 yılında 229 milyon dolar iken 2016 yılında 228 milyon dolar oldu.
Mürekkepli yazıcılarda ise satış 2015 yılında 336 bin 866 adet iken 2016’da 330 bin 134 adede indi. Ciro ise hızlı bir yükselişle 31 milyon dolardan 2016 yılında 52 milyon dolara çıktı. Böylece mürekkepli ve lazer yazıcı pazarının toplamda 280 milyon dolar büyüklüğe ulaştığı görülüyor. Beklentiler pazarın bu yıl da benzer ivmeyi göstereceği yönünde.
TRENDLER NE YÖNDE?
Yazıcı pazarında trendin çok fonksiyonlu yazıcılara kaymasıyla birlikte, şirketler de üretimlerini bu yönde gerçekleştiriyor. Günümüzde çok fonksiyonlu yazıcı (MFP) pazarında yükselen trendlerin çok yönlülük, wireless teknolojisi ve mobil ile bulut uyumu olduğu ifade ediliyor. Özellikle kablosuz ağlara bağlanabilme, akıllı telefon ve tablet gibi cihazlarla yönetilebilme ve bulut platformlarıyla uyum, çok fonksiyonlu fotokopiler için artık olmazsa olmaz özellikler haline geliyor.
Pazarda söz sahibi olabilmek için tüm bu özelliklerin yanı sıra güvenlik, iş akışını hızlandırma ve geliştirme, kolay kullanım konularında da ihtiyaçlara cevap verebilmek önemli.
MFP’nin dijitalleşme çağında değişen ofis ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için buluta, network veya kablosuz bağlantıya ve mobil erişime mutlaka uyumlu olması gerekiyor. Cihazların sessiz, hızlı, kullanıcı ve çevre dostu olmaları da hem iş akışını sekteye uğratmamak, hem maliyetleri kontrol altında tutmak, hem de çalışan verimliliğine katkıda bulunmak açısından önem kazanıyor.
GÜVENLİK ÖNEMLİ
Konica Minolta yetkilileri, bir ofiste ihtiyaç duyulacak şeyleri bilgi güvenliği, erişilebilirlik, verimlilik ve sürdürülebilirlik olarak özetliyor. Konica Minolta yetkilileri, “Bunun yanında mobil çalışma şartları da bu ihtiyaçlara eklendiğinde daha fazla akıllı uygulama geliştirerek müşterilerimiz için inovatif çözümler sunmaya çalışıyoruz.
Bu durum müşterilerimizin günlük çalışma tempoları içerisinde nelere ihtiyaç duyduklarını, bilgiye erişim ve bilgi paylaşımı konusunda çağın gerektirdiği konfor, hız ve güvenlik açısından taleplerini daha iyi anlamamız için baştan sona doğru bir analiz süreci ve gelişmeye açık bir yaklaşım gerektiriyor” diyor.
KYOCERA Bilgitaş Türkiye İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil, MFP’lerin başarılı bir şirketin olmazsa olmaz özelliklerinden etkili işbirliği ve iletişim yapılarını da desteklediğine dikkat çekiyor.
Terzigil, “Dokümanlara her zaman, her yerden ulaşılabilmesi, bunların ilgili kişilere kolayca gönderilebilmesi, iş akışının hızlanmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra sezgisel kullanıma müsait olan çok fonksiyonlu cihazlar sayesinde BT departmanlarının iş yükü önemli ölçüde azalıyor. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, önümüzdeki süreçte çok fonksiyonlu fotokopi makinesi ve baskı çözümleri sektöründe hedeflenen büyüme büyük ölçüde KOBİ’lerden kaynaklanacak gibi görünüyor” diyor.
BÜYÜME KOBİ’LERDEN
KOBİ’leri özellikle kuruluş aşamasında ve büyüme sürecinde en fazla zorlayan konulardan biri, yasal mevzuatlara uyum sağlamak. Çok fonksiyonlu fotokopi makineleri sayesinde kopyalanan, taranan ve dağıtılan belgelerin güvenliği sağlandığı gibi bunların takip edilmesi ve ilgili kanunlara uygun biçimde düzenlenip muhafaza edilmeleri de mümkün oluyor.
Hangi belgelere kimlerin erişebileceğinden hangi kullanıcıların hangi belgeleri çoğaltmaya, değiştirmeye ya da silmeye yetkili olacaklarına kadar pek çok ayarlama tek merkezden kolayca yapılabiliyor. Ayrıca işlenen dokümanların etkili biçimle sınıflandırılıp yedeklenmesi, herhangi bir teknik sorun ya da doğal afet gibi durumlarda önemli verilerin kaybedilmesinin önüne geçiyor.
Ayrıca IDC tarafından yapılan bir araştırma, fotokopi, tarama, dağıtma, depolama gibi çeşitli doküman işlemleri için harcanan zaman ve enerjinin çalışan verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, bir çalışan işte geçirdiği zamanın yüzde 16’sını yalnızca doküman aramaya harcayabiliyor.
Günümüzde pek çok işletme kağıda dökülmüş dokümanlarla dijital dokümanları aynı anda kullansa da verimlilik ve çevre koruma anlamında en iyi sonuçlar için bu dengede dijital dokümantasyonun ağırlığının artması gerektiği ifade ediliyor.
3D YAZICI BEKLENTİSİ
Pazarda yeni bir trend olarak görülen kısım da üç boyutlu (3D) yazıcılar olarak öne çıkıyor. Global olarak bakıldığında 2018 yılında toplam 2,3 milyon adet 3D cihazın piyasada olması bekleniyor. 500 dolar altındaki küçük modellerin de evlerde dijital baskı amaçlı kullanılacağı öngörülüyor. 2018 yılında fiyatı bin doların altında kalan 3D yazıcı modellerinin pazarın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturacağı beklentisi bulunuyor.
Dünyada birçok şirket bu yönde ürün geliştirip şimdiden pozisyon alırken, bazıları da fiyatların ucuzlayıp pazarın oturmasını bekliyor. Konica Minolta yetkilileri, yatırım ve işletim maliyetlerinin henüz istenen seviyelerde olmamasının etkisiyle kullanımın yaygınlaşmadığını söylüyor.
Konica Minolta yetkilileri, “İlerleyen dönemde, yatırım ve işletim maliyetlerinin daha kabul edilebilir hale getirilmesiyle özellikle sanayinin farklı kollarında kullanımın artacağını düşünüyoruz. Yine aynı şekilde, eğitim alanında 3D yazıcıların kullanımının artması oldukça olası görünüyor” diyor.
Ayrıca öne çıkan bir trendin de çevre dostu teknoloji kullanımı olduğu ifade ediliyor. Türkiye’de bu özellik henüz yurtdışı ile aynı ölçüde ön planda olmasa da gelecek dönemde MFP’lerin çevreyle ne derece uyumlu olduklarının da çok önemli bir kriter haline gelmesi bekleniyor.