Erol Bilecik, geçen hafta TUSİAD'da başkanlık koltuğuna oturdu. Bilecik’in patronu olduğu Index Grubu, sekiz şirketle toplam 4,5 milyar TL ciroya sahip. Bu da bugünkü kurdan 1,2 milyar dolar ediyor. Index Grubu bu yıl cirosunu 5 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor.
SİBEL ATIK
[email protected]
Bilecik’in hedefi üç yılda ise ciroyu 3 milyar dolara çıkarmak. Bilecik, büyüme sürecinde satın alma sinyali de veriyor. Son bir yıldır TUSİAD yönetim kurulunda eğitim, cinsiyet eşitsizliği, istihdam konularında çalışan Antakya kökenli iş insanı Erol Bilecik, geçen hafta başkanlık koltuğuna oturdu. Erol Bilecik’in patronu olduğu Index Grubu bünyesinde sekiz şirket bulunduruyor ve yıllık cirosu 4,5 milyar TL.
Grup şirketlerinden Indeks Bilgisayar, Despec ve Netex Borsa İstanbul’da halka açık. 100’ün üzerinde markanın dağıtımını yapan grup, önümüzdeki üç yıl içinde ulaşmayı planladığı 3 milyar dolar ciroyu, satın alma ve yurtdışı atağı ile elde etmeyi planlıyor.
Dalgalı dönemlerde yatırımları hızlandıran bir grup olduklarını aktaran Index Grup CEO’su Erol Bilecik, satın alma yaptıkları dönemlerin hep böyle dönemler olduğunu kaydediyor. “Neteks ve Artım gibi satın almalar hep böyle dönemlere denk geldi. Dolayısıyla 2017 yılında da neden böyle bir şey olmasın diye düşünüyoruz”diyen Erol Bilecik grubun büyüme stratejisini Ekonomist’e anlattı.
Grubunuzun yurtdışında önemli adımlar attığı 2016 yılı nasıl kapandı? Yurtdışı hamlesi büyümenize nasıl yansıdı?
Oracle ile işbirliği yapan grup şirketlerimizden Artım AŞ, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Gürcistan, Ermenistan, Tacikistan ve Kırgızistan’da kamu kurumlan, bankalar ve telekom şirketlerine teknolojik çözümler sunacak bir girişime imza attı. Yurtdışında atılan bu adım çok önemli. Grubumuz açısından 2016, halka açık şirketlerin getirdiği motivasyonla, yaklaşık 4,5 milyar TL’lik bir ciro ile kapandı. Bu süreçte yüzde 12 büyüme elde etmiş olduk. 2016 yılında darbe kalkışması gibi birçok zorluklar yaşandı. Her ne kadar grup olarak bütçe rakamlarımızı beklentimizin üzerinde kapatmış olsak da 2016 yılının bitmesi iyi haber.
Döviz kurunda ciddi bir hareketlenme oldu. Bu dalgalanmadan nasıl etkilendiniz? 2017 yılında planlamanızda neler var?
2017’yi makro bakıldığında ikiye böldük. İlk yarı biraz daha konservatif ve temkinli yaklaşan, ikinci yarıda ise daha hızlı ve hareketli bir dönem öngördük. Yine büyüme hedefleyerek, yüzde 10 ve üzeri bir büyüme öngördük. Ciroda ise 5 milyar TL gibi bir hedef belirledik. Döviz konusunda da yıllar içinde bütçelerimizde doları hiç bu kadar güncellediğimizi hatırlamıyorum.
Satışlarınızın ne kadarı dövize dayalı? Etkiyi azaltmak adına 2017’de ne gibi önlemler alacaksınız?
Biz ürünleri önemli ölçüde TL ile alıyoruz. Samsung veya Apple kendileri dövizle alıp hedge ediyorlar. Mobil ürünler TL üzerinden yapılıyor. Notebookta ise yüksek bir döviz riski var. Yüksek volümlü alımlarda TL üzerinden ticareti yapılıyor ve bizde bu oran yüzde 67 civarında. Yani 28 yıl önce yüzde 100 döviz ile başlayan ticaretimiz, bugün yüzde 70’ler civarında TL’ye döndü. Neticede tüketici doların her yükselmesinde ürünlerin fiyatlarına yansımasını görmek istemiyor. Ciddi dağıtım işi olan şirketlerin fiyatlarında yılda üç kere değişim oluyor fakat döviz her gün artıyor.
Grubun 2019 yılı için belirlediği 3 milyar dolar ciro hedefini koruyor musunuz? Yoksa bir revizyon gündemde olacak mı?
Sözünü ettiğiniz gibi önümüzdeki üç yıllık süreçte grup olarak 3 milyar dolar gibi bir ciro hedefi koyduk. Bu üç yılda yüzde 100 büyüme demek. Tabii böyle bir süreçte bu çok kolay değil. Ama Türkiye hem teknolojiyi kullanma hem de üretme konusunda önemli bir noktada. Bu rakamlar ulaşılabilir rakamlar ve altından kalkabileceğimizi düşünüyoruz. Bize bu yakışır. Agresif bir rakam gibi gelebilir ama hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Biz şirket satın alma kültürüne sahip bir grubuz. Bu yönde çalışacağız ve yurtdışına ağırlık vererek bu rakama ulaşmak üzere ilerleyeceğiz.
Ciroda sizi 3 milyar dolara taşıyacak olan stratejiniz ne olacak?
Yurtdışında önemli bir adım attık ve Artım şirketi olarak Orta Asya’da bir girişimimiz oldu. Oracle işe başladığımız bu yolculuk birden fazla ürünün eklenmesiyle bize çok iyi deneyimler katabilir. Temel olarak ülkenin teknolojide büyüme hızının yanı sıra, yapacağımız satın alımlar ve yurtdışı operasyonların genişlemesiyle bu rakamlara ulaşmayı planlıyoruz. 28 yılı geride bırakan bir tecrübeye sahibiz ve bu birikim teknoloji alanı için önemli.
Grubun yatırım konusunda bir bütçesi var mı? Satın alma için nasıl ilerleyeceksiniz?
Biz dalgalı dönemlerde daha fazla yatırım yapmayı isteyen bir grubuz. Satın alma yaptığımız dönemlerin tamamı dalgalanan ekonomi içindeydi. 2017’de de alım yapabiliriz. Segment olarak katma değer üreten yapılar olabilir. Bizim için önemli olan hedeflerimize uygun ve bulunduğumuz portföyde tamamlayıcı olacağını düşündüğümüz satın almalar olabilir. Bu noktada hızlı hareket edebiliriz. Bugüne kadar böyle oldu. Ana odağımız yine Türkiye olacak.
Böyle bir satın alma için ne kadarlık bir sermaye gerekiyor? Bu noktada grubun sermaye ve net borçluluk oranı nedir?
Şirketimizin net borçluluk rasyosuna bakıldığında kendimizi iyi hissediyoruz. Bunun önemli bir tarafı şirketlerin 30 yılda bir kere başına gelecek bir talih kuşu oldu. Grubun 2008 yılında aldığı ofis için kullandığı arazimiz nakit pozisyona geçmemizi sağladı. Seba İnşaat ortaklığı ile 200 milyon dolarlık yatırımla hayata geçecek Seda Ofis Boulevard projesi devam ediyor. Bu projenin 75 milyon doları bize geliyor. Dolayısıyla bu rakam bizim yatırım kabiliyetimizi artırdı. Bu rakamın yarısını büyümeye yönelik yatırımlara ayıracak, yarısını da yatırımcılarımıza temettü olarak dağıtacağız. Bu proje ikinci yılında ve eylül ayı gibi de tamamen bitecek.
Teknoloji girişimcilerine tavsiyeniz ne olur? Hangi alanda iş yapmalarını önerirsiniz?
Gençlerimizin iyi kodlar yazmaları gerektiğini düşünüyorum. Yazılım deyince Hindistan’dan söz edilir fakat şu ayrıntı gözden kaçırılmamalı: Hindistan yöneten değil yönetilen konumunda. Bizim kendi markamızla yürümemiz daha doğru gibi. Biz ısmarlayan tarafta oluruz umarım.
SİBEL ATIK
[email protected]
Bilecik’in hedefi üç yılda ise ciroyu 3 milyar dolara çıkarmak. Bilecik, büyüme sürecinde satın alma sinyali de veriyor. Son bir yıldır TUSİAD yönetim kurulunda eğitim, cinsiyet eşitsizliği, istihdam konularında çalışan Antakya kökenli iş insanı Erol Bilecik, geçen hafta başkanlık koltuğuna oturdu. Erol Bilecik’in patronu olduğu Index Grubu bünyesinde sekiz şirket bulunduruyor ve yıllık cirosu 4,5 milyar TL.
Grup şirketlerinden Indeks Bilgisayar, Despec ve Netex Borsa İstanbul’da halka açık. 100’ün üzerinde markanın dağıtımını yapan grup, önümüzdeki üç yıl içinde ulaşmayı planladığı 3 milyar dolar ciroyu, satın alma ve yurtdışı atağı ile elde etmeyi planlıyor.
Dalgalı dönemlerde yatırımları hızlandıran bir grup olduklarını aktaran Index Grup CEO’su Erol Bilecik, satın alma yaptıkları dönemlerin hep böyle dönemler olduğunu kaydediyor. “Neteks ve Artım gibi satın almalar hep böyle dönemlere denk geldi. Dolayısıyla 2017 yılında da neden böyle bir şey olmasın diye düşünüyoruz”diyen Erol Bilecik grubun büyüme stratejisini Ekonomist’e anlattı.
Grubunuzun yurtdışında önemli adımlar attığı 2016 yılı nasıl kapandı? Yurtdışı hamlesi büyümenize nasıl yansıdı?
Oracle ile işbirliği yapan grup şirketlerimizden Artım AŞ, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Gürcistan, Ermenistan, Tacikistan ve Kırgızistan’da kamu kurumlan, bankalar ve telekom şirketlerine teknolojik çözümler sunacak bir girişime imza attı. Yurtdışında atılan bu adım çok önemli. Grubumuz açısından 2016, halka açık şirketlerin getirdiği motivasyonla, yaklaşık 4,5 milyar TL’lik bir ciro ile kapandı. Bu süreçte yüzde 12 büyüme elde etmiş olduk. 2016 yılında darbe kalkışması gibi birçok zorluklar yaşandı. Her ne kadar grup olarak bütçe rakamlarımızı beklentimizin üzerinde kapatmış olsak da 2016 yılının bitmesi iyi haber.
Döviz kurunda ciddi bir hareketlenme oldu. Bu dalgalanmadan nasıl etkilendiniz? 2017 yılında planlamanızda neler var?
2017’yi makro bakıldığında ikiye böldük. İlk yarı biraz daha konservatif ve temkinli yaklaşan, ikinci yarıda ise daha hızlı ve hareketli bir dönem öngördük. Yine büyüme hedefleyerek, yüzde 10 ve üzeri bir büyüme öngördük. Ciroda ise 5 milyar TL gibi bir hedef belirledik. Döviz konusunda da yıllar içinde bütçelerimizde doları hiç bu kadar güncellediğimizi hatırlamıyorum.
Satışlarınızın ne kadarı dövize dayalı? Etkiyi azaltmak adına 2017’de ne gibi önlemler alacaksınız?
Biz ürünleri önemli ölçüde TL ile alıyoruz. Samsung veya Apple kendileri dövizle alıp hedge ediyorlar. Mobil ürünler TL üzerinden yapılıyor. Notebookta ise yüksek bir döviz riski var. Yüksek volümlü alımlarda TL üzerinden ticareti yapılıyor ve bizde bu oran yüzde 67 civarında. Yani 28 yıl önce yüzde 100 döviz ile başlayan ticaretimiz, bugün yüzde 70’ler civarında TL’ye döndü. Neticede tüketici doların her yükselmesinde ürünlerin fiyatlarına yansımasını görmek istemiyor. Ciddi dağıtım işi olan şirketlerin fiyatlarında yılda üç kere değişim oluyor fakat döviz her gün artıyor.
Grubun 2019 yılı için belirlediği 3 milyar dolar ciro hedefini koruyor musunuz? Yoksa bir revizyon gündemde olacak mı?
Sözünü ettiğiniz gibi önümüzdeki üç yıllık süreçte grup olarak 3 milyar dolar gibi bir ciro hedefi koyduk. Bu üç yılda yüzde 100 büyüme demek. Tabii böyle bir süreçte bu çok kolay değil. Ama Türkiye hem teknolojiyi kullanma hem de üretme konusunda önemli bir noktada. Bu rakamlar ulaşılabilir rakamlar ve altından kalkabileceğimizi düşünüyoruz. Bize bu yakışır. Agresif bir rakam gibi gelebilir ama hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Biz şirket satın alma kültürüne sahip bir grubuz. Bu yönde çalışacağız ve yurtdışına ağırlık vererek bu rakama ulaşmak üzere ilerleyeceğiz.
Ciroda sizi 3 milyar dolara taşıyacak olan stratejiniz ne olacak?
Yurtdışında önemli bir adım attık ve Artım şirketi olarak Orta Asya’da bir girişimimiz oldu. Oracle işe başladığımız bu yolculuk birden fazla ürünün eklenmesiyle bize çok iyi deneyimler katabilir. Temel olarak ülkenin teknolojide büyüme hızının yanı sıra, yapacağımız satın alımlar ve yurtdışı operasyonların genişlemesiyle bu rakamlara ulaşmayı planlıyoruz. 28 yılı geride bırakan bir tecrübeye sahibiz ve bu birikim teknoloji alanı için önemli.
Grubun yatırım konusunda bir bütçesi var mı? Satın alma için nasıl ilerleyeceksiniz?
Biz dalgalı dönemlerde daha fazla yatırım yapmayı isteyen bir grubuz. Satın alma yaptığımız dönemlerin tamamı dalgalanan ekonomi içindeydi. 2017’de de alım yapabiliriz. Segment olarak katma değer üreten yapılar olabilir. Bizim için önemli olan hedeflerimize uygun ve bulunduğumuz portföyde tamamlayıcı olacağını düşündüğümüz satın almalar olabilir. Bu noktada hızlı hareket edebiliriz. Bugüne kadar böyle oldu. Ana odağımız yine Türkiye olacak.
Böyle bir satın alma için ne kadarlık bir sermaye gerekiyor? Bu noktada grubun sermaye ve net borçluluk oranı nedir?
Şirketimizin net borçluluk rasyosuna bakıldığında kendimizi iyi hissediyoruz. Bunun önemli bir tarafı şirketlerin 30 yılda bir kere başına gelecek bir talih kuşu oldu. Grubun 2008 yılında aldığı ofis için kullandığı arazimiz nakit pozisyona geçmemizi sağladı. Seba İnşaat ortaklığı ile 200 milyon dolarlık yatırımla hayata geçecek Seda Ofis Boulevard projesi devam ediyor. Bu projenin 75 milyon doları bize geliyor. Dolayısıyla bu rakam bizim yatırım kabiliyetimizi artırdı. Bu rakamın yarısını büyümeye yönelik yatırımlara ayıracak, yarısını da yatırımcılarımıza temettü olarak dağıtacağız. Bu proje ikinci yılında ve eylül ayı gibi de tamamen bitecek.
Teknoloji girişimcilerine tavsiyeniz ne olur? Hangi alanda iş yapmalarını önerirsiniz?
Gençlerimizin iyi kodlar yazmaları gerektiğini düşünüyorum. Yazılım deyince Hindistan’dan söz edilir fakat şu ayrıntı gözden kaçırılmamalı: Hindistan yöneten değil yönetilen konumunda. Bizim kendi markamızla yürümemiz daha doğru gibi. Biz ısmarlayan tarafta oluruz umarım.
