Uzmanlar, 73.000’lere inen BİST-100’de 70.000’e yakın seviyeleri ‘alım’ fırsatı olarak görüyor.
CEREN ORAL
[email protected]
Bu süreçte artan altyapı projeleri, konut sektörü teşvikleri ve kura karşı dayanıklılığı nedeniyle çimento şirketlerinin öne çıkacağı belirtiliyor.
2016’nın son ayına yoğun gündem maddeleriyle girdik. Bu ayki en önemli gelişme, 14 Aralıktaki FED toplantısı olacak. Genel beklenti FED’in faiz artıracağı yönünde.
Türkiye’nin faiz artışı yönündeki karardan, son dönemde artan duyarlılıkla en negatif etkilenecek ülkelerden biri olacağı yorumu yapılıyor. FED’in 2017’de üç veya daha fazla faiz artırımı yapması olasılığı yüksek görülürken, bu durumun doların güçlü kalmasına ve TL’nin zayıflamasına neden olabileceği ifade ediliyor.
FED’e ek olarak geçen hafta toplanan ve 9 Aralıkta da bir araya gelecek olan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgü-tü’nün (OPEC) kararları da önem arz ediyor. OPEC, 2008’den bu yana ilk defa petrol üretiminin sınırlandırılmasında anlaşmaya vardı.
Günlük üretim tavanı 1,2 milyon varil düşürülerek 32,5 milyon varile indirildi. Bu geliş meyle ham petrol varil fiyatları yüzde 10’un üzerinde yükselerek 51 dolara ulaştı.
PETROL FİYATLARININ ETKİSİ
Petrol fiyatlarındaki artışın Türkiye’yi iki kanaldan etkileyeceğini söyleyen İş Yatırım’ın araştırma uzmanları, yılda 180 milyon varil ham petrol ithal eden Türkiye’nin enerji faturasının 3-4 milyar dolar artacağını dile getiriyor. Artışın enflasyon beklentilerini yükselterek FED’in para politikasını öngörülenden daha hızlı ve sert sıkılaştırmasına neden olabileceği de kaydediliyor.
İş Yatırım, petrol fiyatlarındaki artışa ve FED’in faiz artırımlarına duyarlı olması nedeniyle, Türkiye piyasalarının kısa vadede dünyadan olumsuz ayrışabileceğini ifade ediyor.
Düşük petrol fiyatının Türkiye’nin cari açığının gerilemesinde büyük payı olduğunu kaydeden Reel Kapital Menkul Değerler’in araştırma uzmanı Enver Erkan, petrol fiyatlarında 10 dolarlık hareketin enflasyona ve cari açığın milli gelire oranına yarım puan etki ettiğini söylüyor. Cari açıkta ise yıllık bazda 4,4 milyar dolar değişime neden olduğunu belirtiyor.
BÜYÜME AŞAĞI YÖNLÜ
OECD ve Morgan Stanley’den sonra Fitch de 2016 Türkiye büyüme beklentilerini düşürdü. Fitch, Kasım ayına ait Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda yaptığı aşağı yönlü revizyona neden olarak, son dönemdeki verilerin zayıflığını, darbe girişimini, düşen sanayi üretimini ve perakende satış verisini gösterdi.
AHL Forex Araştırma Uzmanları, hem bu gelişmenin hem de ABD’de beklentilerin üzerinde gelen özel sektör istihdamı rakamının etkisiyle TL’deki değer kaybının derinleştiğini belirtiyor ve dolar/TL kurunda yukarı yönlü hareketlerin devamını öngörüyor.
73.000’lere gerileyen BİST-100 Endeksi’ndeki kırılganlığın ise iç ve dış etkilerle gerçekleştiğini kaydeden AHL Forex’e göre, petrol fiyatlarındaki yükselişle gelen satışların kalıcı olması açısından 72.800 desteği önemarz ediyor. Ataklarda ise 73.750 ve üzerinin görülebileceği belirtiliyor.
ALIM ZAMANI MI?
Bu süreçte, “Endeksin geldiği seviyeler alım için uygun mu?” sorusu da soruluyor. Gedik Yatırım’ın araştırma uzmanı Ali Erkan Tanacıoğlu’na göre, 75.000’in altında aşırı ucuzluktan bahsetmek mümkün. 70.000’e yakın seviyelerin ‘alım’ için fırsat olduğunu vurgulayan Tanacıoğlu, “Yeni bir ‘Siyah Kuğu’ olayıyla karşılaşmazsak, 70.000-75.000’lerde oluşacak hareketler orta ve uzun vade için alım fırsatı oluşturacak” diyor.
Bu seviyeleri BİST’in tarihsel çarpanlarına ve emsallerine göre aşırı ucuz gören Ali Erkan Tanacıoğlu, ‘yatırım yapılabilir’ ülke notunun kaybedilmesi gibi görülebilecek şokların kısa vadeli de olsa iskontoyu arttırabileceğini söylüyor. Tanacıoğlu, yatırımcılara, olası anlık düşüşlerde maliyet iyileştirmek için alımları zamana ve kademeye yaymalarını öneriyor.
ÇİMENTO SEKTÖRÜ
Böyle bir süreçte yatırımcılar portföy oluşturmada da belirsizlik yaşıyor. Analistler, alınan ekonomik tedbirlerin etkisiyle iç talepten olumlu etkilenen çimento, perakende, beyaz eşya, gayrimenkul, otomotiv, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinin fırsat sunacağını noktasında birleşiyor.
Burada çimento sektörü bir adım daha önde görülüyor. Borsada işlem gören 19 çimento şirketinin toplam satışları 2016 dokuz ayda yüzde 3 artışla 6,2 milyar TL’ye yükseldi. Kâr yüzde 6,62, ihracat yüzde 5 arttı.
Yatırım Finansman Araştırma Müdürü Mehmet Akif Daşıran, devam eden altyapı projelerinin ve konut sektöründeki güçlü dinamiklerin katkısıyla yıllık çimento talebinin 2016’da yüzde 2,5, 2017’de yüzde 2,6 büyümesini bekliyor. Daşıran, konut sektörüne sağlanan teşviklerin inşaat sektörüne canlılık getireceğini ve aşağı yönlü riskleri kısıtlayacağını öngörüyor. Kısa vadede, devam eden ve yapımına başlanacak altyapı projelerinin güçlü çimento talebini desteklediğini de sözlerine ekliyor.
Destek Yatırım uzmanları, projelerin ve konut sektörünün canlandırılmasına yönelik makro önlemlerin katkısıyla kapasite artışının çimento sektöründeki olumlu görünümü yükselteceğini ifade ediyor. Kurum, sektörde satışların üretime oranının yüzde 100’e yakın olduğunu söylüyor.