Trabzon'dan Seyyare Sungur, Fındık Ocağı girişimiyle Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nda "Türkiye'nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi" seçildi. Sungur, iki milyon dolarlık yatırımla bir çikolata üretim tesisi kurmaya hazırlanıyor.
12-25 Mayıs 2024 tarihli sayıdan
Ekonomist Dergisi, Garanti BBVA ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle bu yıl 17'ncisi gerçekleştirilen Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nda Seyyare Sungur, Fındık Ocağı girişimiyle 'Türkiye'nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi' oldu. Fındık tarımı ve ticaretiyle uğraşan Seyyare Sungur ve kız kardeşleri tarafından 2015 yılında kurulan Fındık Ocağı, çikolata ve fındık ezmesi üreterek fındığı katma değerli bir ürüne dönüştürdü.
Fındık Ocağı, bölgedeki birçok kadın üreticiyle iş birliği yaparak üretimin artmasına ve kültürel değerin devam etmesine katkı sağlıyor, işlediği fındığı çeşitlendirerek yurtiçi ve yurtdışındaki birçok kanalda satışa sunan Seyyare Sungur, yıllık 120 ton fındık işleyip satışını yapıyor. Amerika, Avrupa ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne aylık 10 tona yakın ürün işleyen Sungur, yakın zamanda Rusya ve Güney Kore'ye de ihracata başlayacak.
Çikolata üretim tesisi kuracaklarını söyleyen Sungur, "Bin 200 metrekare bir alana kurulan tesisimizde amacımız bölge nin fındık başta olmak üzere birçok ürününü kullanarak farklı spesiyallerde çikolata üretimi yapmak. Yaklaşık iki milyon dolarlık yatırımla kuracağımız bu tesis, günlük bir ton çikolata işleme kapasitesine sahip olacak" diyor. Seyyar Sungur ile Fındık Ocağı'nın kilometre taşlarını ve büyüme planlarını konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1985 yılında Trabzon'da doğdum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi Trabzon'da tamamladım. Evli ve bir çocuk annesiyim.
Fındık Ocağı'nı ne zaman ve hangi fikirle kurdunuz? Kuruluş hikayenizi anlatır mısınız?
Markamızı 2015 yılında dört kız kardeş bir araya gelerek kurduk. Amacımız bölgenin kıymetlisi olan fındığı markalaş-tırmaktı. Üniversiteden mezun olduktan sonra aile şirketimizde çalışmaya başladım. Bu süreçte fındığın tüm işlenme aşamalarını, bahçeden son tüketiciye kadar ulaşma hikayesine bire bir şahit oldum. Markalaşmadan yarı mamul halinde satılan ürünün ne çiftçiye ne sanayiciye hak ettiği kazancı sağlamadığını daha iyi gözlemledim. Bu markalaşma eksiği ve gözlemlediğimiz birçok yerel sorun, bizi yeni bir marka yaratmaya itti. Üründeki kadın rolünün bu kadar etken olduğu halde neden kadın yöneticisi olmadığını sorgulamamızla kendimizi bu hikayenin tam ortasında bulduk.
Fındık Ocağı'nda hangi ürünleri üretiyorsunuz?
Fındık ezmeleri, fındık kremaları ve çikolata üretimi yapıyoruz. Ayrıca fındığın içinde olduğu birçok pasta üretimimizi kafelerimizde müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.
Ne kadarlık bir üretime ulaştınız?
Günlük 100 ton kabuklu fındık kırma ve kavurma tesisine sahibiz. Bununla birlikte 5 bin kavanoz son mamul ürün üretebiliyoruz.
Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Kırma tesisinde 50, krema ve fındık ezmesi tesisimizde 20'ye yakın yüzde 95'i kadın olan bir ekiple çalışıyoruz.
Yıllık ne kadarlık satış hacmine ulaştınız? Kaç ülkeye ne kadarlık ihracat yapıyorsunuz?
Yıllık 120 ton fındık işleyip satışını yapıyoruz. Amerika, Avrupa ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne aylık 10 tona yakın ürün işliyoruz.
Fındık Ocağı ile yörenizde nasıl bir değer yarattınız?
Bu marka bu topraklarda yıllarca fındığın üretilmesine neden olan kadınlara ithafen kuruldu. Karadeniz'in engebeli arazilerinde fındık bahçelerinde üretim yapmaya çalışan emektar ve çalışkan Karadeniz kadının en önemli geçim kaynağı olan bu ürün, aynı zamanda bölgenin kültürel değerinin de önemli bir parçasıdır. Bu değeri sürdürebilir kılmak ve marka değerini artırıp kazanç değerini yükseltmek çok önemliydi. Biz bölgedeki birçok kadın üreticiyle iş birliği yaparak üretimin artmasına ve kültürel değerin devam etmesine bu marka ile katkı sağladık. Şimdi yurtdışı pazarına açılarak bu değeri uluslararası bir boyuta taşımayı hedefliyoruz.
Bu yıl ve önümüzdeki yıl hangi ülkelere ihracat yapmayı hedefliyorsunuz? 2024 sonu ihracat hedefinizi öğrenebilir miyiz?
Bu yıl hedeflerimizden biri olan Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracata başladık. Güney Kore ve Rusya'ya ihracat yapmak diğer hedeflerimiz arasında. Bu bölgelerle ihracatı iki katına çıkarmayı hedefliyoruz.
Hayata geçirmeye hazırlandığınız projeleriniz, üzerinde çalıştığınız yeni ürünler hakkında bilgi verir misiniz?
Dünyada hızla artan sağlıklı ürün tüketimine alternatif fındık kremaları üretiyoruz. Bunu aynı zamanda fındık ağırlıkta olan sağlıklı atıştırmalarla desteklemek istiyoruz. Bu ürünlerle şekersiz, glüten içermeyen aynı zamanda vegan tercihli ürünler tüketen müşterilerimize dünyada eksik olan bu alternatifleri ilk biz sunmak istiyoruz.
Üzerinde çalıştığınız yeni yatırımlarınız var mı?
Evet. Şu an bölgede eksik olan bir çikolata üretim tesisi kuruyoruz. Yaklaşık bin 200 metrekare bir alana kurulan tesisimizde amacımız bölgenin fındık başta olmak üzere birçok ürününü kullanarak farklı spesiyallerde çikolata üretimi yapmak. Yaklaşık iki milyon dolarlık yatırımla kuracağımız bu tesis, günlük bir ton çikolata işleme kapasitesine sahip olacak. Aynı zamanda bölgede eksikliğini gördüğümüz fındık müzesi ve fındık akademisi ile sürdürülebilir bir üretimi hedefliyoruz.
Kaç mağaza ile faaliyet gösteriyorsunuz? Mağaza-laşma konusundaki hedefleriniz neler?
Şimdilik Karadeniz bölgesinde üç mağazamız ve bir üretim tesisimiz mevcut. Çikolata üretimi ile ilgili kapasite artırım yatırımını bitirdiğimizde tüm Türkiye'de mağazalaşma yoluna gideceğiz.
Bu yıl "Türkiye'nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi" ödülünü siz kazandınız. Almış olduğunuz ödül, sizin için ne anlam ifade ediyor?
Başladığımız gün dört kız kardeş olarak yola çıktık. O günden bugüne ailemiz eşlerimiz ve çocuklarımız ile bu yol genişledi. Bu süreçte en büyük destekçilerimiz, hayallerimiz yolunda bizi destekleyen ve birlikte yürüdüğümüz eşlerimiz oldu. Kadının iş hayatında ve ev hayatındaki dengesinde erkeğin rolü çok önemli. Hikayemiz büyüdükçe her biri dalında başarılı kadın yöneticiler, kadın üreticiler ile markamızın büyümesi hız kesmeden artmaya devam etti. Sonra bu kadınlar yoldaş, arkadaş, dost oldu.
Garanti BBVA, KAGİDER ve Ekonomist Dergisi'nin ortaklaşa düzenlediği yarışmadan aldığımız bu ödül sayesinde markamız için büyük bir farkındalık oluştu. Ayrıca bölgedeki birçok üretici kadına motivasyon ve farkındalık oldu. Bundan sonra birçok güzel marka iş birlikleri ile daha güzel yerlere taşınacağımıza inancımız tam.
“İklim krizi üretimi düşürecek”
“Türkiye'de 800 bin ton civarında fındık üretimi yapılıyor. Bu üretimin yüzde 15 ile 20 arası iç piyasada, geri kalan tüm üretim yurtdışı piyasasında kullanılıyor. Her yıl fındık üretiminde azalan rekolte büyük bir problem teşkil ediyor. Yaşanan iklim krizi de ilerleyen süreçlerde bu üretimdeki düşüşü tetikleyecek en büyük etken.”
“Başarısızlığı fırsat olarak görün”
“Fayda sağlamayan hiçbir girişim sürdürülebilir değildir. Başarılı olmak için önce kendinize güvenin. Sabır ve azim gerektiren bu süreçte cesur olun, gerektiğinde fırsatları değerlendirmek için risk almaktan korkmayın. Elbette başarısız olduğunuz işler olacaktır bunu da bir öğrenme fırsatı olarak görün. En iyi deneyim başarısızlığınızla ödediğiniz bedeldir. Bu toprakların hazinelerini ortaya çıkaracak olan yine biz kadınlarız. İçinizdeki gücün farkına varın."