Son dönemde piyasalarda oldukça hareketli bir süreç yaşanıyor. Bundan sonraki dönemde piyasaları nelerin beklendiğini ALB Forex Araştırma Müdürü Emre Çayırlı ile konuştuk. Borsa, dolar, parite ve altına ilişkin öngörülerini paylaşan Çayırlı, yatırımcılara “Tek bir enstrümana değil birkaç farklı enstrümana yatırım yapılmalı ve risk dağıtılmalı” mesajını veriyor.
Ceren Oral Balaban/[email protected]
Mart ayı ortasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) cephesindeki beklenmedik başkan değişiminin ardından piyasalarda başlayan hareketli ve dalgalı seyir, hala devam ediyor. Haziran ayı içinde 1.460’lardan 1.390’lı seviyelere sert şekilde gerileyen BİST-100, toparlanmaya çalışsa da henüz hızlı bir yükseliş ivmesi yakalanmış değil. 21 Haziran’da 8,80’lere kadar yükselen dolar/TL’de bu hafta kısmi geri çekilmelerle 8,64’ler görülse de 8,53 üzerinde kalındığı sürece yükseliş potansiyelinin devam ettiği kaydediliyor. Euro/dolar paritesi, 1,20’lerin altına gerilemiş durumda. Ons altında 1.900’lerden 1.800’lerin altına düşüşe benzer şekilde gram altında da 527 TL’lerden 500 TL’lerin aşağısı test edildi.
Son görünüm bu şekildeyken bundan sonraki süreçte piyasalarda nasıl hareketler yaşanabileceğini ALB Forex Araştırma Müdürü Emre Çayırlı ile konuştuk. Yatırım enstrümanlarındaki tabloyu kapsamlı şekilde değerlendiren Çayırlı’dan yatırımcılar için kritik olan ve önem arz eden önerilerini de aldık.
Borsadaki son görünümü değerlendirir misiniz?
Borsa İstanbul’da geçtiğimiz aylarda küresel borsalara göre bir süredir negatif ayrışma izleniyordu. Makro veriler, iç piyasa riskleri , aşı tedariği sorunları ve dış ilişkilerdeki olumsuz görünümler ana etkenler olarak ön plana çıkıyordu. Son haftalarda ise ana etkenlerdeki azalmayla beraber Borsa İstanbul’da yukarı yönlü bir seyir izleniyordu. Özellikle aşılamanın gelişmekte olan ülkelere kıyasla hız kazanarak günlük 1 milyon doza ulaşması, Borsa İstanbul’un performansını destekledi. Aşılama hızı ve vaka sayılarındaki azalmayla beraber normalleşme beklentisinin artmasıyla ulaştırma endeksi son haftalarda Borsa İstanbul’a en fazla katkı sağlayan endeks oldu. Bunun yanı sıra olduça iskontolu işlem gören bankacılık endeksindeki ilgi de bu yükselişte yer aldı. Sanayi endeksinde ise geçtiğimiz aylarda diğer endekslere görece güçlü performasın ardından son haftalarda kâr realizasyonu ön plana geçmeye başladı.
Bu kâr realizasyonunun nedenlerinden bahseder misiniz?
Borsa İstanbul tarafında tam her şey iyi gitmeye başlamışken FED toplantısının ardından piyasalarda oluşan faiz beklentisi gelişmekte olan piyasalarda satış baskısına neden oldu. Dolar endeksindeki güçlü görünüm piyasalarda tedirginlik yarattı. İç piyasada TCMB faiz kararının ardından olası risk beklentileri ise bir miktar azaldı. Karar sonrası metinde ‘sıkılaşma kararlılıkla devam edecektir’ bölümünün tekrar eklenmesi, TL varlıkları üzerinde sınırlı pozitif durum oluşturabilir.
Piyasalar için iyi ve kötü senaryo, riskler ve fırsatlar neler?
Önümüzdeki dönemlerde piyasalardaki risk algısının azalmasıyla beraber Borsa İstanbul’da gelişmekte olan borsalara göre daha iyi performans izleyebiliriz. Borsa İstanbul, dolar/TL paritesindeki hareketliliğin azalması ve denge sağlanması, TCMB’nin kararlı sıkılaşma duruşunun önümüzdeki aylarda da korunması ve aşı çalışmalarının sorunsuz devam etmesi durumunda gelişmekte olan piyasalar içerisinde iskontolu olmasının da etkisi ile yabancı yatırımcının ilgisini yeniden çekebilir. BİST-100’de teknik olarak 1.400 seviyesi üzerinde görünüm korunduğu sürece 1.500-1.510 bölgesine doğru yükseliş potansiyeli devam edebilir. Ancak 1.500 seviyelerinin üzerini konuşmak iç piyasada yeni bir hikayeye ihtiyaç olduğunu söylemek gerekiyor.
Ons ve gram altında tarafında ise yükselişten sonra düşüş geldi. Bunu nasıl yorumlarsınız?
Haziran ayı FED toplantısının ardından faiz artış beklentilerinin canlanması dolara değer kazandırdı ve altında satışların derinleşmesine neden oldu. Mart ayı toplantısında 2024 yılına kadar faiz artışı ön görmediğini belirten ABD Merkez Bankası FED’in, haziran ayında yapılan toplantı sonrasında 2023 yılında iki faiz artışı öngörmesi ons altın fiyatını yüzde 5 düşürdü. Tahvil alımlarının bu yıl içinde yavaşlama olasılığı da dahil olmak üzere daha sıkı bir FED politikası beklenmesiyle ons altın fiyatı 1.767 dolara kadar geriledi. Ons fiyatında yaşanan düşüşe paralel 492 TL’lere kadar gerileyen gram altın fiyatı da dolar/TL paritesinde yaşanan yükselişle birlikte denge arayışına geçti.
Altın tarafında ne bekliyorsunuz?
ABD 10 yıllık tahvil faizi FED haftasında yüzde 11,50 artışla 1,60’a yükselmesinin ardından yeniden 1,50 altına geçti. İlerleyen süreçte 1,75 üzerine geçilmesi altın fiyatındaki baskıyı artırabilir. Diğer yandan ABD’de enflasyon beklentisinin yükselmesi ilerleyen dönemlerde ons altın fiyatından yükseliş beklentisi yaratabileceği için 1.730 dolar üzerinde kalındığı sürece uzun vadede ons altın fiyatının yeniden değer kazandığını görebiliriz. Kısa vadeli yükselişlerde 1.850 dolar ilk direnç bölgesi. Bu seviyenin üzerinde kalınması halinde yeniden boğa piyasasına geçildiğini görebiliriz.
Mayıs ayından sonra yüzde 2 artan altın ETF’lerinde son haftada azalış yaşanmaması ons altında görülen değer kaybının uzun sürmeyebileceğini düşündürüyor. Gram altın fiyatında ise 490 TL üzerinde kalındığı sürece güçlü duruşun devam edeceğini düşünüyoruz. Yeni bir yükseliş ivmesinin başlaması için 515 TL ilk önemli direnç bölgesi konumunda bulunuyor.
Önümüzdeki süreçte dolarda ve dolar endeksinde nasıl hareketler öngörüyorsunuz?
Enflasyon oranında hedeflenen yüzde 2’nin oldukça üzerinde bulunan ABD ekonomisi açısından bundan sonraki süreçte istihdam piyasasına yönelik açıklamaları biraz daha önemli olabilir. Özellikle pandemi sonrasında oldukça daralan ABD istihdam piyasasının halen, pandemi öncesindeki seviyelere geri dönememesinden ötürü bu alanda yaşanacak gelişmeler doların seyri açısından önemli olacak. Son aylarda piyasa beklentilerini karşılayamayan tarım dışı istihdam rakamlarında yaşanabilecek hızlı yükseliş, dolar endeksinin 93,5 seviyesine doğru değer kazanmasına neden olabilir. Dolar endeksinde 92,00, 92,60, 93,45 seviyeleri direnç konumda bulunuyor.
Dolar/TL’de paritesinde ise TCMB’nin son toplantı sonrasında yeniden kararlılıkla sıkı duruşun devam edeceği mesajı vermesi TL için olumlu karşılanırken, ÜFE’de yaşanan artışın, TÜFE’yi yükseltme olasılığı kırılganlığı sürdürüyor. Dolar/TL’de 8,53 üzerinde kalındığı sürece kalıcı bir değer kaybı görülme ihtimali azalıyor ve yükseliş potansiyeli bulunmaya devam ediyor.
Euro/dolar paritesi için beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
FED’in sıkılaşma sinyalleri verdiği son günlerde ECB’den piyasa dostu açıklamalar gelmesi ve parasal genişlemenin pandeminin etkileri sonlanana kadar devam edeceği söylenmesi Euro/dolar paritesini 1,19’u üzerine taşıdı. Son bir yıldır devam eden yükseliş trendinin geçtiği 1,19 seviyesinin altında kalınması paritede satışların 1,17 ‘ye doğru devam etmesine neden olabilir.
Yatırımcılar nasıl bir portföy dağılımı yapmalı?
RİSKİN DAĞITILMASI ÖNEMLİ: Yatırımcılarımıza portföy oluştururken yatırımlarını tek bir enstrümana yapmak yerine birkaç farklı enstrümana yapmalarını tavsiye ediyoruz. Riskin dağıtılmasını, yatırımcıların büyük zararlar elde etmesine engel olacak bir emniyet sibopu olarak düşünebiliriz. Yatırım araçlarındaki son durumu sık sık takip edemeyecek olan yatırımcılara fonlara yatırım yapmalarını tavsiye ediyoruz. Böylece almak istedikleri riske uygun olan fonlardan seçim yaparak profesyonel olarak oluşturulan sepetlerden yararlanabilirler.
AĞIRLIK; TL MEVDUAT, ALTIN VE HİSSEDE: Fon sepetlerini kendi yapmak isteyen yatırımcılar; tasarruflarını döviz, emtia, TL mevduatı ve hisse senedi olarak belirleyecekleri orana göre bölüştürebilirler. Bu kapsamda portföy dağılımımızda; altın yüzde 30, TL mevduat yüzde 25, hisse yüzde 20 pay alıyor. Portföyde yüzde 10’ar ağırlıkla tahvil-bono ve ÖST fona yer verilebilir. Dolar için ise yüzde 5’lik bir pay ayırıyoruz.
Mart ayı ortasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) cephesindeki beklenmedik başkan değişiminin ardından piyasalarda başlayan hareketli ve dalgalı seyir, hala devam ediyor. Haziran ayı içinde 1.460’lardan 1.390’lı seviyelere sert şekilde gerileyen BİST-100, toparlanmaya çalışsa da henüz hızlı bir yükseliş ivmesi yakalanmış değil. 21 Haziran’da 8,80’lere kadar yükselen dolar/TL’de bu hafta kısmi geri çekilmelerle 8,64’ler görülse de 8,53 üzerinde kalındığı sürece yükseliş potansiyelinin devam ettiği kaydediliyor. Euro/dolar paritesi, 1,20’lerin altına gerilemiş durumda. Ons altında 1.900’lerden 1.800’lerin altına düşüşe benzer şekilde gram altında da 527 TL’lerden 500 TL’lerin aşağısı test edildi.
Son görünüm bu şekildeyken bundan sonraki süreçte piyasalarda nasıl hareketler yaşanabileceğini ALB Forex Araştırma Müdürü Emre Çayırlı ile konuştuk. Yatırım enstrümanlarındaki tabloyu kapsamlı şekilde değerlendiren Çayırlı’dan yatırımcılar için kritik olan ve önem arz eden önerilerini de aldık.
Borsadaki son görünümü değerlendirir misiniz?
Borsa İstanbul’da geçtiğimiz aylarda küresel borsalara göre bir süredir negatif ayrışma izleniyordu. Makro veriler, iç piyasa riskleri , aşı tedariği sorunları ve dış ilişkilerdeki olumsuz görünümler ana etkenler olarak ön plana çıkıyordu. Son haftalarda ise ana etkenlerdeki azalmayla beraber Borsa İstanbul’da yukarı yönlü bir seyir izleniyordu. Özellikle aşılamanın gelişmekte olan ülkelere kıyasla hız kazanarak günlük 1 milyon doza ulaşması, Borsa İstanbul’un performansını destekledi. Aşılama hızı ve vaka sayılarındaki azalmayla beraber normalleşme beklentisinin artmasıyla ulaştırma endeksi son haftalarda Borsa İstanbul’a en fazla katkı sağlayan endeks oldu. Bunun yanı sıra olduça iskontolu işlem gören bankacılık endeksindeki ilgi de bu yükselişte yer aldı. Sanayi endeksinde ise geçtiğimiz aylarda diğer endekslere görece güçlü performasın ardından son haftalarda kâr realizasyonu ön plana geçmeye başladı.
- UBS, dolar/TL tahminini yükseltti
- Dogecoin’in yaratıcısı 8 yıl sonra tövbesini bozdu
- Kadın girişimcilere destek yağmuru: Hangi kurum hangi desteği veriyor?
Bu kâr realizasyonunun nedenlerinden bahseder misiniz?
Borsa İstanbul tarafında tam her şey iyi gitmeye başlamışken FED toplantısının ardından piyasalarda oluşan faiz beklentisi gelişmekte olan piyasalarda satış baskısına neden oldu. Dolar endeksindeki güçlü görünüm piyasalarda tedirginlik yarattı. İç piyasada TCMB faiz kararının ardından olası risk beklentileri ise bir miktar azaldı. Karar sonrası metinde ‘sıkılaşma kararlılıkla devam edecektir’ bölümünün tekrar eklenmesi, TL varlıkları üzerinde sınırlı pozitif durum oluşturabilir.
Piyasalar için iyi ve kötü senaryo, riskler ve fırsatlar neler?
Önümüzdeki dönemlerde piyasalardaki risk algısının azalmasıyla beraber Borsa İstanbul’da gelişmekte olan borsalara göre daha iyi performans izleyebiliriz. Borsa İstanbul, dolar/TL paritesindeki hareketliliğin azalması ve denge sağlanması, TCMB’nin kararlı sıkılaşma duruşunun önümüzdeki aylarda da korunması ve aşı çalışmalarının sorunsuz devam etmesi durumunda gelişmekte olan piyasalar içerisinde iskontolu olmasının da etkisi ile yabancı yatırımcının ilgisini yeniden çekebilir. BİST-100’de teknik olarak 1.400 seviyesi üzerinde görünüm korunduğu sürece 1.500-1.510 bölgesine doğru yükseliş potansiyeli devam edebilir. Ancak 1.500 seviyelerinin üzerini konuşmak iç piyasada yeni bir hikayeye ihtiyaç olduğunu söylemek gerekiyor.
Ons ve gram altında tarafında ise yükselişten sonra düşüş geldi. Bunu nasıl yorumlarsınız?
Haziran ayı FED toplantısının ardından faiz artış beklentilerinin canlanması dolara değer kazandırdı ve altında satışların derinleşmesine neden oldu. Mart ayı toplantısında 2024 yılına kadar faiz artışı ön görmediğini belirten ABD Merkez Bankası FED’in, haziran ayında yapılan toplantı sonrasında 2023 yılında iki faiz artışı öngörmesi ons altın fiyatını yüzde 5 düşürdü. Tahvil alımlarının bu yıl içinde yavaşlama olasılığı da dahil olmak üzere daha sıkı bir FED politikası beklenmesiyle ons altın fiyatı 1.767 dolara kadar geriledi. Ons fiyatında yaşanan düşüşe paralel 492 TL’lere kadar gerileyen gram altın fiyatı da dolar/TL paritesinde yaşanan yükselişle birlikte denge arayışına geçti.
Altın tarafında ne bekliyorsunuz?
ABD 10 yıllık tahvil faizi FED haftasında yüzde 11,50 artışla 1,60’a yükselmesinin ardından yeniden 1,50 altına geçti. İlerleyen süreçte 1,75 üzerine geçilmesi altın fiyatındaki baskıyı artırabilir. Diğer yandan ABD’de enflasyon beklentisinin yükselmesi ilerleyen dönemlerde ons altın fiyatından yükseliş beklentisi yaratabileceği için 1.730 dolar üzerinde kalındığı sürece uzun vadede ons altın fiyatının yeniden değer kazandığını görebiliriz. Kısa vadeli yükselişlerde 1.850 dolar ilk direnç bölgesi. Bu seviyenin üzerinde kalınması halinde yeniden boğa piyasasına geçildiğini görebiliriz.
Mayıs ayından sonra yüzde 2 artan altın ETF’lerinde son haftada azalış yaşanmaması ons altında görülen değer kaybının uzun sürmeyebileceğini düşündürüyor. Gram altın fiyatında ise 490 TL üzerinde kalındığı sürece güçlü duruşun devam edeceğini düşünüyoruz. Yeni bir yükseliş ivmesinin başlaması için 515 TL ilk önemli direnç bölgesi konumunda bulunuyor.
Önümüzdeki süreçte dolarda ve dolar endeksinde nasıl hareketler öngörüyorsunuz?
Enflasyon oranında hedeflenen yüzde 2’nin oldukça üzerinde bulunan ABD ekonomisi açısından bundan sonraki süreçte istihdam piyasasına yönelik açıklamaları biraz daha önemli olabilir. Özellikle pandemi sonrasında oldukça daralan ABD istihdam piyasasının halen, pandemi öncesindeki seviyelere geri dönememesinden ötürü bu alanda yaşanacak gelişmeler doların seyri açısından önemli olacak. Son aylarda piyasa beklentilerini karşılayamayan tarım dışı istihdam rakamlarında yaşanabilecek hızlı yükseliş, dolar endeksinin 93,5 seviyesine doğru değer kazanmasına neden olabilir. Dolar endeksinde 92,00, 92,60, 93,45 seviyeleri direnç konumda bulunuyor.
Dolar/TL’de paritesinde ise TCMB’nin son toplantı sonrasında yeniden kararlılıkla sıkı duruşun devam edeceği mesajı vermesi TL için olumlu karşılanırken, ÜFE’de yaşanan artışın, TÜFE’yi yükseltme olasılığı kırılganlığı sürdürüyor. Dolar/TL’de 8,53 üzerinde kalındığı sürece kalıcı bir değer kaybı görülme ihtimali azalıyor ve yükseliş potansiyeli bulunmaya devam ediyor.
Euro/dolar paritesi için beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
FED’in sıkılaşma sinyalleri verdiği son günlerde ECB’den piyasa dostu açıklamalar gelmesi ve parasal genişlemenin pandeminin etkileri sonlanana kadar devam edeceği söylenmesi Euro/dolar paritesini 1,19’u üzerine taşıdı. Son bir yıldır devam eden yükseliş trendinin geçtiği 1,19 seviyesinin altında kalınması paritede satışların 1,17 ‘ye doğru devam etmesine neden olabilir.
Yatırımcılar nasıl bir portföy dağılımı yapmalı?
RİSKİN DAĞITILMASI ÖNEMLİ: Yatırımcılarımıza portföy oluştururken yatırımlarını tek bir enstrümana yapmak yerine birkaç farklı enstrümana yapmalarını tavsiye ediyoruz. Riskin dağıtılmasını, yatırımcıların büyük zararlar elde etmesine engel olacak bir emniyet sibopu olarak düşünebiliriz. Yatırım araçlarındaki son durumu sık sık takip edemeyecek olan yatırımcılara fonlara yatırım yapmalarını tavsiye ediyoruz. Böylece almak istedikleri riske uygun olan fonlardan seçim yaparak profesyonel olarak oluşturulan sepetlerden yararlanabilirler.
AĞIRLIK; TL MEVDUAT, ALTIN VE HİSSEDE: Fon sepetlerini kendi yapmak isteyen yatırımcılar; tasarruflarını döviz, emtia, TL mevduatı ve hisse senedi olarak belirleyecekleri orana göre bölüştürebilirler. Bu kapsamda portföy dağılımımızda; altın yüzde 30, TL mevduat yüzde 25, hisse yüzde 20 pay alıyor. Portföyde yüzde 10’ar ağırlıkla tahvil-bono ve ÖST fona yer verilebilir. Dolar için ise yüzde 5’lik bir pay ayırıyoruz.