M. FATİH KÖPRÜ
[email protected]
www. vergidegundem. com
Bireysel emeklilik sisteminde (BES) 2013 yılı başından itibaren geçerli olmak üzere önemli değişiklikler yapılmıştı.
Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre sistem uygulamaya girmeden önce yani 2012 yıl sonu itibarıyla katılımcı sayısı yaklaşık 3,1 milyon kişiyken, bu sayı Ağustos 2016 itibarıyla yaklaşık 6,4 milyon kişiye ulaşmış durumda.
Buna göre yaklaşık 3,5 yılda katılımcı sayısının iki katının üzerine çıkmış olduğu görülüyor.
Aynı tarihler itibarıyla bu katılımcıların fon tutarları da 20,3 milyar liradan 49,7 milyar liraya çıkmış. Devlet katkısı ödemeleri 2013 yılı başında başlamış ve bugün itibarıyla fon tutarı 6,6 milyar lira olarak gözüküyor. Sektörde 19 emeklilik şirketi faaliyette bulunuyor.
Sektörün yukarıdaki büyüklüklere ulaşmasında en önemli etken hiç kuşkusuz, 2013 yılı başından itibaren uygulanmaya başlayan devlet katkısı sistemi. Eskiden vergisel avantajlardan sadece ücretli ve beyanname verenler yararlanırken, devlet katkısı sistemi sayesinde artık herkes bu avantajlardan yararlanabiliyor.
Geçen hafta 2017 başından itibaren başlayacak olan otomatik BES uygulamasına değinmiştik. Bu yazımızda ise genel olarak bireysel emeklilik sisteminde geçerli olan devlet katkısı uygulaması ile BES’ten çıkanlara yapılan ödemeler konusunu ele alacağız.
YÜZDE 25 DEVLETTEN
1 Ocak 2013 tarihinden itibaren katılımcıların bireysel emeklilik hesabına ödedikleri katkı paylarının yüzde 25’ine karşılık gelen tutar devlet tarafından katılımcının hesabına ekleniyor. Yani örneğin aylık 200 lira katkı payı ödeyen bir kişi için 50 lira da devlet katkı yapıyor ve kişinin hesabında 200 lira yerine 250 lira birikmiş oluyor.
Bu uygulama, katkı payının personelin maaşından kesilerek işveren tarafından BES’e aktarılması esasına dayanan otomatik katılım için de geçerli. Ancak bazı durumlarda işverenin kendisi, personeli adına katkı payı ödenebiliyor. Bunlar üzerinden devlet katkısı alınamıyor.
ASGARİ ÜCRETİN YÜZDE 25’İ
Devletin sağlayacağı katkı tutarı konusunda da bir sınır var. Bir katılımcı için bir takvim yılında devlet tarafından ödenen katkı paylarının toplamı, hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği tarihte geçerli brüt asgari ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam tutarını aşamıyor. Yani bir kişi için devlet 2016 yılında en fazla 19 bin 764 liralık yıllık asgari ücret tutarının yüzde 25’i kadar (4 bin 941 lira) katkı payı veriyor.
DEVLET KATKISI
Sistemde uzun süre kalmak özendirilmeye çalışılıyor. Örneğin üç yıldan daha az bir süre katkı payı ödeyip ayrılanların devlet katkısını alması mümkün değilken, bundan daha uzun süre kalanlar ise sistemde kalış süreleri veya emeklilik hakkı kazanıp kazanmadıklarına göre değişen oranlarda devlet katkısını geri alabiliyorlar.
Sistemde kalış süresine göre alınabilecek devlet katkısı tutarlarına aşağıdaki tabloda yer veriliyor.
Buna göre 2013’ten önce veya başında sisteme girenler 2016 yılında üç yılı doldurmuş oluyorlar. Dolayısıyla sistemden çıkmak istemeleri durumunda devlet katkısı ve birikim tutarının bir kısmını (genellikle yüzde 15’ini, çok eskiden sisteme girmiş olanlar bazı durumda yüzde 35’ini) almaya hak kazandılar.
ESKİDEN GİRENLER
1 Ocak 2013 tarihinden önce sisteme girmiş olan ve 1 Ocak 2016 tarihi itibarıyla sözleşmesi yürürlükte olan katılımcılarla ilgili özel bir düzenleme bulunuyor. Buna göre söz konusu kişilerin devlet katkısına esas hak kazanma sürelerine, 1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla sistemde kalış sürelerine göre aşağıda belirtilen süreler eklendi.
Üç yıldan fazla altı yıldan az bulunanlar için bir yıl, Altı yıldan fazla 10 yıldan az bulunanlar için iki yıl, 10 yıldan fazla bulunanlar için üç yıl. Bu işlem, kapsama giren her bir katılımcı için bir defaya mahsus olmak üzere ve 1 Ocak 2016 tarihi itibarıyla bireysel emeklilik şirketlerince yapıldı.
Katılımcıların bunun için herhangi bir başvuru yapmasına gerek yok. Örneğin 2006 yılında BES’e giren bir katılımcı 1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla altı yıldan fazla süredir sistemde bulunmuş oluyor.
1 Ocak 2016 tarihi itibarıyla bu kişinin devlet katkısına esas hak kazanma süresine bir kereye mahsus iki yıl eklenmesi gerekiyor. Buna göre söz konusu kişi örneğin 1 Temmuz 2017’de sistemden ayrıldığında devlet katkısına esas hak kazanma süresi 4,5 yıl değil iki yıl fazlası yani 6,5 yıl olarak dikkate alınacak. Dolayısıyla devlet katkısı ve birikim toplamının yüzde 15’ini değil yüzde 35’ini alabilecek.
NASIL EMEKLİ OLUNUYOR?
Tablodan da görüleceği üzere devlet katkısı ve getirilerinin tamamını almak ancak bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanılması halinde mümkün oluyor. Bunun için iki şartın bir arada gerçekleşmesi gerekiyor. Giriş tarihinden itibaren en az 10 yıl sistemde bulunmak ve 56 yaşını doldurmuş olmak.
Buna göre örneğin 30 yaşında BES’e giren bir kişi 10 yıl sistemde kaldıktan sonra ayrılması durumunda devlet katkısının yüzde 60’ını alabilecekken, 47 yaşında sisteme giren bir kişi 10 yıl sistemde kaldıktan sonra emeklilik şartlarının ikisini de sağlamış olduğundan ayrıldığında devlet katkısının tamamını alabiliyor. Sistemden vefat veya maluliyet nedeniyle ayrılanlar da devlet katkısı ve getirilerinin tamamını alabiliyorlar.
SADECE GELİR ÜZERİNDEN
Bireysel emeklilik sisteminden ayrılmak istendiğinde, bireysel emeklilik şirketleri tarafından katılımcıya ödenen tutarın sadece irat kısmı üzerinden bir miktar vergi kesintisi yapılıyor. Yani katılımcının o güne kadar sisteme yatırmış olduğu katkı payları ile devlet tarafından bunun yüzde 25’i oranında BES hesabına eklenen katkı tutarları üzerinden herhangi bir vergi kesintisi söz konusu değil. Her iki tutarın (katılımcı katkı payı ve devlet katkısı) sözleşme süresi boyunca yatırıma yönlendirilmesinden elde edilen iratlar vergi kesintisine tabi tutuluyor.
KESİNTİ ORANI
Vergi kesintisi oranı da sistemde kalış süresi ve emeklilik hakkı kazanılıp kazanılmamış olmasına göre değişiyor. Sistemde uzun kalmayı ve hatta emekliliği teşvik etmek amacıyla sistemde kalış süresi arttıkça stopaj oranı da düşüyor.
Buna göre 10 yıldan az süreyle prim veya katkı payı ödeyerek ayrılanlara yapılan ödemenin irat tutarı üzerinden ilgili bireysel emeklilik şirketi tarafından yüzde 15 oranında vergi kesintisi yapılırken, bu oran sistemde 10 yıldan fazla kalanlar için yüzde 10, bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar için ise yüzde 5 olarak uygulanıyor.
EMEKLİLİĞİN CAZİBESİ
Yukarıda da anlatmaya çalıştık. “Paramı istediğim zaman nasılsa alabiliyorum” diyerek BES’e kısa süreliğine girilmesi halinde bu sistemin pek de fazla cazibesi olmuyor. Düşünün sisteme girip iki yıl sonra ayrılan bir kişi devlet katkısı ve bunun yatırım gelirlerinin hiçbirini alamıyor. Bu kişiye ödenecek para kendi yatırdığı katkı payları ile bunların yatırım gelirleri olacaktır.
Hatta yatırım gelirleri üzerinden yüzde 15 oranında vergi de kesildikten sonra elde çok fazla bir şey kalmayacağı görülüyor. Yazımızın konusuna girmemekle birlikte erken çıkma dolayısıyla bireysel emeklilik şirketlerince ertelenmiş olan bazı kesintilerin tahsil edilmesi de üzerine tuz biber olacaktır.
Emekli olunduğunda ise durum çok farklı. Ödenen katkı payları ile devlet katkısı ve bunların getirilerinin tamamı alınacak, ayrıca getiriler üzerinden de sadece yüzde 5 oranında vergi ödenecektir. Velhasılıkelam, BES’in uzun süreli bir yatırım düşünen ve özellikle 40 yaş civarındaki kişiler için çok iyi bir tasarruf aracı olduğunu söyleyebiliriz. Sadece kişisel birikimlerimizin artması değil, ülke olarak ihtiyacımız olan tasarruf artışına olumlu katkıları da unutulmamalı.