Bilişim ve hukuk alanlarını birleştirerek çözümler sunan bir fintek girişimi olan T-HOS, avukatların işlerinin yüzde 50'sinin otomatize edilmesini sağlıyor. T-HOS Hukuk Otomasyon Sistemleri Yazılım Kurumsal Projeler Direktörü Mehmet Mert, önümüzdeki beş yıllık süreçte ek servisler sunmayı hedeflediklerini söylüyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
Hukuksal iş süreçlerini tek bir platformda, birbirine entegre biçimde sunan T-HOS Hukuk Otomasyon Sistemi, terzi işi projeler geliştiren yazılım şirketi olarak kuruldu. 10 yıl önce hukuk bürolarından gelen talep nedeniyle bu alana odaklanan şirket, bugün sektörün ihtiyaçları doğrultusunda özel projeler geliştiriyor.
Hukuk bürolarının da birer KOBİ'ye dönüştüğünü söyleyen T-HOS Hukuk Kurumsal Projeler Direktörü Mehmet Mert, "Esasen KOBİ'lerin kullanması gereken tüm yazılımsal becerilere ihtiyaç duyuyorlardı.
Biz de bu doğrultuda ilk ürünümüzü geliştirerek kullanıcılara sunduk" diyor. Bugün Türkiye çapında kullanılan tüm T-HOS Sistemleri üzerinde takip edilen toplam risk tutarı 10 milyar TL'yi geçti. Şirket, avukatların işlerinin yüzde 50'sinin otomatize edilmesini sağlıyor.
Önümüzdeki beş yıllık süreçte ek servisler sunarak gelir modeli oluşturmayı planladıklarını söyleyen Mehmet Mert'le şirketin yeni hedeflerini konuştuk.
Şirketinizden ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
10 yılı geride bırakan T-HOS, daha öncesinde terzi işi projeler geliştiren ve danışmanlık hizmeti veren bir yazılım şirketinden doğmuş bir ürün. 10 yıl önce hukuk bürolarından gelen yoğun talep neticesinde odağımızı bu sektöre yoğunlaştırdık. Çalışmalarımıza ilk olarak sektörel yazılımları incelemekle başladık.
Hukuk bürolarının sadece belli fonksiyonlara (uyap xml dosyası üretmek gibi) odaklanmış ufak programlar kullandığını gördük. Süreç içerisinde hukuk büroları birer KOBİ'ye dönüşmüştü ve esasen KOBi'lerin kullanması gereken tüm yazılımsal becerilere ihtiyaç duyuyorlardı. Tüm bu tespitlerimiz neticesinde altı aylık analiz ve bir yıl süreli kodlama süreci sonrası ilk ürünümüzü geliştirerek kullanıcılara sunduk.
Akabinde aldığımız geri dönüşler sayesinde T-HOS ortalama 3-4 yıllık bir olgunlaşma süreci yaşadı. Hukuk büroları ile başladığımız bu yolculuğumuzun üçüncü yılında girişimci şirketler taraftan gelen talepleri değerlendirdik. İkinci beş yıllık süreçte ise bankacılık ve sigortacılık başta olmak üzere farklı sektörlerde projeler gerçekleştirdik. Hatta yurtdışına satışlar da yapmaya başladık.
Nasıl bir farklılık yarattınız sektörde?
T-HOS'u benzerlerinden ayıran en büyük özelliklerinden biri aynı anda birden fazla platforma çok hızlı bir şekilde entegre olabilen esnek bir altyapıya sahip olabilmesi ile ilgili. Aynı zamanda mevcut operasyonu kullanan kurumların outsource partnerlerini de sürece hızlıca dahil edip, çabuk bir şekilde adapte olabiliyor. T-HOS'u tercih eden kurumların genel sıkıntıları gecikmiş alacakların takibi veya şirket aleyhine açılan hukuk davalarının şirket üzerinde oluşturduğu riskin takip zorunluluğu.
Bu takibi kolaylaştıran T-HOS'un iki ana modülü ise dava takip ve icra takip modülleri. Amacımız avukatların sadece kendi işlerine odaklanabilmesi için angarya olan işlerin otomatize edilmesiydi. Bugün artık bu işlerin otomatize edilme oranını yüzde 50'lere çekmiş durumdayız. Bu da T-HOS kullanan kurumların direkt olarak yüzde 50 operasyonel iş gücü tasarrufu yaptığı anlamına geliyor.
Çözümleriniz farklı sektörlerde de kullanılıyor mu?
T-HOS dikey bir ürün, belli bir işi yapmaya tasarlanmış bir ürün olmakla finans, inşaat, FMCG, sağlık ve perakende sektörlerinde geniş ölçekte kullanılıyor. Örnek vermek gerekirse 2015 yılında Türkiye'de ilk kez bir sigorta firması hasar hukuk operasyonlarının tamamını T-HOS üzerine taşıdı ve tam entegre bir sistem elde ederek Türkiye çapındaki tüm sözleşmeli hukuk bürolarını bu operasyona dahil etti.
Böylelikle hukuksal operasyon içerisindeki her türlü avans, masraf, tazminat ödemeleri gibi finansal hareket T-HOS üzerinden yapılır hale geldi. Günümüzde Türkiye çapında kullanılan tüm T-HOS Sistemleri üzerinde takip edilen toplam risk tutarı 10 milyar TL'yi geçmiş durumda.
T-HOS sistemleri üzerinde işlem gören toplam dosya adedi ise 10 milyon seviyesinde gerçekleşiyor. Önümüzdeki beş yıllık süreçte hukuk bürolarına aktif pazarlama yaparak müşteri sayımızı artırmayı ve ek servisler sunarak gelir modeli oluşturmayı planladık. Bu yıl itibarı ile bunu uygulamaya da başlıyoruz.
QNB Finansbank'la nasıl bir işbirliğiniz var? Bu işbirliğiyle şirketlere nasıl bir katkı sağlıyorsunuz?
QNB Finansbank'ın iştiraki olan QNB eFinans'ın partnerlerindeniz. QNB eFinans'ın sunduğu hizmetlerden eSMM ürününü T-HOS içerisinde entegre bir şekilde avukatlara yakın zamanda sunmaya başlıyor olacağız. Bu işbirlikteliği sayesinde avukatların elle düzenlemiş oldukları serbest meslek makbuzlarını dijital ortama taşıyarak bu işlemi çok daha kolay bir şekilde yapmalarını sağlıyor olacağız.
Otomasyon sisteminiz kurumlara özel uyarlanabiliyor mu?
Her projede kurumların farklı farklı talepleri olabiliyor. T-HOS ekibi olarak bizler, esnek altyapımız sayesinde aldığımız talepleri çok hızlı bir şekilde ekleyebiliyoruz. Örnek vermek gerekirse en son gerçekleştirdiğimiz bir katılım bankası projemizde tamamen faizden arındırılmış bir idari ve yasal takip sürecini kısa zaman içerisinde tasarlayarak hayata geçirdik.
Koronavirüs'ten dolayı evden çalışma süreci hukuk sektörünü nasıl etkiledi ve siz bu süreçte müşterilerinize nasıl bir katkı sağladınız?
Maalesef sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Umarım en kısa süre içerisinde bu süreci hem ülkemiz hem dünya daha fazla kayıp vermeden atlatırız. Yaşadığımız bu süreçten çıkartmamız gereken birçok ders var. Bunlardan biri de firmaların bundan sonraki süreçte uzaktan çalışmayı destekleyen sistemlere hızla yatırım yapmasının ne kadar önemli olduğudur.
T-HOS Hukuk Otomasyon Sistemi'ni kullanan yüzlerce hukuk bürosu ve Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin hukuk departmanları bu süreçte sorunsuz ve kesinti olmadan kolayca evden çalışmaya başlayabildiler. Yine bu süreçte birçok hukuk bürosu ve şirketin kullanmış olduğu hukuk yazılımları, uzaktan çalışmayı desteklemediği için bizimle yoğun bir şekilde iletişime geçip ürünümüzle ilgili yoğun demo talebinde bulundu ve bazıları hızla T-HOS'a geçiş yaptı.
FARKLI ÜRÜNLER VAR
ANALİZ SUNUYOR
T-HOS Asist servisleri, sektör bağımsız tüm T-HOS kullanıcılarına yönelik tasarlandı. Bu kullanıcıların ciddi bir kısmı ise sahada olabiliyor, bu yüzden de işlerini takip etmekte zorlanabiliyorlar. T-HOS, kullanıcılarının yoğunluk nedeniyle işlerini unutmasına izin vermiyor. Asist servisleri sayesinde sürekli kullanıcılarını güncel tutarak, takip ediyor. Yöneticilere ise işlerini yönetirken kritik karar verme süreçlerinde en doğru kararı alabilmeleri için anlamlı raporları ve analizleri sunuyor.
MÜVEKKİL MODÜLÜ
Hukuk bürolarının en çok vaktini alan işlemlerin başında müvekkil kaynaklı; dava, icra, danışmanlık dosyaları hakkında bilgilendirme süreçleri geliyor. Müvekkiller avukatlarını telefon, mail gibi iletişim yolları ile sürekli arayarak bilgi almak istiyor.
Avukatlarda bu telefon ve e-posta trafiğinden dolayı asıl işlerine odaklanamıyor. T-HOS müvekkil modülü -tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırıyor. Hukuk büroları, kendileri ile çalışan her müvekkile özel bir hesap oluşturabiliyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
[email protected]
Hukuksal iş süreçlerini tek bir platformda, birbirine entegre biçimde sunan T-HOS Hukuk Otomasyon Sistemi, terzi işi projeler geliştiren yazılım şirketi olarak kuruldu. 10 yıl önce hukuk bürolarından gelen talep nedeniyle bu alana odaklanan şirket, bugün sektörün ihtiyaçları doğrultusunda özel projeler geliştiriyor.
Hukuk bürolarının da birer KOBİ'ye dönüştüğünü söyleyen T-HOS Hukuk Kurumsal Projeler Direktörü Mehmet Mert, "Esasen KOBİ'lerin kullanması gereken tüm yazılımsal becerilere ihtiyaç duyuyorlardı.
Biz de bu doğrultuda ilk ürünümüzü geliştirerek kullanıcılara sunduk" diyor. Bugün Türkiye çapında kullanılan tüm T-HOS Sistemleri üzerinde takip edilen toplam risk tutarı 10 milyar TL'yi geçti. Şirket, avukatların işlerinin yüzde 50'sinin otomatize edilmesini sağlıyor.
Önümüzdeki beş yıllık süreçte ek servisler sunarak gelir modeli oluşturmayı planladıklarını söyleyen Mehmet Mert'le şirketin yeni hedeflerini konuştuk.
Şirketinizden ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
10 yılı geride bırakan T-HOS, daha öncesinde terzi işi projeler geliştiren ve danışmanlık hizmeti veren bir yazılım şirketinden doğmuş bir ürün. 10 yıl önce hukuk bürolarından gelen yoğun talep neticesinde odağımızı bu sektöre yoğunlaştırdık. Çalışmalarımıza ilk olarak sektörel yazılımları incelemekle başladık.
Hukuk bürolarının sadece belli fonksiyonlara (uyap xml dosyası üretmek gibi) odaklanmış ufak programlar kullandığını gördük. Süreç içerisinde hukuk büroları birer KOBİ'ye dönüşmüştü ve esasen KOBi'lerin kullanması gereken tüm yazılımsal becerilere ihtiyaç duyuyorlardı. Tüm bu tespitlerimiz neticesinde altı aylık analiz ve bir yıl süreli kodlama süreci sonrası ilk ürünümüzü geliştirerek kullanıcılara sunduk.
Akabinde aldığımız geri dönüşler sayesinde T-HOS ortalama 3-4 yıllık bir olgunlaşma süreci yaşadı. Hukuk büroları ile başladığımız bu yolculuğumuzun üçüncü yılında girişimci şirketler taraftan gelen talepleri değerlendirdik. İkinci beş yıllık süreçte ise bankacılık ve sigortacılık başta olmak üzere farklı sektörlerde projeler gerçekleştirdik. Hatta yurtdışına satışlar da yapmaya başladık.
Nasıl bir farklılık yarattınız sektörde?
T-HOS'u benzerlerinden ayıran en büyük özelliklerinden biri aynı anda birden fazla platforma çok hızlı bir şekilde entegre olabilen esnek bir altyapıya sahip olabilmesi ile ilgili. Aynı zamanda mevcut operasyonu kullanan kurumların outsource partnerlerini de sürece hızlıca dahil edip, çabuk bir şekilde adapte olabiliyor. T-HOS'u tercih eden kurumların genel sıkıntıları gecikmiş alacakların takibi veya şirket aleyhine açılan hukuk davalarının şirket üzerinde oluşturduğu riskin takip zorunluluğu.
Bu takibi kolaylaştıran T-HOS'un iki ana modülü ise dava takip ve icra takip modülleri. Amacımız avukatların sadece kendi işlerine odaklanabilmesi için angarya olan işlerin otomatize edilmesiydi. Bugün artık bu işlerin otomatize edilme oranını yüzde 50'lere çekmiş durumdayız. Bu da T-HOS kullanan kurumların direkt olarak yüzde 50 operasyonel iş gücü tasarrufu yaptığı anlamına geliyor.
Çözümleriniz farklı sektörlerde de kullanılıyor mu?
T-HOS dikey bir ürün, belli bir işi yapmaya tasarlanmış bir ürün olmakla finans, inşaat, FMCG, sağlık ve perakende sektörlerinde geniş ölçekte kullanılıyor. Örnek vermek gerekirse 2015 yılında Türkiye'de ilk kez bir sigorta firması hasar hukuk operasyonlarının tamamını T-HOS üzerine taşıdı ve tam entegre bir sistem elde ederek Türkiye çapındaki tüm sözleşmeli hukuk bürolarını bu operasyona dahil etti.
Böylelikle hukuksal operasyon içerisindeki her türlü avans, masraf, tazminat ödemeleri gibi finansal hareket T-HOS üzerinden yapılır hale geldi. Günümüzde Türkiye çapında kullanılan tüm T-HOS Sistemleri üzerinde takip edilen toplam risk tutarı 10 milyar TL'yi geçmiş durumda.
T-HOS sistemleri üzerinde işlem gören toplam dosya adedi ise 10 milyon seviyesinde gerçekleşiyor. Önümüzdeki beş yıllık süreçte hukuk bürolarına aktif pazarlama yaparak müşteri sayımızı artırmayı ve ek servisler sunarak gelir modeli oluşturmayı planladık. Bu yıl itibarı ile bunu uygulamaya da başlıyoruz.
QNB Finansbank'la nasıl bir işbirliğiniz var? Bu işbirliğiyle şirketlere nasıl bir katkı sağlıyorsunuz?
QNB Finansbank'ın iştiraki olan QNB eFinans'ın partnerlerindeniz. QNB eFinans'ın sunduğu hizmetlerden eSMM ürününü T-HOS içerisinde entegre bir şekilde avukatlara yakın zamanda sunmaya başlıyor olacağız. Bu işbirlikteliği sayesinde avukatların elle düzenlemiş oldukları serbest meslek makbuzlarını dijital ortama taşıyarak bu işlemi çok daha kolay bir şekilde yapmalarını sağlıyor olacağız.
Otomasyon sisteminiz kurumlara özel uyarlanabiliyor mu?
Her projede kurumların farklı farklı talepleri olabiliyor. T-HOS ekibi olarak bizler, esnek altyapımız sayesinde aldığımız talepleri çok hızlı bir şekilde ekleyebiliyoruz. Örnek vermek gerekirse en son gerçekleştirdiğimiz bir katılım bankası projemizde tamamen faizden arındırılmış bir idari ve yasal takip sürecini kısa zaman içerisinde tasarlayarak hayata geçirdik.
Koronavirüs'ten dolayı evden çalışma süreci hukuk sektörünü nasıl etkiledi ve siz bu süreçte müşterilerinize nasıl bir katkı sağladınız?
Maalesef sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Umarım en kısa süre içerisinde bu süreci hem ülkemiz hem dünya daha fazla kayıp vermeden atlatırız. Yaşadığımız bu süreçten çıkartmamız gereken birçok ders var. Bunlardan biri de firmaların bundan sonraki süreçte uzaktan çalışmayı destekleyen sistemlere hızla yatırım yapmasının ne kadar önemli olduğudur.
T-HOS Hukuk Otomasyon Sistemi'ni kullanan yüzlerce hukuk bürosu ve Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin hukuk departmanları bu süreçte sorunsuz ve kesinti olmadan kolayca evden çalışmaya başlayabildiler. Yine bu süreçte birçok hukuk bürosu ve şirketin kullanmış olduğu hukuk yazılımları, uzaktan çalışmayı desteklemediği için bizimle yoğun bir şekilde iletişime geçip ürünümüzle ilgili yoğun demo talebinde bulundu ve bazıları hızla T-HOS'a geçiş yaptı.
FARKLI ÜRÜNLER VAR
ANALİZ SUNUYOR
T-HOS Asist servisleri, sektör bağımsız tüm T-HOS kullanıcılarına yönelik tasarlandı. Bu kullanıcıların ciddi bir kısmı ise sahada olabiliyor, bu yüzden de işlerini takip etmekte zorlanabiliyorlar. T-HOS, kullanıcılarının yoğunluk nedeniyle işlerini unutmasına izin vermiyor. Asist servisleri sayesinde sürekli kullanıcılarını güncel tutarak, takip ediyor. Yöneticilere ise işlerini yönetirken kritik karar verme süreçlerinde en doğru kararı alabilmeleri için anlamlı raporları ve analizleri sunuyor.
MÜVEKKİL MODÜLÜ
Hukuk bürolarının en çok vaktini alan işlemlerin başında müvekkil kaynaklı; dava, icra, danışmanlık dosyaları hakkında bilgilendirme süreçleri geliyor. Müvekkiller avukatlarını telefon, mail gibi iletişim yolları ile sürekli arayarak bilgi almak istiyor.
Avukatlarda bu telefon ve e-posta trafiğinden dolayı asıl işlerine odaklanamıyor. T-HOS müvekkil modülü -tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırıyor. Hukuk büroları, kendileri ile çalışan her müvekkile özel bir hesap oluşturabiliyor.