21 Ağustos’ta İstanbul’da düzenlenen Çin-Türkiye İktisadi ve Ticari İşbirliği Konferansı’na katıldım. Konferans Çin’in Shenzhen şehrinin sponsorluğunda gerçekleşti. Düşünün ki, bir şehrin önde gelenleri dünyayı gezip yabancı girişimcileri kendi şehirlerine çekmek istiyor. Yani artık Çin dünyaya “Çin’e gelin” şeklinde bir çağrı yapmıyor. Shenzhen gibi şehirler dünyaya kendilerini tanıtıyorlar ve “Shenzhen’e gelin” diyorlar. İstanbul’daki konferansta, Shenzhen şehrinin karar vericileri ve şehirde konuşlanmış 6 teknoloji şirketinin üst düzey yöneticileri hazır bulundular. Bize tarihsel akış çerçevesinde Shenzhen’i tanıttılar ve bölgedeki güncel fırsatları anlattılar. Bu arada, aynı ekip İstanbul’a gelmeden hemen önce Dubai’de de benzer bir konferans düzenlemiş. Dolayısıyla tanıtım için çok aktif çalıştıklarını ifade edebilirim.
Kişisel olarak, Hong Kong, Makau ve Shenzhen’i içerisine alan bölge için uzun yıllardır merak besliyordum. Hatta 2025 yılında bir süre bu bölgede bulunmayı planlıyordum. Dolayısıyla bu konferans benim ön hazırlığım için de çok faydalı oldu. Bu ayki yazımda size Shenzhen hakkında öğrendiklerimi özetler halinde aktarıyorum.
ASYA’NIN SİLİKON VADİSİ
Çin'in Guangdong eyaletinde bulunan bu şehir, 1980'lerde küçük bir balıkçı köyü iken, Deng Xiaoping’in “açık kapı” politikalarıyla ülkenin ilk Özel Ekonomik Bölgesi (ÖEB) olarak ilan edilmesiyle büyük bir değişim yaşadı. Bugün Shenzhen, 20 milyonun üzerinde nüfusa sahip ve dünya çapında teknoloji inovasyonunun kalbinin attığı yerlerden biri olarak tanınıyor. Bölgenin bir takma adı “Asya’nın Silikon Vadisi”. Gerçek şu ki, Apple iPhone gibi günlük hayatımızda elimizle dokunduğumuz birçok ürünün yolu bir şekilde bu şehirden geçiyor. Peki Shenzhen’in son 40 yıl içerisinde bir balıkçı köyünden dünyanın teknoloji üretim merkezine dönüşümü nasıl gerçekleşti ve şehir günümüzde girişimciler için ne gibi fırsatlar barındırıyor? Altta bu soruları cevaplıyorum…
Shenzhen’in yükselişi, Çin'in ekonomik açılım ve reform politikasının başarılı bir örneği olarak gösterilebilir. 1980 yılında kurulan Özel Ekonomik Bölge statüsü, Shenzhen'e vergi indirimleri, esnek regülasyonlar ve yabancı sermayeye açık olma gibi avantajlar sağladı. Bu teşvikler, şehri uluslararası yatırımcılar için cazip hale getirdi. Shenzhen’in coğrafi konumu da şehre stratejik avantajlar sağlıyor. Şehir, Hong Kong’a komşu olması sayesinde, küresel finansal piyasalarla güçlü bir bağlantıya sahip. Hong Kong'un serbest ticaret bölgesi statüsünden faydalanarak, girişimciler Shenzhen'den dünya pazarlarına kolayca erişebiliyor.
Zamanla şehre akın eden küresel şirketler, Shenzhen’in üretim ve imalat altyapısını hızla büyüttü. Shenzhen, üretim odaklı bir ekonomiden teknoloji ve inovasyon odaklı bir ekonomiye dönüşümünü başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Huawei ve Tencent gibi teknoloji devlerinin küresel merkezleri burada bulunuyor. Bu şirketler, Shenzhen’i sadece Çin’in değil, dünyanın da teknoloji inovasyon merkezi haline getirdi. Teknoloji geliştirme, yazılım mühendisliği ve donanım üretimi konusunda Shenzhen'in sunduğu imkânlar, girişimcilerin bölgeye olan ilgisini artırdı. Shenzhen dünyanın ‘insansız hava aracı’ başkenti konumunda. Başta DJI olmak üzere, hem sivil hem de askeri amaçlı kullanımlara yönelik drone’lar burada geliştiriliyor ve üretiliyor.
‘DÜNYANIN FABRİKASI’
Shenzhen, donanım üretimi ve montajı konusunda dünya çapında en hızlı ve en ‘maliyet-etkin’ çözümler sunan şehirdir. "Dünyanın fabrikası" olarak da adlandırılan şehir, elektronik ürünlerin tasarım ve üretim süreçlerinde hızlı prototipleme, uygun fiyatlı hammadde ve uzman iş gücü gibi avantajlar sunuyor. Bir girişimci bu avantajlar sayesinde, Shenzhen’de donanım prototiplerini çok kısa bir süre içerisinde hayata geçirebilir ve küresel pazarlara hızlıca ulaştırabilir.
Bir diğer gerçek de şu ki, bir şehirde yüksek teknoloji odaklı bir ekosistem olunca orada para da oluyor… Shenzhen, Çin'in önde gelen girişim sermayesi merkezlerinden biri. Şehirde çok sayıda Dolar milyarderi yaşıyor. Şehir, hem devlet destekli fonlar hem de özel yatırımcılar tarafından yoğun ilgi görüyor. Start-up’lar, yenilikçi teknolojileri hayata geçirmek için gerekli finansmanı burada kolaylıkla bulabiliyor. Yatırımcılar, özellikle yapay zeka, büyük veri, fintech, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji alanlarındaki projelere büyük ilgi gösteriyor. Shenzhen’deki pek çok büyük firma ve kamu kuruluşu, ortak Ar-Ge projeleri için girişimcilere kapılarını açıyor. Şehirdeki bilim parkları, kuluçka merkezleri ve hızlandırıcı programlar, küçük işletmelerin hızlı büyümesi için gereken desteği sunuyor. Özellikle Nanshan Bölgesi'nde yer alan bilim parkları, dünya standartlarında laboratuvarlar ve ortak çalışma alanları ile girişimcilere hizmet veriyor.
NASIL GİDİLİR?
Shenzhen sadece teknoloji ve üretim konularında değil, girişimcilik ruhunu destekleyen iş kültürü ve dinamik yaşam tarzı ile de cazip bir bölge. Shenzhen, kozmopolit bir yapıya sahip ve şehirde çok sayıda yabancı girişimci ve çalışan bulunuyor. Bu durum, girişimciler için uluslararası iş birliği olanaklarını artırıyor.
Ülkemizde elektronik ürün ticareti yapan girişimcilerin muhakkak bu bölgeye seyahat etmesini tavsiye ederim. Dünyanın en büyük kapalı ticaret merkezleri bu şehirde bulunuyor. Shenzhen’de bulunmuş dostlarım bana Perpa Ticaret Merkezi’nin 4-5 katı büyüklüğünde merkezler bulunduğunu söylediler. Youtube’da bu merkezlerin videolarını izledim ve gördüklerimden epeyce etkilendim. Son olarak seyahat ile ilgili bir tavsiye; Shenzhen’e tek başınıza Çin Halk Cumhuriyeti’nden turistik seyahat vizesi alarak gitmeniz kolay değil. Öğrendiğim kadarıyla Çin bireylerin tek başlarına yaptıkları vize başvurularına olumlu dönüş yapmıyor. Shenzhen bölgesinde faaliyet gösteren Çinli bir seyahat acentası ile uzaktan irtibat kurarak, onların koordinasyonunda bu seyahati gerçekleştirmeniz vize ile ilgili süreci daha kolay aşmanızı sağlayacaktır