Anadolu Grubu’nun Özgörkey Holding ve Brezilyalı Cutrale Grubu iş birliğiyle faaliyete geçirdiği taze meyve ve meyve suyu üreticisi Anadolu Etap, açacağı 2 yeni fabrikayla tesis sayısını dörde çıkarılacak. 2016’da cirosunu 100 milyon dolar olarak planlayan Anadolu Etap Genel Müdürü Demir Şarman, “Markalı ürünlerimizle hem iç hem dış pazarda büyüyeceğiz” diyor.
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise yedinci büyük tarım ülkesi olan Türkiye’de tarımsal üretime yönelik yatırımlar giderek artıyor. Özellikle dev holdinglerin tarıma olan ilgisi, tarımda önemli bir değişimin de kapılarını aralıyor. Son yıllarda yaptığı yatırımlarla tarımda büyük çaplı endüstriyel üretime geçen şirketlerden biri de Anadolu Etap.
Anadolu Grubu’nun Özgörkey Holding ve Brezilyalı Cutrale Grubu işbirliği ile 2009 yılı sonunda faaliyete geçirdiği taze meyve ve meyve suyu üreticisi Anadolu Etap, 2015’te gerçekleştirdiği 162 bin tonluk işlenen meyve miktarı ile kendi alanında Türkiye’de lider konuma oturdu.
Şirketin gelecek hedeflerini Ekono-mist’e anlatan Anadolu Etap Genel Müdürü Demir Şarman, Isparta ve Balıkesir’de kuracakları iki yeni fabrikayla ülke genelindeki fabrika sayısını dörde çıkaracaklarını belirterek, “Geçen yıl 40 milyon doları ihracattan gelmek üzere, 80 milyon dolara ulaşan ciromuzu bu yıl 100 milyon doların üstüne taşıyacağız. 2020’ye kadar 200 milyon dolar yatırım planımız var” diyor.
EN BÜYÜK ÜRETİCİ
Türkiye, meyve suyu tüketiminde dünya ortalamasının çok gerisinde. Her geçen yıl meyve suyu tüketimi giderek artsa da, yine de Kuzey Amerika ve AB ülkeleri ile kıyaslandığında henüz bu pazarda alınacak çok mesafe var. 2002’de Türkiye’de yıllık kişi başı meyve suyu tüketimi dört litre iken, bu miktar 2014’te 13 litreye
çıktı. Ancak bu rakam AB ülkelerinde 25, İngiltere’de 40, ABD ve Kanada’da ise 50 litre civarında.
Öte yandan Türkiye taze meyve tüketiminde tam tersi bir tabloya sahip. Türkiye’de kişi başına bir yılda tüketilen meyve miktarı 123 kilogram. Meyve tüketiminde dünya ortalaması ise 74 kilogram. Bu tabloyu doğru analiz ederek meyve suyu üretiminden taze meyve üretimine doğru kayan Anadolu Etap, yeni yatırımlarını da bu strateji üzerine kuruyor.
Şirket şu anda Çanakkale, Balıkesir, Denizli, Konya, Adana ve Urfa’daki yedi çiftliği, Denizli ve Mersin’deki meyve suyu fabrikaları ile toplam 25 bin dekar arazi üzerinde 3,5 milyon meyve ağacından mahsül alıyor. Sırada iki yeni tesis yatırımı var. Yeni tesisler Isparta ve Balıkesir’de kurulacak. Yeni yatırımla ciroda yüzde 5050 ayrılmış olan taze meyve ve meyve suyu üretimini taze meyvenin ağırlığını artırmayı hedeflediklerini söyleyen Anadolu Etap Genel Müdürü Demir Şarman, böylelikle Türkiye’nin en büyük meyve ve meyve suyu üreticisi haline geleceklerini vurguluyor.
VERİMLİLİKTE YÜZDE 25 ARTIŞ
2016 sonuna kadar yaptıkları toplam yatırımın 300 milyon doları geçeceğini dile getiren Şarman, önümüzdeki dört yılda 200 milyon dolar ilave yatırımla hem yurtiçinde hem de yurtdışında ilk kez ‘Türk malı markalı meyve’ stratejisi ile büyümeyi hedeflediklerini kaydediyor.
’Doal’ markasıyla raflarda yerini alan Anadolu Etap’ın çifliklerinde şeftali, nektarin ve elma başta olmak üzere armut, nar, vişne, kiraz, kayısı, erik ve portakal olarak toplam 10 farklı meyvenin 100’den fazla çeşidi yetiştiriliyor. Özellikle en yeni ekim tekniklerini ve dünyanın farklı bölgelerinden getirdikleri tohumlarla, verimlilik konusunda da önemli başarılara imza atıyor Anadolu Etap.
Bu sayede 2009’da 33 bin ton ile başladıkları üretim miktarı, 2015 sonu itibariyle 162 bin tona ulaşmış durumda. Şarman’ın verdiği bilgiye göre, özellikle 23’ü Türkiye’de ilk kez olmak üzere diktikleri 32 çeşit şeftalinin bir dönüm başına yüzde 25’ten fazla verimlilik sağladığını söylüyor. Şarman, “Türkiye’de bir dönümden ortalama üç ton ürün alınırken, biz dört tonun üzerine çıkıyoruz. Ayrıca, ekim tekniklerimizle hasat mevsimini dört aydan altı aya çıkardık” diyor.
İHRACATTA HEDEF ABD VE AB
Bu ürünler içerisinde özellikle Türkiye’de görmeye alışık olmadığımız ‘yassı şeftali’, Anadolu Etap açısından İngiltere ve Almanya pazarında en güvendikleri ürünlerinin başında geliyor. Zira şirket, ‘Doal’ markası ile ihracatta da iddialı. 80 milyon dolarlık cirosunun yarısını ihracattan elde eden şirketin hedef pazarı ise Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD. Şarman, önümüzdeki dönemde kişi başına meyve tüketiminin fazla olduğu Latin Amerika ülkeleri ve Japonya pazarlarına da ağırlık vereceklerini kaydediyor.
Şarman, Brezilyalı ortaklarının geçen yıl dünyaca ünlü muz markası Chiquita’yı 1 milyar dolara satın alarak önemli bir know-how’a kavuştuğunu belirterek, birkaç yıl içinde Alanya ve Anamur’da Türk malı bir muz markası üretmek ve dünyaya pazarlamak için de çalışmalara başlayacaklarının müjdesini veriyor.
TEKNİK ELEMAN SIKINTISI
Anadolu Etap gibi, geniş arazilerde büyük montanlı tarımsal üretim yapan şirketlerin en önemli şikayeti ise nitelikli teknik eleman bulamamak. Son birkaç yıla kadar genel olarak küçük parsellerde yapılan tarımsal üretim, bu alanda dünya standartlarının gerisinde kalınmasına yol açmış durumda.
Öyle ki, örneğin Fransa’da ortalama tarım arazisi büyüklüğü 50 dönüm iken, bu Türkiye’de sadece altı dönüm civarında. Kuşkusuz kötü tekniklerin verimliliğe olumsuz etkisi, soframıza gelen meyve sebzenin de aşırı pahalı fiyatlarla satılmasının en önemli sebebi.
Anadolu Etap, dünyanın en büyük yedinci tarım ülkesi olmasına rağmen Türkiye’de teknik eleman bulmakta çok büyük zorluk yaşadıklarını anlatıyor. Hatta şirketi, bu yüzden fabrika ve çiftliklerinin başına geçecek teknik müdürü İspanya’dan transfer etmiş. Şarman, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “Ülkemizde yabancı dil bilen, dünyadaki gelişmeleri, eni tohumları takip edebilen insan bulmak neredeyse imkansız.
Türkiye’deki 23 ziraat fakültesini araştırıyoruz, dereceye giren arkadaşlarımızı işe alıyoruz. Ancak bir bakıyoruz, yabancı dili yok. Dünyayı takip edemiyor. Türkçe’ye çevrilmiş kitaplar da çok yetersiz ve dünyanın gerisinde.”
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise yedinci büyük tarım ülkesi olan Türkiye’de tarımsal üretime yönelik yatırımlar giderek artıyor. Özellikle dev holdinglerin tarıma olan ilgisi, tarımda önemli bir değişimin de kapılarını aralıyor. Son yıllarda yaptığı yatırımlarla tarımda büyük çaplı endüstriyel üretime geçen şirketlerden biri de Anadolu Etap.
Anadolu Grubu’nun Özgörkey Holding ve Brezilyalı Cutrale Grubu işbirliği ile 2009 yılı sonunda faaliyete geçirdiği taze meyve ve meyve suyu üreticisi Anadolu Etap, 2015’te gerçekleştirdiği 162 bin tonluk işlenen meyve miktarı ile kendi alanında Türkiye’de lider konuma oturdu.
Şirketin gelecek hedeflerini Ekono-mist’e anlatan Anadolu Etap Genel Müdürü Demir Şarman, Isparta ve Balıkesir’de kuracakları iki yeni fabrikayla ülke genelindeki fabrika sayısını dörde çıkaracaklarını belirterek, “Geçen yıl 40 milyon doları ihracattan gelmek üzere, 80 milyon dolara ulaşan ciromuzu bu yıl 100 milyon doların üstüne taşıyacağız. 2020’ye kadar 200 milyon dolar yatırım planımız var” diyor.
EN BÜYÜK ÜRETİCİ
Türkiye, meyve suyu tüketiminde dünya ortalamasının çok gerisinde. Her geçen yıl meyve suyu tüketimi giderek artsa da, yine de Kuzey Amerika ve AB ülkeleri ile kıyaslandığında henüz bu pazarda alınacak çok mesafe var. 2002’de Türkiye’de yıllık kişi başı meyve suyu tüketimi dört litre iken, bu miktar 2014’te 13 litreye
çıktı. Ancak bu rakam AB ülkelerinde 25, İngiltere’de 40, ABD ve Kanada’da ise 50 litre civarında.
Öte yandan Türkiye taze meyve tüketiminde tam tersi bir tabloya sahip. Türkiye’de kişi başına bir yılda tüketilen meyve miktarı 123 kilogram. Meyve tüketiminde dünya ortalaması ise 74 kilogram. Bu tabloyu doğru analiz ederek meyve suyu üretiminden taze meyve üretimine doğru kayan Anadolu Etap, yeni yatırımlarını da bu strateji üzerine kuruyor.
Şirket şu anda Çanakkale, Balıkesir, Denizli, Konya, Adana ve Urfa’daki yedi çiftliği, Denizli ve Mersin’deki meyve suyu fabrikaları ile toplam 25 bin dekar arazi üzerinde 3,5 milyon meyve ağacından mahsül alıyor. Sırada iki yeni tesis yatırımı var. Yeni tesisler Isparta ve Balıkesir’de kurulacak. Yeni yatırımla ciroda yüzde 5050 ayrılmış olan taze meyve ve meyve suyu üretimini taze meyvenin ağırlığını artırmayı hedeflediklerini söyleyen Anadolu Etap Genel Müdürü Demir Şarman, böylelikle Türkiye’nin en büyük meyve ve meyve suyu üreticisi haline geleceklerini vurguluyor.
VERİMLİLİKTE YÜZDE 25 ARTIŞ
2016 sonuna kadar yaptıkları toplam yatırımın 300 milyon doları geçeceğini dile getiren Şarman, önümüzdeki dört yılda 200 milyon dolar ilave yatırımla hem yurtiçinde hem de yurtdışında ilk kez ‘Türk malı markalı meyve’ stratejisi ile büyümeyi hedeflediklerini kaydediyor.
’Doal’ markasıyla raflarda yerini alan Anadolu Etap’ın çifliklerinde şeftali, nektarin ve elma başta olmak üzere armut, nar, vişne, kiraz, kayısı, erik ve portakal olarak toplam 10 farklı meyvenin 100’den fazla çeşidi yetiştiriliyor. Özellikle en yeni ekim tekniklerini ve dünyanın farklı bölgelerinden getirdikleri tohumlarla, verimlilik konusunda da önemli başarılara imza atıyor Anadolu Etap.
Bu sayede 2009’da 33 bin ton ile başladıkları üretim miktarı, 2015 sonu itibariyle 162 bin tona ulaşmış durumda. Şarman’ın verdiği bilgiye göre, özellikle 23’ü Türkiye’de ilk kez olmak üzere diktikleri 32 çeşit şeftalinin bir dönüm başına yüzde 25’ten fazla verimlilik sağladığını söylüyor. Şarman, “Türkiye’de bir dönümden ortalama üç ton ürün alınırken, biz dört tonun üzerine çıkıyoruz. Ayrıca, ekim tekniklerimizle hasat mevsimini dört aydan altı aya çıkardık” diyor.
İHRACATTA HEDEF ABD VE AB
Bu ürünler içerisinde özellikle Türkiye’de görmeye alışık olmadığımız ‘yassı şeftali’, Anadolu Etap açısından İngiltere ve Almanya pazarında en güvendikleri ürünlerinin başında geliyor. Zira şirket, ‘Doal’ markası ile ihracatta da iddialı. 80 milyon dolarlık cirosunun yarısını ihracattan elde eden şirketin hedef pazarı ise Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD. Şarman, önümüzdeki dönemde kişi başına meyve tüketiminin fazla olduğu Latin Amerika ülkeleri ve Japonya pazarlarına da ağırlık vereceklerini kaydediyor.
Şarman, Brezilyalı ortaklarının geçen yıl dünyaca ünlü muz markası Chiquita’yı 1 milyar dolara satın alarak önemli bir know-how’a kavuştuğunu belirterek, birkaç yıl içinde Alanya ve Anamur’da Türk malı bir muz markası üretmek ve dünyaya pazarlamak için de çalışmalara başlayacaklarının müjdesini veriyor.
TEKNİK ELEMAN SIKINTISI
Anadolu Etap gibi, geniş arazilerde büyük montanlı tarımsal üretim yapan şirketlerin en önemli şikayeti ise nitelikli teknik eleman bulamamak. Son birkaç yıla kadar genel olarak küçük parsellerde yapılan tarımsal üretim, bu alanda dünya standartlarının gerisinde kalınmasına yol açmış durumda.
Öyle ki, örneğin Fransa’da ortalama tarım arazisi büyüklüğü 50 dönüm iken, bu Türkiye’de sadece altı dönüm civarında. Kuşkusuz kötü tekniklerin verimliliğe olumsuz etkisi, soframıza gelen meyve sebzenin de aşırı pahalı fiyatlarla satılmasının en önemli sebebi.
Anadolu Etap, dünyanın en büyük yedinci tarım ülkesi olmasına rağmen Türkiye’de teknik eleman bulmakta çok büyük zorluk yaşadıklarını anlatıyor. Hatta şirketi, bu yüzden fabrika ve çiftliklerinin başına geçecek teknik müdürü İspanya’dan transfer etmiş. Şarman, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “Ülkemizde yabancı dil bilen, dünyadaki gelişmeleri, eni tohumları takip edebilen insan bulmak neredeyse imkansız.
Türkiye’deki 23 ziraat fakültesini araştırıyoruz, dereceye giren arkadaşlarımızı işe alıyoruz. Ancak bir bakıyoruz, yabancı dili yok. Dünyayı takip edemiyor. Türkçe’ye çevrilmiş kitaplar da çok yetersiz ve dünyanın gerisinde.”