Türkiye’nin en büyük ticari partneri olan Avrupa Birliği’nin (AB) gündemi seçimlere kilitlendi. Önümüzdeki birkaç ay içinde Almanya ve Fransa genel seçime gidecek. İngiltere ile İtalya ise erken seçime hazırlanıyor. Seçim sonuçlarının kısa vadede Türkiye ile ticari ilişkileri olumsuz etkilemesi beklenmiyor. İlişkilerde yeni çıpa ise ‘tam üyelik’ değil ‘Gümrük Birliği’ olacak.
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Türkiye’nin dış ticaretinin yansını yaptığı Avrupa Birliği (AB), 2017'nin ikinci yarısını seçim maratonu ile geçirecek. Birliğin iki büyük ekonomisi Almanya ve Fransa’da genel seçimler için geri sayım başlarken, Brexit kararı ile tüm dünyayı şaşırtan İngiltere de yaz başında erken seçime gidecek. Son yıllarda hem siyasi hem de ekonomik krizlerle boğuşan bir diğer önemli AB gücü İtalya’da da erken seçimin ayak sesleri duyulmaya başladı.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Avrupa’da kurulan sandıklar, AB’nin yeni dönemde alacağı siyasi ve ekonomik kararlarda belirleyici olacak. Türkiye ise yeni dönemde AB ile ilişkilerde özellikle Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine ilişkin müzakerelerin başlamasına odaklanacak.
AB EKONOMİSİ İYİYE GİDİYOR
Avrupa ekonomisi, 2008 krizi sonrasında girdiği durgunluktan yavaş da olsa çıkmaya başladı. Son tahminlere göre Euro Bölgesi ekonomisi bu yıl yüzde 1,6, 2018 yılında ise yüzde 1,8 oranında büyüyecek. Böylece 19 ülkenin yer aldığı ortak para bölgesinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ile ilgili tahmini büyüme hızı 0,1 puan artırılmış oldu.
AB ekonomisindeki olumlu sinyallere karşın, birliğin en önemli ülkelerinde art arda gerçekleştirilecek seçimler nedeniyle siyasi belirsizlikler yükselişte. Özellikle demokrasi ve insan hakları konusunda öne çıkan AB değerlerinin, son yıllarda gelişen İslamofobik ve mülteci karşıtı siyasetlerden olumsuz etkilenmesi endişesi hakim.
EURO GÜÇLENİYOR
AB'deki iki büyük seçim, birliğin çimentoları olarak görülen Almanya ve Fransa'da yapılacak. Fransa’da 7 Ma-yıs’ta bağımsız aday Emmanuel Macron, oyların yüzde 66’sını aldı ve yeni cumhurbaşkanı seçildi. Fransa'da 11 ve 18 Haziran’da ise milletvekili genel seçimleri için yaklaşık 43 milyon seçmen oy kullanacak. Almanya’da ise eylül ayındaki federal parlamento seçimleri için Başbakan Angela Merkel dördüncü kez aday olmuş durumda.
Seçimlerin ekonomi üzerindeki etkilerine bakıldığında, Fransa ve Almanya seçimi sonrasında Euro üzerindeki belirsizliklerin de kısa ve orta vade için kalkması bekleniyor. Dolayısıyla piyasa oyuncuları, eylül ayından itibaren Euro’nun güçleneceği görüşüne sahip bulunuyor. Merkel’in güçlü rakibi Martin Sculz karşısında nasıl bir sonuç alacağı merak konusu.
YENİ ÇIPA GÜMRÜK BİRLİĞİ
Peki Avrupa’daki seçimler, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ticari ilişkileri nasıl etkileyecek?
TÜİK verilerine bakıldığında, AB’ye ihracat ilk çeyrekte 2,1 milyar dolar artarken, TİM verilerine göre ise nisan ayındaki artış yüzde 3,2’yi buldu. Aynı dönemde Almanya’ya ihracat yüzde 1,2 artarken, Fransa’ya ihracat yüzde 8,9, İngiltere’ye ihracat yüzde 4,7 arttı. Ancak bu dönemde ciddi bir siyasi kriz yaşanan Hollanda’ya ihracat yüzde 7 seviyesinde geriledi. Yılın geri kalan döneminde ise dış ticaretteki tablonun kötüleşmesi beklenmiyor.
Ancak uzun vadede Türkiye ile ticari ilişkilerde nasıl bir seyir izleneceği merak konusu. Zira siyasi ilişkilerdeki gerginliğin belli oranda ticari ilişkilere de yansıması olasılığı mevcut. 2017’nin ikinci yarısında, iki taraf arasında siyasi işbirliklerinin azaldığı, buna karşın ticari işbirliklerinin korunduğu ve Gümrük Birliği üzerinden geliştirilmeye çalışıldığı yeni bir dönem yaşanması bekleniyor.
Her iki taraf da 2017 ve 2018’de Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine ilişkin müzakerelerin başlamasına odaklanacak. Hedef, anlaşmaya sanayi ürünleri ile birlikte tarım ve hizmetler sektörünü de dahil ederek ticaret hacmini 300 milyar dolara çıkarmak. Türkiye, soniki yılı Ekonomi Bakanlığı’nın AB ku-rumlarıyla geliştirdiği Gümrük Birliği çalışmaları ile geçirdi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, son açıklamalarında Gümrük Birliği'ndeki revizyon sürecine ilişkin Avrupa Parlamentosu kararının yakın zamanda çıkacağını belirtiyor. Zeybekci’ye göre, bu konuda yıl sonuna kadar sonuç almak mümkün olacak. Gümrük Birliği’nin güncellenmiş halinin ise 2019 yılı itibariyle hayata geçirilmesi bekleniyor.
TÜSİAD BERLİN DİREKTÖRÜ ALPER ÜÇOK
"Yükselen sağ akımlar, ilişkileri olumsuz etkiliyor"
"AB'deki seçimler konusunda, Fransa ile Sarkozy sonrası Hollande ile başlayan hafif iyileşmenin olumlu yönde artabileceğini düşünüyorum, bilhassa ekonomik alanda. Macron finansal piyasalardan gelen ve Türk ekonomisinin AB açısından önemini iyi bilen bir kişi. Almanya'da ise seçimler Türk kökenlilerle ilgili ve entegrasyon, çifte vatandaşlık gibi konular düzleminde yoğunlaşıyor. Henüz iktidara gelemeseler de Avrupa genelindeki sağcı popülist ve İslamofobik akımların siyasi resmi değiştirdiği bir realite. Sırf bu etkileri bile siyaset gündemini olumsuz yönde şekillendiriyor, tabii ki Türkiye ile ilişkileri de negatif etkiliyor."
AVRUPA BİRLİĞİ VE KÜRESEL ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ BŞK. YRD. CAN BAYDAROL
"Vergi duvarları yükselebilir"
"Avrupa'daki seçimlerden çıkan sonuçlar, AB'nin uyguladığı para politikalarının yani aşırı kemer sıkma uygulamalarının yarattığı tepkiyi ortaya koydu. Merkez partiler giderek tasfiye olmaya başladı. İslamofobik, yabancı düşmanı, korumacı politikalar giderek güç kazanıyor. Bu durum ticarette vergi duvarlarını yükseltebilir. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yürüttüğü tam üyelik müzakereleri birkaç yıldır fiilen askıya alınmış durumda. Bundan sonraki dönemde Avrupa Parlamentosu'nun müzakereleri resmen durdurması gibi bir seçenek gündeme gelirse, bu gelişme Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar açısından kredibilitesini sarsar."
TÜRKİYE EKONOMİ POLİTİKALARI ARAŞTIRMA VAKFI (TEPAV) DRK. DR. SAİT AKMAN
"İyi niyet adımları atılmalı"
"Avrupa'nın siyasi panoraması ciddi şekilde değişiyor. Artık merkez sağ-sol rekabeti değil, merkez partilerin aşırı sağ partilerle rekabeti söz konusu. Kuzeyde Finlandiya'dan güneyde İspanya'ya kadar düzen karşıtı siyasi hareketler güç kazanıyor. Bu durum AB'nin hem sosyal hem de ekonomik kararlarını gözden geçirmesini zorunlu kılıyor. Türkiye ile ilişkilerde yeni dönemde mülteci sorunu ve vize serbestisi tartışılmaya devam edecek. Ticarette gerileme olmaz ama geliştirilmesi için Gümrük Birliği konusunda atılacak adımlar hayati. Bu konuda her iki tarafında siyasi gerilimden uzak bir dil tutturması ve iyi niyet adımları atması gerekiyor."
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Türkiye’nin dış ticaretinin yansını yaptığı Avrupa Birliği (AB), 2017'nin ikinci yarısını seçim maratonu ile geçirecek. Birliğin iki büyük ekonomisi Almanya ve Fransa’da genel seçimler için geri sayım başlarken, Brexit kararı ile tüm dünyayı şaşırtan İngiltere de yaz başında erken seçime gidecek. Son yıllarda hem siyasi hem de ekonomik krizlerle boğuşan bir diğer önemli AB gücü İtalya’da da erken seçimin ayak sesleri duyulmaya başladı.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
AB EKONOMİSİ İYİYE GİDİYOR
Avrupa ekonomisi, 2008 krizi sonrasında girdiği durgunluktan yavaş da olsa çıkmaya başladı. Son tahminlere göre Euro Bölgesi ekonomisi bu yıl yüzde 1,6, 2018 yılında ise yüzde 1,8 oranında büyüyecek. Böylece 19 ülkenin yer aldığı ortak para bölgesinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ile ilgili tahmini büyüme hızı 0,1 puan artırılmış oldu.
AB ekonomisindeki olumlu sinyallere karşın, birliğin en önemli ülkelerinde art arda gerçekleştirilecek seçimler nedeniyle siyasi belirsizlikler yükselişte. Özellikle demokrasi ve insan hakları konusunda öne çıkan AB değerlerinin, son yıllarda gelişen İslamofobik ve mülteci karşıtı siyasetlerden olumsuz etkilenmesi endişesi hakim.
EURO GÜÇLENİYOR
AB'deki iki büyük seçim, birliğin çimentoları olarak görülen Almanya ve Fransa'da yapılacak. Fransa’da 7 Ma-yıs’ta bağımsız aday Emmanuel Macron, oyların yüzde 66’sını aldı ve yeni cumhurbaşkanı seçildi. Fransa'da 11 ve 18 Haziran’da ise milletvekili genel seçimleri için yaklaşık 43 milyon seçmen oy kullanacak. Almanya’da ise eylül ayındaki federal parlamento seçimleri için Başbakan Angela Merkel dördüncü kez aday olmuş durumda.
Seçimlerin ekonomi üzerindeki etkilerine bakıldığında, Fransa ve Almanya seçimi sonrasında Euro üzerindeki belirsizliklerin de kısa ve orta vade için kalkması bekleniyor. Dolayısıyla piyasa oyuncuları, eylül ayından itibaren Euro’nun güçleneceği görüşüne sahip bulunuyor. Merkel’in güçlü rakibi Martin Sculz karşısında nasıl bir sonuç alacağı merak konusu.
YENİ ÇIPA GÜMRÜK BİRLİĞİ
Peki Avrupa’daki seçimler, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ticari ilişkileri nasıl etkileyecek?
TÜİK verilerine bakıldığında, AB’ye ihracat ilk çeyrekte 2,1 milyar dolar artarken, TİM verilerine göre ise nisan ayındaki artış yüzde 3,2’yi buldu. Aynı dönemde Almanya’ya ihracat yüzde 1,2 artarken, Fransa’ya ihracat yüzde 8,9, İngiltere’ye ihracat yüzde 4,7 arttı. Ancak bu dönemde ciddi bir siyasi kriz yaşanan Hollanda’ya ihracat yüzde 7 seviyesinde geriledi. Yılın geri kalan döneminde ise dış ticaretteki tablonun kötüleşmesi beklenmiyor.
Ancak uzun vadede Türkiye ile ticari ilişkilerde nasıl bir seyir izleneceği merak konusu. Zira siyasi ilişkilerdeki gerginliğin belli oranda ticari ilişkilere de yansıması olasılığı mevcut. 2017’nin ikinci yarısında, iki taraf arasında siyasi işbirliklerinin azaldığı, buna karşın ticari işbirliklerinin korunduğu ve Gümrük Birliği üzerinden geliştirilmeye çalışıldığı yeni bir dönem yaşanması bekleniyor.
Her iki taraf da 2017 ve 2018’de Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine ilişkin müzakerelerin başlamasına odaklanacak. Hedef, anlaşmaya sanayi ürünleri ile birlikte tarım ve hizmetler sektörünü de dahil ederek ticaret hacmini 300 milyar dolara çıkarmak. Türkiye, soniki yılı Ekonomi Bakanlığı’nın AB ku-rumlarıyla geliştirdiği Gümrük Birliği çalışmaları ile geçirdi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, son açıklamalarında Gümrük Birliği'ndeki revizyon sürecine ilişkin Avrupa Parlamentosu kararının yakın zamanda çıkacağını belirtiyor. Zeybekci’ye göre, bu konuda yıl sonuna kadar sonuç almak mümkün olacak. Gümrük Birliği’nin güncellenmiş halinin ise 2019 yılı itibariyle hayata geçirilmesi bekleniyor.
TÜSİAD BERLİN DİREKTÖRÜ ALPER ÜÇOK
"Yükselen sağ akımlar, ilişkileri olumsuz etkiliyor"
"AB'deki seçimler konusunda, Fransa ile Sarkozy sonrası Hollande ile başlayan hafif iyileşmenin olumlu yönde artabileceğini düşünüyorum, bilhassa ekonomik alanda. Macron finansal piyasalardan gelen ve Türk ekonomisinin AB açısından önemini iyi bilen bir kişi. Almanya'da ise seçimler Türk kökenlilerle ilgili ve entegrasyon, çifte vatandaşlık gibi konular düzleminde yoğunlaşıyor. Henüz iktidara gelemeseler de Avrupa genelindeki sağcı popülist ve İslamofobik akımların siyasi resmi değiştirdiği bir realite. Sırf bu etkileri bile siyaset gündemini olumsuz yönde şekillendiriyor, tabii ki Türkiye ile ilişkileri de negatif etkiliyor."
AVRUPA BİRLİĞİ VE KÜRESEL ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ BŞK. YRD. CAN BAYDAROL
"Vergi duvarları yükselebilir"
"Avrupa'daki seçimlerden çıkan sonuçlar, AB'nin uyguladığı para politikalarının yani aşırı kemer sıkma uygulamalarının yarattığı tepkiyi ortaya koydu. Merkez partiler giderek tasfiye olmaya başladı. İslamofobik, yabancı düşmanı, korumacı politikalar giderek güç kazanıyor. Bu durum ticarette vergi duvarlarını yükseltebilir. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yürüttüğü tam üyelik müzakereleri birkaç yıldır fiilen askıya alınmış durumda. Bundan sonraki dönemde Avrupa Parlamentosu'nun müzakereleri resmen durdurması gibi bir seçenek gündeme gelirse, bu gelişme Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar açısından kredibilitesini sarsar."
TÜRKİYE EKONOMİ POLİTİKALARI ARAŞTIRMA VAKFI (TEPAV) DRK. DR. SAİT AKMAN
"İyi niyet adımları atılmalı"
"Avrupa'nın siyasi panoraması ciddi şekilde değişiyor. Artık merkez sağ-sol rekabeti değil, merkez partilerin aşırı sağ partilerle rekabeti söz konusu. Kuzeyde Finlandiya'dan güneyde İspanya'ya kadar düzen karşıtı siyasi hareketler güç kazanıyor. Bu durum AB'nin hem sosyal hem de ekonomik kararlarını gözden geçirmesini zorunlu kılıyor. Türkiye ile ilişkilerde yeni dönemde mülteci sorunu ve vize serbestisi tartışılmaya devam edecek. Ticarette gerileme olmaz ama geliştirilmesi için Gümrük Birliği konusunda atılacak adımlar hayati. Bu konuda her iki tarafında siyasi gerilimden uzak bir dil tutturması ve iyi niyet adımları atması gerekiyor."