DOLAR
34,45
-0,11%
DOLAR
EURO
36,18
-0,17%
EURO
GRAM ALTIN
2957,27
-0,17%
GRAM ALTIN
BIST 100
9367,77
3,72%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

2024’te ekonominin rotası ne olacak?

Aralık 2019’dan itibaren dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi ile başlayan küresel çalkantı dönemi, aradan geçen dört yılın ardından hız kesmeden devam ediyor.

07 Ocak 2024 | 21:32
2024’te ekonominin rotası ne olacak?

Aralık 2019'dan itibaren dünyayı etkisi altina alan Covid-19 pandemisi ile başlayan küresel çalkantı dönemi, aradan geçen dört yılın ardından hız kesmeden devam ediyor. Pandeminin gerek toplum sağlığında, gerekse sosyal hayat ve ticarette büyük bedeller ödenerek atlatılması sonrasında patlak veren yüksek enflasyon süreci, geçmişte kaldığı düşünülen bir canavarın tekrar ortaya çıkmasına neden oldu.

24 Aralık 2023 - 06 Ocak 2024 tarihli sayıdan

2024 Şubat'ında iki yılını dolduracak olan Rusya-Ukrayna savaşı ise, küresel çapta "Üçüncü Dünya Savaşı'na mı gidiyoruz?" korkusunu alevlendirdi. Bu süreç içerisinde hatalı faiz politikası ile enflasyonu patlatan Türkiye, 2023 yılının 6 Şubat günü yaşadığı deprem felaketi ile sarsıldı.

Kaybettiğimiz on binlerce can, yüzbinlerce yaralı vatandaşımız ve yerle bir olan kent merkezleri, Türkiye'yi bir kez daha 'deprem' gerçeği ile yüz yüze getirdi. Mayıs 2023 sonunda yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, az farkla güven tazeledi ve ilk iş yeni bir ekonomi yönetimi ile faiz artırımı sürecine start verdi.

Bu arada ekim ayında patlak veren İsrail-Hamas savaşı ve Gazze'nin İsrail taraflndan işgali ile oluşan insanlık krizi ise, gerek Türkiye'nin yakın coğrafyasında gerekse tüm dünyada yeni bir belirsizlik ve güvensizlik döneminin kapısını araladı.

Tüm bu gelişmeler, 2024'ün hem ekonomide hem de küresel barış ve refah beklentilerinde karamsarlık yaratıyor. Küresel ekonomilerde 2023 yılında yavaşlamaya neden olan sıkı para politikaları, 2024 yılının ilk yarısında da devam edecek.

Ancak enflasyonun Türkiye'de 2024 yılının ikinci yarısından itibaren gerilemesi bekleniyor. 2024 yılında dünya ekonomisinde yüzde 2,4 ile yine zayıf bir büyüme olasılığı yüksek. Dünya genelinde bu büyüme temposu, Türkiye'nin ihracatını da sınırlayacak bir büyüme olacak. Türkiye için 2024 sonunda büyüme beklentisi yüzde 3 civarında seyredecek.


1- BÜYÜME

ürkiye ekonomisi 2022'de iç tüketimin katkısıyla beklentileri aşan bir büyüme performansı kaydetmişti. Ekonomi yılın tamamında yüzde 5,6 büyürken, sektörel performansa bakıldığında 2022'nin tamamında hizmetler sektöründeki çift haneli büyüme, buna karşın inşaattaki sert daralma dikkat çekmişti. 2021'de yüzde 24,9 büyüyen ihracat ise 2022'de yüzde 9,1 ile tek hanelere gerilemişti. 2022 yılında kişi başına GSYH ise dolar cinsinden 10 bin 655 dolar olarak hesaplandı.

2023 yılının hemen başında, 6 Şubat'ta yaşadığımız deprem felaketi ekonomiye yaklaşık 100 milyar dolarlık bir fatura yüklerken, deprem bölgesinde güçlü olan tekstil ve çelik gibi önemli sektörlerde üretimin bir süre durmasına neden oldu. Buna karşın ekonomi ilk çeyrekte yüzde 4, ikinci çeyrekte yüzde 3,9 ve son açıklanan üçüncü çeyrekte yüzde 5,9 büyümeyi başardı. 

Türkiye üçüncü çeyrek büyümesi ile AB ve OECD ülkeleri arasında liderliğe oturdu. Üçüncü çeyrekte inşaat dahil hizmetler sektörü yüzde 5,2 oranında, sanayi sektörü yüzde 5,7 oranında ve tarım sektörü yüzde 0,3 oranında büyüdü. Bu dönemde net ihracatın büyümeye katkısı ise eksi 2,6 puan olarak gerçekleşti. 

Toplam sabit sermaye yatırımı (SSY) altında yer alan inşaat yatırımları 2023 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 7,9 oranında artarken, makine teçhizat yatırımları ise yüzde 23,7 oranında artarak dikkat çekti. Bu dönemde özel tüketimin büyümeye katkısı 7,7 puan olurken, kamu tüketimi ekonomik büyümeye 0,7 puan katkı verdi. 

2023'ün son çeyreğinde büyümede bir yavaşlama öngörülse de, yıl-sonu büyüme tahmini yüzde 4,2 civarında öngörülüyor. 2024'te ise faiz artırımı süreci ve ihracat pazarlarındaki talep daralması nedeniyle büyümede fren bekleniyor. 2024 için ortalama büyüme beklentisi yüzde 2,5 ile yüzde 3-5 arasında seyrediyor.


2-İŞSİZLİK

Son yıllarda hükümet, pandemi ve yüksek enflasyon gibi sorunlara rağmen işsizlik oranlarının artmaması için bir dizi uygulamayı hayata geçirdi ve işsizliğin yatay seyretmesini sağladı. 2022 sonunda yüzde 10,2 düzeyinde gerçekleşen işsizlik oranı, 2023 yılının genelinde de yüzde 10 seviyelerinden yukarı çıkmadı. 

Hatta son olarak 11 Aralık 2023 tarihinde açıklanan iş gücü istatistiklerine göre işsizlik oranı 2023 yılı ekim ayında yüzde 8,5 seviyesine kadar geriledi. Böylelikle işsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesini görmüş oldu. Bu dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış veriler dikkate alındığında; istihdam edilenlerin sayısı 31 milyon 835 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 48,5 olarak gerçekleşti. 

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 16,3 olurken, atıl iş gücü oranı ise yüzde 21,3 olarak gerçekleşti. OVP'de 2024 için işsizlik oranı yüzde 10,3 olarak öngörülürken, IMF, OECD ve AB Komisyonu gibi uluslararası kuruluşlar ise Türkiye'de işsizliğin 2024'te yüzde 10'a kadar inebileceği tahmininde bulunuyor.
 

3- ENFLASYON

Türkiye'de hükümetin faiz indirme politikası ile birlikte son 1,5 yılda rekor hızla artarak tüketici fiyatlarında yüzde 90'ları, üretici fiyatlarında ise yüzde 160'ları gören enflasyon, 2023 yılının ilk yarısında genel seçimlerin gölgesinde kaldı Haziran ayına kadar yüzde 40'lar seviyesine kadar gerileyen TÜFE, seçimler sonrasında kurulan yeni ekonomi yönetimi ve faiz artırımı politikasına geçilmesi sonrasında, yeniden yükselişe geçti. 

Son açıklanan Kasım 2023 verilerine göre, yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 61,98 düzeyinde gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,25 oldu. Yüzde 11,17 oranında artan konut grubu fiyatları kasım ayı enflasyonunun temel belirleyicisi olurken, bir diğer belirleyici fiyatları yüzde 2,78 oranında artan Gıda ve Alkolsüz İçecekler grubu oldu. 

Yıllık enflasyona en büyük etki ise 17,00 puanla Gıda ve Alkolsüz İçecekler, 11,12 puanla Ulaştırma ile 7,15 puanla Lokanta ve Oteller gruplarından geldi. Son altı ayda politika faizi yüzde 8,5'ten yüzde 40'a çıkarılırken, yıl sonunda TÜFE beklentisi yüzde 65 seviyesinde seyrediyor. 2024 yılı için ise OVP yılsonu hedefi yüzde 33 olurken, gerek ulusal gerekse uluslararası kurumlar 2024 sonunda enflasyonun yüzde 45-50 arasında seyretmesini bekliyor.


4- FAİZ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki yeni yönetimin iş başına geldiği Haziran 2023'ten bu yana yedi kez faiz artırımına gitti. Son olarak 21 Aralık tarihinde yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında bir haftalık repo faizi 250 baz puan artışla yüzde 42,5 çıkarıldı. 

Böylelikle Merkez Bankası; haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750, eylülde 500, ekimde 500, kasımda 500 ve aralıkta 250 baz puan olmak üzere yedi toplantıda toplam 3 bin 400 baz puan faiz artırmış oldu. Politika faizi yüzde 8,5'ten yüzde 42,5'e kadar gelirken, 2024 için ise en azından ikinci çeyreğe kadar faizin sabit tutulması bekleniyor. 

Bu arada, önümüzdeki haftalarda ve aylarda İsrail-Hamas savaşı ile tırmanan gerilimin küresel ekonomi ve ticarette yaratacağı yeni sorunlar olup olmayacağı, Türkiye'nin dezenflasyon sürecinde ne kadar başarılı olacağı da 2024 genelindeki faiz oranlarında belirleyici olacak. Şimdilik 2024 sonu öngörüleri, politika faizinin yüzde 35 seviyesine kadar çekilebileceği ekseninde şekilleniyor.

5- DOLAR KURU

Eylül 2021'de yüzde 19 olan politika faizini düşürme politikasını uygulamaya koyan ekonomi yönetimi, bu sayede enflasyonu da düşüreceğini varsaymıştı. Ancak iktisat bilimine aykırı olan bu hamle ters tepmeye mahkumdu ve kısa süre içerisinde enflasyon hızla yükselmeye başladı. 

Aradan geçen iki yılı aşkın sürede Türk Lirası döviz karşısında çok ciddi oranda değer kaybetti; tüketici enflasyonu resmi verilere göre yüzde 90'ları, bağımsız kuruluşların hesaplamalarına göre ise yüzde 2002'leri gördü. Eylül 2021'de 1 ABD Doları 8,4 TL iken, 2023'ün son günlerinde 1 ABD Doları 30 TL'ye dayanmış durumda. 

Bu süre içinde dövize olan yönelimi durdurabilmek için Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi devreye sokuldu. Kısa sürede KKM hesaplarına verilen yüksek faizler, burada değeri yüz milyarlar dolan aşan TL birikmesine yol açtı.

Faiz artırımı sonrasında TL mevduat faizlerinin yükselişe geçmesi sonrasında KKM hesaplarında çözülme yaşansa da hala yaklaşık 2,5 trilyon TL'lik KKM bulunuyor. Bu noktada dolara olan ilgi de sürüyor. Dolar kurunun 2023'ü 29,6 TL seviyelerinde kapatması öngörülürken, 2024 sonu beklentisi ise 35-40 TL arasında seyrediyor.


6- İHRACAT

hracatta 2022 yılını bir önceki yıla göre yüzde 13 artışla 254,2 milyar dolar ile kapatan Türkiye, 2023 yılında ise ihracatta adeta yerinde saydı. Türkiye'nin ana pazarları olan Avrupa Birliği (AB) ve ABD ekonomilerindeki yavaşlama, yüksek üretim maliyetleri ve finansmana erişimde yaşanan zorluklar nedeniyle, 2023 yılında hazır giyim, tekstil ve çelik başta olmak üzere emek yoğun sektörlerde ağır ihracat kaybı yaşandı. 

Toplam ihracatın yüzde 53'ünü oluşturan 12 sektör 2023'te pazar kaybetti. Son açıklana Kasım 2023 verilerine göre, ocak-kasım dönemini kapsayan 11 ayda ihracat yaklaşık 233 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu da geçen yılın 11 ayına kıyasla yüzde 0,7'lik bir artışa karşılık geliyor. 2023'ün ihracatta 255 milyar dolar ile kapanması bekleniyor. 

2024 yılında ihracat dünyası kendine yüzde 10 artış hedefi koymuş durumda. OVP'de de 2024 ihracat hedefi olarak 275 milyar dolar belirlendi. Ancak gerek AB ve ABD'deki talep daralması, gerekse Ukrayna ve Filistin krizlerinin yarattığı belirsizlik ortamı, 2024'te ihracatta ciddi bir atılım gerçekleşmesi ihtimalini azaltıyor.


7- İTHALAT

Türkiye ekonomisi 2022 yılında son 27 yılın en büyük dış ticaret açığını vermişti. 2022 sonunda dış ticaret açığı 110 milyar dolara ulaşırken, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2022 yılında yüzde 70'e kadar gerilemişti. 2022 yılında geçtiğimiz yıla göre, ihracat yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolar, ithalat ise yüzde 34,3 oranında artışla 364,4 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 

2023 yılında ise hem ihracat hem de ithalat artışı hız kesti. Son açıklanan verilere göre, 2023 yılı ocak-kasım döneminde ise, ihracat yüzde 0,7 oranında artışla 232 milyar 915 milyon dolar, ithalat yüzde 0,5 oranında artışla 332 milyar 752 milyon dolar olarak gerçekleşti. 

Bu dönemde dış ticaret hacmi, yüzde 0,6 oranında artarak 565 milyar 667 milyon dolar olarak gerçekleşirken, dış ticaret açığı ise 109,5 milyar dolar ile geçen yıl ile paralel seyretti. İthalat faturasının 2023 sonunda 360 milyar dolara ulaşması beklenirken, 2024 sonu için ithalatta 372,8 milyar dolarlık gerçekleşme beklentisi hakim.


8- CARİ AÇIK

Başta enerji olmak üzere üretim ve ihracatta ithalata bağımlı olan Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olan cari açık sorunu, 2023 yılında da kendini hissettirmeyi sürdürdü. 2022 yılında cari dengenin GSYH'ye oranı eksi yüzde 5,30 olmuş ve toplam cari açık 48,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmişti. 

2023 sonunda ise yüzde 4'ün üzerindeki ekonomik büyüme ile cari denge/GSYH oranının eksi yüzde 4'e gerileyeceği öngörülse de, cari açığın faturası geçen yıla göre artacak ve 50 milyar doların üzerine çıkacak. Son açıklanan Ekim 2023'e ilişkin cari işlemler dengesi hesabı 186 milyon dolar fazla verdi. Ancak piyasalarda ağırlıklı beklenti 750 milyon dolar 'fazla' oluşacağı yönündeydi. Ekim itibarıyla yıllık cari açık ise 50,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. '

Çekirdek açık' olarak adlandırılan altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 5 milyar 67 milyon dolar fazla verdi. Kaynağı belirsiz para giriş/çıkışını gösteren net hata noksan kalemindeki toplam çıkış ise ocak-ekim döneminde 8,1 milyar dolar oldu. 2024 yılında cari dengede ciddi bir değişiklik beklenmiyor. Enerji maliyelerinde beklenmeyen bir artış gerçekleşmezse, 2024 sonunda Cari Açık /GSYH oranının eksi yüzde 3'ler seviyesinde seyretmesi öngörülüyor.


9- BÜTÇE AÇIĞI

2022yılı sonunda, yılın tamamı için bütçe kanunu ve ek bütçe kanunu ile belirlenen bütçe giderlerinden 110 milyar TL daha fazla harcanırken, tahmin edilen bütçe gelirlerinden 129 milyar TL fazla gelir elde edildi. Böylelikle 2021 yılında bütçe açığı 201,5 milyar TL iken, 2022'de 139 milyar TL olarak gerçekleşti. Ancak 2023 yılının başında yaşadığımız deprem felaketi, bu yıla ilişkin bütçe öngörülerini alt üst etti. 

Son açıklanan verilere göre, merkezi yönetim bütçesi kasım ayında 75,6 milyar lira fazla vermiş olsa da, yılın 10 ayında bütçe açığı 532,4 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu dönemde bütçe gelirleri ise vergi tahsilatında yüzde 100'ü aşan artışla 746 milyar 810 milyon TL oldu. Orta Vadeli Program'a (OVP) göre, 2023 ve 2024 merkezi bütçe açık/GSYH oranı tahmini, her iki yıl için de yüzde 6,4 olarak belirlendi. 

OVP'de yer alan 2023 merkezi bütçe açık nominal TL tahminlerinin gerçekleşmesi için aralık ayında bütçe açığının ocak-kasım döneminin iki katından fazla artarak, 1,6 milyar TL seviyesine ulaşması bekleniyor. Deprem ve diğer harcamaların önemli bir kısmının aralıkta bütçeye yansıması beklense de 2023 bütçe açık gerçekleşmesi OVP tahmininin altında kalması daha olası. 2024 için ortaya konan bütçe açığı beklentisi ise 2,7 trilyon TL olarak kayıtlara geçmiş durumda.


10- DÜNYA EKONOMİSİ

Pandeminin ardından 2022 yılında küresel piyasalarda yaşanan hızlı toparlanmanın sonrasında tedarik zincirindeki bozulmalar, Rusya-Ukrayna savaşının enerji fiyatlarında yarattığı sert yükseliş, pandemiyle dünya çapında uygulanmaya başlayan ultra gevşek para ve maliye politikaları sonucunda enflasyon tüm dünyada son 40 yılın en yüksek seviyelerine çıkmıştı. 

2023 yılının ilk yarısı, düşen enerji fiyatları ve Çin ekonomisinin gecikmeli de olsa toparlanmasının etkisiyle, daha ılımlı iktisadi faaliyeti beraberinde getirdi. ABD ekonomisinde soğumaya işaret eden veri akışı ve beklentilerin altına gerçekleşen enflasyon göstergeleri, piyasalarda FED'in faiz artırımlarını sonlandırmış olabileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi. 

Euro Bölgesi'nde yıllık TÜFE enflasyonu kasımda öncü verilere göre yüzde 2,4 düzeyinde gerçekleşerek, Temmuz 2021'den bu yana en düşük değerini aldı. Çin'de ise arz ve talep göstergeleri ekonomik aktivitede toparlanmaya işaret etse de, enflasyon verileri ülkede deflasyonun sürdüğünü gösteriyor. 

Küresel ekonominin, 2023 yılında yüzde 2,8 ve 2024 yılında yüzde 2,4 ile yüzde 2,9 arasında bir büyüme oranıyla yavaşlayan bir görünüm sergilemesi bekleniyor.
 

0


  • ALTIN GRAM - TL 2957,27 -0,17%
  • ALTIN ONS 2669,84 -0,07%
  • BIST 100 9367,77 3,72%
  • DOLAR/JAPON YENI 154,52 0,009%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,39737 0,03973%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 101,3 0,997%
  • DOLAR/TURK LIRASI 34,4497 -0,1058%
  • EURO/DOLAR 1,0473 -0,0601%
  • EURO/TURK LIRASI 36,1802 -0,1652%
  • STERLIN/DOLAR 1,25872 -0,07066%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL