İstanbul Havalimanı'ndaki duty free alışveriş alanlarının işletmesini 25 yıllığına üstlenen Unifree Duty Free, 2020'de yüzde 75 büyüme hedefliyor. Unifree Duty Free CEO'su Ali Şenher, yolcular yeni havalimanına alıştıkça alışveriş oranlarının arttığını söylüyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
[email protected]
İnşaatı başladığından bu yana pek çok tartışmaya neden olan İstanbul Havalimanı (İGA) açılalı bir yılı geçti. Yıllık 200 milyon yolcu kapasitesine sahip İstanbul Havalimanı, 53 bin metrekarelik perakende satış alanıyla aynı zamanda bir alışveriş destinasyonu olmayı hedefliyor.
Havalimanında duty free (gümrüksüz alışveriş alanı) mağazalarının yanı sıra 102 alt işletmeci bulunuyor. Bu alanların tamamının işletmesini ise 25 yıllığına Unifree Duty Free üstlendi.
1,2 milyar TL'lik yatırım yapan ve yaklaşık 3 bin kişiye istihdam yaratan şirket, ilk yıl yüzde 35'lik büyüme yakaladı. 2020 yılında yüzde 75 büyüme hedefleri olduğunu söyleyen Unifree Duty Free CEO'su Ali Şenher, "Havalimanı artık oturdu, yolcular alıştı.
İGA her geçen gün yeni bir havalimanıyla anlaşma yapıyor. THY'nin önemli planları var. Bunların hepsi bizim büyümemizi destekleyecek gelişmeler" diyor.
Yeni havalimanı açılalı yaklaşık bir yıl oldu. Bu yıl sizin için nasıl geçti?
İlk bir yıl performanstan memnunuz çünkü süreç planladığımız gibi gelişti. Pasaport sonrası dünyanın en büyük duty free alanı burası.
Yüzde 35'lik büyümemiz oldu. Havalimanı ilk açıldığında yolcular kapıya gitmek için panik yapıyorlardı. Şimdi ise kalkışa 45 dakika var, nasıl alışveriş yaparım diye bakıyorlar.
Yolcu da alıştı. Yaptığımız yatırımların da etkisiyle parfüm, kozmetik ürünlerinde yüzde 40'lara varan artışlar oldu. Lokum, baklava gibi yerli ürünlerde de yüzde 69 artış yaşandı.
Bu hızlı büyümeyi nasıl yakaladınız?
Atatürk Havalimanı (AHL) çok güzeldi fakat hızlı büyüdü ve metrekare perakende için yetersiz hale gelmişti. Normalde 1 milyon yolcu için yeme-içme ve perakendenin bin metrekarede hizmet görmesi gerekiyor. Duty free alanında Avrupa ortalaması 600-700 metrekare.
Bu alan AHL'de 180 metrekareye kadar düşmüştü. Daha fazla çeşit geniş bir alanda sunulunca bunun olumlu geri dönüşü oluyor. Öyle bir noktaya geldik ki insanlar yurtdışından gelip havalimanında bir gün geçirip alışveriş yapıp dönüyorlar.
Burayı yeni bir iş modeli olarak lanse ettiniz. Nasıl bir model bu?
Bu boyutta ve bu marka karmasında başka bir havalimanı yok. Normalde klasik bir duty free'den geçersiniz fakat burada bir yaşam merkezi var. Spa, cilt bakımı yaptırabiliyorsunuz, fön çektirebiliyorsunuz. Hayvanlarınıza ücretsiz yemek veriyoruz.
Louis Vuitton, Hermes ve LC Waikiki aynı 700 metre içinde faaliyet gösteriyor. Ayrıca bütün markalar buraya özel mağaza tasarımları ve ürünler geliştirdi. Yerli markaların burada olması için onlara destek olduk.
İhaleyi aldığımız gün dedik ki biz buradan 4-5 yeni dünya markası çıkaramazsak işimizi yapmamış oluruz. icra kurulumuzun hedeflerinden biri de bu. Alt işletmeci olarak 51 marka, duty free alanında yer alan ise 52 yerli marka var.
Yeni markalar getirmeyi planlıyor musunuz?
Her gün yer boşaldı mı diye arayan yerli ve yabancı markalar var. Sık sık arayan 27 firma var. Şu anda kiralık alanlar tamamen dolmuş durumda. Kira sözleşmelerinin ortalaması üç yıl.
Havalimanında ciro payı modeli var. İşletmeciler sattığı kadar kira ödüyor. Belli bir ciro garantisi veriyoruz. Dünyada kiradan alınan pay yüzde 30-40 arasında değişiyor. Bizde de oran bu rakamlara yakın.
2020 yılı için büyüme hedefiniz nedir?
Yüzde 75 büyüme hedefimiz var. Havalimanı artık oturdu, yolcular alıştı. İGA her geçen gün yeni bir havalimanıyla anlaşma yapıyor. THY'nin önemli planları var. Bunların hepsi bizim büyümemizi destekleyecek gelişmeler.
Yatırımın geri dönüşü ne zaman olacak?
3-4 yıldır yatırım sürecimiz devam ediyor. Geri dönüş için önümüzde bir yıl daha var. Önümüzdeki yıl yeni bir yatırım yok. Yeni bir terminal yatırımı yapılması bekleniyor. O zaman bizim de yatırımımız başlayacak. 25 yıllığına buradaki bütün terminaller için anlaştık.
İstihdamda artış olacak mı?
Direkt bizim istihdam ettiğimiz 2 bin 700 kişi var. Alt işletmecilerle birlikte bu rakam 4 bine çıkıyor. Önümüzdeki yıl toplam rakam 5 bine ulaşacak. Bizim çalışan sayımız da 3 bin 200 olacak.
Duty free'lerin fiyat konusunda eskisi kadar avantajlı olmadığı düşünülüyor. Gerçekten öyle mi?
Biz iç piyasaya göre yüzde 25-50 arasında daha uygun fiyata ürün satıyoruz. Fakat iç piyasada bazı ürünler sahte veya kaçak olabiliyor.
Bu nedenle tüketiciye daha uygun gibi geliyor. Bu iş için ciddi yatırım yapıyoruz. Sürekli iç piyasayla karşılaştırma yapıyoruz. Müşterilerimize karşı sorumluluğumuz var.
Dijitalleşmeye yönelik yatırımlarınız var mı?
SAP sistemine ciddi bir yatırım yaptık. Zaten kullanıyorduk ama bunu yukarı taşımak için 12 milyon Euro'luk yatırımda bulunduk. SAP sistemini bu kapsamda kullanan az sayıda şirket var.
Süreçler üzerinde kontrolümüz artıyor. Bu sistem istenen ürünün bulunması, optimum stok, insan hatasının sıfıra indirilmesi konularında büyük avantaj sağlıyor.
2020'de yeni trendler neler olacak?
2020 için özellikle yılın ikinci yarısında Uzakdoğu'dan önemli beklentilerimiz var. Bunun için hazırlık yapıyoruz. Çalışanlarımıza Çince dersleri veriyoruz. Rusça dersleri de vermeye başlayacağız.
2020'nin ekim ayında 357 kişi Çince kursunu bitirmiş olacak. Mağazada satış yaparken, müşteriyi bilgilendirecek kadar Çince bilecekler.
DOKUZ ÜLKEDE FAALİYET GÖSTERİYOR
Bilginer ve Üstünkaya aileleri tarafından 1975 yılında kurulan Unifree, 1999 yılından itibaren Avrupa'nın en büyük duty free işletmecilerinden biri olan Gebr. Heinemann SE & Co. KG ile ortak oldu.
Aynı zamanda TAV ile birlikte ATU Duty Free'nin ortakları arasında yer alan şirket, YDA tarafından işletilmekte olan Dalaman Havalimanı ve Kosova'da Limak tarafından işletilen Priştina Havalimanı başta olmak üzere, dokuz ülkedeki 24 farklı havalimanında, 32 bin metrekare alanda, 134 duty free mağazası işletiyor.