1963’te kurulan Gedik Kaynak, bugün 80 ülkeye ihracat yapan ve 400 milyon TL cirolu bir holdinge dönüştü. Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, şirketin 55’inci yılına 100 milyon TL yatırımla yapacakları makine parkı değişimi ve katma değerli üretim stratejisiyle gireceklerini söylüyor. Holding, bu amaçla 50 yıldır üretim yaptığı Pendik’teki tesislerini Hendek’e taşıyacak.
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Türkiye’nin ilk kaynak mühendislerinden olan, yerli otomobil Devrim’in yapımında da emeği bulunan Halil Kaya Gedik’in kurucusu olduğu Gedik Holding, 55’inci yılını kutlayacağı 2018’e kadar üretim ve teknolojide büyük dönüşüm hazırlığında. Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, yeni dönem hedeflerini Ekonomist’e anlattı.
Şirketin kurulduğu 1963’ten bu yana üretim yaptıkları Pendik’teki tesislerini Hendek İkinci OSB içine taşıyacaklarını belirten Gedik, “100 milyon TL yatırımla makine parkımızı baştan aşağı yenileyerek ihracatta büyümek için katma değerli üretime yöneleceğiz” diyor. Gedik, Gedik Üniversitesi ile de 10 yıl içinde Türkiye’nin en saygın beş üniversitesinden biri olmayı hedeflendiklerini kaydediyor. Hülya Gedik’e sorduğumuz sorular ve aldığımız yanıtlar şöyle:
Gedik markası, Türk sanayiinde çok eski ve önemli bir marka. Şu an holding bünyesinde kaç şirket faaliyet gösteriyor?
1963 yılında Gedik Kaynak olarak kurulduk. Sonra 1967’de vana ve döküm firmamızı kurduk. Kaynak bizim amiral gemimiz. Hem endüstriyel üretim yapıyoruz hem de geçen yıldan itibaren kendi lisansımızla kurum ve şirketlere danışmanlık yapıyoruz. Holding bünyesinde şu anda iki sanayi şirketi var. Biri kaynak, diğeri ise vana ve döküm üzerine. Dökümhanemizde hem hassas döküm -ki bunu ilk kez biz Türkiye’de yapmaya başladık- hem de kum döküm yapabiliyoruz. Dökümhane tesisleıi-miz Hendek İkinci OSB’de bulunuyor. Kaynak tesislerimiz ise Pendik’te 53 dönüm üzerine kurulu. Ayrıca Gedik Eğitim Vakfı ve Gedik Üniversitesi var.
Kaynak sektöründe danışmanlık nasıl yapılıyor?
Bu yıldan itibaren kendi AR-GE’mizi de yüzde 100 Türk firması olarak satmaya başladık. Ondan önce biz de yabancı firmalardan lisans kiralayarak teknoloji kullanıyorduk. Kaynak elektrotları ve kaynak telleri üretiminde çok önemli aşama kaydettik. Ayrıca Gedik Teknik Merkezi adıyla kaynaklı ürünlerin testlerini yapan, yani şirketler için üçüncü göz olan bir şirketimiz de var. Boru hatları, tersaneler veya çelik konstrüksüyonun olduğu tüm tesislerde kaynak kalitesini kontrol ediyoruz. Hem Üçüncü Köprü hem de yakın zamanda faaliyete geçen Osmangazi Köprüsü’nde kaynak kontrollerini biz yaptık.
Gedik Holding 2015’i nasıl kapattı?
Geçen yıl toplam ciromuz 400 milyon TL civarında gerçekleşti. Toplam çalışan sayımız ise bin 200. Hedefimiz aslında ciroda 500 milyon TL’yi aşmaktı. Ancak beklenmedik seçim takvimi nedeniyle hedefimize ulaşamadık. Kendi alanımızda en fazla ülkeye ihracat yapan şirket olarak geçen yıl TİM’den ödül aldık. 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Geçen yıl 35 milyon dolar ihracat yaptık. Ancak şu an iç pazara daha çok ağırlık veriyoruz. Daha fazlasını yapabiliriz ama fazla mal sattığımız ülkelerde petrol fiyatlarının düşmesiyle alımlar azaldı. İki hafta önce Turquality’den onay aldık. Ne olursa olsun ihracat demek yerine, kendi markamızla ihracat yapmayı önemsiyoruz.
Nasıl bir büyüme ve yatırım ajandanız var?
Biz her yıl ortalama yüzde 15-20 büyüyen bir şirketiz. Bu yıl da hedefimiz böyle. Ben kârlılıkta büyümenin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle standart ürünler yerine katma değeri yüksek ürünlere yöneliyoruz. Önümüzdeki iki yıl içinde tüm üretim birimlerimizi 30 milyon dolar yatırımla taşıyacağız. Pendik’teki tesislerimizi Hendek İkinci OSB içindeki 150 dönümlük arazimize toplayacağız. Bu yatırımlar kapsamında makine parkımızı da yenileyeceğiz, robot ve otomasyon sistemlerimizi geliştireceğiz. Böylelikle 2018 gibi yani 55’inci yılımızda hem üretim hem de teknolojide eşik atlayacağız. Gelecekte yeni fırsatları değerlendirmek açısından borsaya açılmayı da düşünebiliriz.
Eğitim alanında vakfınız ve üniversiteniz ile faaliyettesiniz. Bu alandaki hedefleriniz nelerdir?
Gedik Eğitim Vakfı ve bu vakfa bağlı Gedik Üniversitesi ile eğitime katkı sunmaya çalışıyoruz. Özellikle sanayideki ara eleman, teknik eleman eksikliği çok fazla. Biz eğitim kurumlarımızda bu açığı kapamaya yönelik de eğitim veriyoruz. Pendik'teki meslek yüksekokulumuzda en bildiğimiz konu olan kaynak ve dökümde sektöre eleman yetiştiriyoruz. Üniversitemizde ise farklı fakültelerde 4 bine yakın öğrencimiz mevcut. Üniversite olarak fazla genişlemek istemiyoruz. Eğitimin niteliğini düşürmeden, en fazla 8 bin öğrenciye eğitim veren,10 yıl içinde en saygın beş Türk üniversitesinden biri olmayı hedefliyoruz.
Pendik’teki araziyi nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?
Pendik’teki arazimiz 53 dönüm. Şu anda çok değerlenmiş durumda. Biliyorsunuz sanayicilik gönüllülük işi, çılgın bir iş. Parayı başka değer-lendirseniz çok daha zengin olursunuz. Buradaki arazimizi sanayide değil, hizmet sektöründe değerlendirmeyi planlıyoruz. Dragos’ta Gedik Sağlık Merkezi adıyla ufak bir sağlıklı yaşam kliniği kurduk. Bu bizim ilk kez girdiğimiz bir alan. Pendik’te ise Sabiha Gökçen’e yakınlığından dolayı bir otel yatırımı yapabiliriz.
İhracatta hangi pazarlara ağırlık veriyorsunuz?
Özellikle Orta Asya, ABD ile AB pazarları bizim için öncelikli. Ama bu yıldan itibaren Afrika ülkelerine de eğilmeye başladık. Örneğin Güney Afrika, Kenya, Gana ve Fildişi’ni yakından takip ediyoruz. Ayrıca Türkiye’nin son dönemde sıkıntılı olduğu Mısır’a sipariş usulü mal satmaya devam ediyoruz. Mısır bizim için çok önemli bir pazar.
İhracat pazarları geliştikçe yurtdışında üretim gibi bir düşünceniz var mı?
Olabilir tabii. Biz bu yıl itibariyle kaynak teknolojisinde lisans kiralayan bir şirketten lisans veren bir şirket haline geldik. Birçok ülkeden ortak üretim için teklif alıyoruz. Özellikle Afrika ülkelerinden elektrot veya kaynak malzemeleri üreten şirket kurmamız için yoğun teklif var. Bu teklifleri değerlendirebiliriz.
"BABAM ÇOK ZOR BİR KARAR VERDİ"
Yönetim kurulu başkanlığı görevini 2008’de babanız Halil Bey’den devraldınız. Bir kadın olarak birdenbire patron olmak sizi nasıl etkiledi?
İnsan içinde yaşarken, bazı kararların hayatı nasıl etkilediğini anlamıyor. Babamın ne kadar uzakgörüşlü bir insan olduğunu daha yeni yeni idrak ediyorum. Babamın jenerasyonu çocuğu ile kurduğu işletmeyi hemen hemen aynı bağ ve sevgi ile seviyor. 2008'de beni yönetim kurulu başkanlığına getirdi. Kendisi de‘Onursal Başkan'oldu. Abim Hakkı Gedik ise Gedik Yatırım ile ilgilenmeye başladı. Verdiği karar zor bir karardı. Ben iktisat okudum, sonra da işletme masterı yaptım. Mühendislik bilgim yoktu. Ama babamın vefat edene dek yanımda olması, onun aklına başvurabilmem bana büyük güven verdi.
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Türkiye’nin ilk kaynak mühendislerinden olan, yerli otomobil Devrim’in yapımında da emeği bulunan Halil Kaya Gedik’in kurucusu olduğu Gedik Holding, 55’inci yılını kutlayacağı 2018’e kadar üretim ve teknolojide büyük dönüşüm hazırlığında. Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, yeni dönem hedeflerini Ekonomist’e anlattı.
Gedik markası, Türk sanayiinde çok eski ve önemli bir marka. Şu an holding bünyesinde kaç şirket faaliyet gösteriyor?
1963 yılında Gedik Kaynak olarak kurulduk. Sonra 1967’de vana ve döküm firmamızı kurduk. Kaynak bizim amiral gemimiz. Hem endüstriyel üretim yapıyoruz hem de geçen yıldan itibaren kendi lisansımızla kurum ve şirketlere danışmanlık yapıyoruz. Holding bünyesinde şu anda iki sanayi şirketi var. Biri kaynak, diğeri ise vana ve döküm üzerine. Dökümhanemizde hem hassas döküm -ki bunu ilk kez biz Türkiye’de yapmaya başladık- hem de kum döküm yapabiliyoruz. Dökümhane tesisleıi-miz Hendek İkinci OSB’de bulunuyor. Kaynak tesislerimiz ise Pendik’te 53 dönüm üzerine kurulu. Ayrıca Gedik Eğitim Vakfı ve Gedik Üniversitesi var.
Kaynak sektöründe danışmanlık nasıl yapılıyor?
Bu yıldan itibaren kendi AR-GE’mizi de yüzde 100 Türk firması olarak satmaya başladık. Ondan önce biz de yabancı firmalardan lisans kiralayarak teknoloji kullanıyorduk. Kaynak elektrotları ve kaynak telleri üretiminde çok önemli aşama kaydettik. Ayrıca Gedik Teknik Merkezi adıyla kaynaklı ürünlerin testlerini yapan, yani şirketler için üçüncü göz olan bir şirketimiz de var. Boru hatları, tersaneler veya çelik konstrüksüyonun olduğu tüm tesislerde kaynak kalitesini kontrol ediyoruz. Hem Üçüncü Köprü hem de yakın zamanda faaliyete geçen Osmangazi Köprüsü’nde kaynak kontrollerini biz yaptık.
Gedik Holding 2015’i nasıl kapattı?
Geçen yıl toplam ciromuz 400 milyon TL civarında gerçekleşti. Toplam çalışan sayımız ise bin 200. Hedefimiz aslında ciroda 500 milyon TL’yi aşmaktı. Ancak beklenmedik seçim takvimi nedeniyle hedefimize ulaşamadık. Kendi alanımızda en fazla ülkeye ihracat yapan şirket olarak geçen yıl TİM’den ödül aldık. 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Geçen yıl 35 milyon dolar ihracat yaptık. Ancak şu an iç pazara daha çok ağırlık veriyoruz. Daha fazlasını yapabiliriz ama fazla mal sattığımız ülkelerde petrol fiyatlarının düşmesiyle alımlar azaldı. İki hafta önce Turquality’den onay aldık. Ne olursa olsun ihracat demek yerine, kendi markamızla ihracat yapmayı önemsiyoruz.
Nasıl bir büyüme ve yatırım ajandanız var?
Biz her yıl ortalama yüzde 15-20 büyüyen bir şirketiz. Bu yıl da hedefimiz böyle. Ben kârlılıkta büyümenin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle standart ürünler yerine katma değeri yüksek ürünlere yöneliyoruz. Önümüzdeki iki yıl içinde tüm üretim birimlerimizi 30 milyon dolar yatırımla taşıyacağız. Pendik’teki tesislerimizi Hendek İkinci OSB içindeki 150 dönümlük arazimize toplayacağız. Bu yatırımlar kapsamında makine parkımızı da yenileyeceğiz, robot ve otomasyon sistemlerimizi geliştireceğiz. Böylelikle 2018 gibi yani 55’inci yılımızda hem üretim hem de teknolojide eşik atlayacağız. Gelecekte yeni fırsatları değerlendirmek açısından borsaya açılmayı da düşünebiliriz.
Eğitim alanında vakfınız ve üniversiteniz ile faaliyettesiniz. Bu alandaki hedefleriniz nelerdir?
Gedik Eğitim Vakfı ve bu vakfa bağlı Gedik Üniversitesi ile eğitime katkı sunmaya çalışıyoruz. Özellikle sanayideki ara eleman, teknik eleman eksikliği çok fazla. Biz eğitim kurumlarımızda bu açığı kapamaya yönelik de eğitim veriyoruz. Pendik'teki meslek yüksekokulumuzda en bildiğimiz konu olan kaynak ve dökümde sektöre eleman yetiştiriyoruz. Üniversitemizde ise farklı fakültelerde 4 bine yakın öğrencimiz mevcut. Üniversite olarak fazla genişlemek istemiyoruz. Eğitimin niteliğini düşürmeden, en fazla 8 bin öğrenciye eğitim veren,10 yıl içinde en saygın beş Türk üniversitesinden biri olmayı hedefliyoruz.
Pendik’teki araziyi nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?
Pendik’teki arazimiz 53 dönüm. Şu anda çok değerlenmiş durumda. Biliyorsunuz sanayicilik gönüllülük işi, çılgın bir iş. Parayı başka değer-lendirseniz çok daha zengin olursunuz. Buradaki arazimizi sanayide değil, hizmet sektöründe değerlendirmeyi planlıyoruz. Dragos’ta Gedik Sağlık Merkezi adıyla ufak bir sağlıklı yaşam kliniği kurduk. Bu bizim ilk kez girdiğimiz bir alan. Pendik’te ise Sabiha Gökçen’e yakınlığından dolayı bir otel yatırımı yapabiliriz.
İhracatta hangi pazarlara ağırlık veriyorsunuz?
Özellikle Orta Asya, ABD ile AB pazarları bizim için öncelikli. Ama bu yıldan itibaren Afrika ülkelerine de eğilmeye başladık. Örneğin Güney Afrika, Kenya, Gana ve Fildişi’ni yakından takip ediyoruz. Ayrıca Türkiye’nin son dönemde sıkıntılı olduğu Mısır’a sipariş usulü mal satmaya devam ediyoruz. Mısır bizim için çok önemli bir pazar.
İhracat pazarları geliştikçe yurtdışında üretim gibi bir düşünceniz var mı?
Olabilir tabii. Biz bu yıl itibariyle kaynak teknolojisinde lisans kiralayan bir şirketten lisans veren bir şirket haline geldik. Birçok ülkeden ortak üretim için teklif alıyoruz. Özellikle Afrika ülkelerinden elektrot veya kaynak malzemeleri üreten şirket kurmamız için yoğun teklif var. Bu teklifleri değerlendirebiliriz.
"BABAM ÇOK ZOR BİR KARAR VERDİ"
Yönetim kurulu başkanlığı görevini 2008’de babanız Halil Bey’den devraldınız. Bir kadın olarak birdenbire patron olmak sizi nasıl etkiledi?
İnsan içinde yaşarken, bazı kararların hayatı nasıl etkilediğini anlamıyor. Babamın ne kadar uzakgörüşlü bir insan olduğunu daha yeni yeni idrak ediyorum. Babamın jenerasyonu çocuğu ile kurduğu işletmeyi hemen hemen aynı bağ ve sevgi ile seviyor. 2008'de beni yönetim kurulu başkanlığına getirdi. Kendisi de‘Onursal Başkan'oldu. Abim Hakkı Gedik ise Gedik Yatırım ile ilgilenmeye başladı. Verdiği karar zor bir karardı. Ben iktisat okudum, sonra da işletme masterı yaptım. Mühendislik bilgim yoktu. Ama babamın vefat edene dek yanımda olması, onun aklına başvurabilmem bana büyük güven verdi.