Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Başkanı İsmail Gülle, "İhracat ailesi olarak Cumhurbaşkanımızın ekonomide ilan ettiği reform süreci kapsamında yeni ihracat seferberliği başlattık. 2000 yılında 36 milyon ton olan ihracatımız, 2023 yılında da, miktar bazında 200 milyon tona ulaşacağını öngörüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
TİM'den yapılan açıklamaya göre, yeni ihracat seferberliği kapsamında, TİM Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, TİM Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Birlik başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi.
Açıklamada toplantının açılışındaki konuşmasına yer verilen TiM Başkanı İsmail Gülle, 2000 yılından bu yana tutar bazında ihracatta rekor artışlar yaşanırken, tonaj bazında da ihracatın katlandığını bildirdi.
2000 yılında 36 milyon ton olan ihracatın 2019’da ise 146 milyon tona ulaştığını belirten Gülle, “2023 yılında da, miktar bazında ihracatın, 200 milyon tona ulaşacağını öngörüyoruz. Gelişen ihracatımızla, doğal olarak lojistik ihtiyacı da artmakta. Rakip ülkeler bütün stratejisini bunun üzerine kuruyor. Örneğin Çin, kuşak yol projesinde devreye aldığı tren yoluyla dünyanın dört bir yanına ürünlerini 15 günde ulaştırırken, biz henüz 2 bin- 3 bin kilometre ötedeki, Avrupa ülkelerine, 1 haftadan kısa sürede ürünlerimiz ulaştıramıyoruz. Bu yüzden Avrupa Birliği’ne daha hızlı, daha ucuz taşıma yapabilmemiz büyük önem arz ediyor" ifadelerini kullandı.
Artan hacimden dolayı, Avrupa’ya açılan sınır kapılarında kimi zaman, ciddi yoğunluklar yaşandığını aktaran Gülle, şunları kaydetti:
“Ülkemiz ihracatının temsilcileri sorunları yerinde gözlemlemek adına, Kapıkule ve Hamzabeyli Sınır kapılarına bir ziyaret gerçekleştirdik. Gördük ki, yoğunluğun aşılması adına, bu kapılar üzerinden karayoluyla ihracat yapan firmalarımızın demiryolu ve denizyoluyla ürünlerini ihraç edebileceği bir altyapının kurulması, yoğunluğun azalmasına büyük katkı sağlayacak. Artık denizyolu ve demiryolunun, ihracatımızda çok daha öne çıkması gerekiyor. İhracatımızda demiryolu ve denizyolunun ağırlığının artması, bilhassa Avrupa’nın Yeşil Mutabakat ve Sıfır Emisyon hedefi gibi, önümüze koyduğu ticari bariyerlere takılmadan ihracatımızı gerçekleştirmemiz noktasında, büyük kolaylık sağlayacaktır."
İsmail Gülle, lojistikte demiryolu ve havayolunun ağırlığının hızlı bir şekilde artırılması gerektiğini belirtti.
Gülle, “2019 yılı toplam ihracatında, havayolu taşımacılığı yüzde 8,2, demiryolu taşımacılığı ise sadece yüzde 0,8 seviyesinde. Havayolu taşımacılığının ihracat taşımacılığının içindeki payında, önceki yıllara göre düşüş, demiryolunda ise sabit kalan bir grafik oluşmuş durumda. Özellikle demiryoluyla taşıma kapasitesinin artırılması ve demiryolu altyapısının geliştirilmesi noktasında, desteğe ihtiyacımız var. Lojistiği maliyet, güvenlik ve hız bakımından kolaylaştıracak demiryolu projelerine yapılacak yatırımlar, ülkemizi güçlü yarınlara taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.
Denizyolu taşımacılığındaki kazanımlardan son derece memnun olduklarını ifade eden Gülle, şunları kaydetti:
"OSB alanlarının ve limanların demir yolu ağlarına bağlanmasına dair Bakanlığımızın açıklamış olduğunuz projeleri gönülden destekliyoruz. Türkiye’nin ihracatında denizyolu taşımacılığı, 2014’te yüzde 53,4 iken 2019 yılında yüzde 60,3’e çıktı. Bununla birlikte Denizyolu ile olan ihracatımızın, toplam taşımalarımızdaki payının artırılmasının bir yolu da Ro-Ro taşımacılığının yaygınlaştırılması. Varış limanlarından sonraki rotalar için zincirin hızlı bir şekilde akmasını sağlayan Ro-Ro, ihracatçılarımıza önemli bir esneklik ve maliyet avantajı sağlıyor. Özellikle Alsancak Limanında Ro-Ro seferlerine tekrar başlanması için gerekli işlemlerin hızla tamamlanmasını bekliyoruz.”
TİM'den yapılan açıklamaya göre, yeni ihracat seferberliği kapsamında, TİM Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, TİM Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Birlik başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi.
Açıklamada toplantının açılışındaki konuşmasına yer verilen TiM Başkanı İsmail Gülle, 2000 yılından bu yana tutar bazında ihracatta rekor artışlar yaşanırken, tonaj bazında da ihracatın katlandığını bildirdi.
2000 yılında 36 milyon ton olan ihracatın 2019’da ise 146 milyon tona ulaştığını belirten Gülle, “2023 yılında da, miktar bazında ihracatın, 200 milyon tona ulaşacağını öngörüyoruz. Gelişen ihracatımızla, doğal olarak lojistik ihtiyacı da artmakta. Rakip ülkeler bütün stratejisini bunun üzerine kuruyor. Örneğin Çin, kuşak yol projesinde devreye aldığı tren yoluyla dünyanın dört bir yanına ürünlerini 15 günde ulaştırırken, biz henüz 2 bin- 3 bin kilometre ötedeki, Avrupa ülkelerine, 1 haftadan kısa sürede ürünlerimiz ulaştıramıyoruz. Bu yüzden Avrupa Birliği’ne daha hızlı, daha ucuz taşıma yapabilmemiz büyük önem arz ediyor" ifadelerini kullandı.
Artan hacimden dolayı, Avrupa’ya açılan sınır kapılarında kimi zaman, ciddi yoğunluklar yaşandığını aktaran Gülle, şunları kaydetti:
“Ülkemiz ihracatının temsilcileri sorunları yerinde gözlemlemek adına, Kapıkule ve Hamzabeyli Sınır kapılarına bir ziyaret gerçekleştirdik. Gördük ki, yoğunluğun aşılması adına, bu kapılar üzerinden karayoluyla ihracat yapan firmalarımızın demiryolu ve denizyoluyla ürünlerini ihraç edebileceği bir altyapının kurulması, yoğunluğun azalmasına büyük katkı sağlayacak. Artık denizyolu ve demiryolunun, ihracatımızda çok daha öne çıkması gerekiyor. İhracatımızda demiryolu ve denizyolunun ağırlığının artması, bilhassa Avrupa’nın Yeşil Mutabakat ve Sıfır Emisyon hedefi gibi, önümüze koyduğu ticari bariyerlere takılmadan ihracatımızı gerçekleştirmemiz noktasında, büyük kolaylık sağlayacaktır."
"Toplam ihracatta, demir yolunun payı yüzde 0,8"
İsmail Gülle, lojistikte demiryolu ve havayolunun ağırlığının hızlı bir şekilde artırılması gerektiğini belirtti.
Gülle, “2019 yılı toplam ihracatında, havayolu taşımacılığı yüzde 8,2, demiryolu taşımacılığı ise sadece yüzde 0,8 seviyesinde. Havayolu taşımacılığının ihracat taşımacılığının içindeki payında, önceki yıllara göre düşüş, demiryolunda ise sabit kalan bir grafik oluşmuş durumda. Özellikle demiryoluyla taşıma kapasitesinin artırılması ve demiryolu altyapısının geliştirilmesi noktasında, desteğe ihtiyacımız var. Lojistiği maliyet, güvenlik ve hız bakımından kolaylaştıracak demiryolu projelerine yapılacak yatırımlar, ülkemizi güçlü yarınlara taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.
Denizyolu taşımacılığındaki kazanımlardan son derece memnun olduklarını ifade eden Gülle, şunları kaydetti:
"OSB alanlarının ve limanların demir yolu ağlarına bağlanmasına dair Bakanlığımızın açıklamış olduğunuz projeleri gönülden destekliyoruz. Türkiye’nin ihracatında denizyolu taşımacılığı, 2014’te yüzde 53,4 iken 2019 yılında yüzde 60,3’e çıktı. Bununla birlikte Denizyolu ile olan ihracatımızın, toplam taşımalarımızdaki payının artırılmasının bir yolu da Ro-Ro taşımacılığının yaygınlaştırılması. Varış limanlarından sonraki rotalar için zincirin hızlı bir şekilde akmasını sağlayan Ro-Ro, ihracatçılarımıza önemli bir esneklik ve maliyet avantajı sağlıyor. Özellikle Alsancak Limanında Ro-Ro seferlerine tekrar başlanması için gerekli işlemlerin hızla tamamlanmasını bekliyoruz.”