DOLAR
35,96
0,21%
DOLAR
EURO
37,34
-0,13%
EURO
GRAM ALTIN
3309,36
0,40%
GRAM ALTIN
BIST 100
9842,15
0,00%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

TCMB enflasyon tahminlerini güncelledi: 'Para politikasında sıkı duruş sürecek' mesajı

TCMB Başkanı Karahan, "2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi ise koruduk. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8'e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz" dedi.

07 Şubat 2025 | 11:06
Son Güncellenme: 07 Şubat 2025 | 13:41
TCMB enflasyon tahminlerini güncelledi: 'Para politikasında sıkı duruş sürecek' mesajı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın 1. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla ilk kez, İstanbul Finans Merkezi'ndeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuştu.

Orta vadeli tahminleri oluştururken "enflasyon görünümünde kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceklerini" esas aldıklarını dile getiren Karahan, ayrıca ekonomi politikalarındaki eş güdümün artarak devam edeceğini tahminlerine yansıttıklarını söyledi.

Karahan, "Bu çerçevede 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi ise koruduk. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8'e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları 2025 yılı için yüzde 19 ve yüzde 29, 2026 yılı için ise yüzde 6 ve yüzde 18'e karşılık gelmektedir." diye konuştu.

‘HİZMET GRUBUNDAKİ ARTIŞ TAHMİNİMİZİ YUKARI ÇEKTİ’

Fatih Karahan, bu yıla ilişkin tahmin güncellemesinde para politikasının görece etki alanı dışında kalan unsurların belirleyici olduğunu kaydederek, şunları kaydetti:

"Güncellemenin detaylarına baktığımızda öne çıkan unsurlardan biri TÜFE sepeti hizmet grubunun ağırlığındaki artış oldu. Bu değişiklik bir önceki tahminimizi mekanik olarak 0,8 puan yukarı çekti. 2,2 puan tahmin güncellemesinin 0,5'i gıda enflasyondaki varsayımımızdaki işlenmemiş gıda kaynaklı güncellemeden geliyor. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanan 1,7 puanlık güncellemenin önemli kısmında ise sağlık muayene katılım paylarının artışı etkili oldu. Bu revizyon para politikasının görece etki alanı dışındaki unsurlardan kaynaklanıyor. Bu nedenle para politikası duruşuna ilişkin herhangi bir gevşeme sinyali taşımıyor."

‘ENFLASYON İSTİKRARLI OLARAK GERİLEYECEK’

Karahan, para politikasındaki kararlı duruşlarının, "yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme" vasıtasıyla dezenflasyon sürecini güçlendirmeye devam edeceğini belirtti.

"Temkinli duruşumuzun sürmesiyle enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz." diyen Karahan, bu süreçte finansal koşullardaki sıkılıkla beraber talep koşullarının enflasyondaki düşüşe desteğini sürdüreceğini vurguladı.

Karahan, hizmet enflasyonu katılığındaki çözülmenin ve enflasyon beklentilerindeki düzelmenin belirginleşmesiyle enflasyon ana eğilimindeki gerilemenin 2025'te de devam edeceğinin altını çizdi.

‘PARA POLİTİKASI ARAÇLARINI ETKİLİ ŞEKİLDE KULLANIRIZ’

Fatih Karahan, para ve maliye politikalarının artan eş güdümünün bu sürece katkı sağlayacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Para politikasındaki sıkı duruşumuzu enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Politika faizini, öngördüğümüz dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirliyoruz. Bu süreçte enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimi ve enflasyon beklentilerini göz önünde bulunduruyoruz. Politika kararlarımızı enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alıyoruz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörmemiz durumunda para politikası araçlarını etkili şekilde kullanacağız."

Karahan, son dönemde küresel ticaret politikalarına dair belirsizliğin önemli ölçüde yükseldiğini gözlemlediklerinin altını çizerek, korumacı eğilimlerin artması, küresel ekonomik politikalarına yönelik belirsizlikler ve jeopolitik risklerin küresel ölçekte büyüme üzerinde aşağı yönlü, enflasyon üzerinde ise yukarı yönlü riskleri artırdığına dikkati çekti.

‘KÜRESEL ENFLASYON DEVAM EDİYOR’

Fatih Karahan, küresel talep görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörlerin emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ettiğini söyledi.

Küresel gelişmelerin son dönemde Brent petrol fiyatları üzerinde oynaklığı artırdığını belirten Karahan, enerji dışı emtia fiyatlarında ise sınırlı artışlar görüldüğünü kaydetti.

Enflasyon görünümlerine bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirimlerini sürdürdüğünü dile getiren Karahan, "Küresel ölçekte enflasyondaki atalet zayıflamakla birlikte devam ediyor. Enflasyon görünümüyle maliye ve ticaret politikalarına ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle merkez bankaları yukarı yönlü risklere daha çok vurgu yapıyor. Bu görünüm altında piyasa fiyatlamaları da hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2025 yılında faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ediyor." diye konuştu.

‘BÜYÜMEDE DENGELİ SEYİR DEVAM EDİYOR’

Karahan, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısının eksi 0,1 puan ile sınırlı düzeyde negatif olurken, net ihracatın büyümeye pozitif katkısının artarak 2,2 puan olduğunu ifade etti.

Böylece, büyümenin kompozisyonundaki dengeli seyrin devam ettiğini dile getiren Karahan, şöyle konuştu:

"Yılın dördüncü çeyreğine ilişkin mevcut üretim göstergeleri iktisadi faaliyette ılımlı bir toparlanmaya işaret etmekte. 2024 yılının ikinci ve üçüncü çeyreklerinde gerileyen sanayi üretimi kasım ayı verileriyle son çeyrekte yeniden artışa geçti. Hizmet üretim endeksi ise sanayi üretimine kıyasla çeyreklik bazda daha düşük bir artış gösterdi. Bildiğiniz gibi bu endeks aynı zamanda hizmet sektöründeki talep ile doğrudan ilişkili. Endeks, 2024 yılı boyunca hizmet talebinde yatay bir seyre işaret etti."

Mal talebine ilişkin göstergelerin de yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösterdiğine işaret eden Karahan, bu dönemde, perakende satış hacim endeksinin çeyreklik olarak artış kaydettiğini, bununla birlikte, altın hariç artışın daha sınırlı olduğunu gördüklerini bildirdi.

‘CARİ İŞLEMLERDE BELİRGİN İYİLEŞME VAR’

İç talepteki dengelenmeyle uyumlu olarak cari işlemler hesabında belirgin bir iyileşme gerçekleştiğine dikkati çeken Karahan, şunları kaydetti:

"2024 yılının üçüncü çeyreğinde, cari açığın milli gelire oranı yüzde 0,7 seviyesine geriledi. Dördüncü çeyrekte de birikimli cari açığın benzer seviyelerde seyretmiş olduğunu tahmin ediyoruz. Önceki sunumlarda da belirttiğimiz gibi, parasal sıkılaştırma dönemlerinde, cari dengede düzelme oluyor. Önümüzdeki dönemde ise cari açıkta bir artış bekliyoruz. Ancak söz konusu artış sıkı parasal duruşumuzun etkisiyle sınırlı olacak. Milli gelire oranla cari açığın 2025 yılında tarihsel ortalamasının altında seyretmeye devam edeceğini öngörüyoruz."

‘BEKLENTİLERDEKİ GERİLEME BELİRGİNLEŞTİ’

Fatih Karahan, son dönemde, tüketici ve firmaların enflasyon beklentilerindeki gerilemenin belirginleştiğinin izlendiğini belirterek, "Nitekim, mart ayından bu yana hanehalkı enflasyon beklentileri 20 puanın, firmaların beklentileri ise 10 puanın üzerinde bir düşüş sergiledi. Para politikasındaki kararlı duruşumuzla beklentilerdeki düzelme devam edecek." dedi.

Tüketici enflasyonunun ocak ayında yüzde 42,1'e gerileyerek, mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli bir düşüş gösterdiğini ve son rapor döneminden bu yana enflasyon gelişmelerinin öngörülerle uyumlu gerçekleştiğini ifade eden Karahan, enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün son çeyrekte de devam ettiğini söyledi.

‘İKİNCİ ÇEYREKTE TEKRAR YAVAŞLAYACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ’

Karahan, "Enflasyonun ana eğiliminin, birinci çeyrekteki artışı sonrasında, ikinci çeyrekte tekrar yavaşlayacağını öngörüyoruz." dedi.

‘KİRA ENFLASYONU YAVAŞLAMA EĞİLİMİNDE’

Hizmetlerde aylık bazdaki yükselişe karşın, yıllık bazda düşüş eğiliminin sürdüğünü ifade eden Karahan, "Geçmişe endeksleme eğilimi güçlü eğitim ve kira gibi kalemler ise hizmet enflasyonunu yukarı çekmekte. Buradan hareketle, kira enflasyonuna ayrı bir parantez açmanın önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Zira, kira enflasyonu, deprem, kentsel dönüşüm, demografik unsurlar, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle de diğer hizmet kalemlerinden hem seviye hem de atalet açısından ayrışıyor. Kira enflasyonunun yüksek olmakla beraber yavaşlama eğiliminde olduğunu görüyoruz." diye konuştu.

Karahan, Perakende Ödeme Sistemi mikro verilerinin de bu gözlemi teyit ettiğini aktardı.

Nitekim, yeni ve yenilenen kira sözleşmelerindeki artış oranının düştüğünü belirten Karahan, ayrıca sözleşmelerdeki artış oranlarının, TÜFE'deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında kaldığını vurguladı.

Karahan, ocak ayında aylık kira enflasyonundaki dönemsel artışın kira sözleşme yenileme oranındaki yükselişten kaynaklandığını söyledi.

‘FİYATLAMA DAVRANIŞLARINDAKİ İYİLEŞME SÜRÜYOR’

Karahan, politika faizini nisan-kasım döneminde yüzde 50 düzeyinde sabit tuttuklarını anımsattı. Aralıkta, enflasyonun ana eğiliminde gerilemenin ve beklentilerle fiyatlama davranışlarındaki iyileşmenin devam ettiğini gördüklerini belirten Karahan, "Ayrıca, yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde olduğunu değerlendirdik. Bu saptamalar doğrultusunda, gerekli sıkılığı koruyacak şekilde politika faizini kademeli olarak yüzde 50'den yüzde 45'e indirdik." dedi.

Karahan, buna ilaveten, gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranları arasındaki marjı daralttıklarını ifade etti.

Ayrıca ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimiyle desteklediklerini aktaran Karahan, şunları kaydetti:

"Sıkı parasal duruşumuzu desteklemek üzere kullandığımız araçları 3 ana grupta özetleyebiliriz: Mevduata yönelik düzenlemeler ile TL mevduatın payını artırmayı ve Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarını (KKM) kademeli olarak azaltmayı hedefliyoruz. Kredi büyümesine yönelik düzenlemeler ile kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçiyoruz. Üçüncü olarak da likiditeye ilişkin adımlarımız ile sistemdeki fazla Türk lirası likiditeyi yönetiyoruz. Piyasada oluşan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve mevcut diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz.

Bu bağlamda, Türk lirası Depo Alım İhalelerini ve döviz ile altın karşılığı satım yönlü swap ihalelerini de kullanıyoruz. Ayrıca 24 Ocak tarihinden itibaren 4 hafta vadeli depo alım ihalesi düzenlemeye başladık. Bu yolla, sterilizasyon işlemlerinin vadesini uzatmayı hedefledik. Likidite koşullarını yakından izliyoruz. Araç setimizi etkili bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Finansal koşullara baktığımızda, bileşik bazda mevduat ve ticari kredi faizleri yüzde 54, tüketici kredisi faizleri ise yüzde 64 civarında oluşuyor. Politika faizinde yaptığımız 5 puanlık indirim, mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerimiz ölçüsünde yansıdı."

Karahan, “Sıkı parasal duruşumuz ve KKM bakiyesinin azaltılmasına yönelik uygulamaların etkisiyle Türk lirası varlıklara olan ilgi ve güven devam ediyor. Türk lirası mevduatın payı yüzde 60 seviyesine yaklaşarak tarihsel ortalamasına yakınsarken, KKM'nin payı yüzde 5 seviyesine geriledi. KKM hesaplarının toplamı 2023 ağustos ayında 140 milyar doların üzerine yükselmişti. Mevcut durumda bakiye 29 milyar dolara geriledi" dedi. KKM bakiyesinin azalmasının Türk lirası mevduat payını artırarak parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini ve Merkez Bankası bilançosu üzerindeki riskleri azalttığını kaydeden Karahan, KKM'nin mevcut seviyesi düşünüldüğünde, bu uygulamayı yıl içerisinde tüzel kişileri önceleyecek şekilde sonlandırmayı planladıklarını vurguladı.

‘SERMAYE HAREKETLERİ OLUMLU SEYREDİYOR’

Karahan, "Son dönemde, küresel piyasalarda azalan risk iştahı ile birlikte sermaye girişleri yavaşlarken Türkiye'ye yönelik sermaye hareketlerinin olumlu seyrettiğini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde sermaye girişleri, küresel gelişmelere bağlı oynaklık gösterebilir." dedi.

Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artmasının rezervlere olumlu yansımaya devam ettiğini ifade eden Karahan, sözlerini şöyle tamamladı:

Ağustos ayından itibaren, sterilizasyon amaçlı satım yönlü swap işlemlerine başladık. 22 Mart ile 31 Ocak tarihleri arasında, brüt rezervler 42 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 130 milyar dolar iyileşti. 31 Ocak itibarıyla brüt rezerv düzeyimiz 166 milyar dolara, Swap hariç net rezervlerimiz, yurt içinde yaptığımız TL karşılığı döviz swapları da dahil ettiğimizde, 65 milyar dolara yükseldi. Sıkı para politikası duruşumuz, Türkiye'ye yönelik risk algısını olumlu yönde desteklemeye devam etti. Risk primi, jeopolitik gelişmeler sebebiyle oynak bir görünüm izlese de ılımlı seyrini sürdürdü." AA

 

0

  • ALTIN GRAM - TL 3309,36 0,4%
  • ALTIN ONS 2861,07 0,16%
  • BIST 100 9842,15 0%
  • DOLAR/JAPON YENI 151,807 0,181%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,43132 0,05348%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 97,41 0,5499%
  • DOLAR/TURK LIRASI 35,9637 0,2095%
  • EURO/DOLAR 1,0379 -0,0924%
  • EURO/TURK LIRASI 37,3395 -0,1302%
  • STERLIN/DOLAR 1,24305 -0,06954%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL