Zirai dondan başta meyve ağaçlarının etkilendiğini belirten Cangi, "40 ilde ciddi anlamda etkili oldu. Bu iller arasında meyveciliğin ve bağın merkezi Tokat da var. Üreticilerimize büyük geçmiş olsun diyoruz. Tokat'ta yaşanan zirai dondan en büyük zararı meyvelik alanlar gördü. Fındık, ceviz, kiraz, şeftali ve diğer meyve türleri. Bağda hasar söz konusu. Tarla ürünü yapılan patates, pancar ve diğer ürünlerde bu kadar hasar söz konusu değil." diye konuştu.
"Bölgelere göre çeşit seçimine dikkat etmemiz gerekiyor"
Ürün seçiminin önemine dikkati çeken Cangi, "Bölgelere göre çeşit seçimine dikkat etmemiz gerekiyor. Antalya ve Mersin bölgesinde örtü altı meyvecilik yoğun yapılıyor, muzda, kayısıda, erikte ve şeftalide yapılıyor. Kiraz gibi ürünlerde yavaş yavaş örtü altı meyveciliğe geçmek lazım çünkü dondan en kolay korunmanın yolundan bir tanesi de örtü altı meyvecilik." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de örtü altı yetiştiricilik konusunda deneyim ve teknolojide belli bir düzeye ulaşıldığına değinen Cangi, şunları kaydetti:
"Ülkemizin 80 ilinde örtü altında sebze yetiştirilirken özellikle Antalya, Mersin ve Adana illerinde erkenciliğe yönelik örtü altında meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Son yıllarda örtü altı meyve yetiştiriciliği hem alan hem de yetiştirilen türler açısından artış göstermektedir. Ülkemizde 2024 yılında örtü altı yetiştiriciliği yapılan 776 bin dekarın yaklaşık 65 bin dekarında örtü altı meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde 2024 yılında ilk sırada muz olmak üzere çilek, nektarin, üzüm, erik, kayısı, dut ve maviyemiş gibi 1 milyon ton meyve örtü altında üretilmiştir."
Örtü altı meyvecilikte ilkbahar geç donlarının yaşandığı bölgelerde kiraz gibi bazı ürünlerde sera ısısı artırılarak ürünün rahatlıkla alınabildiğini anlatan Cangi, "Soğuklama ihtiyacı yüksek olan bu tip türlerde sera teknolojileri üzerinde araştırmalar da yapmak gerekmektedir. Bu yetiştiricilik açık alandaki üretime göre maliyetli olmakla birlikte, erken ürün alma, don, dolu gibi olumsuz iklim kaynaklı hasardan da korunma açısından önemli bir avantaj sayılabilir. Seralarda ısıtmada fanlı ısıtıcılar, radyant ısıtıcılar, jeotermal kaynak olan yerlerde jeotermal sıcak sudan da yararlanılmakta." diye konuştu.
Prof. Dr. Rüstem Cangi, küresel iklim değişikliğinden kaynaklı don ve benzeri afetlerin meyve üretimine etkisini azaltmak ve istikrarlı bir üretim için Türkiye ve dünya genelinde örtü altı meyveciliğe yönelik çalışmaların artacağı kanaatinde olduğunu sözlerine ekledi.