Merkez Bankası faizi yüzde 17'de sabit tuttu. Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, Merkez Bankası'nın söz konusu faiz kararına ilişkin, "Faiz artışı olmadan 'şahin' bir perspektif" değerlendirmesinde bulundu. Erkan, "Gevşeme döngüsü konusunda aceleci davranılmaması, ekonomiyi toksik etkilerden korumak adına önemli. Uzun süreli politikalar, enflasyon perspektifi ve gerekli koşullarda ilave sıkılaşma bu PPK toplantısının ana teması olmuştur" dedi.
Merkez Bankası'nın Ortodoks para politikası perspektifini benimsediği dönem sonrasındaki üçüncü PPK toplantısında faiz artırımlarına ara verdiğini belirterek, buna karşın enflasyonla mücadele konusunda yapmış olduğu vurgularla piyasalara önemli mesajlar verdiğini kaydetti. Erkan, "Önceki toplantılarda, sırasıyla tek fonlama aracı ve ardından ilave sıkılaşma yapan Merkez Bankası, faiz artırımı yapmamasına rağmen para politikasını “uzun” bir süre sıkı tutacağının taahhüdünü politika açıklamasına ekledi ve erken bir gevşeme döngüsüne dair endişeleri hafifletti" dedi.
Merkez Bankası'nın Naci Ağbal başkanlığındaki yeni yönetimi altında gerçekleştirdiği politika hamleleri ve yerinde sözel yönlendirmesiyle beraber kredibilite kazanmaya devam ettiğini kaydeden Erkan, enflasyon perspektifine yönelik açıklamalarına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Bu noktada uzun süreli bir sıkılaşma vurgusu, TCMB'nin de enflasyon risklerini gözettiğini gösteriyor. İlerleyen aylar enflasyon açısından zor geçecek ve tepe noktasına göre bir faiz artırımı opsiyonu daha olabilir. Nisan döneminde tepe yapmasını beklediğimiz enflasyonun; geçmiş kur artışları, emtia ve enerji fiyatları ile gıda enflasyonu bileşenleriyle biraz daha yukarı gitmesini bekliyoruz. Enflasyonun gerileme sürecine girmesi açısından ise; baz etkisini lehimize işleyecek olması ve mevsimsel koşulların düzelmesi bakımından yılın ikinci yarısını öngörüyoruz. Buna karşılık, erken ve aceleci bir gevşeme döngüsüne girilmesinin ekonomiyi kur ve enflasyon sarmalına yeniden sokmasından endişe ederiz. Politika açıklamasındaki 'uzun süreli sıkılaşma' vurgusu bu nedenle kritik.
En çok soru işareti yaratan konu olarak, TCMB'nin perspektifi yatırımcı tarafından beğenilse de ilave sıkılaşmaya direkt referans yoktu. Gerekirse ek parasal sıkılaşma yapılacağı ibaresinin politika açıklamasında yer alması, Merkez Bankası’nın gerekli koşullarda faiz artırımı yapacak pozisyonda olduğunu gösteriyor. Enflasyona karşı doğru yerde konumlanma anlamında da güven unsurunu artırıyor."
Merkez Bankası'nın kasım ayının başından beri değiştirdiği perspektifi ve benimsediği yeni politikalarla iyi bir güven yüklemesi yaptığını belirten Erkan, "Şu ana kadar yapılan politika yönlendirmesi olumlu yönde. 21 Ocak PPK kararları için; "faiz artışı olmadan "şahin" bir perspektif" yorumunda bulunabiliriz. Gevşeme döngüsü konusunda aceleci davranılmaması, ekonomiyi toksik etkilerden korumak adına önemli. Uzun süreli politikalar, enflasyon perspektifi ve gerekli koşullarda ilave sıkılaşma bu PPK toplantısının ana teması olmuştur." diye konuştu
Merkez Bankası'nın Ortodoks para politikası perspektifini benimsediği dönem sonrasındaki üçüncü PPK toplantısında faiz artırımlarına ara verdiğini belirterek, buna karşın enflasyonla mücadele konusunda yapmış olduğu vurgularla piyasalara önemli mesajlar verdiğini kaydetti. Erkan, "Önceki toplantılarda, sırasıyla tek fonlama aracı ve ardından ilave sıkılaşma yapan Merkez Bankası, faiz artırımı yapmamasına rağmen para politikasını “uzun” bir süre sıkı tutacağının taahhüdünü politika açıklamasına ekledi ve erken bir gevşeme döngüsüne dair endişeleri hafifletti" dedi.
"Enflasyon risklerini gözetiyor"
Merkez Bankası'nın Naci Ağbal başkanlığındaki yeni yönetimi altında gerçekleştirdiği politika hamleleri ve yerinde sözel yönlendirmesiyle beraber kredibilite kazanmaya devam ettiğini kaydeden Erkan, enflasyon perspektifine yönelik açıklamalarına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Bu noktada uzun süreli bir sıkılaşma vurgusu, TCMB'nin de enflasyon risklerini gözettiğini gösteriyor. İlerleyen aylar enflasyon açısından zor geçecek ve tepe noktasına göre bir faiz artırımı opsiyonu daha olabilir. Nisan döneminde tepe yapmasını beklediğimiz enflasyonun; geçmiş kur artışları, emtia ve enerji fiyatları ile gıda enflasyonu bileşenleriyle biraz daha yukarı gitmesini bekliyoruz. Enflasyonun gerileme sürecine girmesi açısından ise; baz etkisini lehimize işleyecek olması ve mevsimsel koşulların düzelmesi bakımından yılın ikinci yarısını öngörüyoruz. Buna karşılık, erken ve aceleci bir gevşeme döngüsüne girilmesinin ekonomiyi kur ve enflasyon sarmalına yeniden sokmasından endişe ederiz. Politika açıklamasındaki 'uzun süreli sıkılaşma' vurgusu bu nedenle kritik.
En çok soru işareti yaratan konu olarak, TCMB'nin perspektifi yatırımcı tarafından beğenilse de ilave sıkılaşmaya direkt referans yoktu. Gerekirse ek parasal sıkılaşma yapılacağı ibaresinin politika açıklamasında yer alması, Merkez Bankası’nın gerekli koşullarda faiz artırımı yapacak pozisyonda olduğunu gösteriyor. Enflasyona karşı doğru yerde konumlanma anlamında da güven unsurunu artırıyor."
Merkez Bankası'nın kasım ayının başından beri değiştirdiği perspektifi ve benimsediği yeni politikalarla iyi bir güven yüklemesi yaptığını belirten Erkan, "Şu ana kadar yapılan politika yönlendirmesi olumlu yönde. 21 Ocak PPK kararları için; "faiz artışı olmadan "şahin" bir perspektif" yorumunda bulunabiliriz. Gevşeme döngüsü konusunda aceleci davranılmaması, ekonomiyi toksik etkilerden korumak adına önemli. Uzun süreli politikalar, enflasyon perspektifi ve gerekli koşullarda ilave sıkılaşma bu PPK toplantısının ana teması olmuştur." diye konuştu