G7 ülkeleri, Rusya'yı ticarette "en çok kayrılan ülke" statüsünden çıkaracaklarını duyurdu. Benzer bir adım AB'den de geliyor. AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, "Rusya'yı pazarlarımızda en çok gözetilen ülke statüsünden mahrum bırakacağız." açıklamasında bulundu. Peki, en çok kayrılan ülke ilkesi nedir? İşte detaylar:
ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin liderleri, Rusya'ya uygulanacak yeni ekonomik yaptırımlara ilişkin ortak açıklama yaptı.
Açıklamada, Rusya'ya, Ukrayna'daki saldırıların kurbanlarına güvenli ve engelsiz insani yardım erişimi sağlanması ve ayrılmak isteyen siviller için güvenli geçişe izin verilmesi çağrısında bulunuldu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta Ukrayna'ya yönelik saldırıyı başlatmasından bu yana Rusya'nın ekonomisini ve finansal sistemini ciddi şekilde tehlikeye atan geniş kapsamlı kısıtlayıcı önlemlerin uygulamaya konduğu anımsatılan açıklamada, Rusya'nın ekonomilerden ve uluslararası finans sisteminden daha fazla izole etme kararlılığının sürdürüldüğü vurgulandı.
Açıklamada, Rusya'nın ülkelerin ulusal süreçleriyle tutarlı ve kilit ürünlerle ilgili olarak "en çok kayrılan ülke" statüsünden çıkarılacağı bildirildi.
Bunun, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliğinin önemli avantajlarını sonlandıracağı belirtilen açıklamada, Rus şirketlerinin ürünlerinin artık G7 ekonomilerinde "en çok kayrılan ülke" muamelesi görmemesini sağlayacağı aktarıldı.
Açıklamada, Rusya'nın Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) da dahil olmak üzere önde gelen çok taraflı finans kuruluşlarından finansman sağlamasını önlemek için çalışıldığı kaydedildi.
Rus elitlerine, oligarklarına ve bunların aile üyelerine yönelik yaptırımların süreceğine işaret edilen açıklamada, yaptırım paketlerinin insani yardımın ulaştırılmasını engellememek için dikkatle hazırlandığı ifade edildi.
Açıklamada, Rus devletinin, elitlerinin ve oligarklarının, dijital varlıkları uluslararası yaptırımların etkisinden kaçınmak veya bunları denkleştirmek için bir araç olarak kullanmamalarının sağlanacağı aktarıldı. G7 liderlerinin açıklamasında, mevcut yaptırımların kripto varlıkları kapsadığı vurgulandı.
Rusya'nın dezenformasyon yayma girişimlerine karşı koymaya kararlı olunduğu belirtilen açıklamada, Rusya'ya yönelik önemli mal ve teknolojilerin ihracatı ile bu ülkeden ithalatına daha fazla kısıtlama getirilmeye hazır olunduğu kaydedildi.
Rus elitleri ve oligarkların lüks mallar ile varlıklara erişiminin engellenmesinin sağlanacağı aktarılan açıklamada, savaşı doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen Rus kuruluşlarının uluslararası sermaye piyasalarına erişiminin olmaması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada, Rusya'nın uluslararası düzeyde finansman sağlama kabiliyetini daha da sınırlayacak önlemler geliştirmek ve uygulamak için çalışılmaya devam edileceği bildirildi.
Söz konusu açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının bu yıl tarım ürünlerinde ekim ve hasat kapasitesini tehdit etmesinden dolayı küresel olarak enerji piyasalarının istikrarının ve gıda güvenliğinin korunması için çalışılacağı vurgulandı.
G7 ülkelerinin yeni hamlesi, Putin'i 2.Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük savaşı sona erdirmesi için baskı yapmayı amaçlayan bir dizi benzeri görülmemiş yaptırımlar, ihracat kontrolleri ve bankacılık kısıtlamalarının ardından geldi.
ABD Başkanı Joe Biden, bugün yaptığı açıklamada, G7 ülkelerinin Rusya'yı ticarette "en çok kayrılan ülke" statüsünden çıkaracağını duyurmuştu. ABD yönetimi, bunun yanı sıra Rusya'ya lüks mal ihracatı ile deniz ürünleri, alkollü içkiler ve endüstriyel olmayan elmaslar da dahil olmak üzere Rusya ekonomisinin çeşitli imza sektörlerinden mal ithalatının yasaklanacağını açıklamıştı.
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ABD ile Rusya arasındaki dış ticaret hacmi 2021’de bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 66 artışla 36,1 milyar dolara ulaştı.
ABD’nin Rusya’ya ihracatı geçen yıl 6,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, ülkeden ithalatı 29,7 milyar doları buldu. Ülkenin Rusya’dan en çok ithal ettiği ürünler arasında mineral yakıtlar, değerli metal ve taşlar, demir ve çelik, gübreler ile inorganik kimyasallar yer aldı.
Peki, en çok kayrılan ülke ilkesi nedir? Söz konusu ilke, DTÖ üye ülkelerin ticari partnerleri arasında ayrım yapmamasını zorunlu kılıyor. Bir başka deyişle, bir üye ülke, herhangi bir ülkeye tanıdığı elverişli bir rejimi koşulsuz olarak tüm üye ülkelere uygulamak zorunda bulunuyor. Bu ilkenin çeşitli istisnaları bulunurken, bunlar, gümrük birlikleri, serbest ticaret anlaşmaları gibi bölgesel ticaret anlaşmaları ve genelleştirilmiş tercihler sistemi gibi gelişme yolundaki ülkeler lehine düşük gümrük vergisi alınması veya gümrük vergisinin alınmaması gibi ayrımcı nitelikteki uygulamalar ile anlaşmanın öngördüğü anti-damping ve telafi edici vergiler gibi bazı diğer uygulamaları içeriyor.
Avrupa Birliği (AB), Rusya'yı en çok gözetilen ülke statüsünden çıkarmaya, uluslararası finans kuruluşlarındaki üyeliğini askıya almaya, ülkeye lüks mal ihracatını durdurmaya, demir-çelik sektöründen ithalatı engellemeye, enerji sektörüne yatırımları yasaklamaya ve bazı yetkililere yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle AB'nin hazırladığı dördüncü yaptırım paketine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının devam ettiğini anımsatan von der Leyen, Ukrayna tarafının tekliflerine rağmen Rusya'nın, şimdiye kadar diplomatik bir çözüm için müzakerelere ciddi şekilde istek göstermediğini söyledi.
Von der Leyen, Rusya'nın, insani koridorlar açmadığını veya açtıktan kısa bir süre sonra söz konusu bölgeleri bombaladığını hatırlattı.
AB ve G7'deki ortakların, Kremlin'e yönelik ekonomik baskıyı artırmak için çalıştıklarına işaret eden von der Leyen, şimdiye kadar 3 yaptırım paketi uygulamaya koyduklarını anımsattı.
Von der Leyen, yaptırımların Rusya ekonomisine çok sert darbe vurduğuna işaret ederek, "Ruble değer kaybetti. Birçok önemli Rus bankası uluslararası bankacılık sisteminden koptu. Kanlı bir rejimle ilişkilendirilmek istemeyen şirketler birbiri ardına ülkeyi terk ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Rusya'yı daha da izole etmek ve savaşı finanse etmek için kullandığı kaynakları kurutmak için yarın dördüncü bir önlem paketi alacaklarını vurgulayan von der Leyen, "Rusya'yı pazarlarımızda en çok gözetilen ülke statüsünden mahrum bırakacağız." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, bununla Rusya'nın bir Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olarak sahip olduğu önemli imkanları kaybedeceğini belirterek, Rus şirketlerin artık ayrıcalıklı muamele görmeyeceğini söyledi.
Rusya'nın Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası da dahil olmak üzere önde gelen çok taraflı uluslararası finans kuruluşlarındaki üyelik haklarını askıya almak için de çalışacaklarını vurgulayan von der Leyen, "Rusya'nın bu kurumlardan finansman, kredi veya başka bir biçimde faydalanmasını önleyeceğiz." dedi.
Von der leyen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın seçkinlere, ailelerine ve destekçilerine de baskı yapmaya devam edeceklerini, bu kişilere yaptırım getirileceğini ifade etti.
Rus devletinin ve seçkinlerinin yaptırımlardan kaçınmak için kripto varlıkları kullanmalarını da engelleyeceklerini söyleyen von der Leyen, Putin'e yakın kişilerin kripto varlıklarla servetlerini transfer etmelerini önleyeceklerini kaydetti.
Von der Leyen, "Lüks mallarının AB ülkelerinden Rusya'ya ihracatını yasaklayacağız." diye konuştu.
Demir-çelik sektöründeki önemli malların Rusya'dan ithalatını da yasaklayacaklarına işaret eden von der Leyen, Rusya'nın enerji sektörüne yeni yatırım yapılmasına karşı da yasak getireceklerini ifade eti.
Von der Leyen, bu yasağın enerji arama ve üretimine yönelik tüm yatırımları, teknoloji transferlerini ve finansal hizmetleri kapsayacağını kaydetti.
ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin liderleri, Rusya'ya uygulanacak yeni ekonomik yaptırımlara ilişkin ortak açıklama yaptı.
Açıklamada, Rusya'ya, Ukrayna'daki saldırıların kurbanlarına güvenli ve engelsiz insani yardım erişimi sağlanması ve ayrılmak isteyen siviller için güvenli geçişe izin verilmesi çağrısında bulunuldu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta Ukrayna'ya yönelik saldırıyı başlatmasından bu yana Rusya'nın ekonomisini ve finansal sistemini ciddi şekilde tehlikeye atan geniş kapsamlı kısıtlayıcı önlemlerin uygulamaya konduğu anımsatılan açıklamada, Rusya'nın ekonomilerden ve uluslararası finans sisteminden daha fazla izole etme kararlılığının sürdürüldüğü vurgulandı.
Rusya'nın IMF, Dünya Bankası ve EBRD'den finansman almasına engel
Açıklamada, Rusya'nın ülkelerin ulusal süreçleriyle tutarlı ve kilit ürünlerle ilgili olarak "en çok kayrılan ülke" statüsünden çıkarılacağı bildirildi.
Bunun, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliğinin önemli avantajlarını sonlandıracağı belirtilen açıklamada, Rus şirketlerinin ürünlerinin artık G7 ekonomilerinde "en çok kayrılan ülke" muamelesi görmemesini sağlayacağı aktarıldı.
Açıklamada, Rusya'nın Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) da dahil olmak üzere önde gelen çok taraflı finans kuruluşlarından finansman sağlamasını önlemek için çalışıldığı kaydedildi.
Rusya'nın IMF, Dünya Bankası ve EBRD'den finansmana ulaşmasına engel
Rus elitlerine, oligarklarına ve bunların aile üyelerine yönelik yaptırımların süreceğine işaret edilen açıklamada, yaptırım paketlerinin insani yardımın ulaştırılmasını engellememek için dikkatle hazırlandığı ifade edildi.
Açıklamada, Rus devletinin, elitlerinin ve oligarklarının, dijital varlıkları uluslararası yaptırımların etkisinden kaçınmak veya bunları denkleştirmek için bir araç olarak kullanmamalarının sağlanacağı aktarıldı. G7 liderlerinin açıklamasında, mevcut yaptırımların kripto varlıkları kapsadığı vurgulandı.
Rusya'nın dezenformasyon yayma girişimlerine karşı koymaya kararlı olunduğu belirtilen açıklamada, Rusya'ya yönelik önemli mal ve teknolojilerin ihracatı ile bu ülkeden ithalatına daha fazla kısıtlama getirilmeye hazır olunduğu kaydedildi.
Enerji piyasalarının istikrarı ve gıda güvenliğinin korunması için çalışılacak
Rus elitleri ve oligarkların lüks mallar ile varlıklara erişiminin engellenmesinin sağlanacağı aktarılan açıklamada, savaşı doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen Rus kuruluşlarının uluslararası sermaye piyasalarına erişiminin olmaması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada, Rusya'nın uluslararası düzeyde finansman sağlama kabiliyetini daha da sınırlayacak önlemler geliştirmek ve uygulamak için çalışılmaya devam edileceği bildirildi.
Söz konusu açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının bu yıl tarım ürünlerinde ekim ve hasat kapasitesini tehdit etmesinden dolayı küresel olarak enerji piyasalarının istikrarının ve gıda güvenliğinin korunması için çalışılacağı vurgulandı.
İlk açıklama ABD Başkanı Biden'dan geldi
G7 ülkelerinin yeni hamlesi, Putin'i 2.Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük savaşı sona erdirmesi için baskı yapmayı amaçlayan bir dizi benzeri görülmemiş yaptırımlar, ihracat kontrolleri ve bankacılık kısıtlamalarının ardından geldi.
ABD Başkanı Joe Biden, bugün yaptığı açıklamada, G7 ülkelerinin Rusya'yı ticarette "en çok kayrılan ülke" statüsünden çıkaracağını duyurmuştu. ABD yönetimi, bunun yanı sıra Rusya'ya lüks mal ihracatı ile deniz ürünleri, alkollü içkiler ve endüstriyel olmayan elmaslar da dahil olmak üzere Rusya ekonomisinin çeşitli imza sektörlerinden mal ithalatının yasaklanacağını açıklamıştı.
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ABD ile Rusya arasındaki dış ticaret hacmi 2021’de bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 66 artışla 36,1 milyar dolara ulaştı.
ABD’nin Rusya’ya ihracatı geçen yıl 6,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, ülkeden ithalatı 29,7 milyar doları buldu. Ülkenin Rusya’dan en çok ithal ettiği ürünler arasında mineral yakıtlar, değerli metal ve taşlar, demir ve çelik, gübreler ile inorganik kimyasallar yer aldı.
En çok kayrılan ülke ilkesi nedir?
Peki, en çok kayrılan ülke ilkesi nedir? Söz konusu ilke, DTÖ üye ülkelerin ticari partnerleri arasında ayrım yapmamasını zorunlu kılıyor. Bir başka deyişle, bir üye ülke, herhangi bir ülkeye tanıdığı elverişli bir rejimi koşulsuz olarak tüm üye ülkelere uygulamak zorunda bulunuyor. Bu ilkenin çeşitli istisnaları bulunurken, bunlar, gümrük birlikleri, serbest ticaret anlaşmaları gibi bölgesel ticaret anlaşmaları ve genelleştirilmiş tercihler sistemi gibi gelişme yolundaki ülkeler lehine düşük gümrük vergisi alınması veya gümrük vergisinin alınmaması gibi ayrımcı nitelikteki uygulamalar ile anlaşmanın öngördüğü anti-damping ve telafi edici vergiler gibi bazı diğer uygulamaları içeriyor.
BİDEN'DAN EN ÇOK KAYRILAN ÜLKE İLKESİ YORUMU
ABD başkanı Biden da bugün, "Ülkelerimizin her biri Rusya'nın 'en çok kayırılan ülke' statüsünü reddetmek için adımlar atacak. En çok kayrılan ülke statüsü tanımı, iki ülkenin birbirleriyle mümkün olan en iyi şartlar altında ticaret yapmayı kabul ettiği anlamına gelir. Mümkün olan en yüksek ithalata izin verildi" dedi.
ABD Başkanı, hareketin ne anlama geldiğini şöyle açıkladı : "ABD'de buna kalıcı normal ticari ilişkiler diyoruz, ama aynı şey. Rusya için bunu kaldırmak, Rusya'nın ABD ile iş yapmasını zorlaştıracak. Ve bunu küresel ekonominin yarısını oluşturan diğer ülkelerle birlikte yapmak, zaten yaptırımlarımızdan çok acı çeken Rus ekonomisine bir başka ezici darbe olacak"
AB DE RUSYA'YA YENİ YAPTIRIMLARI DUYURDU
Avrupa Birliği (AB), Rusya'yı en çok gözetilen ülke statüsünden çıkarmaya, uluslararası finans kuruluşlarındaki üyeliğini askıya almaya, ülkeye lüks mal ihracatını durdurmaya, demir-çelik sektöründen ithalatı engellemeye, enerji sektörüne yatırımları yasaklamaya ve bazı yetkililere yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle AB'nin hazırladığı dördüncü yaptırım paketine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının devam ettiğini anımsatan von der Leyen, Ukrayna tarafının tekliflerine rağmen Rusya'nın, şimdiye kadar diplomatik bir çözüm için müzakerelere ciddi şekilde istek göstermediğini söyledi.
Von der Leyen, Rusya'nın, insani koridorlar açmadığını veya açtıktan kısa bir süre sonra söz konusu bölgeleri bombaladığını hatırlattı.
AB ve G7'deki ortakların, Kremlin'e yönelik ekonomik baskıyı artırmak için çalıştıklarına işaret eden von der Leyen, şimdiye kadar 3 yaptırım paketi uygulamaya koyduklarını anımsattı.
Von der Leyen, yaptırımların Rusya ekonomisine çok sert darbe vurduğuna işaret ederek, "Ruble değer kaybetti. Birçok önemli Rus bankası uluslararası bankacılık sisteminden koptu. Kanlı bir rejimle ilişkilendirilmek istemeyen şirketler birbiri ardına ülkeyi terk ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Rusya'yı daha da izole etmek ve savaşı finanse etmek için kullandığı kaynakları kurutmak için yarın dördüncü bir önlem paketi alacaklarını vurgulayan von der Leyen, "Rusya'yı pazarlarımızda en çok gözetilen ülke statüsünden mahrum bırakacağız." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, bununla Rusya'nın bir Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olarak sahip olduğu önemli imkanları kaybedeceğini belirterek, Rus şirketlerin artık ayrıcalıklı muamele görmeyeceğini söyledi.
IMF, DÜNYA BANKASI
Rusya'nın Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası da dahil olmak üzere önde gelen çok taraflı uluslararası finans kuruluşlarındaki üyelik haklarını askıya almak için de çalışacaklarını vurgulayan von der Leyen, "Rusya'nın bu kurumlardan finansman, kredi veya başka bir biçimde faydalanmasını önleyeceğiz." dedi.
Von der leyen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın seçkinlere, ailelerine ve destekçilerine de baskı yapmaya devam edeceklerini, bu kişilere yaptırım getirileceğini ifade etti.
KRİPTO VARLIKLARI KULLANMALARI ENGELLENECEK
Rus devletinin ve seçkinlerinin yaptırımlardan kaçınmak için kripto varlıkları kullanmalarını da engelleyeceklerini söyleyen von der Leyen, Putin'e yakın kişilerin kripto varlıklarla servetlerini transfer etmelerini önleyeceklerini kaydetti.
Von der Leyen, "Lüks mallarının AB ülkelerinden Rusya'ya ihracatını yasaklayacağız." diye konuştu.
DEMİR-ÇELİKTE ÖNEMLİ MALLARIN RUSYA'DAN İTHALATI YASAKLANIYOR
Demir-çelik sektöründeki önemli malların Rusya'dan ithalatını da yasaklayacaklarına işaret eden von der Leyen, Rusya'nın enerji sektörüne yeni yatırım yapılmasına karşı da yasak getireceklerini ifade eti.
Von der Leyen, bu yasağın enerji arama ve üretimine yönelik tüm yatırımları, teknoloji transferlerini ve finansal hizmetleri kapsayacağını kaydetti.
