Dolar/TL kurunda yükseliş sürüyor. Piyasaların kapalı olduğu bugün 8,33'e dayanan dolar kurunda yükseliş eğilimi sürebilir. Şu aşamada öngörü yapmak zorlaşsa da uzmanlar yukarı hareketin devam edebileceğini belirtiyor. Peki yükselişi tetikleyen faktörler neler oldu?
Gözde Yeniova Saylak
[email protected]
Kurlarda yaşanan artışta birçok faktör etkili oluyor. Riskler iç içe geçmiş durumda ve negatif haber akışına verilen tepki aralığı, pozitif hareketlere kıyasla oldukça fazla. Normalleşme dönemindeki piyasa kazanımları kalıcı olamadı ve Merkez Bankası’nın 22 Ekim politika kararında, 1 haftalık repo faizine dokunmaması sonrasında TL’de değer kaybı hızlandı. Merkez Bankası’nın politika faizinden ziyade, faiz koridoru ve GLP gibi oranları öne çıkartarak dolaylı sıkılaşma çizgisinde ilerleme sinyali vermesi de pozitif karşılık bulmadı. Çünkü uzmanlara göre, farklı faiz oranları belirsizlik yarattığı gibi, sıkılaşmanın sürekliliğine yönelik de farklı görüşlere neden oluyor. Genel kanı ise faiz koridorunun TL’yi korumak için yeterli olmayacağı… Bunun yanında bölgesel jeopolitik riskler de yatırımcı açısından risk algısını artırıyor. Akdeniz’de Yunanistan ile gerilim, Kafkasya’daki çatışmalar, olası bir Biden başkanlığının S-400 yaptırımlarını gündeme getirme olasılığı, Fransa ile gerilim son bir haftada izlediğimiz başlıklar oldu. Bundan sonraki süreçte ise piyasanın önüne bazı riskler ve fırsatlar var.
Kurlarda olağan bir süreçten geçmediğimizi kaydeden Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, ‘’Fiyat istikrarı üzerinde riskler artıyor, kur artışları ilave enflasyon baskısı şeklinde kendini gösterecektir. Bu bakımdan stabilitenin sağlanması önemli’’ diyor. TL’nin negatif hareket etme eğilimini daha fazla ön planda tutabileceğine işaret eden Enver Erkan, yurtdışı algısı ve gelişen ülke paralarının da çok iyi bir konumda olmadığını söylüyor. Mali genişlemenin gecikmesi, COVİD-19 vakalarının artması ve ABD’de seçim belirsizliği piyasalara baskı yapıyor. Erkan’a göre, Biden başkan olursa ABD-Türkiye ilişkileri açısından riskler artar, bu nedenle Biden’ın TL negatif, Trump’ın ise göreceli olarak TL pozitif olacağını da eklemek lazım. Ancak sıkı para politikası duruşu yeterince ikna edici olmazsa TL kazanımları geçici kalabilir.
Kurdaki yükselişin sürmesi halinde TCMB’den yeni hamleler gelebileceğini söyleyen Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzmanı Hüseyin Emre Tavacı, bu olası hamlelerin en önemlisinin faiz artırımı olacağını belirtiyor. Ancak Tavacı’ya göre, banka politika faizinde aksiyon almak yerine öncelikli olarak önceki hamlelerine benzer şekilde diğer yolları tercih etmeyi sürdürecek gibi görünüyor. Tavacı’nın analizine göre, enflasyon raporu toplantısında konuşan TCMB Başkanı Murat Uysal’ın, ‘’Swap faizlerinde de gerektiği zaman değişiklik yapma imkanımız var, bir sıkılaştırma kanalı olarak orayı da kullanma imkanımız her zaman için var” açıklaması, bankanın doğrudan faiz artırımına ek olarak swap kanalını da aktif olarak kullanacağı sinyalini veriyor.
Enver Erkan/Tera Yatırım Ekonomisti
‘’Dövizin nereye kadar yükselebileceği ya da nereden döneceği öngörüsü yapmak şu aşamada zor… Dolayısıyla getiri potansiyeli belirlemek de zor. Değişkenlik fazla ve olağan bir fiyatlama sürecinden geçilmiyor. Ayrıca döviz hareketi, birçok farklı parametreye bakıyor. Kalıcı bir düşüş de bu aşamada beklenmez. Altın da geniş dönem getiri potansiyeli bakımından düşünülebilir çünkü geniş perspektifte mali genişleme, düşük faizler gibi unsurlar altının trendini destekleyecek, dışarıda ons fiyatları düşse bile içeride kur fazla düşmeyeceği için TL bazlı altın fiyatlarında yükseliş eğilimi korunacak. Finansal pozisyonların korunmaya alınması gerek, dolayısıyla döviz borcunuz varsa ya elemine edin ya da hedge edin.’’
Hüseyin Emre Tavacı/Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzmanı
‘Dolardaki yükselişin temel nedeni Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ekim ayı toplantısında piyasada oluşan 200 baz puanlık faiz artırımı beklentilerinin aksine politika faizinde değişikliğe gitmemesi oldu. 22 Ekim’de açıklanan karar öncesinde dolar/TL kuru 7,78 TL’ye kadar gerilemişti. Merkezin faiz kararına ek olarak 500 seviyesinin altına gerilemeyen beş yıllık CDS risk primimiz de TL’yi zayıflatan diğer bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Faiz kararı yalnızca kurda hızlı bir yükselişe neden olmadı. Bu karar, TCMB’nin kredibilitesinde tekrar sorun yaratarak enflasyon beklentilerinin bozulmasında etken oldu ve kurda yukarı yönlü hareket hız kazandı. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde kurda yukarı yönlü hareketlerin devam edebileceğini düşünüyoruz. Yılsonu için 7,90 TL olan kur beklentimizi ise 8,20 TL’ye yükseltiyoruz. Oynaklığın arttığı böyle günlerde yatırımcıların temkinli hareket etmelerini ve ‘kur yükseldi, yükselmeye devam edecek’ beklentisi ile döviz alımlarını artırmamaları öneriyoruz.’’
Gözde Yeniova Saylak
[email protected]
YÜKSELİŞİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER
Kurlarda yaşanan artışta birçok faktör etkili oluyor. Riskler iç içe geçmiş durumda ve negatif haber akışına verilen tepki aralığı, pozitif hareketlere kıyasla oldukça fazla. Normalleşme dönemindeki piyasa kazanımları kalıcı olamadı ve Merkez Bankası’nın 22 Ekim politika kararında, 1 haftalık repo faizine dokunmaması sonrasında TL’de değer kaybı hızlandı. Merkez Bankası’nın politika faizinden ziyade, faiz koridoru ve GLP gibi oranları öne çıkartarak dolaylı sıkılaşma çizgisinde ilerleme sinyali vermesi de pozitif karşılık bulmadı. Çünkü uzmanlara göre, farklı faiz oranları belirsizlik yarattığı gibi, sıkılaşmanın sürekliliğine yönelik de farklı görüşlere neden oluyor. Genel kanı ise faiz koridorunun TL’yi korumak için yeterli olmayacağı… Bunun yanında bölgesel jeopolitik riskler de yatırımcı açısından risk algısını artırıyor. Akdeniz’de Yunanistan ile gerilim, Kafkasya’daki çatışmalar, olası bir Biden başkanlığının S-400 yaptırımlarını gündeme getirme olasılığı, Fransa ile gerilim son bir haftada izlediğimiz başlıklar oldu. Bundan sonraki süreçte ise piyasanın önüne bazı riskler ve fırsatlar var.
RİSKLER NELER?
Kurlarda olağan bir süreçten geçmediğimizi kaydeden Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, ‘’Fiyat istikrarı üzerinde riskler artıyor, kur artışları ilave enflasyon baskısı şeklinde kendini gösterecektir. Bu bakımdan stabilitenin sağlanması önemli’’ diyor. TL’nin negatif hareket etme eğilimini daha fazla ön planda tutabileceğine işaret eden Enver Erkan, yurtdışı algısı ve gelişen ülke paralarının da çok iyi bir konumda olmadığını söylüyor. Mali genişlemenin gecikmesi, COVİD-19 vakalarının artması ve ABD’de seçim belirsizliği piyasalara baskı yapıyor. Erkan’a göre, Biden başkan olursa ABD-Türkiye ilişkileri açısından riskler artar, bu nedenle Biden’ın TL negatif, Trump’ın ise göreceli olarak TL pozitif olacağını da eklemek lazım. Ancak sıkı para politikası duruşu yeterince ikna edici olmazsa TL kazanımları geçici kalabilir.
MERKEZ BANKASI HAMLESİ GELİR Mİ?
Kurdaki yükselişin sürmesi halinde TCMB’den yeni hamleler gelebileceğini söyleyen Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzmanı Hüseyin Emre Tavacı, bu olası hamlelerin en önemlisinin faiz artırımı olacağını belirtiyor. Ancak Tavacı’ya göre, banka politika faizinde aksiyon almak yerine öncelikli olarak önceki hamlelerine benzer şekilde diğer yolları tercih etmeyi sürdürecek gibi görünüyor. Tavacı’nın analizine göre, enflasyon raporu toplantısında konuşan TCMB Başkanı Murat Uysal’ın, ‘’Swap faizlerinde de gerektiği zaman değişiklik yapma imkanımız var, bir sıkılaştırma kanalı olarak orayı da kullanma imkanımız her zaman için var” açıklaması, bankanın doğrudan faiz artırımına ek olarak swap kanalını da aktif olarak kullanacağı sinyalini veriyor.
"TL bazlı altın fiyatlarında yükseliş eğilimi korunacak"
Enver Erkan/Tera Yatırım Ekonomisti
‘’Dövizin nereye kadar yükselebileceği ya da nereden döneceği öngörüsü yapmak şu aşamada zor… Dolayısıyla getiri potansiyeli belirlemek de zor. Değişkenlik fazla ve olağan bir fiyatlama sürecinden geçilmiyor. Ayrıca döviz hareketi, birçok farklı parametreye bakıyor. Kalıcı bir düşüş de bu aşamada beklenmez. Altın da geniş dönem getiri potansiyeli bakımından düşünülebilir çünkü geniş perspektifte mali genişleme, düşük faizler gibi unsurlar altının trendini destekleyecek, dışarıda ons fiyatları düşse bile içeride kur fazla düşmeyeceği için TL bazlı altın fiyatlarında yükseliş eğilimi korunacak. Finansal pozisyonların korunmaya alınması gerek, dolayısıyla döviz borcunuz varsa ya elemine edin ya da hedge edin.’’
"Kurda yukarı hareket devam edebilir"
Hüseyin Emre Tavacı/Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzmanı
‘Dolardaki yükselişin temel nedeni Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ekim ayı toplantısında piyasada oluşan 200 baz puanlık faiz artırımı beklentilerinin aksine politika faizinde değişikliğe gitmemesi oldu. 22 Ekim’de açıklanan karar öncesinde dolar/TL kuru 7,78 TL’ye kadar gerilemişti. Merkezin faiz kararına ek olarak 500 seviyesinin altına gerilemeyen beş yıllık CDS risk primimiz de TL’yi zayıflatan diğer bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Faiz kararı yalnızca kurda hızlı bir yükselişe neden olmadı. Bu karar, TCMB’nin kredibilitesinde tekrar sorun yaratarak enflasyon beklentilerinin bozulmasında etken oldu ve kurda yukarı yönlü hareket hız kazandı. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde kurda yukarı yönlü hareketlerin devam edebileceğini düşünüyoruz. Yılsonu için 7,90 TL olan kur beklentimizi ise 8,20 TL’ye yükseltiyoruz. Oynaklığın arttığı böyle günlerde yatırımcıların temkinli hareket etmelerini ve ‘kur yükseldi, yükselmeye devam edecek’ beklentisi ile döviz alımlarını artırmamaları öneriyoruz.’’