Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul'un da arasında olduğu 3 ildeki 3 koronavirüs vakasında Delta Plus varyantının görüldüğünü açıkladı. Peki, Delta Plus varyantı nedir? Aşılar Delta Plus'a karşı etkili mi? Delta varyantı ile Delta Plus arasındaki farklar ne? Delta Plus'tan korunma yolları nelerdir? İşte soru ve cevaplarla Delta Plus varyantı:
Delta ve delta plus (artı) varyantıyla ilgili sorular üzerine Bakan Koca, "Delta plus 3 kişide, 3 farklı ilde görüldü. Bunlardan biri İstanbul, Ankara'da yok. Diğer iki ili söylemeyeyim. Bu kişilerin de genel durumları iyi, ayaktan takip edilen hastalar. Dolayısıyla o açıdan daha ağır geçiren kişiler değil. Delta ise sayıları giderek artıyor, 284'lere kadar çıktı. İl sayımız da artıyor, 30'u buldu." yanıtını verdi. Bakan Koca, bunların birbiriyle temas eden gruplar olmadığını söyledi.
Baş ağrısı, boğazda kuruluk, burun akıntısı ve ateş gibi grip benzeri hastalık belirtilerinin görüldüğü Delta varyantı nedeniyle birçok ülkede bölgesel kapanma adımları gündeme gelirken, Türkiye'de de Bangladeş, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Nepal ve Sri Lanka'dan uçuşlar durduruldu.
Uzmanlar, dünya genelinde endişe uyandıran, koronavirüsün bulaşıcılığı yüksek Delta varyantı ile Hint-Güney Afrika karışımı olarak da adlandırılan Delta Plus varyantı arasındaki farkları ve alınabilecek önlemler konusunda AA muhabirinin 5 sorusunu yanıtladı:
1-"Delta Plus" varyantı nedir? Şu ana kadar hangi ülkelerde tespit edildi?
Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof.Dr Canan Külah:
"Delta Plus, Delta varyantının bir türü ve K417N adı verilen bir 'spike' protein mutasyonuna sahip. Bu, daha önce Güney Afrika'da tespit edilen Beta varyantında da açıklanmış mutasyon. Delta'ya bu mutasyonun eklenmesiyle 'plus' olarak adlandırıldı."
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Atakent:
"Delta Plus varyantı ilk olarak Nisan 2021'de Hindistan'dan bildirildi. Hindistan'da 6 farklı bölgeden 40 örnekte tespit edildi. Hindistan'a ek olarak ABD, İngiltere, Portekiz, İsviçre, Japonya, Polonya, Nepal, Rusya dahil olmak üzere 9 diğer ülkeden de bildirilmiş durumda."
2- "Delta Plus"ın Delta varyantına göre daha fazla bulaşıcı olduğu ifade ediliyor. Bu bilgi doğru mu? Aşıların bu varyanta olan etkisine yönelik elde edilen bulgular var mı?
Prof. Dr. Atakent:
"Kolay yayılıyor, bulaşıcılığı daha yüksek, akciğer hücrelerine daha kolay tutunabiliyor, monoklonal antikor tedavisine potansiyel olarak dirençli. Ancak orijinal Delta varyantından daha bulaşıcı olduğuna, daha ağır hastalığa neden olduğuna veya daha tehlikeli olduğuna dair yeterli veri yok. Bu mutasyon daha önce Güney Afrika'dan bildirilen Beta ve Brezilya'dan bildirilen Gama varyantlarında da bulunuyor. Gama varyantının bulaşıcılığının daha yüksek olduğu daha önce bildirilmişti. Beta varyantı da daha önce Güney Afrika'da hastaneye yatış ve ölüm oranlarında artış ile ilişkilendirilmişti. Delta Plus varyantının yayılım hızı özellikle aşıya bağışık yanıtı yetersiz olanlarda veya aşılanmamış kişiler arasında bir miktar artmış olabilir. Ancak varyant ile ilgili toplum sağlığı açısından paniğe neden olacak veri yok."
Prof.Dr Canan Külah:
"Delta Plus varyantı ile ilgili henüz elimizde yeterli veri yok fakat bulaşıcılık veya hastalığı ağır geçirme noktasında Delta varyantından çok büyük bir fark beklemiyoruz. Henüz elimizde bu varyantla ilgili net veriler yok ama antikorlardan kaçmayı sağlayan bir bölge olan Güney Afrika mutasyonunu taşıyor. Bu da aşıyı etkisiz hale getirir mi endişelerini oluşturuyor."
3- Delta varyantı, aşıları belli bir oranda etkisiz kılıyor, aynı durum Delta Plus için de geçerli mi?
Prof. Dr. Atakent:
"Sinovac aşısının Delta varyantına karşı koruyuculuk düzeyi hakkında çalışma verisi bulunmamaktadır. Ancak inaktif virüs aşısı olması ve nükleokapsid proteinini de içermesi nedeniyle bu varyanta karşı da bir miktar koruyuculuğunun olması beklenilebilir. BioNTech aşısı ise birinci dozdan sonra Delta varyantı ile semptomatik hastalığa karşı yüzde 33, ikinci dozdan 2 hafta sonra ise yüzde 88 koruma sağlıyor. Aşının etkinliği, hastaneye yatış gerektiren ağır hastalık ve ölümden koruma açısından değerlendirildiğinde bu oranların daha da yüksek olduğu düşünülüyor.
Gözlemsel veriler, Güney Afrika olarak bilenen Beta varyantı ile semptomatik hastalıktan korunmada iki doz BioNTech aşısının ağır hastalık ve ölüme karşı etkinliğinin çok yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Brezilya olarak da bilinen Gama varyantı için de bu aşıda bireylerin serumlarının bu varyantı yüksek düzeyde nötralize ettiği gösterilmiştir. Delta Plus varyantı, Beta ve Gama varyantlarında bildirilen 'spike' proteinindeki K417N mutasyonunu içermektedir. Bu veriler ışığında BioNTech aşısının Delta Plus varyantına da benzer etkinlik göstereceği düşünülebilir.
Ayrıca araştırmacılar, ortaya çıkacak yeni varyantlar doğrultusunda mevcut aşı içeriklerinde modifikasyon yapılabileceğini, yeni varyantları içerecek aşıların, gerektiğinde ağır hastalık için risk grubunda bulunan yaşlı bireylere ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylere uygulanabileceğini belirtmektedirler."
Prof.Dr Canan Külah:
"MRNA aşılarının koruyuculuk oranları net bir şekilde açıklandı. İki doz aşının özellikle bu tip nokta mutasyonlara karşı etkili olduğunu biliyoruz. 2 doz Sinovac uygulanan kişilerde 3. dozla da çok yüksek antikor seviyeleri elde ediliyor. Bu sebeple de tüm hücre aşısı olan kişilerde mutlaka MRNA gibi çok yüksek korunma seviyesi elde edilen aşıları tek doz olarak öneriyoruz."
4- Özellikle Türkiye açısından her iki varyantın oluşturabileceği tehlikelere yönelik öngörüleriniz nelerdir? Yeni bir dalgaya, tekrar kapanma tedbirlerine sebep olabilir mi?
Prof.Dr Canan Külah:
"Burada alınacak en temel önlem, çift doz aşı ile tüm toplumu korunur hale getirmek. Ayrıca Delta, Delta Plus temaslılarının testlerle çok hızlı saptanması, yakından takip edilmesi gerekiyor. Çok kolay bulaşabildiği ve antikordan da kaçabildiği dikkate alındığında testlerle hızlı saptama, temas takibi ve aşılamaya odaklanmak gerekiyor. Böylelikle söz konusu varyantların yeni bir dalgaya yol açma, korktuğumuz şekilde büyümesi ihtimalinin önüne geçilebilir. "
5- Aşılamanın bu süreçle mücadele açısından önemi nedir? Vatandaşlara hem aşılarını yaptırmaları hem de maske ve mesafe kurallarına uymaları açısından ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
Prof. Dr. Atakent:
"Pandeminin bir an önce kontrol altına alınabilmesi, virüsün mutasyona uğrayarak yeni varyantların ortaya çıkışının engellenebilmesi için, hızlı ve etkin, yüksek oranda aşılama sağlanması ile birlikte maske, sosyal mesafe ve el hijyeni gibi temel uygulamalardan taviz verilmemesi hayati önem taşımaktadır.
Toplumda aşılanma oranı arttıkça virüs enfekte edecek duyarlı konak bulamayacağı için yayılım hızı azalacak, pandeminin kontrol altına alınması kolaylaşacaktır. Ayrıca aşılı bireyler enfekte olsalar dahi ağır hastalık olasılığı düşük olduğundan sağlık sisteminin aşırı yüklenmesinin de önüne geçilmiş olacaktır. Bu nedenle hızlı ve etkin aşılama programı ve bu programa vatandaşlarımızın uyumu son derece önemlidir."
Prof.Dr Canan Külah:
"Ne kadar az kişi enfekte olursa mutasyonlar da o kadar az olur, olan mutasyon da o kadar az kişiye bulaşır. Bu nedenle hızlı aşılama ve bireysel tedbirlere devam edilmesi büyük önem taşıyor. Aşılamada da varyantlardan kaçmak noktasında en yüksek korumayı sağlayan aşıları tercih etmeliyiz. Kapalı alanlarda ise artık aktif havalandırma dediğimiz yöntem öneriliyor. Yani kapı, pencerelerin sürekli açık olduğu ama aynı zamanda içeride bir havalandırmanın çalıştığı bir yöntem bu. Kapalı alanın havası ne kadar sık değişirse bulaş ihtimali de o kadar azalıyor."
AA'nın 30 Haziran tarihli haberinde Delta Plus varyantı için şu bilgiler yer almıştı:
Hindistan Sağlık Bakanlığı, Delta varyantının ilk kez nisanda Nepal'de ortaya çıkan bir türev mutasyonunun "endişe verici varyant" olarak sınıflandırıldığını duyurdu.
"AY.1" ve "AY.2" olarak adlandırılan ilave mutasyon çizgilerinin virüsün daha kolay yayılmasına, akciğer hücrelerine daha kolay bağlanmasına yol açtığı ve antikor tedavisine direnci artırdığı belirtildi.
"Delta artı" adı verilen varyant, Hindistan’ın 3 eyaletinde yaklaşık 40 kişide tespit edilirken ABD, İngiltere, Portekiz, İsviçre, Japonya, Polonya, Rusya, Nepal ve Çin'in olduğu 9 ülkeye daha yayıldı.
Bilim insanları, yeni mutasyonun "Endişe Verici Varyant" olarak değerlendirilmesi için henüz yeterli verinin bulunmadığının altını çiziyor.
TRT Haber’e konuşan Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ise Delta varyantına K417 mutasyonunun eklenmesiyle Delta Plus varyantının oluştuğunu belirtiyor:
“Delta varyantı akciğer hücrelerine daha sıkı yapışan, diken proteinlerine sahip bir varyant. Durum böyle olunca daha bulaştırıcı bir vaziyet alıyor. İngiltere’de gözlenen ve geçtiğimiz kış aylarında önemli bir problemimiz olan Alfa varyantına göre Delta varyantının yüzde 40 ile 60 arasında daha bulaşıcı olduğu söyleniyor. Şu anda haziran ayından bu yana İngiltere’de Rusya’da artan vakalardan bu varyantı sorumlu tutabiliriz.”
AŞI, MASKE, MESAFE
Kayıpmaz, yeni varyantlara karşı aşılamada toplumsal bağışıklığı işaret ediyor:
“Aşı sadece diğer varyantlara karşı değil Delta varyantına karşı da etkili. Yaygın biçimde aşının yapılıyor olması yeni varyantların öne çıkmasına da engel olacaktır. Aşılansak dahi maske, mesafe kuralına toplumsal bağışıklık kazanıncaya kadar devam etmeliyiz.”
KİŞİSEL TEDBİRLERE ÖNEM VERİLMELİ
Kısıtlamaların kalkmasının ardından bireysel tedbirlerin gevşediğine dikkat çeken Kayıpmaz, yeni bir dalgaya karşın maske-mesafe kuralının aksatılmaması uyarısı yaptı:
“Aşı hakkı tanınmış 18 yaşın üstündeki bireylerin, bireysel sağlıkları için değil, sevdiklerinin sağlıklarını ve toplumun sağlığını düşünerek bu aşı sürecine katkıda bulunmaları gerekiyor. Gevşeyen kısıtlamalarla birlikte bizim bireysel tedbirlere önem vermemizin zamanı geldi artık. Salgında zaten 15-16 aydır esnafımız çok sıkıntılı durumda. Kapatmalarla, kısıtlamalarla gidemezsiniz. Dünyadaki diğer ülkelerde de kısıtlamaların kaldırılması söz konusu. Kalabalık ortamlarda biz yine maskemize, mesafemize ve temizlik kurallarına dikkat etmeliyiz. Bunları sağlarsak ve zamanı geldiğin aşılarımızı olursak Delta varyantı ve diğer oluşabilecek varyantlarla mücadelemiz kolay olacak.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakanlık tarafından yayımlanan "Günlük Kovid-19 Tablosu"nda değişikliğe gidilmesinin sebebine ilişkin soru üzerine Koca, şu an odaklanılması gereken konunun aşılama olduğunu, bu çerçevede tüm illerin durumunun siteye eklendiğini ifade etti.
Salgının son bulmasının, aşılama ve toplumsal bağışıklığın sağlanmasıyla mümkün olacağını herkesin bildiğini belirten Koca, "En az yüzde 70 oranında aşılanmanın gerekliliğini de biliyoruz. O nedenle bütün illerimizi harekete geçirerek, illerde yaşayan vatandaşlarımız, vali başkanlığında dahil olmak üzere bütün teşkilatımızın aşıda nerede olduğunu görüyor olması gerekiyor. Diğer illerle kıyaslayarak herkesin bu dönemde üzerine düşeni yapması gerekiyor." diye konuştu.
Bazı illerde aşılanan nüfusun düşük olduğunu, bunun sebebinin aşı ulaştırılamaması veya sağlık kuruluşlarına gelenlere aşı yapılmamasından kaynaklanmadığını vurgulayan Koca, "Bunu ilgili kuruluşlarımız da sağlık birimlerimiz de bilerek, görerek mobil ekip sayılarını artırıp gerektiğinde vatandaşımızın ayağına giderek aşıyı yapıyor olmalı. Ne zamana kadar? Bayramda bir hareketlilik olacağını biliyoruz, bayram öncesi en az aşılanması gereken 18 yaş üzeri vatandaşımızın yüzde 70'ine erişebilir olup aşılayalım istiyoruz." dedi.
Bu nedenle illeri sınıflandırdıklarını, aşılama oranında yüzde 75'in üzerinin mavi, yüzde 65'in üzerinin sarı, yüzde 55'in üzerinin turuncu, yüzde 55'in altındakilerin ise kırmızı olduğunu söyleyen Koca, "Bütün iller nüfusuna göre nerede olduğunu görmüş olacaklar. Bunu hem sağlık kuruluşlarımız hem mülki amirler hem de vatandaş görerek harekete geçiyor olmalı. Çünkü o ilde toplumsal bağışıklığın bir an önce yüzde 70'e erişerek sağlanacağı biliniyor. Bu herkesin sorumluluğu, toplumsal bağışıklık kişilerden bağımsız bir şey değil. Yani herkesin, o ildeki vatandaşın, ilinde toplumsal bağışıklığın oluşup oluşmadığını görebiliyor ve biliyor olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Verilerin görülmesinin etkilerine ilişkin soru üzerine Koca, şunları söyledi:
"Yerinde karar almayı tetikleyen bir unsur. Niye Şırnak'ta daha düşük, niye Mardin'de daha düşük, niye Kırklareli'nde daha yüksek? Bunu teşkilatımız, bakanlığımızın yönlendirmesi dahil olmak üzere, illerin dinamik, özel durumları da göz önüne alınıp, alınması gereken tedbirler neyse ona göre bu aşılamayı artırmak gerekiyor. Biz şunu biliyoruz, vatandaşımız aşı tereddüdü noktasında aslında sorunlu değil. Vatandaşımızın çocukluk çağı aşılarına yüzde 98 oranında 'evet' dediğini ve çocuğuna aşı yaptırdığını biliyoruz."
Bazı bölgelerdeki nüfusun bir kısmının, çalışmak için başka bir ile gidebildiğine işaret eden Koca, ilgili sağlık personeli tarafından aşılama için bu kişilere ulaşılmasının önemini vurguladı.
"Günlük Kovid-19 Tablosu"ndan bazı verilerin çıkarıldığının hatırlatılması üzerine Koca, "Çıkartılan bir şey yok. Şöyle bir şey, vatandaşımız şu an neyi merak ediyor? Bir, ilindeki durumu, iki, toplam aşı durumu, üç, en az bir aşı devamında iki aşı ki onu da görüyoruz, daha devamında iki doz aşının oranlarını da il bazında ayrıca veriyor olacağız. Önce en az bir aşı. Bunun dışında vaka sayısı önemli, vefat sayısı önemli, iyileşen hasta önemli, test sayısı önemli, bunları yine vermeye devam ediyoruz." dedi.
Bakan Koca, hasta ve ağır hasta sayıları ile hastalardaki zatürre oranı gibi verilerin de haftalık olarak verilmeye devam edileceğini bildirerek, "Ama şu an vatandaşın odaklandığı aşı, vaka, hasta ve vefat sayısı." dedi.
Delta ve delta plus (artı) varyantıyla ilgili sorular üzerine Koca, "Delta plus 3 kişide, 3 farklı ilde görüldü. Bunlardan biri İstanbul, Ankara'da yok. Diğer iki ili söylemeyeyim. Bu kişilerin de genel durumları iyi, ayaktan takip edilen hastalar. Dolayısıyla o açıdan daha ağır geçiren kişiler değil. Delta ise sayıları giderek artıyor, 284'lere kadar çıktı. İl sayımız da artıyor, 30'u buldu." yanıtını verdi.
Bakan Koca, bunların birbiriyle temas eden gruplar olmadığını söyledi.
Kütahya İl Sağlık Müdürlüğünün, şehirler arası otobüs terminalindeki aşı uygulama merkezinde çekilen ve sosyal medyada yayılan videoyla ilgili başlattığı idari soruşturmaya ilişkin soruya Koca, şu karşılığı verdi:
"Bakanlık olarak, sağlık çalışanları olarak işimizi ciddiyet ve hassasiyetle yapıyor olmalıyız. İşi, var olan, olması gereken hizmet şeklinden başka bir noktaya taşırmıyor olmamız gerekiyor. Ama bunun için de cezalandırılmasının doğru olduğu kanaatinde değilim. Yani bizim yapmamız gereken ciddiyetle, hassasiyetle, olması gereken şekliyle sağlık hizmeti vermenin gereğini yapıyor olmak. Ama bu anlamdaki yaklaşım cezalandırılmalı mı? Bana göre doğru değil. Cezalandırılmamalı ama olması da gerekmiyor. Biz olması gereken ciddiyet ve hassasiyetimizi ve ağır başlılığımızı korumalıyız. Cezalandırılmaması gerektiği kanaatindeyim."
Koca, Türkiye'ye toplam 35,5 milyon doz BioNTech aşısı geldiğini, perşembe günü 1,5 milyon doz daha geleceğini ifade etti.
Ellerinde 8 milyona yakın aşı bulunduğunu ve aşı sorunlarının olmadığını söyleyen Koca, BioNTech'in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin ile konuştuklarını, Şahin'in bayramdan sonra Türkiye'ye geleceğini kaydetti.
Koca, bir soru üzerine bu ay sözleşme gereği 26 milyon doz aşı daha geleceğini belirterek, "Şu ana kadar gelen doz bize yetiyor, elimizdeki doz da yeterli. Ayrıca Sinovac'la ilgili de şu ana kadar gelen 34 milyondu, dün 1,5 milyon daha geldi, çarşamba günü 1,5 milyon daha gelmiş olacak 37 milyon olacak. Gelmeye devam ediyor, elimizde Sinovac da var." dedi.
Türkiye'ye gelen turistlere yönelik alınan kararlara ilişkin soru üzerine Bakan Koca, "Biz diyoruz ki aşı karnesi olan veya son 6 ayda hastalığı geçirmiş olan kişilerden istemiyoruz ama bunun dışında olan herkesten 48 saat içinde antijen, 72 saat içinde PCR istiyoruz. Biliyorsunuz bazı ülkelerden uçuşları kapattık 6 ülke için, 2 ülke için de karantina devam ediyor, Pakistan ve Afganistan, ayrıca İran gibi İngiltere gibi ülkelerden antijeni kabul etmiyoruz, her halükarda PCR istiyoruz." dedi.
Bayramın, hareketliliğin yoğunlaşacağı önemli bir dönem olduğunu söyleyen Koca, şöyle devam etti:
"Biz bayrama kadar aşılanması gereken 62 milyona yakın 18 yaş üstü vatandaşın, 42-43 milyon gibi bir rakam eden en az yüzde 70'inin en az bir aşıyla aşılanmasını hedefliyoruz. Onun için bütün illeri dünden itibaren yayınladığımız il bazlı aşı oranlarıyla birlikte illerin bu noktadaki durumunu ve her ilde oranı artırmak üzere yapılması gereken yaklaşımları yerinde karar vererek, mobil ekip sayılarımızı da olabildiğince artırarak bir an önce bu hedefe ulaşıp toplumsal bağışıklığı sağlamak istiyoruz."
"Bayram tedbiri olacak mı?" sorusu üzerine Bakan Koca, "Şu an bayram için ekstra bir tedbir yok." cevabını verdi.
Koca, "Gönüllü olan, iki doz aşısını yaptıranlar ve diğer tüm vatandaşlar için üçüncü doz konusunda nasıl bir çalışma yürütülüyor?" sorusuna ise "Gönüllü olan iki doz yaptırdıysa, benzer şekilde sağlık çalışanı veya 50 yaş üstündeyse açılmış oldu. Orada problem yok. Bunu, 50 yaşı belki Bilim Kurulu'nda biraz daha aşağı çekebiliriz. Yakında belediye başkanları dahil olmak üzere kritik görev almış olan kişilere de üçüncü dozu açmış olacağız." karşılığını verdi.
"Geçici koruma altındaki kişiler, mesela Suriyeliler aşılanıyor mu?" sorusuna ise Bakan Koca, "Aşılanıyorlar. Geçici olan, bir şekilde oturumu olan, kaydı olan herkes aşılanıyor." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Delta Varyantı'nın ise Türkiye'de 30 ilde görüldüğünü söyledi. Delta Varyantı hakkında bilinenler şöyle:
İlk kez Ekim 2020'de Hindistan'da tespit edilen Delta Varyantı (B.1.617.2), DSÖ'nün "Endişe Verici Varyant" (VOC) kategorisine aldığı Kovid-19 mutasyonlarının sonuncusu oldu.
"B.1.617" adı verilen soyun bir alt türü olarak ortaya çıkan Delta varyantı, "B.1.167.1" koduyla anılan Kappa varyantı ile "P681R" ve "L452R" adı verilen iki mutasyonu paylaşıyor. Kappa'daki "E484Q" mutasyonu yerine Delta varyantında "T478K" mutasyonu bulunuyor.
Virüsün insan hücrelerine tutunmasını ve nüfuz etmesini sağlayan diken proteinine etki eden söz konusu mutasyonlar, bulaşıcılığı arttırırken vücudun antikor direncini azaltıyor.
Delta varyantı, Hindistan'da martta başlayan ve günlük vaka sayılarının 400 bine kadar çıktığı ikinci büyük salgın dalgasının sorumlusu olarak görülüyor.
Hindistan'da günlük vaka sayısı 24 Mart'ta 50 binin, 4 Nisan'da 100 binin, 15 Nisan'da 200 binin, 21 Nisan'da 300 binin, 30 Nisan'da 400 binin üzerine çıktı.
DSÖ, Delta varyantını 4 Nisan'da "İzlenmesi Gereken Varyant", 11 Mayıs'ta ise "Endişe Verici Varyant" kategorisine aldı.
İngiltere Halk Sağlığı Kurumu, mayısta yaptığı değerlendirmede, Delta varyantının yayılma hızının ilk kez İngiltere'de ortaya çıkan Kovid-19'un Alfa varyantına göre yüzde 51 ila 67 fazla olduğu uyarısında bulundu.
Baş ağrısı, boğazda kuruluk, burun akıntısı ve ateş gibi grip benzeri hastalık belirtilerine yol açan Delta varyantı, Kovid-19'un önceki tiplerinde görülen öksürük, solunum stresi, sırt ağrıları gibi zatürre, soğuk algınlığı benzeri hastalık tablosundan farklılaşıyor.
Delta varyantının ayrıca aşılara karşı da belirli düzeyde direnç geliştirdiği saptandı.
Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi (ICMR), Bharat Biotech şirketinin Kovid-19'un yabani tipi ile geliştirdiği inaktif aşının varyantlara karşı etkisine dair yayımladığı araştırmada, aşının B.1.617 ailesindeki mutasyonları etkisiz hale getirmekte başarılı olduğunu fakat bunu daha düşük etkinlikle yapabildiğini ortaya koydu.
İngiltere Halk Sağlığı Kurumu da yaptığı araştırmada, Pfizer-BioNTech ve AstraZeneca-Oxford aşılarının her ikisinin de ilk dozda Delta varyantına karşı yüzde 33, ikinci dozdan sonra da Pfizer-Biontech'in yüzde 88, AstraZeneca-Oxford'un ise yüzde 60 etkili olduğunu belirledi.
Daha önce yapılan klinik denemelerde, her iki aşı da Kovid-19 yabani tipine karşı ikinci dozun ardından yüzde 90'ın üzerinde başarı sağlamıştı. İki aşının varyantın bulaştığı kişilerde hastaneye yatışları ise sırasıyla yüzde 96 ve yüzde 92 engellediği kaydedildi.
DSÖ, 19 Haziran'da yaptığı açıklamada, bulaşıcı özelliği yüksek Delta varyantının dünya genelinde baskın tür haline gelmesinin beklendiğini bildirdi.
DSÖ'nün Haftalık Salgın Güncellemesi raporuna göre, Delta varyantı 29 Haziran itibarıyla dünyada 96 ülkede görüldü. 7 ülkede ise Delta varyantının dahil olduğu "B.1.617" soyundan örneklerin tespit edildiği bildirilirken örneklerin hangi varyanta ait olduğu belirtilmedi.
"Adı Konulmuş Küresel Salgın Soylarının Türoluşsal Saptanması" (PANGOLIN) adlı uluslararası veri tabanına göre, 29 Haziran itibarıyla 71 bin 829 Kovid-19 numunenin DNA'sının Delta varyantıyla eşleştiği İngiltere en fazla doğrulanmış vakanın görüldüğü ülke konumunda bulunuyor.
Delta ve delta plus (artı) varyantıyla ilgili sorular üzerine Bakan Koca, "Delta plus 3 kişide, 3 farklı ilde görüldü. Bunlardan biri İstanbul, Ankara'da yok. Diğer iki ili söylemeyeyim. Bu kişilerin de genel durumları iyi, ayaktan takip edilen hastalar. Dolayısıyla o açıdan daha ağır geçiren kişiler değil. Delta ise sayıları giderek artıyor, 284'lere kadar çıktı. İl sayımız da artıyor, 30'u buldu." yanıtını verdi. Bakan Koca, bunların birbiriyle temas eden gruplar olmadığını söyledi.
5 SORUDA DELTA PLUS VARYANTI
Baş ağrısı, boğazda kuruluk, burun akıntısı ve ateş gibi grip benzeri hastalık belirtilerinin görüldüğü Delta varyantı nedeniyle birçok ülkede bölgesel kapanma adımları gündeme gelirken, Türkiye'de de Bangladeş, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Nepal ve Sri Lanka'dan uçuşlar durduruldu.
- Alfa varyantı nedir?
- Beta varyantı nedir?
- Gamma Varyantı Nedir?
- Gündemdeki yeni varyant Lambda hakkında neler biliniyor?
Uzmanlar, dünya genelinde endişe uyandıran, koronavirüsün bulaşıcılığı yüksek Delta varyantı ile Hint-Güney Afrika karışımı olarak da adlandırılan Delta Plus varyantı arasındaki farkları ve alınabilecek önlemler konusunda AA muhabirinin 5 sorusunu yanıtladı:
1-"Delta Plus" varyantı nedir? Şu ana kadar hangi ülkelerde tespit edildi?
Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof.Dr Canan Külah:
"Delta Plus, Delta varyantının bir türü ve K417N adı verilen bir 'spike' protein mutasyonuna sahip. Bu, daha önce Güney Afrika'da tespit edilen Beta varyantında da açıklanmış mutasyon. Delta'ya bu mutasyonun eklenmesiyle 'plus' olarak adlandırıldı."
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Atakent:
"Delta Plus varyantı ilk olarak Nisan 2021'de Hindistan'dan bildirildi. Hindistan'da 6 farklı bölgeden 40 örnekte tespit edildi. Hindistan'a ek olarak ABD, İngiltere, Portekiz, İsviçre, Japonya, Polonya, Nepal, Rusya dahil olmak üzere 9 diğer ülkeden de bildirilmiş durumda."
DELTA VARYANTI İLE DELTA PLUS ARASINDAKİ FARKLAR NE?
2- "Delta Plus"ın Delta varyantına göre daha fazla bulaşıcı olduğu ifade ediliyor. Bu bilgi doğru mu? Aşıların bu varyanta olan etkisine yönelik elde edilen bulgular var mı?
Prof. Dr. Atakent:
"Kolay yayılıyor, bulaşıcılığı daha yüksek, akciğer hücrelerine daha kolay tutunabiliyor, monoklonal antikor tedavisine potansiyel olarak dirençli. Ancak orijinal Delta varyantından daha bulaşıcı olduğuna, daha ağır hastalığa neden olduğuna veya daha tehlikeli olduğuna dair yeterli veri yok. Bu mutasyon daha önce Güney Afrika'dan bildirilen Beta ve Brezilya'dan bildirilen Gama varyantlarında da bulunuyor. Gama varyantının bulaşıcılığının daha yüksek olduğu daha önce bildirilmişti. Beta varyantı da daha önce Güney Afrika'da hastaneye yatış ve ölüm oranlarında artış ile ilişkilendirilmişti. Delta Plus varyantının yayılım hızı özellikle aşıya bağışık yanıtı yetersiz olanlarda veya aşılanmamış kişiler arasında bir miktar artmış olabilir. Ancak varyant ile ilgili toplum sağlığı açısından paniğe neden olacak veri yok."
Prof.Dr Canan Külah:
"Delta Plus varyantı ile ilgili henüz elimizde yeterli veri yok fakat bulaşıcılık veya hastalığı ağır geçirme noktasında Delta varyantından çok büyük bir fark beklemiyoruz. Henüz elimizde bu varyantla ilgili net veriler yok ama antikorlardan kaçmayı sağlayan bir bölge olan Güney Afrika mutasyonunu taşıyor. Bu da aşıyı etkisiz hale getirir mi endişelerini oluşturuyor."
3- Delta varyantı, aşıları belli bir oranda etkisiz kılıyor, aynı durum Delta Plus için de geçerli mi?
Prof. Dr. Atakent:
"Sinovac aşısının Delta varyantına karşı koruyuculuk düzeyi hakkında çalışma verisi bulunmamaktadır. Ancak inaktif virüs aşısı olması ve nükleokapsid proteinini de içermesi nedeniyle bu varyanta karşı da bir miktar koruyuculuğunun olması beklenilebilir. BioNTech aşısı ise birinci dozdan sonra Delta varyantı ile semptomatik hastalığa karşı yüzde 33, ikinci dozdan 2 hafta sonra ise yüzde 88 koruma sağlıyor. Aşının etkinliği, hastaneye yatış gerektiren ağır hastalık ve ölümden koruma açısından değerlendirildiğinde bu oranların daha da yüksek olduğu düşünülüyor.
Gözlemsel veriler, Güney Afrika olarak bilenen Beta varyantı ile semptomatik hastalıktan korunmada iki doz BioNTech aşısının ağır hastalık ve ölüme karşı etkinliğinin çok yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Brezilya olarak da bilinen Gama varyantı için de bu aşıda bireylerin serumlarının bu varyantı yüksek düzeyde nötralize ettiği gösterilmiştir. Delta Plus varyantı, Beta ve Gama varyantlarında bildirilen 'spike' proteinindeki K417N mutasyonunu içermektedir. Bu veriler ışığında BioNTech aşısının Delta Plus varyantına da benzer etkinlik göstereceği düşünülebilir.
Ayrıca araştırmacılar, ortaya çıkacak yeni varyantlar doğrultusunda mevcut aşı içeriklerinde modifikasyon yapılabileceğini, yeni varyantları içerecek aşıların, gerektiğinde ağır hastalık için risk grubunda bulunan yaşlı bireylere ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylere uygulanabileceğini belirtmektedirler."
Prof.Dr Canan Külah:
"MRNA aşılarının koruyuculuk oranları net bir şekilde açıklandı. İki doz aşının özellikle bu tip nokta mutasyonlara karşı etkili olduğunu biliyoruz. 2 doz Sinovac uygulanan kişilerde 3. dozla da çok yüksek antikor seviyeleri elde ediliyor. Bu sebeple de tüm hücre aşısı olan kişilerde mutlaka MRNA gibi çok yüksek korunma seviyesi elde edilen aşıları tek doz olarak öneriyoruz."
4- Özellikle Türkiye açısından her iki varyantın oluşturabileceği tehlikelere yönelik öngörüleriniz nelerdir? Yeni bir dalgaya, tekrar kapanma tedbirlerine sebep olabilir mi?
Prof.Dr Canan Külah:
"Burada alınacak en temel önlem, çift doz aşı ile tüm toplumu korunur hale getirmek. Ayrıca Delta, Delta Plus temaslılarının testlerle çok hızlı saptanması, yakından takip edilmesi gerekiyor. Çok kolay bulaşabildiği ve antikordan da kaçabildiği dikkate alındığında testlerle hızlı saptama, temas takibi ve aşılamaya odaklanmak gerekiyor. Böylelikle söz konusu varyantların yeni bir dalgaya yol açma, korktuğumuz şekilde büyümesi ihtimalinin önüne geçilebilir. "
5- Aşılamanın bu süreçle mücadele açısından önemi nedir? Vatandaşlara hem aşılarını yaptırmaları hem de maske ve mesafe kurallarına uymaları açısından ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
Prof. Dr. Atakent:
"Pandeminin bir an önce kontrol altına alınabilmesi, virüsün mutasyona uğrayarak yeni varyantların ortaya çıkışının engellenebilmesi için, hızlı ve etkin, yüksek oranda aşılama sağlanması ile birlikte maske, sosyal mesafe ve el hijyeni gibi temel uygulamalardan taviz verilmemesi hayati önem taşımaktadır.
Toplumda aşılanma oranı arttıkça virüs enfekte edecek duyarlı konak bulamayacağı için yayılım hızı azalacak, pandeminin kontrol altına alınması kolaylaşacaktır. Ayrıca aşılı bireyler enfekte olsalar dahi ağır hastalık olasılığı düşük olduğundan sağlık sisteminin aşırı yüklenmesinin de önüne geçilmiş olacaktır. Bu nedenle hızlı ve etkin aşılama programı ve bu programa vatandaşlarımızın uyumu son derece önemlidir."
Prof.Dr Canan Külah:
"Ne kadar az kişi enfekte olursa mutasyonlar da o kadar az olur, olan mutasyon da o kadar az kişiye bulaşır. Bu nedenle hızlı aşılama ve bireysel tedbirlere devam edilmesi büyük önem taşıyor. Aşılamada da varyantlardan kaçmak noktasında en yüksek korumayı sağlayan aşıları tercih etmeliyiz. Kapalı alanlarda ise artık aktif havalandırma dediğimiz yöntem öneriliyor. Yani kapı, pencerelerin sürekli açık olduğu ama aynı zamanda içeride bir havalandırmanın çalıştığı bir yöntem bu. Kapalı alanın havası ne kadar sık değişirse bulaş ihtimali de o kadar azalıyor."
ÖZETLE DELTA PLUS VARYANTI
AA'nın 30 Haziran tarihli haberinde Delta Plus varyantı için şu bilgiler yer almıştı:
Hindistan Sağlık Bakanlığı, Delta varyantının ilk kez nisanda Nepal'de ortaya çıkan bir türev mutasyonunun "endişe verici varyant" olarak sınıflandırıldığını duyurdu.
"AY.1" ve "AY.2" olarak adlandırılan ilave mutasyon çizgilerinin virüsün daha kolay yayılmasına, akciğer hücrelerine daha kolay bağlanmasına yol açtığı ve antikor tedavisine direnci artırdığı belirtildi.
"Delta artı" adı verilen varyant, Hindistan’ın 3 eyaletinde yaklaşık 40 kişide tespit edilirken ABD, İngiltere, Portekiz, İsviçre, Japonya, Polonya, Rusya, Nepal ve Çin'in olduğu 9 ülkeye daha yayıldı.
Bilim insanları, yeni mutasyonun "Endişe Verici Varyant" olarak değerlendirilmesi için henüz yeterli verinin bulunmadığının altını çiziyor.
DELTA PLUS'TAN KORUNMA YOLLARI
TRT Haber’e konuşan Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ise Delta varyantına K417 mutasyonunun eklenmesiyle Delta Plus varyantının oluştuğunu belirtiyor:
“Delta varyantı akciğer hücrelerine daha sıkı yapışan, diken proteinlerine sahip bir varyant. Durum böyle olunca daha bulaştırıcı bir vaziyet alıyor. İngiltere’de gözlenen ve geçtiğimiz kış aylarında önemli bir problemimiz olan Alfa varyantına göre Delta varyantının yüzde 40 ile 60 arasında daha bulaşıcı olduğu söyleniyor. Şu anda haziran ayından bu yana İngiltere’de Rusya’da artan vakalardan bu varyantı sorumlu tutabiliriz.”
AŞI, MASKE, MESAFE
Kayıpmaz, yeni varyantlara karşı aşılamada toplumsal bağışıklığı işaret ediyor:
“Aşı sadece diğer varyantlara karşı değil Delta varyantına karşı da etkili. Yaygın biçimde aşının yapılıyor olması yeni varyantların öne çıkmasına da engel olacaktır. Aşılansak dahi maske, mesafe kuralına toplumsal bağışıklık kazanıncaya kadar devam etmeliyiz.”
KİŞİSEL TEDBİRLERE ÖNEM VERİLMELİ
Kısıtlamaların kalkmasının ardından bireysel tedbirlerin gevşediğine dikkat çeken Kayıpmaz, yeni bir dalgaya karşın maske-mesafe kuralının aksatılmaması uyarısı yaptı:
“Aşı hakkı tanınmış 18 yaşın üstündeki bireylerin, bireysel sağlıkları için değil, sevdiklerinin sağlıklarını ve toplumun sağlığını düşünerek bu aşı sürecine katkıda bulunmaları gerekiyor. Gevşeyen kısıtlamalarla birlikte bizim bireysel tedbirlere önem vermemizin zamanı geldi artık. Salgında zaten 15-16 aydır esnafımız çok sıkıntılı durumda. Kapatmalarla, kısıtlamalarla gidemezsiniz. Dünyadaki diğer ülkelerde de kısıtlamaların kaldırılması söz konusu. Kalabalık ortamlarda biz yine maskemize, mesafemize ve temizlik kurallarına dikkat etmeliyiz. Bunları sağlarsak ve zamanı geldiğin aşılarımızı olursak Delta varyantı ve diğer oluşabilecek varyantlarla mücadelemiz kolay olacak.”
BAKAN KOCA'NIN AÇIKLAMALARI
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakanlık tarafından yayımlanan "Günlük Kovid-19 Tablosu"nda değişikliğe gidilmesinin sebebine ilişkin soru üzerine Koca, şu an odaklanılması gereken konunun aşılama olduğunu, bu çerçevede tüm illerin durumunun siteye eklendiğini ifade etti.
Salgının son bulmasının, aşılama ve toplumsal bağışıklığın sağlanmasıyla mümkün olacağını herkesin bildiğini belirten Koca, "En az yüzde 70 oranında aşılanmanın gerekliliğini de biliyoruz. O nedenle bütün illerimizi harekete geçirerek, illerde yaşayan vatandaşlarımız, vali başkanlığında dahil olmak üzere bütün teşkilatımızın aşıda nerede olduğunu görüyor olması gerekiyor. Diğer illerle kıyaslayarak herkesin bu dönemde üzerine düşeni yapması gerekiyor." diye konuştu.
Bazı illerde aşılanan nüfusun düşük olduğunu, bunun sebebinin aşı ulaştırılamaması veya sağlık kuruluşlarına gelenlere aşı yapılmamasından kaynaklanmadığını vurgulayan Koca, "Bunu ilgili kuruluşlarımız da sağlık birimlerimiz de bilerek, görerek mobil ekip sayılarını artırıp gerektiğinde vatandaşımızın ayağına giderek aşıyı yapıyor olmalı. Ne zamana kadar? Bayramda bir hareketlilik olacağını biliyoruz, bayram öncesi en az aşılanması gereken 18 yaş üzeri vatandaşımızın yüzde 70'ine erişebilir olup aşılayalım istiyoruz." dedi.
"Toplumsal bağışıklık kişilerden bağımsız bir şey değil"
Bu nedenle illeri sınıflandırdıklarını, aşılama oranında yüzde 75'in üzerinin mavi, yüzde 65'in üzerinin sarı, yüzde 55'in üzerinin turuncu, yüzde 55'in altındakilerin ise kırmızı olduğunu söyleyen Koca, "Bütün iller nüfusuna göre nerede olduğunu görmüş olacaklar. Bunu hem sağlık kuruluşlarımız hem mülki amirler hem de vatandaş görerek harekete geçiyor olmalı. Çünkü o ilde toplumsal bağışıklığın bir an önce yüzde 70'e erişerek sağlanacağı biliniyor. Bu herkesin sorumluluğu, toplumsal bağışıklık kişilerden bağımsız bir şey değil. Yani herkesin, o ildeki vatandaşın, ilinde toplumsal bağışıklığın oluşup oluşmadığını görebiliyor ve biliyor olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Verilerin görülmesinin etkilerine ilişkin soru üzerine Koca, şunları söyledi:
"Yerinde karar almayı tetikleyen bir unsur. Niye Şırnak'ta daha düşük, niye Mardin'de daha düşük, niye Kırklareli'nde daha yüksek? Bunu teşkilatımız, bakanlığımızın yönlendirmesi dahil olmak üzere, illerin dinamik, özel durumları da göz önüne alınıp, alınması gereken tedbirler neyse ona göre bu aşılamayı artırmak gerekiyor. Biz şunu biliyoruz, vatandaşımız aşı tereddüdü noktasında aslında sorunlu değil. Vatandaşımızın çocukluk çağı aşılarına yüzde 98 oranında 'evet' dediğini ve çocuğuna aşı yaptırdığını biliyoruz."
Bazı bölgelerdeki nüfusun bir kısmının, çalışmak için başka bir ile gidebildiğine işaret eden Koca, ilgili sağlık personeli tarafından aşılama için bu kişilere ulaşılmasının önemini vurguladı.
"İki doz aşının oranlarını da il bazında veriyor olacağız"
"Günlük Kovid-19 Tablosu"ndan bazı verilerin çıkarıldığının hatırlatılması üzerine Koca, "Çıkartılan bir şey yok. Şöyle bir şey, vatandaşımız şu an neyi merak ediyor? Bir, ilindeki durumu, iki, toplam aşı durumu, üç, en az bir aşı devamında iki aşı ki onu da görüyoruz, daha devamında iki doz aşının oranlarını da il bazında ayrıca veriyor olacağız. Önce en az bir aşı. Bunun dışında vaka sayısı önemli, vefat sayısı önemli, iyileşen hasta önemli, test sayısı önemli, bunları yine vermeye devam ediyoruz." dedi.
Bakan Koca, hasta ve ağır hasta sayıları ile hastalardaki zatürre oranı gibi verilerin de haftalık olarak verilmeye devam edileceğini bildirerek, "Ama şu an vatandaşın odaklandığı aşı, vaka, hasta ve vefat sayısı." dedi.
"Delta plus 3 kişide, 3 farklı ilde görüldü"
Delta ve delta plus (artı) varyantıyla ilgili sorular üzerine Koca, "Delta plus 3 kişide, 3 farklı ilde görüldü. Bunlardan biri İstanbul, Ankara'da yok. Diğer iki ili söylemeyeyim. Bu kişilerin de genel durumları iyi, ayaktan takip edilen hastalar. Dolayısıyla o açıdan daha ağır geçiren kişiler değil. Delta ise sayıları giderek artıyor, 284'lere kadar çıktı. İl sayımız da artıyor, 30'u buldu." yanıtını verdi.
Bakan Koca, bunların birbiriyle temas eden gruplar olmadığını söyledi.
Kütahya'da mizahi tavırla Kovid-19 aşı çağrısı yapan sağlık personeli
Kütahya İl Sağlık Müdürlüğünün, şehirler arası otobüs terminalindeki aşı uygulama merkezinde çekilen ve sosyal medyada yayılan videoyla ilgili başlattığı idari soruşturmaya ilişkin soruya Koca, şu karşılığı verdi:
"Bakanlık olarak, sağlık çalışanları olarak işimizi ciddiyet ve hassasiyetle yapıyor olmalıyız. İşi, var olan, olması gereken hizmet şeklinden başka bir noktaya taşırmıyor olmamız gerekiyor. Ama bunun için de cezalandırılmasının doğru olduğu kanaatinde değilim. Yani bizim yapmamız gereken ciddiyetle, hassasiyetle, olması gereken şekliyle sağlık hizmeti vermenin gereğini yapıyor olmak. Ama bu anlamdaki yaklaşım cezalandırılmalı mı? Bana göre doğru değil. Cezalandırılmamalı ama olması da gerekmiyor. Biz olması gereken ciddiyet ve hassasiyetimizi ve ağır başlılığımızı korumalıyız. Cezalandırılmaması gerektiği kanaatindeyim."
Türkiye'nin temin ettiği aşı miktarı
Koca, Türkiye'ye toplam 35,5 milyon doz BioNTech aşısı geldiğini, perşembe günü 1,5 milyon doz daha geleceğini ifade etti.
Ellerinde 8 milyona yakın aşı bulunduğunu ve aşı sorunlarının olmadığını söyleyen Koca, BioNTech'in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin ile konuştuklarını, Şahin'in bayramdan sonra Türkiye'ye geleceğini kaydetti.
Koca, bir soru üzerine bu ay sözleşme gereği 26 milyon doz aşı daha geleceğini belirterek, "Şu ana kadar gelen doz bize yetiyor, elimizdeki doz da yeterli. Ayrıca Sinovac'la ilgili de şu ana kadar gelen 34 milyondu, dün 1,5 milyon daha geldi, çarşamba günü 1,5 milyon daha gelmiş olacak 37 milyon olacak. Gelmeye devam ediyor, elimizde Sinovac da var." dedi.
Türkiye'ye gelen turistlere yönelik alınan kararlara ilişkin soru üzerine Bakan Koca, "Biz diyoruz ki aşı karnesi olan veya son 6 ayda hastalığı geçirmiş olan kişilerden istemiyoruz ama bunun dışında olan herkesten 48 saat içinde antijen, 72 saat içinde PCR istiyoruz. Biliyorsunuz bazı ülkelerden uçuşları kapattık 6 ülke için, 2 ülke için de karantina devam ediyor, Pakistan ve Afganistan, ayrıca İran gibi İngiltere gibi ülkelerden antijeni kabul etmiyoruz, her halükarda PCR istiyoruz." dedi.
Bayrama kadar 18 yaş üstündekilerin yüzde 70'inin aşılanması hedefleniyor
Bayramın, hareketliliğin yoğunlaşacağı önemli bir dönem olduğunu söyleyen Koca, şöyle devam etti:
"Biz bayrama kadar aşılanması gereken 62 milyona yakın 18 yaş üstü vatandaşın, 42-43 milyon gibi bir rakam eden en az yüzde 70'inin en az bir aşıyla aşılanmasını hedefliyoruz. Onun için bütün illeri dünden itibaren yayınladığımız il bazlı aşı oranlarıyla birlikte illerin bu noktadaki durumunu ve her ilde oranı artırmak üzere yapılması gereken yaklaşımları yerinde karar vererek, mobil ekip sayılarımızı da olabildiğince artırarak bir an önce bu hedefe ulaşıp toplumsal bağışıklığı sağlamak istiyoruz."
"Bayram tedbiri olacak mı?" sorusu üzerine Bakan Koca, "Şu an bayram için ekstra bir tedbir yok." cevabını verdi.
Koca, "Gönüllü olan, iki doz aşısını yaptıranlar ve diğer tüm vatandaşlar için üçüncü doz konusunda nasıl bir çalışma yürütülüyor?" sorusuna ise "Gönüllü olan iki doz yaptırdıysa, benzer şekilde sağlık çalışanı veya 50 yaş üstündeyse açılmış oldu. Orada problem yok. Bunu, 50 yaşı belki Bilim Kurulu'nda biraz daha aşağı çekebiliriz. Yakında belediye başkanları dahil olmak üzere kritik görev almış olan kişilere de üçüncü dozu açmış olacağız." karşılığını verdi.
"Geçici koruma altındaki kişiler, mesela Suriyeliler aşılanıyor mu?" sorusuna ise Bakan Koca, "Aşılanıyorlar. Geçici olan, bir şekilde oturumu olan, kaydı olan herkes aşılanıyor." dedi.
DELTA HAKKINDA BİLİNENLER
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Delta Varyantı'nın ise Türkiye'de 30 ilde görüldüğünü söyledi. Delta Varyantı hakkında bilinenler şöyle:
İlk kez Ekim 2020'de Hindistan'da tespit edilen Delta Varyantı (B.1.617.2), DSÖ'nün "Endişe Verici Varyant" (VOC) kategorisine aldığı Kovid-19 mutasyonlarının sonuncusu oldu.
"B.1.617" adı verilen soyun bir alt türü olarak ortaya çıkan Delta varyantı, "B.1.167.1" koduyla anılan Kappa varyantı ile "P681R" ve "L452R" adı verilen iki mutasyonu paylaşıyor. Kappa'daki "E484Q" mutasyonu yerine Delta varyantında "T478K" mutasyonu bulunuyor.
Virüsün insan hücrelerine tutunmasını ve nüfuz etmesini sağlayan diken proteinine etki eden söz konusu mutasyonlar, bulaşıcılığı arttırırken vücudun antikor direncini azaltıyor.
Hindistan'daki ani vaka artışının sorumlusu
Delta varyantı, Hindistan'da martta başlayan ve günlük vaka sayılarının 400 bine kadar çıktığı ikinci büyük salgın dalgasının sorumlusu olarak görülüyor.
Hindistan'da günlük vaka sayısı 24 Mart'ta 50 binin, 4 Nisan'da 100 binin, 15 Nisan'da 200 binin, 21 Nisan'da 300 binin, 30 Nisan'da 400 binin üzerine çıktı.
DSÖ, Delta varyantını 4 Nisan'da "İzlenmesi Gereken Varyant", 11 Mayıs'ta ise "Endişe Verici Varyant" kategorisine aldı.
İngiltere Halk Sağlığı Kurumu, mayısta yaptığı değerlendirmede, Delta varyantının yayılma hızının ilk kez İngiltere'de ortaya çıkan Kovid-19'un Alfa varyantına göre yüzde 51 ila 67 fazla olduğu uyarısında bulundu.
Hastalık tablosu farklılaşıyor, aşıların bağışıklık direncini düşürüyor
Baş ağrısı, boğazda kuruluk, burun akıntısı ve ateş gibi grip benzeri hastalık belirtilerine yol açan Delta varyantı, Kovid-19'un önceki tiplerinde görülen öksürük, solunum stresi, sırt ağrıları gibi zatürre, soğuk algınlığı benzeri hastalık tablosundan farklılaşıyor.
Delta varyantının ayrıca aşılara karşı da belirli düzeyde direnç geliştirdiği saptandı.
Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi (ICMR), Bharat Biotech şirketinin Kovid-19'un yabani tipi ile geliştirdiği inaktif aşının varyantlara karşı etkisine dair yayımladığı araştırmada, aşının B.1.617 ailesindeki mutasyonları etkisiz hale getirmekte başarılı olduğunu fakat bunu daha düşük etkinlikle yapabildiğini ortaya koydu.
İngiltere Halk Sağlığı Kurumu da yaptığı araştırmada, Pfizer-BioNTech ve AstraZeneca-Oxford aşılarının her ikisinin de ilk dozda Delta varyantına karşı yüzde 33, ikinci dozdan sonra da Pfizer-Biontech'in yüzde 88, AstraZeneca-Oxford'un ise yüzde 60 etkili olduğunu belirledi.
Daha önce yapılan klinik denemelerde, her iki aşı da Kovid-19 yabani tipine karşı ikinci dozun ardından yüzde 90'ın üzerinde başarı sağlamıştı. İki aşının varyantın bulaştığı kişilerde hastaneye yatışları ise sırasıyla yüzde 96 ve yüzde 92 engellediği kaydedildi.
Dünya genelinde baskın tür haline gelmesi bekleniyor
DSÖ, 19 Haziran'da yaptığı açıklamada, bulaşıcı özelliği yüksek Delta varyantının dünya genelinde baskın tür haline gelmesinin beklendiğini bildirdi.
DSÖ'nün Haftalık Salgın Güncellemesi raporuna göre, Delta varyantı 29 Haziran itibarıyla dünyada 96 ülkede görüldü. 7 ülkede ise Delta varyantının dahil olduğu "B.1.617" soyundan örneklerin tespit edildiği bildirilirken örneklerin hangi varyanta ait olduğu belirtilmedi.
"Adı Konulmuş Küresel Salgın Soylarının Türoluşsal Saptanması" (PANGOLIN) adlı uluslararası veri tabanına göre, 29 Haziran itibarıyla 71 bin 829 Kovid-19 numunenin DNA'sının Delta varyantıyla eşleştiği İngiltere en fazla doğrulanmış vakanın görüldüğü ülke konumunda bulunuyor.