Okullarda erken kayıt dönemi başladı. Ailelerin vermesi gereken en önemli kararlardan biri de okul seçimi. Çocukların geleceği için doğru seçim yapmak çok önemli. Okul seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve başarılı okul kriterlerinin neler olduğunu Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gazeteci/Yazar Dr. Fatoş Karahasan'a sorduk.
Özel okul seçiminde aileler nelere dikkat etmeli?
Pandemi döneminde yapılan araştırmalar geçtiğimiz iki sene içinde uzaktan eğitim alan gençlerin sosyal etkileşimden uzak kalmaları ve dış dünyadaki ürkütücü sağlık sorunlarına tanık olmalarının onlarda kalıcı bir travma oluşturabileceğine işaret ediyor. Çocuklar ve gençlerde korku, kaygı, yalnızlık ve gelecekle ilgili ümitsizlik duyguları artmış durumda.
Bu yüzden, ebeveynler her şeyden önce evde ve okulda çocuklarının ruh sağlığı konusuna ağırlık vermeliler. Onlarla yakından ilgilenerek duygularını rahatlıkla paylaşabilecekleri ortamlar sunmalılar.
Okul bir çocuk veya genç için yılın 9-10 ayını geçirdiği ve ailesi dışındaki dünyayı yakından gözlemleme fırsatı bulduğu en önemli sosyal alandır. Dolayısıyla, veliler okul seçiminde okulun sunduğu eğitim imkanları kadar okuldaki sosyal ortamı da sorgulamalılar. Akran şiddetinin yaygın olduğu, yönetimin bu konuda kalıcı ve radikal bir çözüm sunmadığı okullardan kesinlikle uzak durmalılar.
Başarılı okul kriterleri nelerdir?
Ne yazık ki Türkiye'de sınav başarısı ekseninde yapılan tanımlamalarla mutsuz gençler yetiştiriyoruz. Çocukların ilkokuldan itibaren kendilerine sunulan dört-beş seçenek arasında en doğruyu bulmaya yönlendirildikleri bir sistemimiz var. Bu da düşünmeyi ve yaratıcı olmayı engelliyor.
Üniversite seçme ve yerleştirme sistemi gençlerin mesleklerini hayalleri veya yetenekleri doğrultusunda değil, sınavdaki doğru cevap sayısına göre belirlediği için milyonlarca genç diplomasına uygun iş bulamıyor veya o alanda çalışmak istemiyor.
Gençlere kapasitelerini kullanmayı, düşünmeyi, sorgulamayı öğretecek okullara ihtiyacımız var. Veliler çocuklarının 2040-2050'li yıllarda iş yaşamında olacağını hesaplayarak, onları geleceğe hazırlayacak okulları seçmeliler.
Çocuklar geleceğe nasıl hazırlanmalı?
Pandemi dünyadaki dijitalleşmeyi hızlandırdı ve yaygınlaştırdı. Yakın gelecekte hayatın pek çok alanında süreçler yapay zeka tarafından yönetilecek. "Artırılmış Gerçeklik", "Sanal Gerçeklik", "Nesnelerin İnterneti", "Sanayi 4.0"; "Toplum 5.0", "Metaverse" gibi olgular, bugünün çocukları için gelecekteki yaşamın doğal parçaları olacak.
Pek çok işin bilgisayarlara bırakılacağı bir dünyada, bugün mevcut olan iş alanlarının kalmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Dolayısıyla, gençleri geleceğe hazırlamak için öncelikle onların dijital ve hibrit bir dünyada yaşayacaklarını kabul etmek gerekiyor. Bu doğrultuda, onlara matematik, fizik, kimya gibi pozitif bilimleri sevdirecek ortamlara ihtiyaç var.
İnternet ve akıllı cihazlar milyarlarca insanı birbirine bağlıyor. Gençler de bağlantılı bir dünyada yaşayacaklar. İşbirliğine ve takım çalışmasına alışmaları çok önemli. İletişim becerilerinin, sosyal ve duygusal zekalarının gelişmesine yatırım yapılması şart.
Sanat ve spor aktiviteleri çocukların gelişiminde nasıl bir rol oynuyor?
İnsanlar analog varlıklar. Milyonlarca yılda oluşmuş karmaşık ve çok gelişmiş bir sisteme sahibiz. Dijitalleşme bizleri durağan bir yapıya yönlendiriyor. Ekranlar ve mobil cihazlar sayesinde her birey kendi dünyasını yaratabiliyor. Eğitime, ticarete, eğlenceye ve sosyalleşmeye cihazlar aracılığıyla ulaşıyor. Bu yapı insanları kendi bedenleri ve ruhlarından uzaklaştıran bir konfor alanı sunuyor. Hareketsizlik, yalnızlık, doğadan kopukluk ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor.
Gençleri kendi kapalı dünyalarından fiziki ortama çekebilmek çok önemli. Birlikte eğlenebildikleri ve üretebildikleri ortamlarda yaşam enerjileri artıyor. Okulların spor ve sanata ağırlık vermelerine ihtiyaç var. Ancak, ne yazık ki pek çok okulda bu spor derslerinde gençler ya soru çözüyorlar ya da başka bir ders işleniyor.
Ebeveynler çocuklarının ne kadar çok çalışırlarsa, sınavlarda o kadar başarılı olacaklarını düşünüyorlar. Oysa öğrenmek için bütünsel yaklaşımlar gerekiyor. Ataların dediği gibi "Sağlam kafa sağlam vücutta" bulunuyor. Spor ve sanattan uzak bir yaşamda elde edilen sınav başarısıysa mutluluk ve sağlık getirmiyor.
Okul yönetimleri öğrencilerini bireyler olarak gören, onları anlamaya ve tanımaya çalışan bir eğitim kadrosu oluşturarak mutlu gençler yaratmaya öncelik vermeliler. Veliler de çocuklarını yarışmalara ve rekabete değil gerçek dünyaya hazırlamayı seçmeliler. Onların değer sistemlerinin ve kişisel ahlak anlayışlarını gelişmesine destek olmalılar. En önemlisi, çocuklarının anlayışlı, adil ve saygılı bireyler olmaları için çalışmalılar.
Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Bahçeşehir Koleji, Metaverse ile eğitimi bir araya getiriyor. Metaschool çalışmalarına 1,5 yıl önce başladıklarını söyleyen Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, bu kapsamda öğrencilerin metaverse dünyasının felsefesiyle tanıştırmayı hedeflediklerini aktarıyor: "Metaschool öğrencilerin aynı zamanda güvenli bir alanda sosyalleşmeleri, sanatsal faaliyetlerini sergilemeleri ve avatarları ile etkileşime girmelerine de imkân sağlayacak.
Öğrencilerimize özel hazırlanan Metaschool materyalleri ile oyunlaştırma tabanlı faydalanacaklar. İlk olarak metaverse müfredat ve kitaplarıyla öğrencilerimizde temel terim algoritma ve felsefesinin yerleşmesini hedefliyoruz. Lise öğrencilerimizle gerçek deneyim yaşayıp onların kendi avatar ve verse'lerini modellemelerini sağlayacağız.
Buna paralel olarak Bilim Müzeleri ve Bienal alanlarımızı metaverse’e taşımayı, oditoryum buluşmaları ile etkileşimli bilim etkinliklerini öğrencilere açmayı planlıyoruz. Uzun vadeli hedefimiz ise öğrencilerimizin kendi avatarları ile gözlük, web ve mobil cihazlarda ulaşacakları ortamlar sunmak. Zincir blok içerisinde NFT ortamlarında üretkenliklerini sergilemeleri ve toplum içerisinde paylaşıma açmalarını sağlamak istiyoruz.
Gelecekteki eğitim hayatları için yararlı olan portfolyolarını da, yine bu ortamda hazırlamalarını sağlayacağız.” Bununla birlikte 'Metaverse Yeni Dünyam' kitap çalışmalarını sürdürdüklerini, fen ve teknoloji liselerinde Metaverse Lab kurulumu yaptıklarını ve metaverse kulübü kuracaklarını da ekliyor.
Türkiye'nin 52 ilinde 112 okulda ve 127 kurs merkezinde “Eğitim değerlidir" felsefesiyle öğrencilerini geleceğe hazırlayan Uğur Okulları, güçlü akademik kadrosuyla donanımlı eğitim olanaklarını sunuyor. Okul öncesinden liseye tüm kademelerde eğitime devam ettiklerini söyleyen Uğur Okulları Genel Müdürü Nil Çiçek, “Hedefimiz geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın iyi bir eğitim almaları ve bir dünya vatandaşı olarak yetişmeleri.
Öğrencilerimizi Akademik, Sosyal, Duygusal ve Fiziksel [ASDF] olarak desteklediğimiz eğitim kalitemizle birlikte teknoloji entegrasyonumuzla da fark yaratıyoruz. Beş yıldır okullarımızda kullandığımız kişiye özgü ve yapay zeka destekli eğitim platformumuz Metodbox ile öğrencilerimiz eğitime devam ediyor" dedi.
Uğur Okulları olarak, dört kıtada dokuz ülkede üniversiteleri, okulları ve dil okulları bulunan BAU Global Ailesinin bir üyesi olmaktan gurur duyduklarını söyleyen Çiçek, Uğur Çift Diploma Programı kapsamında öğrencilerin ABD ve Kanada'da bulunan okulların online eğitimlerine katılarak ikinci bir lise diplomasına sahip olduklarını ve mezunların da hem İstanbul'daki Bahçeşehir Üniversitesi'nde hem de Avrupa'nın en büyük eğitim kurumlarından BAU Global çatısı altında bulunan İngiltere, Amerika, Almanya, Gürcistan, Kıbrıs'taki üniversitelerde de burs imkanı bulduklarını aktarıyor
Bu yıl Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma amaçlarını ilke edinerek tüm kademelerde Uğur'da sorumlu üretim ve tüketim programını başlattıklarını belirten Çiçek, öğrencilerle tarım ve gıda, enerji, su ve geri dönüşüm temalarında çalışmalar yaptıklarını da söylüyor.
2022 - 2023 eğitim - öğretim döneminde 11 farklı ilde yer alan 23 kampüsünde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde hizmet vermeye devam edecek olan Bilnet Okulları, iletişim gücü ve özgüveni yüksek, yaratıcı, bilimsel düşünebilen, sanata ve spora ilgi duyan, başarılı ve iki dil bilen öğrenciler yetiştirmeye devam ediyor
Bu hedefle yola devam eden Bilnet Okulları Genel Müdürü Zehra Sağ, “Misyonumuz çağın eğitim stratejileri, teknoloji ve yöntemlerini kullanarak geleceğe yön veren, evrensel düşünen, sorumluluk sahibi, ilgi ve yeteneklerinin farkında, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı mutlu ve üretken bireyler yetiştirmek" diyor.
Öğrencileri iş ve sosyal hayata da hazırladıklarını ve yetişkin bir birey olma yolunda atacakları her adımın sağlam temellere oturması gerektiğine inandıklarını da ekliyor Türkiye'de ilk kez Bilnet Okulları'nda uygulanan Amazing Academy sayesinde öğrenciler sosyal ortamlara uyumlu, yorumlama ve yeniden üretme alışkanlıkları kazanıyor Sağ, Amazing Academy ile eğitimi bir ekosistem olarak görmeyi ve sistemin tüm alt bileşenlerini eş zamanlı tasarlamayı hedefleyen bir yöntem olduğunu belirtiyor.
Bilnet Okulları, öğrencileri gerçek yaşam problemleri ile karşılaştırmanın yanında, onların matematik okuryazarlığı ve problem çözme gibi çeşitli becerilerini geliştirdiği benzersiz eğitim programıyla zihinsel gelişimlerine de ön ayak oluyor.
Özel okul seçiminde aileler nelere dikkat etmeli?
Pandemi döneminde yapılan araştırmalar geçtiğimiz iki sene içinde uzaktan eğitim alan gençlerin sosyal etkileşimden uzak kalmaları ve dış dünyadaki ürkütücü sağlık sorunlarına tanık olmalarının onlarda kalıcı bir travma oluşturabileceğine işaret ediyor. Çocuklar ve gençlerde korku, kaygı, yalnızlık ve gelecekle ilgili ümitsizlik duyguları artmış durumda.
Bu yüzden, ebeveynler her şeyden önce evde ve okulda çocuklarının ruh sağlığı konusuna ağırlık vermeliler. Onlarla yakından ilgilenerek duygularını rahatlıkla paylaşabilecekleri ortamlar sunmalılar.
Okul bir çocuk veya genç için yılın 9-10 ayını geçirdiği ve ailesi dışındaki dünyayı yakından gözlemleme fırsatı bulduğu en önemli sosyal alandır. Dolayısıyla, veliler okul seçiminde okulun sunduğu eğitim imkanları kadar okuldaki sosyal ortamı da sorgulamalılar. Akran şiddetinin yaygın olduğu, yönetimin bu konuda kalıcı ve radikal bir çözüm sunmadığı okullardan kesinlikle uzak durmalılar.
Başarılı okul kriterleri nelerdir?
Ne yazık ki Türkiye'de sınav başarısı ekseninde yapılan tanımlamalarla mutsuz gençler yetiştiriyoruz. Çocukların ilkokuldan itibaren kendilerine sunulan dört-beş seçenek arasında en doğruyu bulmaya yönlendirildikleri bir sistemimiz var. Bu da düşünmeyi ve yaratıcı olmayı engelliyor.
Üniversite seçme ve yerleştirme sistemi gençlerin mesleklerini hayalleri veya yetenekleri doğrultusunda değil, sınavdaki doğru cevap sayısına göre belirlediği için milyonlarca genç diplomasına uygun iş bulamıyor veya o alanda çalışmak istemiyor.
Gençlere kapasitelerini kullanmayı, düşünmeyi, sorgulamayı öğretecek okullara ihtiyacımız var. Veliler çocuklarının 2040-2050'li yıllarda iş yaşamında olacağını hesaplayarak, onları geleceğe hazırlayacak okulları seçmeliler.
Çocuklar geleceğe nasıl hazırlanmalı?
Pandemi dünyadaki dijitalleşmeyi hızlandırdı ve yaygınlaştırdı. Yakın gelecekte hayatın pek çok alanında süreçler yapay zeka tarafından yönetilecek. "Artırılmış Gerçeklik", "Sanal Gerçeklik", "Nesnelerin İnterneti", "Sanayi 4.0"; "Toplum 5.0", "Metaverse" gibi olgular, bugünün çocukları için gelecekteki yaşamın doğal parçaları olacak.
Pek çok işin bilgisayarlara bırakılacağı bir dünyada, bugün mevcut olan iş alanlarının kalmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Dolayısıyla, gençleri geleceğe hazırlamak için öncelikle onların dijital ve hibrit bir dünyada yaşayacaklarını kabul etmek gerekiyor. Bu doğrultuda, onlara matematik, fizik, kimya gibi pozitif bilimleri sevdirecek ortamlara ihtiyaç var.
İnternet ve akıllı cihazlar milyarlarca insanı birbirine bağlıyor. Gençler de bağlantılı bir dünyada yaşayacaklar. İşbirliğine ve takım çalışmasına alışmaları çok önemli. İletişim becerilerinin, sosyal ve duygusal zekalarının gelişmesine yatırım yapılması şart.
Sanat ve spor aktiviteleri çocukların gelişiminde nasıl bir rol oynuyor?
İnsanlar analog varlıklar. Milyonlarca yılda oluşmuş karmaşık ve çok gelişmiş bir sisteme sahibiz. Dijitalleşme bizleri durağan bir yapıya yönlendiriyor. Ekranlar ve mobil cihazlar sayesinde her birey kendi dünyasını yaratabiliyor. Eğitime, ticarete, eğlenceye ve sosyalleşmeye cihazlar aracılığıyla ulaşıyor. Bu yapı insanları kendi bedenleri ve ruhlarından uzaklaştıran bir konfor alanı sunuyor. Hareketsizlik, yalnızlık, doğadan kopukluk ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor.
Gençleri kendi kapalı dünyalarından fiziki ortama çekebilmek çok önemli. Birlikte eğlenebildikleri ve üretebildikleri ortamlarda yaşam enerjileri artıyor. Okulların spor ve sanata ağırlık vermelerine ihtiyaç var. Ancak, ne yazık ki pek çok okulda bu spor derslerinde gençler ya soru çözüyorlar ya da başka bir ders işleniyor.
Ebeveynler çocuklarının ne kadar çok çalışırlarsa, sınavlarda o kadar başarılı olacaklarını düşünüyorlar. Oysa öğrenmek için bütünsel yaklaşımlar gerekiyor. Ataların dediği gibi "Sağlam kafa sağlam vücutta" bulunuyor. Spor ve sanattan uzak bir yaşamda elde edilen sınav başarısıysa mutluluk ve sağlık getirmiyor.
Okul yönetimleri öğrencilerini bireyler olarak gören, onları anlamaya ve tanımaya çalışan bir eğitim kadrosu oluşturarak mutlu gençler yaratmaya öncelik vermeliler. Veliler de çocuklarını yarışmalara ve rekabete değil gerçek dünyaya hazırlamayı seçmeliler. Onların değer sistemlerinin ve kişisel ahlak anlayışlarını gelişmesine destek olmalılar. En önemlisi, çocuklarının anlayışlı, adil ve saygılı bireyler olmaları için çalışmalılar.
ÖZLEM DAĞ / BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GENEL MD. METAVERSE İLE EĞİTİM BİRLEŞİYOR
Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Bahçeşehir Koleji, Metaverse ile eğitimi bir araya getiriyor. Metaschool çalışmalarına 1,5 yıl önce başladıklarını söyleyen Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, bu kapsamda öğrencilerin metaverse dünyasının felsefesiyle tanıştırmayı hedeflediklerini aktarıyor: "Metaschool öğrencilerin aynı zamanda güvenli bir alanda sosyalleşmeleri, sanatsal faaliyetlerini sergilemeleri ve avatarları ile etkileşime girmelerine de imkân sağlayacak.
Öğrencilerimize özel hazırlanan Metaschool materyalleri ile oyunlaştırma tabanlı faydalanacaklar. İlk olarak metaverse müfredat ve kitaplarıyla öğrencilerimizde temel terim algoritma ve felsefesinin yerleşmesini hedefliyoruz. Lise öğrencilerimizle gerçek deneyim yaşayıp onların kendi avatar ve verse'lerini modellemelerini sağlayacağız.
Buna paralel olarak Bilim Müzeleri ve Bienal alanlarımızı metaverse’e taşımayı, oditoryum buluşmaları ile etkileşimli bilim etkinliklerini öğrencilere açmayı planlıyoruz. Uzun vadeli hedefimiz ise öğrencilerimizin kendi avatarları ile gözlük, web ve mobil cihazlarda ulaşacakları ortamlar sunmak. Zincir blok içerisinde NFT ortamlarında üretkenliklerini sergilemeleri ve toplum içerisinde paylaşıma açmalarını sağlamak istiyoruz.
Gelecekteki eğitim hayatları için yararlı olan portfolyolarını da, yine bu ortamda hazırlamalarını sağlayacağız.” Bununla birlikte 'Metaverse Yeni Dünyam' kitap çalışmalarını sürdürdüklerini, fen ve teknoloji liselerinde Metaverse Lab kurulumu yaptıklarını ve metaverse kulübü kuracaklarını da ekliyor.
NİL ÇİÇEK / UĞUR OKULLARI GENEL MD. DÜNYA VATANDAŞI YETİŞTİRİYOR
Türkiye'nin 52 ilinde 112 okulda ve 127 kurs merkezinde “Eğitim değerlidir" felsefesiyle öğrencilerini geleceğe hazırlayan Uğur Okulları, güçlü akademik kadrosuyla donanımlı eğitim olanaklarını sunuyor. Okul öncesinden liseye tüm kademelerde eğitime devam ettiklerini söyleyen Uğur Okulları Genel Müdürü Nil Çiçek, “Hedefimiz geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın iyi bir eğitim almaları ve bir dünya vatandaşı olarak yetişmeleri.
Öğrencilerimizi Akademik, Sosyal, Duygusal ve Fiziksel [ASDF] olarak desteklediğimiz eğitim kalitemizle birlikte teknoloji entegrasyonumuzla da fark yaratıyoruz. Beş yıldır okullarımızda kullandığımız kişiye özgü ve yapay zeka destekli eğitim platformumuz Metodbox ile öğrencilerimiz eğitime devam ediyor" dedi.
Uğur Okulları olarak, dört kıtada dokuz ülkede üniversiteleri, okulları ve dil okulları bulunan BAU Global Ailesinin bir üyesi olmaktan gurur duyduklarını söyleyen Çiçek, Uğur Çift Diploma Programı kapsamında öğrencilerin ABD ve Kanada'da bulunan okulların online eğitimlerine katılarak ikinci bir lise diplomasına sahip olduklarını ve mezunların da hem İstanbul'daki Bahçeşehir Üniversitesi'nde hem de Avrupa'nın en büyük eğitim kurumlarından BAU Global çatısı altında bulunan İngiltere, Amerika, Almanya, Gürcistan, Kıbrıs'taki üniversitelerde de burs imkanı bulduklarını aktarıyor
Bu yıl Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma amaçlarını ilke edinerek tüm kademelerde Uğur'da sorumlu üretim ve tüketim programını başlattıklarını belirten Çiçek, öğrencilerle tarım ve gıda, enerji, su ve geri dönüşüm temalarında çalışmalar yaptıklarını da söylüyor.
ZEHRA SAĞ / BİLNET OKULLARI GENEL MD. AMAZING ACADEMY'İ HAYATA GEÇİRİYOR
2022 - 2023 eğitim - öğretim döneminde 11 farklı ilde yer alan 23 kampüsünde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde hizmet vermeye devam edecek olan Bilnet Okulları, iletişim gücü ve özgüveni yüksek, yaratıcı, bilimsel düşünebilen, sanata ve spora ilgi duyan, başarılı ve iki dil bilen öğrenciler yetiştirmeye devam ediyor
Bu hedefle yola devam eden Bilnet Okulları Genel Müdürü Zehra Sağ, “Misyonumuz çağın eğitim stratejileri, teknoloji ve yöntemlerini kullanarak geleceğe yön veren, evrensel düşünen, sorumluluk sahibi, ilgi ve yeteneklerinin farkında, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı mutlu ve üretken bireyler yetiştirmek" diyor.
Öğrencileri iş ve sosyal hayata da hazırladıklarını ve yetişkin bir birey olma yolunda atacakları her adımın sağlam temellere oturması gerektiğine inandıklarını da ekliyor Türkiye'de ilk kez Bilnet Okulları'nda uygulanan Amazing Academy sayesinde öğrenciler sosyal ortamlara uyumlu, yorumlama ve yeniden üretme alışkanlıkları kazanıyor Sağ, Amazing Academy ile eğitimi bir ekosistem olarak görmeyi ve sistemin tüm alt bileşenlerini eş zamanlı tasarlamayı hedefleyen bir yöntem olduğunu belirtiyor.
Bilnet Okulları, öğrencileri gerçek yaşam problemleri ile karşılaştırmanın yanında, onların matematik okuryazarlığı ve problem çözme gibi çeşitli becerilerini geliştirdiği benzersiz eğitim programıyla zihinsel gelişimlerine de ön ayak oluyor.