TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin geleneksel olarak düzenlediği Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nin 10’uncusu “Dünden Bugüne Değerlerimizle Değişim” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvenin açılışında konuşan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, “Dünya değişiyor, değerlerimiz de değişiyor. Geleceğe ve dönüşüme hazır olmak zorundayız. Kurumsal hale getirilen, değişime hazır olan ancak devredeceği kuşağı hazır tutmayan, bunun için emek sarf etmeyen koskoca işletmelerin yok olduğunu görüyoruz” dedi.
Türkiye’de aile şirketlerinin yüksek performanslı, sürdürülebilir kurumlar haline gelmesine ve gelecek nesillere güçlü ve sağlıklı bir şekilde devredilmesine destek olmak amacıyla kurulan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin geleneksel olarak düzenlediği Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi bu yıl 10. kez yapıldı.
“Dünden Bugüne Değerlerimizle Değişim” teması ile 4-5 Kasım 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen zirvenin açılışında TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, dünya genelinde ekonominin aile şirketlerinin omuzlarında olduğunu vurgulayarak, “AB Raporlarına göre dünya ekonomisinin yüzde 50’sinde aile işletmelerinin ağırlığı var. Ülkemizde de ekonominin yüzde 90’ı aile işletmelerinde. Evet, topluma yön veriyoruz, ekonomiye ciddi ağırlık katmışız. Ciddi bir katma değerimiz var. Ancak biz erozyona uğruyoruz; dişimizle, tırnağımızla yaptıklarımızı ne yazık ki ikinci nesle aktaramıyoruz. İkinci nesle geçiş oranımız sadece yüzde 30. 25 yılda bir kuşak geçişinin olduğu bir ülkede, 25 yılda bir işletmelerin yüzde 70’i kayboluyor. Üçüncü nesle geçiş oranı ise yüzde 12 oranında. Dördüncü nesil ve beşinci nesil de parmakla gösterilecek kadar az. Biz geçişleri nasıl yapmamız gerektiğini düşünmezsek ekonomimiz erozyona uğrayacaktır.” diye konuştu.
Urhan şöyle devam etti.:
"Değerli üyelerimize ve aile şirketlerimize, geleceğe gerçek anlamda miras bırakmak istiyorlarsa yapmaları gereken üç iş olduğunu söylüyoruz. Birincisi, kurumsallaşma. Şirketlerin daha ilk kuruldukları andan itibaren kurumsallaşmaya ağırlık vermesi gerekiyor. İkincisi, toplum çok hızlı değişiyor. Geleceğe ve dönüşüme hazır olmak zorundayız. Üçüncü konu da devir planı. Kurumsal hale getirilen, değişime hazır olan ancak devredeceği kuşağı hazır tutmayan, bunun için emek sarf etmeyen koskoca işletmelerin yok olduğunu görüyoruz."
Dünyanın enerji ve Rusya krizinden kaynaklanan çok ciddi bir ekonomik türbülanstan geçtiğini, bu belirsizlik içinde aile şirketlerinin “yelkenlerini güçlendirme sorumluluğunun gün geçtikçe arttığını” kaydeden Urhan, “Cumhuriyetin 2. Yüzyılına gireceğimiz bu süreçte ben yüzyıllık firmaları bu salonda görmeyi kalpten istiyorum. Çünkü bir ekonominin güçlü olması için köklü ve güçlü kurumlara ihtiyacımız var” dedi.
Değişimin önemli olduğunu ancak her değişimi gelişme anlamına gelmeyeceğini vurgulayan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Başkanı Urhan, şunları söyledi:
"Nasıl değişeceğinize daha işe başlarken karar vermeniz gerekiyor. Vizyonunuzu, rotanızı doğru belirlemek kaynakları doğru kullanmak zorundasınız. Vizyon yoksa kaos, yetenek yoksa kaygı, teşvik yoksa direnç, kaynak yoksa hayal kırıklığı, aksiyon planı yoksa yanlış iliklenmiş gömlek düğmesi gibi yanlış başlangıçlar ortaya çıkıyor.”
Hızlı ve çevik, inovasyona önem veren, dijitalleşmeye ayak uyduran, network ve birliktelik zekasına değer veren işletmelerin değişimi ve gelişmeyi başardığını belirten Tekin Urhan, VUCA çağı olarak tanımlanan belirsizlik döneminde yeni bir aşamaya geçildiğine de dikkat çekti.
Urhan, “Şirketler bu süreçte dijitalleşmiş, özgün, şefkatli ve marifetli olmak zorunda. Değerlerimiz aile şirketlerinin temelini oluşturuyor ancak değerlerimiz de değişebilir. Dünün değerleri ile geleceği kuramayabilirsiniz. Bunun için değerlerimizi koruyarak değişirken kardan amaca, hiyerarşiden networke, kontrolden organizasyona, planlamadan deneyimlemeye ve gizlilikten şeffaflığa doğru giden yolda yürümek zorundayız” diye konuştu.
Zirvenin bu yılki açılış konuşması için kürsüye çıkan Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı da “Sadece zaman değil, paradigmalar değişti. İnternet devrimi yaşandı. Bu benim gözümde endüstri devriminin kapandığı post endüstri devrimi dönemi başladığı dönemi ifade ediyor. Post endüstri döneminin gerçekten farklı bir perspektif gerektirdiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Türkiye’de aile şirketlerinin yüksek performanslı, sürdürülebilir kurumlar haline gelmesine ve gelecek nesillere güçlü ve sağlıklı bir şekilde devredilmesine destek olmak amacıyla kurulan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin geleneksel olarak düzenlediği Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi bu yıl 10. kez yapıldı.
“Dünden Bugüne Değerlerimizle Değişim” teması ile 4-5 Kasım 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen zirvenin açılışında TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, dünya genelinde ekonominin aile şirketlerinin omuzlarında olduğunu vurgulayarak, “AB Raporlarına göre dünya ekonomisinin yüzde 50’sinde aile işletmelerinin ağırlığı var. Ülkemizde de ekonominin yüzde 90’ı aile işletmelerinde. Evet, topluma yön veriyoruz, ekonomiye ciddi ağırlık katmışız. Ciddi bir katma değerimiz var. Ancak biz erozyona uğruyoruz; dişimizle, tırnağımızla yaptıklarımızı ne yazık ki ikinci nesle aktaramıyoruz. İkinci nesle geçiş oranımız sadece yüzde 30. 25 yılda bir kuşak geçişinin olduğu bir ülkede, 25 yılda bir işletmelerin yüzde 70’i kayboluyor. Üçüncü nesle geçiş oranı ise yüzde 12 oranında. Dördüncü nesil ve beşinci nesil de parmakla gösterilecek kadar az. Biz geçişleri nasıl yapmamız gerektiğini düşünmezsek ekonomimiz erozyona uğrayacaktır.” diye konuştu.
"Kurumsallaşma, değişim ve devir planı"
Urhan şöyle devam etti.:
"Değerli üyelerimize ve aile şirketlerimize, geleceğe gerçek anlamda miras bırakmak istiyorlarsa yapmaları gereken üç iş olduğunu söylüyoruz. Birincisi, kurumsallaşma. Şirketlerin daha ilk kuruldukları andan itibaren kurumsallaşmaya ağırlık vermesi gerekiyor. İkincisi, toplum çok hızlı değişiyor. Geleceğe ve dönüşüme hazır olmak zorundayız. Üçüncü konu da devir planı. Kurumsal hale getirilen, değişime hazır olan ancak devredeceği kuşağı hazır tutmayan, bunun için emek sarf etmeyen koskoca işletmelerin yok olduğunu görüyoruz."
Dünyanın enerji ve Rusya krizinden kaynaklanan çok ciddi bir ekonomik türbülanstan geçtiğini, bu belirsizlik içinde aile şirketlerinin “yelkenlerini güçlendirme sorumluluğunun gün geçtikçe arttığını” kaydeden Urhan, “Cumhuriyetin 2. Yüzyılına gireceğimiz bu süreçte ben yüzyıllık firmaları bu salonda görmeyi kalpten istiyorum. Çünkü bir ekonominin güçlü olması için köklü ve güçlü kurumlara ihtiyacımız var” dedi.
"Vizyon yoksa kaos var"
Değişimin önemli olduğunu ancak her değişimi gelişme anlamına gelmeyeceğini vurgulayan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Başkanı Urhan, şunları söyledi:
"Nasıl değişeceğinize daha işe başlarken karar vermeniz gerekiyor. Vizyonunuzu, rotanızı doğru belirlemek kaynakları doğru kullanmak zorundasınız. Vizyon yoksa kaos, yetenek yoksa kaygı, teşvik yoksa direnç, kaynak yoksa hayal kırıklığı, aksiyon planı yoksa yanlış iliklenmiş gömlek düğmesi gibi yanlış başlangıçlar ortaya çıkıyor.”
Hızlı ve çevik, inovasyona önem veren, dijitalleşmeye ayak uyduran, network ve birliktelik zekasına değer veren işletmelerin değişimi ve gelişmeyi başardığını belirten Tekin Urhan, VUCA çağı olarak tanımlanan belirsizlik döneminde yeni bir aşamaya geçildiğine de dikkat çekti.
Urhan, “Şirketler bu süreçte dijitalleşmiş, özgün, şefkatli ve marifetli olmak zorunda. Değerlerimiz aile şirketlerinin temelini oluşturuyor ancak değerlerimiz de değişebilir. Dünün değerleri ile geleceği kuramayabilirsiniz. Bunun için değerlerimizi koruyarak değişirken kardan amaca, hiyerarşiden networke, kontrolden organizasyona, planlamadan deneyimlemeye ve gizlilikten şeffaflığa doğru giden yolda yürümek zorundayız” diye konuştu.
Eczacıbaşı: Post endüstri dönemi farklı bir perspektif gerektiriyor
Zirvenin bu yılki açılış konuşması için kürsüye çıkan Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı da “Sadece zaman değil, paradigmalar değişti. İnternet devrimi yaşandı. Bu benim gözümde endüstri devriminin kapandığı post endüstri devrimi dönemi başladığı dönemi ifade ediyor. Post endüstri döneminin gerçekten farklı bir perspektif gerektirdiğini düşünüyorum” diye konuştu.