Financial Times'ın bulgulardan haberdar olan 2 kaynaktan edindiği bilgiye dayandırdığı haberinde, aşı adayının, Kovid-19 salgınında en fazla risk altındaki yaşlılarda güçlü bağışıklık tepkisi sağladığı bildirildi.
Aşı adayının, yaşlılarda koruyucu antikor ve T hücreleri üretimini artırdığı, bunun uzmanları, yaşlıların Kovid-19'u ağır geçirme veya virüs nedeniyle ölme riskini azaltacağı konusunda cesaretlendirdiği ifade edildi.
Yaşın, Kovid-19 salgınında en büyük risk faktörlerinden biri olarak görüldüğüne ve yaş ilerledikçe bağışıklık sisteminin zayıfladığına işaret ediliyor.
Aşının, korunmaya en çok ihtiyaç duyan bu grup üzerinde etkili olup olmayacağı endişelere yol açıyor.
Nottingham Üniversitesinden Viroloji Profesörü Jonathan Ball, laboratuvarda elde edilen bulgular, aşının 55 yaş üstü grupta bağışıklık sistemini güçlendirdiğini gösteriyorsa bunun umut verici bir işaret olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Ball öte yandan "aşı adayının ciddi hastalığa karşı koruma sağlayıp sağlamadığının yalnızca 3. aşamadan itibaren bilinebileceği" uyarısında bulundu.
Sonuçları temmuz ayında The Lancet dergisinde yayımlanan araştırmada, aşı adayının, 18 ila 55 yaşlarındaki sağlıklı yetişkinler grubunda "güçlü bağışıklık tepkileri" oluşturduğu ortaya çıkmıştı. Daha önceki bulgular, aşının, 56 gün boyunca antikor ve T hücresi ürettiğini göstermişti.
AstraZeneca firmasının Oxford Üniversitesi ile virüse karşı yürüttüğü 2. faz aşı denemelerine eylül ayı başında, deneklerden birinde ortaya çıkan nörolojik sorun nedeniyle ABD’de ara verilmişti.
Bir aşının yaygın olarak kullanılabilmesi için 3 aşamada insanlar üzerinde test edilmesi gerekiyor.
Klinik denemelerin ilk aşamasında, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve insanlar üzerindeki muhtemel yan etkileri araştırılıyor. İkinci aşamada, aşının bağışık tepkilerini uyandırmadaki etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor. Üçüncü ve son aşamada ise aynı işlem binlerce denekle tekrarlanıyor. Tüm bu süreç aylar ve hatta yıllar alabiliyor.
Aşı adayının, yaşlılarda koruyucu antikor ve T hücreleri üretimini artırdığı, bunun uzmanları, yaşlıların Kovid-19'u ağır geçirme veya virüs nedeniyle ölme riskini azaltacağı konusunda cesaretlendirdiği ifade edildi.
Yaşın, Kovid-19 salgınında en büyük risk faktörlerinden biri olarak görüldüğüne ve yaş ilerledikçe bağışıklık sisteminin zayıfladığına işaret ediliyor.
Aşının, korunmaya en çok ihtiyaç duyan bu grup üzerinde etkili olup olmayacağı endişelere yol açıyor.
Nottingham Üniversitesinden Viroloji Profesörü Jonathan Ball, laboratuvarda elde edilen bulgular, aşının 55 yaş üstü grupta bağışıklık sistemini güçlendirdiğini gösteriyorsa bunun umut verici bir işaret olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Ball öte yandan "aşı adayının ciddi hastalığa karşı koruma sağlayıp sağlamadığının yalnızca 3. aşamadan itibaren bilinebileceği" uyarısında bulundu.
Sonuçları temmuz ayında The Lancet dergisinde yayımlanan araştırmada, aşı adayının, 18 ila 55 yaşlarındaki sağlıklı yetişkinler grubunda "güçlü bağışıklık tepkileri" oluşturduğu ortaya çıkmıştı. Daha önceki bulgular, aşının, 56 gün boyunca antikor ve T hücresi ürettiğini göstermişti.
AstraZeneca'nın Kovid-19 aşı çalışmalarına devam edeceği duyurulmuştu
AstraZeneca firmasının Oxford Üniversitesi ile virüse karşı yürüttüğü 2. faz aşı denemelerine eylül ayı başında, deneklerden birinde ortaya çıkan nörolojik sorun nedeniyle ABD’de ara verilmişti.
Bir aşının yaygın olarak kullanılabilmesi için 3 aşamada insanlar üzerinde test edilmesi gerekiyor.
Klinik denemelerin ilk aşamasında, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve insanlar üzerindeki muhtemel yan etkileri araştırılıyor. İkinci aşamada, aşının bağışık tepkilerini uyandırmadaki etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor. Üçüncü ve son aşamada ise aynı işlem binlerce denekle tekrarlanıyor. Tüm bu süreç aylar ve hatta yıllar alabiliyor.